Evet! Seçimlere daha çok zaman var! Sn. Demirel’in dediği gibi, “Siyasette 24 saat çok uzundur”, “Daha köprünün altından çok sular akar.” AKP ve MHP’den oluşan İttifakın, Cumhurbaşkanı adayı Sn. Erdoğan, kesine yakın gibidir. Milletin asıl merakı 6’lı masanın ne yapacağı, ne olacağıdır! Peşinen şu hususu ifade edeyim ki, Türkiye’nin hızla gelişip, kalkınması, aktif dış politika izlenmesi, kararların hızla alınıp, uygulanması bakımından koalisyonların fayda getirmediği kanaatindeyim, Türkiye’nin koalisyon hükümetleri altında nasıl kan ve zaman kaybettiğini acı biçimde yaşadık, gördük!
Mayıs 2023 içinde yapılacağı ifade edilen genel seçimlerde, millet, milletvekillerini ve cumhurbaşkanını seçecektir. Cumhurbaşkanını seçen halk seçtiği kişinin tam bir otorite ve temsil yetkisi ile görev yapmasını ister. Seçtiği Cumhurbaşkanının diğer kişilere, partilere hesap vermesini, onların onay ve imzalarına tabi olmasını kabul edemez. Tek Cumhurbaşkanı seçmiştir, 6 değil!! Hele hele, Cumhurbaşkanına yörünge, talimat çizecek, “Bak benim imzam, tasvibim olmadan hareket edemezsin” diyen, dayatan partiler, yüzde yarım oylarda geziyorlarsa, bu işte bir tuhaflık vardır! Öte yandan birbirlerinden farklı görüş ve programlara sahip partiler, nasıl bir araya gelip, kaosa sebep vermeden karar verip, ülke yararına icraat yapacaklardır. 6’lı masadaki bazı partiler, daha ileri giderek, “Her lider Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacak, her partiye en az bir Bakanlık verilecek” demeye başlamışlardır. Tabiatıyla, küçük partiler, büyük, oy oranı fazla partilerin listelerine girip, milletvekili çıkarmak istemektedirler. Aksi halde barajı geçip, milletvekili çıkarmaları imkansızdır.
6’lı masanın iki büyük partisinden CHP yüzde 26’larda, IP ise yüzde 12’lerde oy potansiyeline sahip olabilirler! (Öyle söylendiği gibi IP’in yüzde 25’lerle, birinci parti çıkması tevatürdür). 6’lı masa partilerinin bazılarının, genel başkanları “Cumhurbaşkanı bizim dediklerimizi yapmazsa, kriz çıkar, seçimlere gidilir” demeye başlamışlardır. Şuandaki mevcut koşullarda, belirsizlikler, hatta uyumsuzluklar vardır. Bu durum her iki cenah için de geçerlidir. Ne olduğu pek anlaşılamayan “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” için, TBMM’de en az 360 (400) Milletvekiline gereksinim vardı. Millet İttifakı bu sayıya ulaşabilecek midir? Diğer taraftan meri Cumhurbaşkanı Hükümet Sisteminin de, Türk demokrasisine uymadığı, büyük eksiklik ve yanlışları olduğu görülmüştür. Denetimden, kontrolden uzak, tek adamın karar verip, uygulamaya soktuğu TBMM’nin yok sayıldığı, kuvvetler ayrımının esamesinin okunmadığı, bir sistem dünyada yoktur! Oysa demokratik rejimlerde, tek ve en büyük yetki Parlamentoya (TBMM’ne) aittir. “Efendim, Cumhurbaşkanı meclisi fesheder, seçimlere gider” laflarını hayretle karşılıyorum. Demokrasinin beşiği yazılı anayasa olmamasına rağmen, geleneklerin, demokrasi kuram ve kurallarının tam anlamıyla uygulandığı parlamentoyu herhangi bir otoritenin feshetmesinin şaka olarak bile ifade edilemediği, İngiltere’de en yetkili organ parlamentodur. Bak! ABD’de Başkanlık Sistemi var! Ama Başkanı, müesses nizam denilen güçler yönetir, Başkan, Büyükelçiler, yüksek dereceli devlet memurlarını, yargıçları kongrenin onayı olmadan atayamaz! Başkanın tüm icraatı, kararları, kongrenin denetimine vabestedir. ABD Başkanının, kongredeki senatör ve milletvekilleri üzerinde hiçbir vesayet yetkisi yoktur. Türkiye gibi hızla kalkınıp, muasır medeniyetler, devletler düzeyine ulaşmak mecburiyetinde olan bir ülkede, TBMM’de çoğunluğa sahip tek partinin demokratik teamüllere göre, hükümeti kurması daha doğru olabilir. Bu sistemde, Başbakan öncelik ve tam yetkiye tabidir, ancak TBMM denetimi esastır. Cumhurbaşkanı ise bazı sembolik yetkilere sahip olup, tarafsız tüm partilere eşit mesafede olacaktır. Seçimler 4 yılda bir yapılmalıdır. Başka bir husus olarak, mevcut Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi ıslah edilebilir. Cumhurbaşkanı tam bir denetim ve kontrole tabi olacak, kuvvetler ayrımı işleyecek, Cumhurbaşkanı Yardımcıları da seçimler gelecek, Bakanlıklarda, Müsteşarlıklar, Devlet Planlama Teşkilatları yeniden kurulacaktır. Bu sistemde, bütün yetki Meclisi’ndir.
Tekrar başa dönersek, 6’lı masanın en köklü, güçlü, en fazla milletvekili çıkarabilecek, tarihi partisi CHP’nin kendi gücünü bilerek, küçük partilere teslim olmaması gerektiğini düşünüyorum! Önümüzdeki süreç birçok gelişmelere gebedir!!!!!