CELAL MORKOYUN/ESKİŞEHİR/VHA

Konu ile ilgili bilgisine başvurduğumuz Eskişehir İşçi Emeklileri Derneği Şube Başkanı Arif Duru şunları söyledi: 
“Sosyal güvenlik sisteminin en önemli uygulama alanı olan sağlık hakkını giderek paralı sisteme dönüştürecek ilave ücretin yüzdesi yeniden belirlenmiştir. Buna göre, vakıf üniversite hastaneleri ile özel hastanelerden sağlık hizmeti alınması durumunda, sigortalı, emekli ve hak sahiplerinden yüzde 200'e varan ilave ücret alınmasını öngören Bakanlar Kurulu Kararı 12 Ekim 2013 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanmıştır.
Bakanlar Kurulu Kararını takiben Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı da, vakıf hastaneleri ve özel hastanelere uygulanan sınıflandırma ve puanlandırmaları kaldırmıştır. 12 Ekim 2013 tarihinden önce hastanelerin sınıflandırılması ve puanlandırılması esas alınarak, ilave ücret yüzde 30 ile yüzde 90 arasında belirlenmekteydi.
SGK, poliklinik hizmeti veren sağlık kuruluşları ile eğitim ve araştırma hastanelerinin normunu dikkate almadan yüzde 200'e varan ilave ücret alınmasını öngören yeni bir uygulama getirmiştir. Bunun izahı ve gerekçesi yoktur. Bu demektir ki, parası olanlar en iyi sağlık hizmetini gününde özel hastanelerden alabilecek, geçim zorluğu içerisinde olan emekli, dul ve yetimler ise, vakıf hastanelerine ve özel hastanelere gidemeyecektir. Sosyal devlet, sağlık hizmetine erişmeyi zorlaştıran ilave ücret alınmasını engelleyen devlet olarak görülmelidir. Sağlık hizmetleri, ticari bir anlayışla sunulnıamalıdır. Yüzde 200 olarak belirlenen ilave ücret özel hastaneleri korumaya yöneliktir. Bu durum karşısında, halkımızın büyük çoğunluğunun gittiği kamu sağlık kuruluşları korunmasız kalacaktır. Türkiye'nin her yerinde kamu hastaneleri tam olarak donanımlı olmadığından, bazı durumlarda özel hastanelere gidilmektedir. Bu bakımdan, son Bakanlar Kurlu Kararı ile yüzde 30 olan ilave ücretin yüzde 200'e yükseltilmesi, halkın sağlık hizmetlerinden yararlanmasını engelleyecek bir değişikliktir.
Yüzde 200 olarak getirilen bu yüksek oranının değiştirilmesi gerekmektedir. Yüzde 200'e varan ilave ücret alınması, sağlık hakkını engelleyecek bir yük olarak görülmelidir. Bunun devlet eliyle yapılması, sosyal devlet ilkelerine de aykırı bir uygulamadır.
Bunun yanında özel hastanelerde muayene ücretinin yüksek belirlenmesi, ilaç katkı payının yüzde 10-20 arasında alınması, her bir reçetede üç ilaca kadar 3 lira ve sonrasında her bir ilaç için 1 lira katkı payının alınması birlikte değerlendirildiğinde, sağlık hizmetleri para ile erişilen sisteme dönüştürülmüştür. Toplumun sağlığı devlet eliyle korunmalıdır. İlkesel olarak özel hastanelere karşı çıkmak doğru değil. Her bir bireyin sağlık hizmetini ilave ücret ödemeden aldığı bir sistem olarak görülmelidir. Emekliler çalıştıkları dönemlerde yüzde 11 gibi yüksek bir oranda sağlık primi ödemiştir. Bu güvence ve katkı varken, bireysel sağlık sistemine göre özel hastanelerin teşvik edilmesini öngören ilave ücret alınması uygulaması yeniden değerlendirilmelidir. Emekliler, ilave ücret ödemeden kamu ve özel hastanelerden yararlanmalıdır.”