Sanat Dünyası 

 

Sanat Dolu Bir Hayat : MİRA KOLDAŞ 

 Sanatçı;  Ankara’da yaşayan genç kuşak kadın sanatçılarımızdan. Sepa Sanat Galerisinin Sanat Yönetmenliğini de yapan Ressam Koldaş’ın resimlerine baktığımızda, bizi ilk önce vurucu renkler karşılıyor. Çalışmalarının her ne kadar soyut figüratif olduğu söylense de, biz bu çalışmalarda, bir dönem eserlerini incelediği, büyük usta, Picasso’nun, kübizm etkilerini ve Henri de Toulese Lautrec’in empresyonist (izlenimcilik) dokunuşlarını, yer yer ekspresyonizmin (dışavurumculuk) çılgın haykırışlarını, zarif bir kadının bedeninde şekillendirdiğini görüyoruz. Mira Koldaş, eserleriyle bizi alıp, bambaşka bir boyuta ve renklerin büyülü dünyasına taşıyor. Koldaş’ın eserlerini yakından incelediğinizde, ağırlıklı figürlerin keman, piyano, çello gibi enstrümanlar ile kadın olduğunu görüyorsunuz. Flamenko olarak yorumlayabileceğiniz danslar da kompozisyon olarak karşınıza çıkıyor. Koldaş ise kendi resim dünyasını şöyle yorumluyor: “Kübizmin resim üzerine etkilerinden etkilenmiş birisiyim. Daha sonra renk de çalışmalarımda vurucu olmaya başladı. Derken kendi çizgi ve renk anlayışım içerisinde yaşanmışlıkları yorumlamaya çalıştım. Resimlerimde hareket ve renk anlamında coşkular olduğunu düşünüyorum. Bana en fazla yöneltilen sorulardan birisi, neden kadın, neden dans? ‘Kadının yazılı ve görsel sanatta karşılığı estetik ve güzellik de ondan’ diyorum. Dünyayı da güzellikler kurtaracak...” Eserlerine bazı galeri ve müzayedelerde rastlasanız da, Koldaş, kendi adını verdiği atölyesinde “Butik sergi” anlayışını tercih ediyor. Bu anlayışı kısaca şöyle özetliyor:

ATÖLYE YAŞAYAN ORGANİZMA

“Butik sergiler Türkiye’de yaygın olmayan bir kavram. Dünyadaki durumu hakkında ise kesin bir bilgiye sahip değilim. Sanatsever, izleyici, koleksiyon erler, sanatçıyı atölye ortamında ziyaret ediyor. Sanatseverlerin atölye havasını solumaları gerekir diye düşünüyorum. Sanatçıyı eseri oluştururken gözleme şansı olmalı. Ressam hangi ortamda çalışıyor, o andaki ruh hali nasıl, hangi boyalar kullanılmış ve kullanılıyor, paleti nedir? Bu soruları çoğaltabiliriz. İşte sanatsever tüm bu soruların karşılığını bulmaya çalışarak, atölyemde kendisine uygun bir resme sahip olabiliyor. Bana göre atölye yaşayan bir organizma. Sanatçı içerisinde olsa da, olmasa da o organizma yaşar ve çoğalır. İşte ben de topraklarımızdan evrenselliğe doğru bir pencere açmak isteğiyle, Aşağı Ayrancı’da ‘Mira’nın atölyesi’ adını verdiğim atölyemde çalışmalarıma devam ediyorum.”

PARMAKLAR HEP ÇALIŞMALI

Hatay doğumlu Koldaş, resim sevgisinin çocuk yaşlarda nasıl başlayıp, geliştiğini de şöyle anlatıyor:

“Evimizin avlusunda ağaçların olduğu orta bölümde topraklı bir alan vardı. Çoğu zaman insanların ellerine kuru dalı alıp toprağı eşelediğini hatırlıyorum.

Zamanla ben de gördüklerimi yapmaya başladım. Sonra onlar, şekillere, şekiller objelere dönüşmeye başladı. Resim e çocukluk yaşlarında başlayan ilgimi, daha sonra temel sanat dersleri alarak, ileri düzeye getirmeye çalıştım. Ressamın eli kıskanç bir sevgili gibi nankördür. Parmaklar hep çalışmak ister. Sanırım fırçayı tutan parmaklarla arayı iyi tutmakta yarar var. Gereken zamanı ayırmazsanız, onlar da ilk fırsatta size ihanet eder. Her istekli bireyin disiplinli çalışma sonrasında iyi bir çizer olabileceğini düşünüyorum. Tesadüflere inanmak bu çağda çok inandırıcı olmuyor. İstek, azim, çalışma sizi ressam yapabilir ama sanatçı olmak bambaşka bir ruh hali.”

