Civan Canova’dan “Damlalar”

Sanatçı Civan Canova yeni kişisel resim sergisi için hazırlıklarını sürdürüyor. Resim dünyasında büyük bir ilgi ile beklenen Damlalar resim sergisi 15-30 Nisan 2023 Tarihinde tarihi Hüsrev Kethüde Hamamında gerçekleştirilecek. Sergide 52 adet eser sergilenecek. Serginin organizasyonu Filika Medya kurucusu Dilek Çakır tarafından üstlenildi. Civan Canova Sergiyi şu sözlerle aktarıyor : “ “Yası tutulmamış ölümlerim yelkovan yelinde...

Zamansa her zaman geleceğe beş var

Ve hayatım hatırladıklarım kadar”

Nefesimi tuttuğum anları,  o anların geçtiği mekanları, o mekanlardaki güzel insanları, kısacası sıklıkla hayalini kurduğum ve kurarken çok mutlu olduğum ne varsa, hepsini yıllar sonra tuvalle buluşturma şansını elde ettim. Neye benzedi diye soracak olursanız, sadece bana benzedi. Benim hayallerime… 

Şimdi de bu hayallerimi sizlerle paylaşmanın mutluluğunu yaşıyorum. 

Civan Canova sanat hayatını şu sözlerle aktarıyor: “Sanat hayatım çok erken yaşlarda başladı. Babam Devlet Tiyatroları Başrejisörü ve Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü şefiydi. Hayata dair ilk anılarımda hep tiyatro vardır. Evimizden eksik olmayan babamın öğrencileri, ders gibi sohbetler, yemekler, çeşitli kurumlardaki tiyatro söyleşileri, kritikleri, açık oturumlar – yaşım küçüktü ama babam çoğuna beni de götürürdü – yeniyıl partileri, Opera binasında yeniyıl baloları vs. vs. 

Böyle bir ortamda büyüyen bir çocuk da ister istemez o ortamda tanıdığı kişilerden etkileniyor, onları model olarak alıyor. 

Ben de öyle yaptım. Henüz Ankara Kolejinin ilkokul binasında koştururken tiyatrocu olama hayalleri kurdum. Ve babamın bütün diretmelerine rağmen oldum da… Babam benim Siyasal Bilgiler’e ya da Hukuk Fakültesi’ ne girmemi arzu ediyordu. Çünkü tiyatrocu olur da mesleğimde mutlu olamazsam, bu mutsuzluğun bütün hayatımı etkileyeceğini düşünüyordu. Ama hayat benim hayatımdı. Ve ben kendi istediğim yolu seçecektim. 

Liseden sonra tiyatro hayatım başladı ve bugünlere kadar sürdü. Bu uğurda içimdeki resim yapma tutkusunu hep erteledim. Edebiyala oyalandım kendi çapımda. Becerebildiğimce şiirler, hikayeler yazdım. Resmi ertelememin tek nedeni mesleğim ve yan uğraşlarım değildi. Yıllarca tam bir meczup gibi yaşadım. Elimde içki şişesi, nerde akşam orda sabah, gençlik yıllarım böyle geçti. Oyun oynamadığım zamanlar genelde içiyordum. Resim de yapmaya çalışıyordum arada. Ama genelde beğenmiyordum yaptıklarımı. Bir süre seyredip sonra imha ediyordum. 

Ta ki 2014 yılına kadar. 

O yıl; elli yıllık bir düşüncenin neticesi verdiğim ani bir kararla resim yapmaya başladım. Tiyatrodan emekli olmak üzereydim. Sadece dizilerde oynuyordum ve de çekimim olmadığı zamanlar epeyce boş vakit kalıyordu bana. Böyle bir ortamda başladım disiplinli bir biçimde her gün resim yapmaya. Ve hala dürdürüyorum aynı disiplini. Üç tane kişisel sergi açtım. Bir tane de ‘Konservatuvardan Mezun Olan Resim Tutkunları’ ndan oluşan karma bir sergiye katıldım. 

