Ateş, kusma, ishal, karın ağrısı gibi belirtilerle acil servislere başvuran çocukların sayısında son aylarda bir artış var. Özellikle son bir iki ay içerisinde her gün en az 10-15 vakanın kliniğe başvurduğunu ifade eden VM Medical Park Maltepe Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Gebeşçe, "Bunların laboratuvar tetkiklerinde virüs enfeksiyonu olduğunu görebiliyoruz. PCR testlerini yaptırdığımız vakalarda koronavirüse rastlamadık. Rotavirüs ve adenovirüs enfeksiyonlarını gaitada görebilmemize rağmen şu anda genel testlerde bu şikayetlerin norovirüs kaynaklı olduğunu görebiliyoruz. Ateş, kusma, ishal, karın ağrısı gibi belirtilerle hastalık kendisini gösteriyor. Erişkin ve çocuklarda dünyada en sık akut gastroenterit dediğimiz mide ve bağırsak enfeksiyonlarının nedeni" diye konuştu.

"BULAŞICI ENFEKSİYONLAR GÜÇLÜ ŞEKİLDE GERİ DÖNDÜ"

Koronavirüs pandemisi nedeniyle kapanma tedbirleri sonucu son 1-2 senedir bulaşıcı hastalıkların azaldığına dikkat çeken Uzm. Dr. Arzu Gebeşçe, "Karantina tedbirlerinin ortadan kalkmasıyla toplumda direnç gösteren bulaşıcı enfeksiyonlar güçlü şekilde geri döndü. Buna ‘gecikmiş bağışıklık’ adını veriyoruz. Koronavirüs enfeksiyonları asemptomatik seyrederken çocuklarda norovirüsler ise kusma, karın ağrısı ve ishal şeklinde kendini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

"MIS-C’DEN AYRILMASI AÇISINDAN KAN TETKİKLERİ DE İSTİYORUZ"

Koronavirüsten 4 ila 6 hafta sonra görülen MIS-C sendromunun norovirüs ile karıştırıldığının altını çizen Uzm. Dr. Gebeşçe, şu uyarılarda bulundu:

“Bu ağır bir sendrom ve virüsün bağışıklık sistemini tetiklemesi sonucu ortaya çıkıyor. Karaciğer, akciğer, böbrek, bağırsak ve kalp gibi önemli organları tutabiliyor. Öldürücü bir sendrom olduğu biliniyor. Bu sendrom da ateş, kusma şeklinde kendisini gösteriyor. Bu şikayetlerin olduğu çocuklarda MIS-C sendromu mu, norovirüs mü ayırıcı tanısının mutlaka çocuk hekimlerince yapılması çok önemli. Dışkı testlerinde lökosit dediğimiz iltihabi hücre sayısı virüslerde normal gözükürken bakteriyel enfeksiyonlarda yüksek sayıda görülüyor. Daha çok klinik belirtilerle tanı koyuyoruz. MIS-C’den ayrılması açısından kan tetkikleri de istiyoruz.”

"ISIYA, DONMAYA, ALKOLE KARŞI DİRENÇLİ"

Norovirüsün koronavirüsten farklı olarak temas yüzeylerinde 2 ila 3 hafta gibi uzun bir süre canlı kaldığını anlatan Uzm. Dr. Gebeşçe, "Koronavirüs saatler içerisinde canlılığını yitiriyor. Ayrıca koronavirüs ısı ve alkole daha az dayanıklıyken norovirüsler ısıya, donmaya ve ultraviyole ışınlarına, alkole daha dirençliler. Dondurulmuş, iyi denetlenmemiş gıdalarda, doğrudan temas ve yüzeyler yoluyla norovirüsler bulaşıcı olabiliyor. Özellikle 1 yaşına kadar olan çocuklarda sıvı tedavisi önemli. Eğer çocuk ağızdan sıvı alamıyorsa bunun damar yolundan verilmesi gerekiyor. Elektrolit kayıpları çok önemli ve bunların yerine konması gerekiyor. Özellikle bağışıklık sistemi gelişmemiş yaşlılarda, 1 yaşına kadar olan veya direnci düşük çocuklarda özellikle dikkat edilmeli. El temizliği bu virüsten korunmada da önemli. Alkol içeren dezenfektanlar norovirüslere etkili olmadığından su ve sabunla ellerin 2 dakika boyunca temizlenmesi gerekiyor. Yüzey temizleyici ve dezenfektanların alkol içerikli değil de çamaşır suyu içerikli olması önemli" uyarısında bulundu.

Bu dönemde çocuklara potasyum yönünden zengin besinleri önerdiklerini anlatan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Gebeşçe, "Muz, elma püresi gibi gıdalar potasyumdan zengin olduğundan özellikle tüketilmeli. Doğal probiyotik içerikli kefir, yoğurt gibi yiyeceklerin de tüketilmesini öneriyoruz. Patates haşlaması ve pirinç lapası da ishal tedavisinde kullanılan yiyecekler arasındadır" dedi.