RÜZGAR GİBİ GEÇTİ … 

Abone Ol

Yaşadığım en anlamlı mayıs  haftalarından birini sizlerle paylaşmak istiyorum..

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından Gaziantep Büyükşehir Belediyesi katkılarıyla 18-24 Mayıs 2022 tarihlerinde düzenlenen 4. Gaziantep Opera ve Bale Festivaline davet edildim. Öncelikle bu anlamlı davet bir onurdu. Şehrin başka bir yüzünü görmek ise çok keyifli ve gurur verici…

Dünya ile birlikte geçirdiğimiz pandemi belasının izlerini üzerimden silkelemek çok iyi geldi. Ama geçen bu sürede şehir hiç durmamış büyük adımlarla geliştirmiş kendini…

Gaziantep interaktif bir tiyatronun kocamaaan haliydi sanki. Belediye Başkanı ve ekibiyle doğru, sıcak, görünmeyen tatlı bir ilişki kurulmuş ve Gaziantep doğunun güzeli olmuş.

Yeni yüzüyle şehrin geniş ve tertemiz caddeleri, bulvarları, yeni yerleşim bölgelerindeki düzgün şehirleşme planı, toplu taşımanın abartısız ama yeterli ağı, insanlarının yardımsever güler yüzlü halleri, modern yapıları, tarihi, çağdaş müze anlayışı, doğal güzellikleri ile, GEL GÖR BENİ demekte…

Yıllar önce bir dizinin- Yabancı Damat-  çekildiği Gaziantep, doğrusu çok yol almış … Yalan olmasın ama,  8 yıl önce Nemrut’a giderken kısa bir süre için durakladığımız şehri tanıyamadım.

Ayrıca gezi sayfamda-Sevgülce- bu şehrin bende yarattığı etkiyi, mistik tınılarıyla ruhuma dokunuşlarını yazacağım. 

Bale  ve operaya olan ilgimle Gaziantep etkinliğine bodoslama atladığımda ayrıca bildiğim yapılacak aktivitelerden bir diğeri de  ‘Gençlik Festivali’ idi. Mayıs ayının  anlamı, bağımsızlığımızın ilk adımını attığımız günü, Ata’mızın geleceğin bekaları gençlerimize armağan ettiği bayramımız hiç şüphesiz ki Anadolu’mda çok coşkulu olacaktı. Ancak o hafta sıkıştırılmış ama içeriği kocaman internet dosyaları misali, konularının üstatları rehberler eşliğinde kahramanlık müzelerini, tarihi eserleri, bakırcılar çarşısı ve diğerlerini, kalesini, hamamını, tarihi, aktarlarını, kahvecisini, ormanını kısaca dağını taşını tiftikledik. Yöresel lezzetler tattık. Otele dönüp şehrin temiz havasında bebekler gibi uyuduk. 

Bu arada Hasan Celal Güzel anısına Türkiye’nin en büyük kitap fuarının açılışına konuk olduk. 415 yayınevi ve 380 yazarın katılımı…Okuyan, düşünen, merak eden insanlar için…

Çok etkileyici değil mi…

Ayrıca resim sergilerinin açılışlarına katıldık.

Başka…“Elele projesi” için  Engelsiz Yaşam Merkezi’nde Gençlik Festivali …

Şehirde yok yok !

Aaaa ama Sayın Başkanım Fatma Şahin’im başım döndü ayol. Siz ve ekibiniz ne zaman dinleniyorsunuz canım?

Dediğiniz gibi ;‘Gaziantep deyince artık aklımıza kesinlikle fıstık, baklava gelmeyecek’

Burası yaşayan herkese bir tayrı tat sunmakta… Merak etmeyin flash-belleğimde kalanlar, uzunca bir süre dilime pelesenk olacak.

Eveeet

Gaziantep’te bulunmama vesile olan festival, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı  ve Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nce Gaziantep Belediyesi’nin katkılarıyla Gaziantep Üniversitesi Mavera Kültür Sanat Merkezi Sahnesinde düzenlendi.

Müzikal kendine özgü, yalın bir olay örgüsü olan, müzik, dans ve diyalogların olaylarla bütünleştiği duygusal ve eğlendirici sahne gösterisiyse burada özenle seçilen müzikaller tam da bu anlamda gençliğin kıpır kıpır enerjisiyle kucaklaştı. 

Gaziantep’te başarılı müzikaller izledik. Salonu tıka basa dolduran sanatseverlerin alkışları sahnedekiler kadar bizim yüreklerimizi de coşturdu.

Festivalde Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Samsun ve Antalya Müdürlüklerince hazırlanan 3 müzikal ve 1 çocuk müzikali ,haftanın anlamını çok güzel anlatıyordu.

Şarkı sözleri Çiğdem Talu’ya, besteleri Melih Kibar’a ait olan, ‘Hisseli Harikalar Kumpanyası’ Samsun DOB tarafından sahnelendi. 

Festival, çocuklar için sahnelenen Samsun Devlet Opera ve Balesi tarafından Onat Kutlar Sahnesinde ‘Sihirbaz Oz’ ile devam etti.

22 Mayıs Pazar akşamı Antalya Devlet Opera ve Balesi

sanatçılarının sahnelediği, geleneksel tiyatromuzdan esintiler taşıyan ‘Kanlı Nigar’ müzikalini keyifle izledik. 

Festivalin kapanışı Antalya Devlet Opera ve Balesi orkestrası ve solistleri tarafından sahnelenen, türkülerin konuları ile anlatılarak sahnelendiği ‘Memleketim’ müzikali ile yapıldı. 

İfade etmeden geçemiyeceğim;

Keyifle izlediğim Samsun Devlet Opera ve Balesi, Haldun Dormen’in yazdığı ‘Hisseli Harikalar Kumpanyası’ ile hepimizi geçmişe götürdü. Sanat tarihimize utanç sayfası olarak eklenen, bir yangında tamamen kül olan Şan Tiyatrosu’nu hatırlamak yürek dağlasa da, Erol Evgin’li Nevra Serezli’li Mehmet Ali Erbil’li Adile Naşit’li Ayşen Gruda’lı İlyas Salman’lı, Belkıs  Dilligil Asuman Arslan Turgut Boralı Kartal Kaan’lı günlere uzanmak bizi nostalji çadırlarının dayanılmaz hazlarına soktu...

Oldu olacak biraz mesleksel mimari eleştirimi de ekleyeyim.

Uygulama açısından opera ve bale, müzikal, tarihi tiyatrolar… geniş ölçülü mekanlar ister. Bu anlamda salonumuz gayet başarılıydı. Bu geniş mekanlarda orkestra boşluğu sahnenin önünde yer alır ve normu geniştir… Bu salonda ise sergilenen esere göre müzisyenlerin sayısı arttığında orkestra boşluğu maalesef yetersiz kalacaktır.

(Bu bağlamda; Bu merkez mekan boyutlarıyla gayet iyi olmasına karşın, orkestra çukurunun darlığı dikkat çekmekte. Planlanırken müzisyenlerin salondan girmesi ve sıkış tepiş oturması göz ardı edilmiş. Bol wc lerin varlığı ise süper.)

Rüzgar gibi geçen samyeli kadar sıcak haftanın özeti işte bu… 

Sanat iyi ki varsın… 

Emeği geçenleri yürekten kutluyorum. Teşekkürler.