Resimlerimin yarısına yakınını elden çıkardım. Bende ise şu an ikiyüz seksen resim daha var. Eski Ankara’yı, eski İstanbul’ u, eski tiyatroları, film setlerini, Yeşilçam’ın arka sokaklarını, yaşadığım yerleri, içtiğim meyhaneleri, tanıdığım kişileri anlatan resimler. Hepsi toplamında hayatımın bir özeti gibi. Ve sanırım usup olarak aynı olsalar ve hepsi bana benzese bile, konu olarak hiç biri bir diğerine benzemiyor. Ve de henüz boyama fırsatı bulamadığım ama en kısa zamanda sıraya alarak boyamayı düşündüğüm bir o kadar anı da kafamın içinde dolaşıp duruyor.  

Benim resimlerim, her ne kadar kişisel anılardan yola çıksa da aslında kendi yaşadığım zamana tanıklık ediyor. Anıları boyamak ve boyanan anılarla aynı evde yaşamak mutlu ediyor beni. 

Civan Canova Kimdir ? 

1955. Ankara’ da doğdu.

1973. T.E.D. Ankara Koleji’ ni bitirdi.

1974. Yılmaz Güney’ in “Arkadaş” adlı filminde rol aldı. 

Aynı yıl Ankara Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümüne girdi.

1979. Konservatuardan mezun oldu.

İstanbul Devlet Tiyatrosu kadrosuna katıldı. Birçok oyunda görev aldı. Bunun yanı sıra sinema filmlerinde, dizilerde oynadı. 

Yazdığı oyunlar 

Kıyamet Sularında (1994) 

Kızıl Ötesi Aydınlık (1996) 

Sokağa Çıkma Yasağı (1996) 

Erkekler Tuvaleti (1999) 

Düğün Şarkısı (2002) 

Ful Yaprakları (2002) 

Üstat Harpagon' a Saygı ve Destek Gecesi (2004) 

Mitosmorfoz (2005)

Niobe (2006) 

Neon (2007) 

Prömiyer (2008)

Lydia’nın Düğünü (2008) 

Tuna’nın Korsanları - Çocuk Oyunu (2008) 

Yıldönümü (2009) 

Evaristo (2011) 

1996 - İlk oyunu, “Kıyamet Sularında", Kenan Işık yönetiminde, İstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelendi. 

1997 - İkinci oyunu, “Sokağa Çıkma Yasağı”,  Cüneyt Çalışkur  yönetiminde, İzmit Belediye Tiyatrosu tarafından sahnelendi.

 1998 -  "Sokağa Çıkma Yasağı", Arif Akkaya yönetiminde İstanbul Şehir Tiyatrosu tarafından sahnelendi.

 2005 -  "Ful Yaprakları", Turgay Kantürk yönetiminde, İstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelendi.

 2005 -  “Erkekler Tuvaleti", "Oyun Okulu" tarafından, Dokuz Eylül Üniversitesi GSF Tiyatro Bölümü’nden Yrd.Doç.Dr. Semih Çelenk yönetiminde İzmir’ de sahnelendi.

 2006 - “Düğün Şarkısı",  Işıl Kasapoğlu  yönetiminde, İzmir Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelendi.

 2010 -  “Prömiyer", Işıl Kasapoğlu  yönetiminde, Konya Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelendi.

 2010 -  “Sokağa Çıkma Yasağı”,  Emrah Eren  yönetiminde, Bakırköy Belediye Tiyatrosu tarafından sahnelendi. 

 2011 -  “Üstat Harpagon' a Saygı ve Destek Gecesi”,  

Levend Öktem yönetiminde, İstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelendi.

 2012 -  İstanbul  Devlet Tiyatrosunda, “Düğün Şarkısı” adlı oyununu yönetti.

 2012 -  “Kızıl Ötesi Aydınlık” oyunu yönetti.

 2012 -  Kumbaracı50, 6üstü Yazar projesi için “Evaristo” adlı oyunu yazdım. Nihal Koldaş tarafından yönetildi. 

