İnsan bedensel, ruhsal ve sosyal yönleri olan bir varlıktır.

Sağlıklı insan bedensel, ruhsal ve sosyal olarak sağlıklı olandır diye tanımlayabiliriz.

Ayrıca bilmeliyiz ki ruh beden duygu ve zihin sistemin parçalarıdır. Parçaların birinde oluşan değişim tüm sistemi etkilemesi kaçınılmazdır.

Olay, Davranış ve Sonuç üzerine

“Olayın kendisinin sonuca etkisi bir birim ise, olay karşısında nasıl davrandığımızın sonuca etkisi dokuz birimdir.” 

Örneğin aracınızda kırmızı ışıkta beklerken trafik lambasının kırmızıdan sarı ışığa geçer geçmez  arkanızda bekleyen araç sürücüsünün korno çalması karşısında nasıl tepki verdiğiniz sonrasında gelişecek olayın belirleyicisi olacaktır.

“Nasıl davrandığımız sonuçların ne olacağını belirler” diyoruz ve bazı olası durumları yazabiliriz

1-“Arkada bekleyen araç şoförü oldukça sabırsız olmalı” der olayı kişiselleştirmeden önemsizleştirir, yolunuza devam eder ve unutur gidersiniz.

2-Olayı kişiselleştirirsiniz yani sizi hiç tanımayan ve korna çalan aceleci sürücünün davranışını üzerinize alınır ve haddini bildirmeye kalkarsınız…!

Sonu nereye varacağı belli olmayan sözlü ya da fiziksel şiddet uygulamaya kalkarsınız ve unutulmayacak sonuçlara neden olursunuz.

Arkamızda bekleyen sürücünün davranışına engel olamayız  ancak sonucun nasıl olacağını tayin edecek olan davranışlarımızın nasıl olacağı elimizdedir.

Bu bilgiler ışığında salgın yönetimi nasıl olmalıdır?

Son aylarda yaşadığımız salgın günleri bizim inisiyatifimiz dışındadır ancak nasıl davrandığımız yani hangi tedbirleri aldığımız virüs kapmamamızda oldukça önemlidir.

Salgın karşısında ne düşündüğümüz ve olayları nasıl değerlendirdiğimiz ise ne hissedeceğimizi belirleyecektir.

Ne hissettiğimiz ise ruhsal ve bedensel yönden nasıl etkileneceğimizi belirleyecektir.

Neler yapılabilir?

*Sürekli salgın haberlerine maruz kalmak, o kanal senin bu kanal benim salgın haberlerini takip etmek bizi kötü etkileyecektir. Önerilen süre ortalama bir saat olabilir.

*Bilmeliyiz ki hastalığa yakalanma korkusunun neden olduğu stres  çöküntüye girmemize neden olurken bağışıklık sistemimiz dayanıklılığını kaybedebilecektir.

Virüs bulaşma korkusu, yüksek düzeyde stres, panik, endişe, gerginlik, huzursuzluk, fobiler, uyku ve beslenme sorunları, takıntılı düşüncelerin gelişmesine neden olabiliyor. Bu durum normal olduğunu ve olağan olduğunu bilmemiz gerekecektir.

Ayrıca insanlar stresli anlarında gelişmeleri olduğundan daha  kötü görme eğiliminde olmaya başlarlar. Yani akla gelen hep daha kötü senaryodur bunun yerine nasıl başa çıkabiliriz soruna değil çözüme odaklanmak bizi rahatlatacaktır.

Salgın döneminde ruhsal ve bedensel dayanıklılığı artırmak için, geçmişte zorlandığımız durumlarda başa çıkmamıza neyin yardımcı olduğunu ve güçlü kalmak için neler yapabileceğimizi düşünebiliriz.
Ayrıca salgın hakkında güvenilir kaynaklardan doğru bilgiler edinmek durumun yönetilmesinde oldukça önemlidir

Çin’de yapılan çalışmada, hükümet ve sağlık otoritelerinin salgın sırasında söylentilerin etkisini azaltmak için doğru sağlık bilgileri sağlamaları gerektiğinin altı çizilmiş ve sağlık bilgisinden memnuniyet daha yüksek olduğunda, insanlarda salgının psikolojik etkisinin ve stres, kaygı ve depresyon düzeylerinin daha düşük olduğu bildirilmiştir.

Çalışmada ayrıca, salgın sırasında sağlanan sağlık bilgilerinin içeriğinin olumsuz psikolojik tepkileri önlemek için kanıta dayanması gerektiği vurgulanmıştır.

Bilgilendirmemek kadar, abartmak da yanlıştır.

Özellikle geçmiş dönemlerde dünyanın bir çok yerinde kitle ölümlerine neden olan olaylarından bahsedilmesi korku, kaygı arttırılması, insanları kötümserliğe sürüklerken  oluşan kaygı korku bağışıklık sistemini zayıflatır. 

Abartma, terör etkisi yaratır; insanların paniklemesine yol açabilirş Yani abartmadan duyarlı olmak önemlidir.

Sonuç olarak diyebiliriz ki;

İnsan oğlu uyum sağlayan bir varlıktır her türlü olumsuz şartlara uyum sağlayabilme yeteneğine sahiptir.

İnsan en kötü şartlarda dahi kendisini mutlu edebilir Bilinçli olmak önemlidir

Ayrıca kitap okumak, film ve dizi seyretmek, müzik dinlemek, resim yapmak gibi sayısız aktivitelerle daha keyifli zaman geçirebiliriz. Fiziksel aktivitede bulunmak kaygımızı hafifletecektir.