Ressam sosyal projelerde de gönüllü olarak yer almayı insanlık bilinci saymakta.

Koldaş 4 yıl boyunca dar gelirli ailelerin çocuklarına resim eğitmenliği yapmıştır.

Çok sayıda kişisel ve karma sergiye katılan Mira Koldaş’ın yurt içindeki ve yurt dışındaki birçok özel koleksiyonda resimleri bulunmaktadır. Son iki yıldırta kişilere ve kurumlara  sanat danışmanlık vermektedir.

Tiyatro Dünyası 

 

Seferi Ramazan Bey'in Nafile Dünyası Sahnelendi! 

Seferi Ramazan Bey'in Nafile Dünyası" adlı tiyatro oyunu, Geçtiğimiz günlerde Muğla'nın Bodrum ilçesinde tiyatroseverlerle buluştu. Bodrum Belediyesi Şehir Tiyatrosu, Herodot Kültür Merkezi'nde Oktay Arayıcı'nın "Seferi Ramazan Bey'in Nafile Dünyası" oyununu sahneledi. Hüseyin Akşen'in sahneye koyduğu oyunda Tarık Papuççuoğlu, Erdal Cindoruk, Mihriban Er, Gülbin Yeşil, Oğulcan Çelik, Ziba Türk, Yerkan Kahraman, Cansın Yunt, Sertaç Aydın ve Hüseyin Akşen rol aldı. Oyunda, Cumhuriyet ve Atatürk ilkelerine bağlı, görevinden başka gözü bir şeyi görmeyen Başkomiser Ramazan Bey'in öyküsü, şarkılar, danslar ve komik hikayelerle anlatıldı. Oyunu, izleyenler arasında oyunda yer alan Mihriban Er’in de yakın arkadaşı olan tanınmış sima başarılı yazar Sudeh Sotodeh’de vardı. Bodrum’a yerleşen ünlü yazar oyun sonunda başarılı tiyatro oyuncusu Mihriban Er ile bir araya geldi. 

Medya Dünyası

Radyo Dünyasının Önemli İsmi : Funda Salman 

Radyo Dünyasının çok değerli ismi Funda Salman 22 Nisan’da İstanbul'da doğdu. İlköğrenim ve lisenin ardından Anadolu Üniversitesi Adalet bölümünde eğitim aldı. Funda Salman asıl yapmayı istediği medya , iletişim ve sanata dair çalışmalarına ise 17 Yaşından itibaren başladı.  2003 - 2006 yılları arasında sanatçı-yazar Ekrem Ataer'den şan eğitimi aldı. Daha sonra TOBAV ( Devlet Opera ve Bale Sanatçıları Vakfı)'da 2005 -2006 yılları arasında diksiyon ve oyunculuk eğitimi aldı. Uzun yıllar süren Özgür Radyo macerasında hem program sunuculuğu hem de haber spikerliği yaptı. İlerleyen yıllarda 2013'te Yol Tv'de haber spikerliği yaptı. 2014 yılından beri de halen içinde bulunduğu Cem Medya'da Cem Radyo'nun yayın müdürlüğü görevini sürdürmektedir. Hafta içi her sabah hazırlayıp sunduğu Radyo Kahvesi programıyla dinleyicileriyle buluşmaktadır. 2018'de RTÜK - TRT - MEB ortaklığında radyocu ve televizyonculara özel olarak verilen eğitim programını başarıyla bitirdi. Tüm bunlar dışında özel organizasyonlarda (dernek davetleri, festivaller, yarışmalar, toplantılar) sunumlarda yapmaktadır. Funda Salman bu mesleğe dair yeteneği , çok yönlü birikimi , özgün sunumu , radyoculuktaki başarısı gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.

EKİN OLCAYTO İLE ‘’SANAT DURAĞI’’  

Bu durakta sanat var! Şehre hangi film geldiyse, hangi ressam yeni bir sergi açtıysa, hangi müzisyen albüm çıkardıysa, hangi yazar yeni bir kitap yazdıysa, kim nerede dans ediyorsa hepsi ve daha fazlası bu durakta ekrana geliyor. Ekranların başarılı ve güzel ismi Ekin Olcayto’nun sunumuyla Sanat Durağı her cuma 18:30’da Haber Global’de.