Ödülleri 

1989.  “Kör Buluşma” adlı film senaryosu ile; “Kültür Bakanlığı, En İyi 10 Senaryo Ödülü.

 1996. “Kıyamet Suları” -  “İsmet Küntay - Yılın En İyi Oyun Yazarı Ödülü” 

 1996. “Kıyamet Suları” - “Avni Dilligil. - Yılın En İyi Oyun Yazarı Ödülü” 

 1997 - “Sokağa Çıkma Yasağı”  - “Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü”

 2006 -  “Eve Dönüş” - “Antalya Altın Portakal, Yılın En İyi  Yardımcı Erkek Oyuncusu Ödülü” 

 2006 -  “Eve Dönüş” - “Sadri Alışık, Yılın En İyi Yardımcı Erkek Oyuncusu Ödülü”

 2009 - “Neon” ve “Prömiyer” adlı oyunlarımla; “4. Oğuz Atay Ödülü” 

 2011 -  “Ölüleri Gömün” - “Afife Jale, Yılın En İyi  Yardımcı Erkek Oyuncusu Ödülü” 

 2011 - Hacettepe Ünivesitesi Devlet Konservatuvarı’ nın 75. Kuruluş yılı nedeniyle “Onur Projesi” olarak,  Tiyatro Anasanat Dalı Başkanlığı tarafından hazırlanan “75. yıl Cüneyt Gökçer Tiyatro Ödülleri” kapsamında, “Yazarlık Özel Ödülü” 

Sergileri

2016 - Erinç Sanat Galerisi, Kişisel Sergi

2017 - Erinç Sanat Galerisi, "Cebecililer" Karma Sergi

2017 - BiTiyatro, Kişisel Sergi

2020 - Uluslararası Gümüşlük Sanat Festivali, Kişisel Sergi

GENÇ VE GÜZEL SANATÇI NESLİ'DEN ''ENİKONU''BİR ŞARKI

Genç ve güzel sanatçı NESLİ,yeni single çalışması ''Enikonu''yu 3 Adım müzik etiketi ile müzikseverler ile buluşturdu.Enikonu şarkısının sözleri,bugüne kadar  birçok başarılı şarkı sözüne imza atan Mesut BOYACI'ya aitken,müziği ise genç ve güzel sanatçı NESLİ'ye ait.Şarkının aranjör koltuğunda ise duayen isim Yılmaz ŞENYAYLAR oturmakta.Sanatçı şarkısını  Ömer KARA yönetmenliğinde kliplendirirken yayınlamış olduğu klibinde aşkın farklı hallerini görsel bir şölen  ile sunarak tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.Sosyal medya platformlarında viral olan klip kısa sürede ciddi izlenme rakamlarına ulaşarak müzikseverlerden ve müzik otoritelerinden tam not aldı. Eğlenceli bir kişiliğe sahip olduğunu belirten genç ve güzel sanatçı müziğe olan tutkusunu:''Müziğin vahşi hayvanları yatıştıracak,kayaları yumuşatacak ve yüzyıllık çınarları eğecek, bir çekiciliği vardır. İşte bu nedenle çocuk yaşlardan beri müziğe tutkunum''cümlesiyle belirtiyor.Ayrıca sanatçı,''Enikonu''şarkısının ilk göz ağrısı olduğunu ve şarkının çıkış aşamasında en büyük desteği ailesi ve yakın arkadaşlarından gördüğünü belirtirken kendisi için bunun çok büyük bir mutluluk olduğunu  sözlerine ekliyor.Genç ve güzel şarkıcı,sürekli müzik için çalıştığını,üretmekten asla vazgeçmeyeceğini,kısa süreler içinde yeni single çalışmalarını, müzikseverler ile buluşturarak gözünü zirveye diktiğini belirtiyor. Daha ilk single çalışması yeni çıkmış olmasına rağmen,İstanbul'un birçok önemli mekanından sahne teklifleri alan sanatçı''En büyük hayalim,çok büyük kitlelere konser vermek,bunun için her gece dualar ediyorum ve bunun zor ama imkansız olmadığını biliyorum fakat bu hayalimi gerçekleştirmek için elimden gelen bütün çabayı gösteriyorum.'' sözleri ile adeta çalışkanlığını ve hırsını gözler önüne seriyor. Müzik piyasasına,hızlı bir giriş yapan ve ''Enikonu'' şarkısı ile çok kısa sürede Türkiye radyolarında büyük bir beğeni kazanan ve listelere girmeyi başaran genç ve güzel sanatçı NESLİ'nin neler yapacağı müzikseverler tarafından sabırsızlık ile bekleniyor.

