Sağlık Bakanı Recep Akdağ, yaptığı açıklamada, Türkiye'de üreme sağlığı ve sezaryenle doğum oranlarının düşürülmesi için yapılacaklara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Sağlık Bakanlığının doğurganlık yaşındaki kadın, sağlıklı hamilelik, doğum ve bebek konularına odaklanması gerektiğini ifade eden Akdağ, doğum karşıtı bir politikanın ürünü olan "doğum kontrolü" kavramının geçmişte kaldığını, Türkiye'de de devletin yıllarca doğum karşıtı politika izlediğini belirtti.

Doğum kontrolü ve nüfus planlaması kavramlarının tarihin çöplüğüne atıldığını aktaran Akdağ, bir ailenin ne kadar çocuk yapacağına kendisinin karar vermesi gerektiğini, bunun sağlıklı biçimde gerçekleşmesi için de devletin ona yol göstereceğini bildirdi.

AK Parti hükümetlerinin, ortalamaya kıyasla daha çok çocuk yapılmasını teşvik ettiğini hatırlatan Akdağ, "Bizde de ortalama doğum sayısı 2,1'lerde. Bu daha alta inerse, biz de batılı ülkelerin yaşadığı sıkıntıları yaşarız." dedi.

Geçmişin yanlışlarını devam ettirmenin bir anlamının olmadığını vurgulayan Akdağ, "Sezaryen Türkiye'de bir çılgınlık halini almış durumda. Özel hastanelerde yüzde 70'in üzerinde, yüzde 75'ler civarında sezaryen oranları var. Bu hususta yeni bir eylem planımız var." diye konuştu.

Bu konuda özel hastanelerin sektör temsilcileriyle bir araya geldiğini anlatan Akdağ, gereksiz yere sezaryen yapılmasının hem bilimsel hem hukuki açıdan yanlış olduğunu söyledi.

"Gereksiz sezaryen engellenmeli"

Sezaryenin ihtiyaç halinde anne ve bebeğin hayat kurtardığını ancak gereksiz durumlardaki olumsuzluklarının da bilindiğini ifade eden Akdağ, annelerin normal doğumdan sonra birkaç saat içinde ayağa kalktığını ama sezaryende birkaç gün yatağa bağlı kaldığını belirtti.

Sezaryenin altında kolaycılığın yattığına dikkati çeken Akdağ, şöyle devam etti:

"Bunu kabul edilemez görüyorum. Ben buna karşı ciddi bir mücadele vermeye kararlıyım. Bir özel hastanede yüzde 70-80 sezaryen yapılıyorsa, muhtemelen orada bu işi yapan hekim arkadaşım ya da arkadaşlarım normal doğum yaptırmayı yeterli bilmiyorlardır. Dolayısıyla onları eğitime almaya varıncaya kadar, kararlı tedbirler uygulayacağız. Bunu açıkça herkesin bilmesini arzu ediyorum. Bu meselenin ısrarla takipçisi olmaya bizzat ben devam edeceğim."

Oranın birden bire düşmesinin mümkün olmadığını anlatan Akdağ, gereksiz birinci sezaryenleri engellemek gerektiğini kaydetti.

Sağlık Bakanlığının normal doğumu teşvik ettiğine işaret eden Akdağ, "Bu çalışmalar yeterli mi? Değil. Onun için yeni bir eylem planı hazırladık ve onu uygulayacağız." dedi.