BURSA

Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Aydınlar, bebeklikte aortta başlayan "yağlı çizgilenme"nin yaş ilerledikçe damar sertliğine yol açabildiğini, bu durumun zamanla damarın "saatli bomba" gibi patlamasına neden olan "aort anevrizması" hastalığına dönüşebileceğini söyledi.

Kalpten çıktığı noktadan sonra damarda meydana gelen genişlemeye "aort anevrizması" dendiğini aktaran Aydınlar, "Bu hastalık, halk arasında 'Doktorum saatli bomba gibisin, her an yırtılabilir dedi' şeklinde anlatılır. Eğer damar, çok fazla genişlerse yırtılma olasılığı var. Tabii bu yırtıldığı an, hayat bitiyor. Çok tehlikeli. Eğer genişlemeye başlarsa bu hastayı yakından takip ediyoruz. Yırtılma hududuna gelmeden ameliyatla bu damar değiştiriliyor ve suni damar takılıyor" dedi.

Aydınlar, şöyle konuştu:

"Damar sertliği, bebeklikte başlıyor. 'Yağlı çizgilenme' dediğimiz mikroskobik bulgular var ki bu, 3-4 yaşındaki çocuklarda dahi görülüyor. Bu, yavaş yavaş, risk faktörlerinin de fazlalığıyla daha fazla ilerliyor ve 35 yaş civarında komplikasyon çağı başlıyor. Beyin-damar hastalığı, beyin kanaması, felçler, kalp krizi, bacak damarlarının tıkanması, ateroskleroz yani damar sertliğinin komplikasyon çağı. Yani bir insan, 60 yaşında enfarktüs geçirdiğinde damar sertliği o gün olmadı. Çok önce başladı, devam etti ve damar sertliği plağı yırtıldığı anda oraya kan hücreleri gelip yapışıyor ve tıkaç meydana getiriyor. Kalp krizi o anda oluyor ama damar sertliğinin gelişimi çok önceki yıllarda gerçekleşiyor."

Annelerin kilolu bir bebek sahibi olduğunda mutlu olduğunu, bu anlayışın ve bebekleri bol karbonhidratla beslemenin yanlış olduğunu ifade eden Aydınlar, daha bebekken damar sertliğinin önlenmesi için tedbirler alınması gerektiğini söyledi.

Aydınlar, özellikle gençlerin çok sigara içtiğini ifade ederek, "18 yaşında sigara içen kişi, 55-60 yaşındaki enfarktüsünü hazırlıyor demektir. O halde bu komplikasyonları engellemek için bazı risk faktörlerini ortadan kaldırmalıyız" dedi.