İSTANBUL - Zeytinburnu Avrasya Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Arman Çitçi’yi izleyicilerle buluştu ve “Prostat Kanseri” ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı. Prostat kanseri nedir? Belirtileri nelerdir?  Evreleri nedir? Tedavi yöntemi nedir? Sorularının cevabını verdi. Hepinize sağlık dolu bir hafta dilerim. İşte sizlerle…

Prostat ve prostat kanseri nedir?

Prostat erkeklerde mesanenin tabanında bulunan bir tür salgı bezidir. Üreme çağında olan erkeklerde tohum hücrelerinin korunması için gerekli maddeleri, kimyasalları ve sıvıyı salgılayan ve insan neslinin devamı için çok önemli bir organdır. Erkeklerde ilerleyen yaşlarda prostatın fonksiyonu azalmaktadır. Bu durum kadınlardaki menopoz olayı ile benzerdir. Prostat bezinin tam ortasında idrar kanalı mevcuttur.ve prostat büyümesi ve prostat kanseri nedeni ile idrar kanalında birtakım tıkanmalar ve sıkıntılar oluşmaktadır. Ayriyeten prostat bezinin yapısı gereği idrar tutmada önemli bir rolü vardır. Ameliyat edilen hastalarda prostatın yapısı ile oynandığı için nadir de olsa idrar kaçırma sorunu bu yüzden görülür.

Prostat; erkeklerde üreme çağında temel organlardan biridir.

Prostat kanserinin nedenleri nelerdir, Prostat kanserinin belirtileri nelerdir?

Belirtileri erken dönemde yok denecek kadar azdır. Belirli bir evreye ulaşmadan belirtileri ortaya çıkmaz. Fakat erken tanı yöntemleri bulunmaktadır. Bunun için tıbbi imkanlardan faydalanmak gerekir.

Prostat kanseri tanısı için hangi tetkikler gerek görülür ve uygulanır?

Tanımlama yapacak olursak 50 yaş ve üzeri olan erkeklerde senede 1 kez bile olsa yapılmasını önerdiğimiz bir kan testi bulunmaktadır. Prostat spesifik antijen yani kısa adı ile PSA testi yapılacak en önemli tetkiklerden birisidir. Prostat spesifik antijen kanda şeker gibi ölçülebilen bir değerdir

Bu normal düzeyde ise hastanın prostat kanseri olma olasılığı düşük diye nitelendirebiliriz. Eğer değerlerde bir yükseklik varsa o hastanın incelenmesi gerekmektedir. Burada altın cümle şudur 50 yaştan yukarı olan her erkeğin prostat spesifik antijen değerlerine baktırması erken teşhis açısından da çok önemli bir role sahiptir.

Prostat kanserinin evrelerinden bahseder misiniz?

Diğer tüm kanserler gibi evrelere ayrılır. Genelde 4 evre olarak ayırırız.

Birinci evre hiçbir belirtisi olmayan, fakat PSA değerinde olan yükselme sonucu biyopsi yapılmış veya MR çekilip kanser olduğu anlaşılan hastalardır. Bu evrede kanser prostatın içinde sınırlı bir şekildedir. Bu hastalarda kesin tedavi mümkündür.

İkinci evrede ise prostatın içindeki kanser prostatın dış kabuğuna doğru ilerlemeye başlamıştır. Bu bir sorundur ve olabildiğince hızlı bir şekilde tedavi edilmesi gerekir.

Üçüncü evrede ise kanser prostat kapsülünden dışarı çıkmaya başlar. İlk olarak lokal olarak da dışarı çıkabilir. İkinci olarak lenf nodu adı verilen bezelere yayılabilir. Son olarak kan, kemikler, akciğer, beyin gibi organlara sıçrayabilir. Bu artık dördüncü evre olarak adlandırılan kanserdir, geç kalınmış bir kanserdir, hastaya gerekli yardımın yapılamayabileceği bir evredir.

Birinci evrede yakalayabilmek için prostat spesifik antijen değeri dediğimiz gibi çok önemlidir. 50 yaşını geçen her erkeğin yaptırması gerekir.

Prostat kanseri nasıl tedavi edilir?

Evreye göre tedavi uygulanmaktadır. Erken evrede temelde cerrahi olarak tedavi edilir. Diğer evrelerde vücudun belirli yerlerine yayılan kanserlerde ameliyatla beraber bölgesel radyoterapi yani ışın tedavisi uygulanabilir. Farklı nedenlerle ameliyat olamayan veya ameliyata sıcak bakmayan hastalar için de ikinci alternatif ise o bölgeye 30 seanslık bir radyoterapi tedavisidir. Ameliyat kadar başarılı, uzun vadeli sonuçlar veren bir tedavidir. Önemli olan şey ise bu 30 seanslık radikal tedavi dediğimiz yöntem aynı bölgeye sadece 1 kez uygulanabilir.3-5 yıldan sonra tekrar aynı şekilde bir tedavi uygulanamayıp maksimum 5 seanslık bir tedavi uygulanır. Radyoterapi organların özelliklerini değiştirdiği için radyasyon tedavilerinin bir limiti oluyor.

“Nüks Durumunda Radyo Terapi Gerekir”

Evre 1 veya 2’de gelen bir hastanın genel sağlık durumu uygunsa ilk olarak ameliyat, eğer bir nüks durumu olursa da radyoterapi öneriyoruz. Fakat ameliyatında bir engel olan hastayı ise radyoterapiye yönlendirmek doğru olacaktır.

-eğer üçüncü evrede ise ve vücudun belirli bölgelerinde yayılma var ise öncelikle bazı hormon tedavileri uygulanmaktadır. Testosteron üreten sistem bazı ilaçlarla bloke edilmelidir. Bu prostat kanseri hücrelerini belirli bir süre uykuda tutacaktır ve hastaya uzun bir yaşam süreci tanınır.

Hormon tedavilerinin işe yaramayıp PSA yükselişi devam eden bir hasta ise medikal onkoloji bölümüne yönlendirilir. Böylelikle hastanın yaşam kalitesi korunmuş, hastaya daha fazla yaşam hakkı verilmiş olur. Prostat kanseri diğer kanser türlerine nazaran daha yavaş ilerleyen bir türdür. Yine de erken teşhis önemlidir. Ilerleyen evrelere bırakılmamalıdır.

HABER: ELİF HAYVALI