BİLDİĞİN GİBİ  DEĞİL

FATMA ÇELENK’in Bildiğin Gibi Değil adlı eseri Mona Kitap’tan çıktı. 

Yayına Hazırlayan: Seda Şan

Kapak Tasarımı: Aynur Kızılırmak

HAYAT CAM KIRIKLARINDA SAKLI

Görünüşte sıradan kahramanların fevkalade yaşamlarını anlatan Fatma Çelenk, Türkiye’nin ekonomik ve siyasal mücadelelerle biçimlenen son elli yılını sade ve akıcı bir dille anlatırken darbeler ve kaybedişler arasında geçen hayatlara tanıklık ediyor. Erkekler kendi kaderlerini yazarken, kadınlar yazılmış kaderlerini mi yaşarlar? Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını gözler önüne seren Bildiğin Gibi Değil; aşka, hayata, kabullenişlere ve hayata dair bir roman...

ARKA KAPAK

“ÂŞIK OLMAKTAN MI KAÇIYORDU, YOKSA KAYBETME KORKUSUNDAN MI?”

Başarılı şirketlerin ardında yatan pek bilinmeyen hikâyeleri yazmak için yola çıkan genç gazeteci kadın, röportaj yapmak için gittiği binanın kapısından girdiğinde yaşayacaklarının, onu karmaşık bir ömürler yığınının tam ortasına atacağından habersizdi. Yangınlar, darbeler ve kaybedişler arasında geçen hayatlara tanıklık ederken, bir yandan da kaderin belirsiz ağlarının onu da sarmalayarak yaşamını biçimlendirdiğini hissedemiyordu bile... Geçmiş ile bugünün iç içe yaşandığı bu anlatıda Fatma Çelenk, kahramanlarının görünüşteki sıradan yaşamlarını okura sunmasının yanı sıra ülkemizin ekonomik ve siyasal mücadelelerle biçimlenen son elli yılını da sade ve akıcı bir dille aktarıyor. Hiçbir şeyin göründüğü̈ gibi olmadığını gözler önüne seren bu romanı okurken, kendinizi de sorguladığınız anlardan geçeceksiniz.

Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar mezunudur. Kariyeri boyunca yaptığı tiyatro tasarımları, sinema, radyo, televizyon ve kurumsal iletişim alanındaki çalışmaları övgüye değer bulunmuştur. Topluma yönelik tasarladığı sosyal sorumluluk projeleriyle yurtiçi ve yurtdışında ödüller almıştır. İş hayatına yönelik yazıları birçok dergi ve bloglarda yayınlanmaya ve üniversitelerde seminerler vermeye devam etmektedir. Türkiye Sosyal Sorumluluk Derneği’nde uzun süreli Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini üstlenmiş, halen Kurumsal İletişimciler Derneği Yönetim Kurulu’nda yer almaktadır. Kurucu üyeleri arasında bulunduğu Gayrimenkulde Kadın Liderler Platformu’nda Eğitim Proje Grubu Başkanı göreviyle sektördeki kadınların ihtiyaç ve beklentilerine yönelik bilgi, beceri arttırma, yönetim seviyelerini güçlendirme çalışmalarına imza atmaya devam ediyor. Bildiğin Gibi Değil yazarın ilk romanı.