 

Dilara Karaca ile Minik Yolcu 

Güzel Ülkemin Güzel İnsanları, Kültür Kervanı ve TRT Ankara Radyosunda ki Günaydın Ankara Programının ardından Dilara Karaca İzmir'in yeni kanalı TV 35 de Minik Yolcu programıyla ekranlarda. Minik Yolcu'da neler mi olacak.. Hamilelik süreci, anne bebek sağlığı, doğum yöntemleri, anne, bebek ve hamile modası. Kısacası, anneler ve minik yolcuları için her şeyi bu programda bulacaksınız. Doktorlar, doğum fotoğrafçıları, pilates ve yoga eğitmenleri gibi alanlarında uzman bir çok konuğun ağırlanacağı programda seyircilerden gelen sorular yanıtlanacak ve pek çok farklı konuya değinilecek. TV 35 ekranlarının en sevimli programı Minik Yolcu, Başarısı ödüllerle tescilli Güzel sunucu Dilara Karaca’nın sunumu ile Her Cumartesi  Günü saat 10.30’da TV 35’te. 

Radyo Dünyasının Parlayan Yıldızı : Sena Özden 

Sena Özden  Ankara’da doğdu.  Ankara’nın Ankara olduğu, eskiyle yeninin harmanlandığı, iyi müzik dinlenilebilen bir semtte; Tunalı Hilmi’de büyüdü. Yine böyle bir yerde; Kavaklıdere’de bir okulda ilk ve ortaokulu okudu. Liseyi yine bir başka benzer semtte; Ayrancı’da bitirdi. Üniversitede ise çok sevdiği dedesinin isteğiyle Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi okudu. Sena Özden’in medya iletişim ve müziğe dair yolculuğu ise çok erken yaşlarda başladı. Çocukluğundan bu yana mikrofon ve müzikle iç içedir. Kendi ifadesi ile İyi müzikle büyümüştür. Her ne kadar geleneksel müziğe aşık ve bu müziği icra eden bir babası olsa da; babası kendi müzik zevkini dayatmadı. O günlerde Cat Stevens, Barbra Streisand, Whitney Houston, Bee Gees, ABBA, Boney M ve Tracy Chapman gibi grup ve sanatçıları dinlerdi… Plak ve kasetlerin yanı sıra evinde radyo da hep açık olurdu. Radyo-1 ve Radyo-3 Sena Özden’i büyüten, hayata hazırlayan, zevklerini şekillendirmesine yardımcı olan kanallardır. 

Sesini duyduğu fakat yüzünü görmediği nice radyocu gibi, Sena Özden de bir gün o stüdyoya girmek ve oradan yayın yapmak istedi. Kaliteli müziği icra etmekten çok; iyi dinleyip, duygularıyla harmanlayıp dinleyicilere ulaştırmayı hedefledi. Hedefini gerçekleştirene dek birçok farklı yeri gezdi; farklı dilleri, müzikleri olan kültürleri tanıdı. Üniversitede Erasmus programıyla gittiği Polonya’da 7 ay geçirdi, bu dönemde Kanada’dan, İspanya’dan, İtalya’dan, Fransa’dan, Rusya’dan ve daha birçok ülkeden arkadaşları oldu. Orada ciddi bir kültür alışverişi içine girdi. Saatlerce müzik konuştu. Sonrasında kültürlerini yerinde tanımak için ülkelerini de gezdi, gördü. Radyolarını dinledi. Bu arada ilk radyo yayınını Polonya’da yaptı.  Sena Özden Yıllardır TRT’nin çeşitli kanallarında programlar hazırlayıp  sunmaktadır. TRT Radyo-3, TRT FM ve TRT Kent Radyolarında çalıştı. Ayrı karakterleri olan kanallarda, farklı yapımlarla farklı dinleyicilere hitap etti.  Radyoda hem Türk Sanat Müziği programı ; hem Türkçe ya da yabancı müzik programı yaptı… Sena Özden farklı zamanlarda 23:00’ten sonra da yayın yaptı; akşam trafiğinde ya da sabah erken saatlerde de…  Sena Özden her zaman Bir radyo programında önemli olanın kaliteli şarkıları rastgele yan yana getirmekten çok; kendi içinde ruhu ve duyguları olan listeler yapmak olduğuna inandığını ifade etti. Kültür Mantarı , Ankara Rüzgarı gibi programlarla büyük beğeni topladı. Son olarak TRT Radyo 3’te Her Cuma  17.05’te  “Rockosfer” Programını hazırlayıp sunmaktadır.  Radyoyu Yalnızca iş olarak görmeyen Sena Özden radyoculuğu çok emek harcayarak severek yapmayı sürdürmektedir. Sena Özden bu mesleğe dair yeteneği , çok yönlü birikimi , kendine özgü sunumu , özgün programcılığı gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Tüm bu nitelikleriyle Sena Özden gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.

Kim Kimdir ? 

