T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilimleri Üniversitesi İstanbul Okmeydanı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon Kliniği Eğitim Sorumlusu ve Romatizma ve Ağrı Derneği Başkanı Prof. Dr. Ömer Kuru, Ankilozan Spondilit hastalığı hakkında bilinmesi gerekenler, 5 temel adımda anlattı.

1.ANKİLOZAN SPONDİLİT (kısaca AS),(Yunanca Ankylos: Sert, katı; Spondylos, omurga)Kronik, ağrılı, yangısal (enflamatuvar) bir artrit türü ve özbağışık bir hastalık. Kalıtsal olduğu bilinmekte olan hastalığın belirtilerinin ilk görüldüğü yaş ortalaması 23.

T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilimleri Üniversitesi İstanbul Okmeydanı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Ömer Kuru, yaptığı açıklamada, AS'in, leğen kemikleri ve omurgayı tutan kronik, iltihaplı bir romatizmal rahatsızlık oduğunu belirtti. Hastılığın ilerleyici olduğunu ve erken dönemde tanı konulup tedaviye başlanmadığında omurgada kamburluk ve sakatlıkla sonuçlanabileceğini kaydeden Prof. Dr. Kuru şöyle dedi:
"AS'de ölüm riski normal popülasyona yani hasta olmayanlara göre 1.5- 4 misli daha fazladır. Hastalık ağrı ve deformitelerle seyrettiği için vakaların üçte birinde de işgücü kayıpları meydana gelmektedir. Ülkemizde bulunma sıklığı binde 5'tir.
Yani kabaca her 200 kişiden birinde bu hastalık görülmektedir. Erkeklerde kadınlara nazaran 3 misli daha fazla görülmektedir. Ankilozan Spondilit hastalığının kesin sebebi bilinmemektedir."
 
2.'BEL AĞRISINA DİKKAT!'
Romatizma ve Ağrı Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Ömer Kuru, "Bugün belim çok ağrıyor! Yakınmasını 40 yaşın üzerindeki insanlardan duymak olağanken, bu söz yirmili yaşlarda genç bir insanın ağzından çıkıyorsa tanının Ankilozan Spondilit olabileceği unutulmamalı" diyor.

"YANLIŞLIKLA BEL FITIĞI TEŞHİSİ KONABİLİYOR"

Prof. Dr. Ömer Kuru, halk arasında iltihaplı omurga romatizması olarak da bilinen hastalıkta ortalama tanı gecikmesinin 8-10 yıl arasında değiştiğini, bel rahatsızlığıyla başlayan hastalıkla ilgili olarak hastaların yaklaşık %33'üne yanlışlıkla bel fıtığı teşhisi konulduğunu belirtiyor.

"Halbuki, Ankilozan Spondilit’teki bel ağrısı omurganın iltihabından kaynaklandığı için bel fıtığında görülen bel ağrısından farklı özelliklere sahip" diyen Kuru," Şayet bir bel ağrısı 40 yaşından önce başlıyorsa, gece uykudan uyandırıyorsa, hareket etmekle düzelip istirahat le geçmiyorsa bel fıtığından önce mutlaka ankilozan spondilit akla gelmeli" diyor.

3. "KAMBURLUKLA SONUÇLANIYOR’’
Halk arasında Ahmet Mete Işıkara ve Suna Pekuysal hastalığı olarak bilinen ankilozan spondilit (AS)
hastalarda bel ağrısının yanı sıra topuk ağrısı, eklemlerde şişlik, uyku bozukluğu, yorgunluk, sabah kalkınca tutukluk, göz iltihabı, sedef hastalığı, kilo kaybı, göğüs ağrısı (özellikle batıcı tipte), ateş ve gece terlemesi gibi ilave bulgular olabileceğine vurgu yapan Prof. Dr. Ömer Kuru, Ankilozan spondilit'in ilerleyici bir hastalık olmasından dolayı zaman içinde kamburlukla sonuçlandığını söylüyor.

4.Ankilozan Spondilit (AS) ne neden olur? neden başladığı tam olarak bilinmez. Ancak hastalıkta genetik yük oldukça fazladır. Hastaların %90ından fazlasının kanında HLA-B27 denilen antijen (+) dır. Ailede ankilozan spondilit varsa 1. Derecede akrabalarda bulunma olasılığı %20 dir" diyor.

5.Ailesinde Ankilozan Spondilit olanlarla, sık barsak enfeksiyonu geçirenlerin risk altında olduklarını hatırlatan Kuru, hastalığın tedavi edilebilirliğindeki başlıca şartının erken tanı olduğunun önemle altını çiziyor. Ve ekliyor: " Hastalık ne kadar erkenden tanınırsa o kadar başarılı bir şekilde tedavi edilir. Önemli olan deformiteler oluşmadan başlanan tedavidir. Tedavide fizyoterapi, egzersiz ve iltihap giderici ilaçlar kullanılır. Yeni çıkan biyolojik ajanlarla hastalığın seyrini değiştirmek, yaşam kalitesini artırmak ve deformiteleri önlemek mümkündür.

Prof Dr Ömer Kuru’nun  Ankilozan Spondilit nedir, belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında merak edilen soruları yanıtladığı programın tamamını profildeki linkten izleyebilirsiniz.

https://youtu.be/vgY5Zl2Ux5w?t=2731