Biliyorsunuz ki, 1- 7 Nisan Dünya Kanser Haftasıdır. Dünyada her yıl 14 milyon kişinin yakalandığı ve 8,2 milyon kişinin ölümüne sebep olan kanser; yaş, cinsiyet, dil, din, ırk ayırımı yapmaksızın tüm insanları etkilemektedir. Kanserde benzer seyir devam ettiği takdirde, 2030 yılında 22 milyon yeni vaka ortaya çıkması beklenmektedir. Erkeklerde en sık görülen türler; akciğer ve prostat kanseri iken, tütüne bağlı kanserler de önemini korumaya devam etmektedir. Kadınlarda en sık görülenler ise meme ve tiroid kanseridir. Hem erkeklerde hem de kadınlarda bağırsak (kolorektal) kanseri üçüncü en sık görülen kanser türüdür. Çocukluk çağı kanserlerinde ise lösemi en sık görülen kanser türüdür. Ülkemizde son 5 yılın verileri değerlendirildiğinde; kanser sıklığında herhangi bir artış ya da azalış olmadığı söylenebilir. Türkiye’de görülmekte olan kanserin sıklığı Avrupa Birliği ülkeleri ve Amerika gibi gelişmişlik düzeyi yüksek olan ülkelere göre daha düşüktür. Bizlerde bu ölümcül hastalıktan kendimizi koruyalım sağlıklı beslenelim ve stressiz yaşayalım. Tüm kanser hastalarımıza bir an önce iyileşmeyi diliyorum. Herkese sağlık dolu bir hafta olsun…

Geçtiğimiz hafta Zeytinburnu Avrasya Hastanesi ve facebook canlı yayınında 1-7 Nisan Kanser Haftası” olması sebebiyle “Onkoloji Tedavi Süreçleri” konulu dijital panel gerçekleşti. Programda Radyasyon Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Vecdi Ertekin, Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Fatma Şen, Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hasan Lice erken teşhisin önemine değinerek kanser tedavileri konusunda önemli mesajlar verdi. Aynı zamanda “7-13 Nisan Dünya Sağlık Haftası” sebebiyle tüm sağlıkçıların sağlık haftası kutlandı.

Dijital panel ile gerçekleşen programda; kanser haftası hakkında bilgi, kanserin tarihi, kanser hastalıkları, kanser hastaları, çocuklarda kanser, kadınlarda kanser, erkeklerde kanser, onkolojik cerrahi, genel cerrahi uzmanı olarak hangi kanser türlerinde onkolojik cerrahi işlemler uygulandığı, cerrahi operasyon sonrası, kanser tanısında patolojinin yeri ve önemi, frozen, kanserin teşhisinde radyoloji, kanser teşhisinde görüntüleme cihazları, meme biopsi, kemoterapi, kemoterapi ilaç dozu ve seans aralıkları, kemoterapi ilaçlarının vücuttan tam olarak atılması, pandemi sürecinde kanser hastalarında tedavileri, onkoloji hastaları ve aşı, kanser tedavisinde radyasyon, radyoterapi öncesi hazırlıklar, ışın tedavisi gibi konular ele alındı. 

Kanser Haftasının Önemi

Kanser haftasının öneminden bahseden Prof. Dr. Mustafa Vecdi Ertekin, “19. yy. ilk yarısının sonlarına doğru kanserin artışının önlenmez durumuna gelmesinin Türkiye’de de kanser savaş kurumu kurulmuştur” dedi. Tedavide Radyoterapinin önemini açıklayarak da “Radyoterapi kanser tedavisinde önemli bir metottur. Tümörün küçülmesi ve cerrahinin kolaylaştırılması için yapılan tedavidir. Bazen de cerrahi sonrası hastalıkları yok ederek nüks şansını azaltan bir tedavidir” diyerek bildi verdi.

