Koronavirüs salgını devam ederken bağışılık sisteminin güçlendirilmesi için 'oto hipnoz' diğer adıyla 'self hipnoz' önerisi geldi. Kişinin kendini hipnoz edebilmesi olan oto hipnozun kişilerin bağışık sisteminin güçlenmesinde önemli rol oynadığını söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Cüneyt Tuğrul, "Tıpta hipnoz yönteminin çok büyük bir yeri var. Bu yöntem tıp dünyasında ağrı kesici olarak kullanılıyor. Diş hekimleri ve kadın doğum doktorları bu yöntemi kullanıyor. Hipnoz yöntemiyle bir kadın doğum yapıyorsa, ağrısı da azalıyor. Doğum daha kolay gerçekleşiyor. Doğumun kolay olmasından dolayı vücuttaki yırtıklar da daha az oluyor. Hipnoz yöntemi, tüp bebek çalışmalarında da yüzde 30'larda olan başarı oranını yüzde 60'a çıkarıyor. Tüp bebek yapan aile stresli olacağından bu stres karnındaki bebeğe de yansıyacağı için bebek düşebilir. Hipnoz, kadının kaslarının gevşemesini sağlayarak, düşük yaşanmasının önüne geçer. Koronavirüs sürecinde de hipnoz etkili olabilir. Çünkü, bağışıklık sistemini güçlendirmek için bu yöntemin ciddi rolü var" dedi.

‘BİR İNSANIN SAĞLIKLI OLMASI İÇİN SAKİN VE HUZURLU OLMASI LAZIM’

Stresin bağışıklığı düşürdüğünü bu durumun da koronavirüse daha çabuk yakalanma ihtimalini arttırdığını dile getiren Tuğrul, "Bir insanın sağlıklı olması için sakin ve huzurlu olması lazım. Stres, kanserden alerjiye pek çok hastalığa sebep olduğu gibi bağışıklığın da düşmesini kolaylaştırıyor. Örneğin, çok strese girdiğin ve çok üzüldüğün bir gün, dudağında uçuk çıkar. Çünkü biz bu stresin bizi yenmesine müsaade ederiz. Stres bize uçuk çıkartır. Pandemi döneminde de soracağımız soru şu; Koronavirüsün bizi yenmesine izin verecek miyiz? Eğer nasıl korunacağım diye strese girersen, bir şekilde hasta olursun. Ancak bana bir şey olmaz demek de doğru değil. Tüm tedbirlerini alarak, maskeni takarak, hijyenine dikkat ederek korunmalı. İşte hipnoz burada devreye giriyor. Eğer kişi kendi kendine self hipnoz dediğimiz, oto hipnozunu sağlarsa yani kendi kendine konsantrasyonunu sağlayabilirse bağışıklığını da diri tutacaktır. Mesela, aynı evde yaşayan kişilerden biri koronavirüse yakalanıyor. Ancak eşi koronavirüslü hastaya bakıyor ancak virüse yakalanmıyor. Çünkü o sırada, bağışıklık sistemi ona bir şey olacak korkusuyla ben ayakta durmak zorundayım diyerek, kendini tetikliyor. Vücut öyle bir kortizon oluşturuyor ki kendini koruyor ve bağışıklığı iyi tutuyor. İşte devreye giren self hipnozdur. Beyin bütünsel bakışta çalışır. 'Ağzınızdan çıkana dikkat edin, o sizin kaderiniz olur' derler ya aslında bunun adı self hipnozdur. Kendi kendimizi kodlarız" şeklinde konuştu.

Hipnozun, tıp bilimleri arasında destekleyici klasifikasyon olarak kabul edildiğini söyleyen Tuğrul, "Herkes hipnoz yapamaz. Doktorların, diş hekimlerinin ve klinik psikologların katıldığı eğitim programları var, bu programlardan geçebilirseniz, hipnoz yöntemini öğrenebilir ve uygulayabilirsiniz" dedi.