İSTANBUL - Ani sıcaklık değişiklikleri solunum yolu rahatsızlıklarından kalp damar hastalıklarına, sindirim sisteminden duygu durumuna kadar çok farklı anlamlarda sağlığı olumsuz etkileyebiliyor. Sıcaklık değişikliklerine bir şey yapılamasa da alınacak bazı önlemlerle bu dönemleri daha sağlıklı atlatmak mümkün olabiliyor.

Memorial Ataşehir Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Pınar Balcı, ani sıcaklık değişikliklerinde yaşanan sorunlar ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.

"Mevsim değişimlerinde yaşanan ani sıcaklık değişiklikleri son aylarda sıklıkla yaşanmakta hatta bazen gün içinde ani sıcaklık değişimleri görülmektedir. Bu dönemlerde sık olarak girip, nezle gibi solunum yolu rahatsızlıkları yaşanabilmektedir" diyen Uz. Dr. Pınar Balcı, "Özellikle alerjik astım ve KOAH hastaları bu havalarda kendilerini daha iyi korumalıdır. Ani sıcaklık değişikliği ile birlikte nefes darlığı, öksürük şikâyetleri artabilir. Viral ve bakteriyelenfeksiyonlarda artış görülebilir. Özellikle ileri yaş KOAH hastalarında hastane yatışı gerektirecek ciddiyette enfeksiyon tabloları görülebilmektedir" ifadelerini kullandı.

"TANSİYONUNUZU KONTROL EDİN"

Ani sıcaklık değişikliklerinin kalp ve damar sistemi üzerine olan etkisinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Uz. Dr. Pınar Balcı, "Bu dönemlerde hipertansiyon hastalarının tansiyon değerleri yükselme eğiliminde olabilmektedir. Hastaların özellikle ani değişen sıcaklıklarda düzenli tansiyon takibi yapmaları ve tedavilerini aksatmamaları hayati önem taşımaktadır. Mevsim geçişleri ve ani sıcaklık değişimleri kalp hastaları için de risklidir. Ani sıcaklık değişimlerinde kalp krizi riskinin artış gösterdiği bilinmektedir.  Bu dönemlerde göğüs ağrısı gibi şikayetleriyaşayanların mutlaka zaman kaybetmeden doktora başvurmaları gerekmektedir" şeklinde konuştu.

HAVALAR MİDENİZİ ETKİLEYEBİLİR

Mevsim değişikliklerinde sıklıkla yaşanan sindirim sistemi rahatsızlıklarının ani sıcaklık değişimlerinde de ortaya çıkabildiğinin altını çizen Uz. Dr. Pınar Balcı, "Karın şişkinliği, karında rahatsızlık hissi, kabızlık, mide yanması, bulantı bu dönemlerde artış gösterebilmektedir. Ülser veya gastrit habercisi olan bu şikayetlerözellikle kadınlarda daha sık ve belirgin yaşanmaktadır" dedi.

"EKLEM VE KAS AĞRILARINIZ HUZURUNUZU KAÇIRABİLİR"

Uz. Dr. Pınar Balcı sözlerine şöyle devam etti:

"Ani sıcaklık değişikliklerinde romatizmal ağrıların atması neredeyse olmazsa olmazlar arasındadır. Sıcaklık değişimleri ile eklem ve kas ağrılarının etkilendiği bilinmektedir. Bu dönemlerde özellikle romatizma hastalarının ağrılarının artması, sabahları yorgun uyanma, yaygın kas ve eklem ağrıları günlük yaşamı olumsuz etkilemektedir. Sıcaklıklardaki ani değişimler duyguları da etkileyebilmektedir. Depresif duygu duruma bu dönemde sıklıkla yaşanabilmektedir. Bununla birlikte uyku sorunları ve migren ataklarındaki artış sorunlu günler geçirilmesine neden olabilmektedir."

SICAKLIK DEĞİŞİMLERİNE BU ÖNLEMLERLE KARŞI KOYUN

Uz. Dr. Pınar Balcı sıcaklık değişimlerine karşı alınacak önlemler hakkında da bilgilendirmede bulundu. Uz. Dr. Balcı bu önlemleri şöyle sıraladı:

"Sıcaklık değişimlerinden ve mevsim geçişlerinden 65 yaş üstü kişiler, diyabet hastaları, bağışıklık sistemi baskılayıcı tedavi altında olanlar ve kalabalık toplu ortamda çalışanlar daha fazla etkilenmektedir. Alınacak basit önlemlerle sıcaklık değişimlerinin yarattığı olumsuz durumlardan korunmak mümkündür. Grip, nezle gibi bulaşıcı hastalıklardan korunmak için yakın temastan kaçınılması gerektiğini söyleyen Uz. Dr. Pınar Balcı, "Soğuk havalara karşı korunaklı giyinilmeli, uzun süre soğuğa maruz kalınmamalıdır. Astım ve KOAH hastalarının ve ileri yaş gurubundaki hastaların yıllık grip ve streptokok aşılarını yaptırmaları gerekmektedir. Tansiyon ve kalp hastalarının tedavilerini düzenli almaları, diyetlerine özellikle bu günlerde dikkat etmeleri önemlidir. Tansiyon yükseklikleri ve göğüs ağrısı gibi şikâyetlerin olması halinde zaman kaybetmeden doktora başvurulmalıdır. Mide ve bağırsak sisteminin bu dönemi sorunsuz atlatması için bol lifli, probiyotik içeriği yüksek doğal gıdalar ile beslenmek çok önemlidir.  Gerekli durumlarda prebiyotik desteği alınabilir. Bol su tüketimi kabızlıktan korunmak için çok önemlidir. Yağlı ve asitli gıdalardan uzak durulmalıdır. Gün içinde taze zencefil ve rezene çayı sindirim sistemini rahatlatır.

Yaygın kas ağrıları ve yorgunluk için kısa süreli yürüyüşler ya da diğer spor aktiviteleri bedensel ve mental rahatlık sağlar. Aynı zamanda bu tip şikayetleri olan her kişi mutlaka D vitamini düzeyini ölçtürmeli ve doktor kontrolü altında gereğinde destek almalıdır.  D vitamini, kalsiyum ve diğer minerallerden zengin olan süt ürünleri, yumurta ve kuruyemişler mutlaka günlük olarak tüketilmelidir. Günde düzenli olarak 6-8 saat uyumaya özen gösterilmelidir. Rahat bir uyku için ortamın karanlık olması ve elektromanyetik cihazlardan arındırılmasına özen gösterilmelidir. Sevdiğiniz kişilerle bolca vakit geçirmek ve sizi rahatlatan hobilerinize daha çok vakit ayırmak duygu durumunuzun düzelmesi için etkilidir."