Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu alerjinin, genetik yapı ve çevre ilişkisinin yanı sıra hastaların psikolojik durumlarından etkilenerek oluştuğunu vurguladı. Sinir sistemi ile bağışıklık sistemi arasındaki ilişkide, psikolojik durumun en çok etkilediği kronik tekrarlayıcı cilt hastalığının alerjik egzama olduğunun altını çizdi.


Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu, alerjik egzamanın ana belirtilerinin kaşıntı, döküntü ve cilt kuruluğu olduğunu belirterek, "Kaşıntının gerek çocuk gerekse yetişkin hastayı gece uykularını bozacak, gündüz iş ve okul başarısını etkileyecek kadar rahatsız edebilir. Alerjik egzama, çocuklarda kaşıntıya bağlı ciddi konsantrasyon kaybı oluştururken okul başarısını da düşürüyor. Yetişkin hastalarda ise iş gücü kaybı olarak kendini gösteriyor. Çocukluk çağındaki kronik hastalıklar içerisinde alerjik egzama (atopik dermatit) anne ve babaların yaşam kalitesini en çok bozan hastalıktır. Genetik geçişli bir hastalık olmasından tüm ailede daha fazla stres oluşturur" dedi.


Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu, alerjik egzamanın birçok çocuk ve yetişkinde kaygı, depresyon ve duygusal hassasiyet oluşturduğuna vurgu yaparak, bunun sonucu olarak kötü beslenme, gece uykusuzluğu, sigara içme, hijyenik olmayan ortamlarda yaşama ve önerilen tıbbi tedavilere uymama gibi birçok davranış gösterebildiklerini belirtti.
 

Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu; alerjik egzamadaki bu kısır döngüyü kırmanın en önemli yolunun egzamayı kontrol altına almak olduğunu, kaşıntı ve cilt döküntüsünün giderilmesinin stresi azaltacağını belirtti. Nuhoğlu, alerjik egzama tedavisinde özellikle uyku yapan ve sakinleştirici özelliği olan alerji ilaçlarının tercih edilmesi gerektiğini vurguladı. Bu ilaçların özellikle çocukların sınav dönemlerinde kullanılmaması gerektiğini, çünkü sınav sırasında uyku hali, sersemlik gibi yan etkiler görülebildiğine dikkat çekti. Nuhoğlu, egzama alevlenmelerinde ciltten haricen sürülen kortizonlu kremlerin bir haftayı geçmeyecek şekilde ara ara kullanılabildiğini ancak mümkün olduğunca alevlenme olmamasını sağlayacak kökten çözümler aranmasını tavsiye etti.