İSTANBUL- Hamilelik döneminde ortaya çıkan yüksek tansiyon, normal bir kişiden daha fazla riskli bir durumu oluşturur. Bu nedenle hamilelik sırasında anne adayının kan basıncının sürekli takip edilmesi, olası komplikasyonları önlemek adına önemlidir.

Hamilelik dönemi bir kadının yaşadığı en özel zamanlardan biridir. Ne kadar karmaşık bir süreç olsa da, anne adayını 9 aylık büyüleyici bir süreç bekler. Bu süreç içerisinde güzel deneyimlerin yanı sıra, anne adayını ve bebeği etkileyen sağlık problemleri de ortaya çıkabilir. Yüksek tansiyonda, hamilelik sürecinde yaşandığında oldukça tehlikeli hale gelebiliyor. Avrasya hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Çiğdem Yavuz Yurtsever hamilelik döneminde yaşanan yüksek tansiyon ile ilgili merak edilenleri açıkladı.

Hamilelik döneminde anneleri korkutan durum; Yüksek tansiyon

Hamilelik öncesi yüksek tansiyon sorunu yaşamayan anne adayları, hamilelikle birlikte bu hastalığı geliştirebilir. Bu tür yüksek tansiyon genelde doğumdan sonra kaybolma eğilimi gösterir. Fakat anne tedavi edilmezse, hem bebeğini hem de kendisini riske eder.

Hamilelik döneminde bebeğin büyümesi için gerekli olan oksijen anne tarafından sağlanır. Yüksek tansiyonda plasentaya yetersiz kan akımına sebep olabileceği için tehlikeli durumlar meydana getirebilir. Bebek, ihtiyacı olan oksijen ve besini alamadığı için bu durum bebeğin büyümesini yavaşlatabilir. Bu yüzden doktorlar hamilelik sırasında kan basıncını yakından izlerler.

Yüksek tansiyon yan etkileri beraberinde getiriyor

Hamilelik döneminde yaşanan yüksek tansiyon süreci olumsuz etkileyecek birçok etkiye neden olabiliyor. Bunlar;

  • Bebekte gelişme geriliği durumunun ortaya çıkması,
  • Ani bebek ölümü,
  • Plasentanın yerinden erken ayrılması sonucu oluşan durum ve buna bağlı olarak gelişen kanama nedeniyle anne ve bebeğin ciddi risk altında girmesi,
  • Şuur kaybı ve istem dışı kasılmalarla karakterize gebelik toksemisi (eklampsi) denen ciddi bir tablonun oluşması,
  • Erken doğum veya sezaryen doğum olasılığının artması,
  • Annede beyin kanaması, akciğer ödemi, karaciğerin yırtılması gibi ciddi sorunlar ortaya çıkabilir.

“Hamilelik zehirlenmesi” anne adaylarını korkutuyor

Hamilelik döneminde yaşanan yüksek tansiyonun anne adaylarını korkutma nedenlerinden biride preeklampsi. Hamilelik zehirlenmesi olarak bilinen preeklampsi, anne-bebek ölümleriyle sonuçlanabiliyor. Bu nedenle düzenli olarak kan basıncının kontrol edilmesi büyük önem taşıyor. Preeklampsi çoğunlukla hamileliğin 20. haftasından sonra ikinci üç ay ya da üçüncü üç ayda ortaya çıkar. Ayrıca rahatsızlık hafiften şiddetliye değişim gösterebilir.

Hamilelikte yüksek tansiyona neden olan durumlar nelerdir?

  • Genetik faktörler,
    • Çok fazla tuz tüketmek,
    • Bağışıklık sisteminin zayıf olması,
    • Yetersiz beslenme,
    • Diyabet,
    • Çoğul gebelik,
    • Annenin yaşının 20’den küçük 40’dan büyük olması,
    • Obezite,
    • Kansızlık,
    • Molar gebelik,
    • Kronik böbrek hastalığı.

Hangi anne adayları risk grubu altında yer alıyor?

  • Hamilelikten önce hipertansiyon öyküsü olanlar,
  • İlk hamileliği olanlar,
    Önceki hamileliğinde preeklampsi öyküsü olanlar,
  • 35 yaş üstü hamileler,
  • Çoğul hamilelik yaşayanlar,
  • Fazla kilolu olanlar,
  • Diyabet ya da böbrek hastalığı nedeniyle idrardan protein kaybedenler risk grubu altında yer alıyor.

Tedavi ile kontrol altına almak mümkün mü?

Genellikle hamileliğin ikinci yarısında ortaya çıkan yüksek tansiyon için en uygun tedavi yöntemlerinden birisi istirahat. Anne adayı bol bol istirahat ederek kan basıncının düşmesine yardımcı olabilir. Kan basıncı müdahale gerektirecek kadar yükselmiyorsa, doğuma kadar herhangi bir işlemin yapılması gerekmez. Ancak istirahatin yetersiz kaldığı durumlarda doktor kontrolünde ilaç tedavisi uygulanabilir..

HABER: ELİF HAYVALI