 

Gülşah Akgül 

Gülşah Akgül , 21 Ekim’de İstanbul’da doğdu. Aslen Yunanistan Kavalalıdır.  İlköğrenim ve lisenin ardından asıl yapmayı istediği iş olan alanda eğitim alarak Ayvansaray Üniversitesi Medya ve İletişim bölümünden başarıyla mezun oldu. Gülşah Akgül’ün medyaya ilk girişi ise  çok küçük yaşlarda 11 yaşında oldu tabiri caizse Setlerde büyüdü. Küçük yaşlardan itibaren Dans Eğitimleri de aldı. Daha lise okurken cast direktörlüğüne başladı. Şu an serbest şekilde yine cast direktörlüğü çalışmalarını sürdürmektedir. Gülşah Akgül cast direktörlüğü dışında organizasyon çalışmaları da yapmaktadır. Fuar ve parti organizasyonlarında başarılıdır. Farklı müzisyenlerle de tanıtım ve pr danışmanlık çalışmaları yürütmektedir. Sosyal Medya Danışmanlığı çalışmaları da yapan Gülşah Akgül’ün çalışmalarını yürüttüğü sosyal medya fenomenleri de vardır. Gülşah Akgül organizasyon , basın yayın sosyal medya tanıtım anlamında çok yönlü olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Gülşah Akgül medya ve iletişim alanındaki yeteneği , çok yönlü birikimi , küçük yaşlardan beri bu sektörde var oluşu , özgün fikirleri ve özgün organizasyon çalışmaları gibi özelliklerinin yanı sıra pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Tüm bu nitelikleriyle Gülşah Akgül gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.

Gökçe Narin Doğru 

6 Nisan’da Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde dünyaya geldi. İki kardeşli ailenin ilk çocuğudur.  Daha ilköğrenim yıllarında asıl yapmayı istediği işe yönelen ve  henüz ortaokul 2. Sınıftayken bir radyonun düzenlemiş olduğu yarışmada birincilik alan Gökçe Narin Doğru Bu birincilikle mesleğin kapısını aralamış aoldu. Çocuk programı ile başlamış olduğu radyoculuk hayatına  özel radyoların açılmasıyla birlikte tecrübe kazanarak devam etti. Daha sonra açılan özel kanallarla  beraber televizyon sektörüne geçen Doğru ,  televizyon sektöründe bir çok programda sunuculuk yaptı. Söz Tv Türkü Gecesi, Can Tv Canlı Sabah programı ,müzik ve yarışma programları bunlardan bazılarıdır.  Daha sonra Tv 21 Genel yayın yönetmeni olarak görev yaptığı dönemlerde  istediği gibi bir haber spikerini bulamamış olmasından dolayı kameraların karşısına geçti ve haber dalında sunuculuk yapmaya başladı. Haber sunmanın Aslında programdan daha çok kendisine hitap ettiğini ve daha mutlu olduğunu fark edip bu noktada meslek hayatına devam etti. Diyarbakır  İstanbul Adana ve Kilis haber spikerliği yaptı.  Kilis Belediyesi’nde Basın Bürosunda Müdürlük ve Belediye Başkanı Hasan Kara’nın basın danışmanlığını da yapan Gökçe Narin Doğru bu süreçte birçok proje ve fikir üretti. 8 Mart Dünya Kadınlar gününde dünya çapında ses getiren dünya basınının da bir araya geldiği projede Guinness Rekorlar kitabına da Dünya Kadın Rekorları En Uzun Davetiye olarak geçen 1.5 metre genişliğinde ve 19 metre uzunluğundaki bir davetiyeyi tüm kadınlarla birlikte imzalayarak Almanya Başbakanı Angela Merkel’e gönderdi.  Son olarak da Malatya’da Uydu üzerinden yayın yapan Bölgesel Kitle Kanalı Vuslat Tv’de Gökçe Narin Doğru ile Ana Haberi sunmaya devam etmektedir.  Gökçe Narin Doğru ekranda da bir ilke imza atarak 3 Aralık Dünya engelliler gününde farkındalığı artırmak için tekerlekli sandalye ile haber sunmuştur. Gökçe Narin doğru Bir daha dünyaya gelseydim yine aynı işi yapardım diyecek kadar bu mesleği çok seven bir isimdir. Gökçe Narin Doğru bu mesleği yapmak öncelikle kendine güvenmekle başlar derken  bu mesleği  kendisine kazandıran ve yarışmada kendisine birincilik kazandıran cümleyi  bugün hala çeşitli programlarda slogan olarak kullanmaktadır, henüz ortaokul öğrencisiyken söylemiş olduğu cümle "Sevgiyi, Hayat, Anlayış, Mutluluk, Aşk ve Kardeşlik en Sadık Dostunuz olsun" şeklindedir. Gökçe Narin Doğru bu meslekte edindiği  birikimi ve tecrübesi , haberci yönü ve çok yönlülüğü gibi özelliklerinin yanında kendine özgü sunumu ile de dikkat çekmektedir. Gökçe Narin Doğru tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.