Çoğu Kanser Kalıtsaldır

Panelde “Covid aşısı yapılmalı mı?” sorusunu yanıtlayan Doç. Dr. Fatma Şen, “Ulusal rehberler doğrultusunda görüşlerimizi belirttik. Kanser hastaları da yüksek riskli gruptadır. Onkoloji hastalarını ciddi bir aşı reaksiyonu yaşamadıysa eğer takibe gelen hastalar aşı olabilir” şeklinde yanıtlarken “Kanser kalıtsal mı, genetik mi?” sorusuna da “Çoğu kanserde kalıtsallık vardır” ifadelerini kullandı. 

Belli Kanserlere Ameliyat Şart 

Onkolojik cerrahi hakkında bilgi veren Op. Dr. Hasan Lice, “Temel olarak kanserli organın oradan çıkarılmasıdır. Oluşan kanser hangi organda ve hangi evredeyse ilk tedavi cerrahidir” diyerek “Hangi kanser türleri ameliyat edilir?” sorusuna “Lenfomalar dışında organ kanserlerinde cerrahi işlemler uygulanabilir. Kanser insanların korkulu rüyası bu yüzden önleyici tedbirler ve cheup programlarına mutlaka uyulması gerekir” cevabını verdi. 

 SİGARA BAŞI ÇEKİYOR 

Kanser, çoğunlukla yaşam tarzıyla ilgili oluyor. Her çeşit kanserin oluşmasına neden olan tütün kullanımında sigara en çok bilinen kanser nedeni arasında başı çekiyor. Sigara, akciğer kanserinin yanı sıra ağız, burun, sinüsler, dudak, gırtlak, boğaz (yutak), yemek borusu, mesane, karaciğer, böbrek, pankreas, yumurtalık, rahim ağzı, mide, kalın bağırsak kanserleri ve lösemiye neden olabiliyor. Tüm kanserlerin minimum 3'te birinden sorumlu olan sigara, özellikle akciğer kanseri ile yakından ilgili. Sigaraya başlama yaşı, sigara kullanma süresi, içe çekme miktarı ve günlük tüketilen sigara miktarı kanser riskini belirliyor. Sigaranın zararlı etkisi, sigara bırakıldıktan 10-15 yıl sonra bile devam ediyor. Sigara dumanında yaklaşık 4 bine yakın kimyasal madde bulunuyor. Bunlardan 50’ye yakını kanserojen madde içeriyor. Çoğu insan puro ya da yaprak sigarası içmenin sigara içmekten daha az tehlikeli olduğu görüşüne sahip olsa da boyutları fark etmeksizin bu maddeleri tüketmek insan sağlığı için oldukça tehlikeli. Pasif içicilik, çevresel sigara dumanına maruz kalma ya da gönüllü olmayan içicilik şeklinde tanımlanıyor. Pasif içiciler, aktif sigara içenlerle aynı yoldan nikotin ve zararlı kimyasal maddeleri alıyor. Pasif şekilde sigara dumanını solumak, vücuda giren zararlı kimyasalların miktarının artmasına yol açıyor. Sigara dumanına maruz kalma; çocuklarda lenfoma, lösemi ve beyin tümörleri, yetişkinlerde akciğer, gırtlak, yutak, burun sinüsleri, beyin, idrar torbası, kalın bağırsak, mide ve meme kanserine neden oluyor.

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA EN SIK GÖRÜLEN KANSER TÜRÜ LÖSEMİ

Kanser, dünyada ve Türkiye'de sebebi bilinen ölümler sıralamasında kardiyovasküler hastalıklardan sonra ikinci en sık ölüm sebebi olarak biliniyor. En sık görülen kanser türleri arasında akciğer, prostat (erkek), meme (kadın) ve bağırsak (kolorektal) kanseri yer alıyor. Çocukluk çağı kanserlerinde ise en sık görülen kanser türü lösemi. Yapılan araştırmalarda Türkiye’de son 5 yılda kanser sıklığında herhangi bir artış ya da azalış olmadı, kanser hastalarının yaşam kalitesi ve süresi erken teşhis ile önemli ölçüde değişebildi.

HABER : ELİF HAYVALI