Bir önceki yazımızda IŞİD’e karşı operasyonlara katılma bahanesiyle Suriye’ye askerlerini gönderip IŞİD’in olmadığı bölgeleri havadan bombalıyan Rusya’nın bir uçağının Türk F16’ları tarafından düşürülmesini yazmıştık.
Suriye'de biri deniz, bir kara, iki askeri üssü olan ve gemilerini Akdeniz’e indiren Rusya, Suriye’deki varlığına meşruiyet kazandırmak için IŞİD’e karşı mücadele etmeyi bahane ederek, güçlü bir şekilde sahneye çıkmış, İran’ın da ESAD’ı destekleyen tutumuyla bölge dengelerini alt üst etmişti.
Rusya, kendi çıkarlarını korumanın ve gerçekleştirmenin olmazsa olmazı Esad’ı ayakta tutabilmenin önünde engel olarak gördüğü Türkiye’yi etkisizleştirip, yalnızlaştırabilmek, Suriye’nin gelecekte bölünmesi durumunda Esad’ın hakimiyetinde kalabilecek alanı genişletebilmek amacıyla etnik yemizlik yapmaktadır. Zaten yangın yerine dönmüş olan bölgede haliyle çatışmaya hazır bir ortam kendiliğinden oluşmuş ve daha önce de sınır ihlali yapmış olan Rus uçakları uyarıya rağmen hatada ısrar edince bu krize sebep olmuşlardı.
Ruslar olayın ardından, ABD ve müttefiklerinin itiraz ettiği S400 füzelerini bölgeye getirdi, daha şiddetli bombalamaya devam etti. Bizden özür beklediğini beyan etti...
Olaydan sonra alınan kararlara göre; Türkiye’de üretilmiş belirli ürünlere Rusya’ya giriş yasağı getiriliyor, Türk vatandaşlarının, Rusya’da işe alınmasına yasak getiriliyor, Rusya’ya taşımacılık yapan araçlar, sıkı kontrol ve denetim altına alınacak, İki ülke arasında sefer sayısı uçuşlar dışındaki charter seferlerinin tamamı askıya alınıyor, Rusya tur operatörlerinden Türkiye’ye tur satmaktan kaçınmaları isteniyor, vizesiz seyahat uygulaması askıya alınıyor, merkezi Türkiye’de bulunan ve hukuken Rusya’ya bağlı olan firmaların Rusya’da güvenliği ilgilendiren alanlarda faaliyet yürütmesi yasaklanıyor. Bununla da yetinmeyen ve olayı onur meselesi haline getiren Putin, adeta kan davası güder gibi davranıp, hiç bir şekilde gerginliği azaltmaya yanaşmamakta ve her gün yeni bir tehdit savurmaktadır.
Yukardaki kararları da yeterli bulmayan Putin, geleneksel olarak her yıl düzenlediği ulusa sesleniş konuşmasında; “Türkiye'nin uçağımızı düşürmesini unutmayacağız, Türkiye yaptığına pişman olacak, Türkiye'nin teröristlere yardımını görmezden gelemeyiz.”, “Kılıç şakırdatmayacağız. Ama eğer herhangi biri, menfur savaş suçları işledikten ve insanlarımızı öldürdükten sonra işin domatesler ve inşaat sektörü ile diğer alanlardaki sınırlamalarda kalacağını düşünüyorsa derin bir yanılgı içindedir.” sözleriyle içindeki kinin kolay kolay azalmayacağını göstermekte...
Batının sessizliğinden de istifade ederek Gürcistan’a girişinde, Ukrayna’nın doğusunu işgalinde, Kırım’ı ilhakında oldu bittilerle hep kazanmaya alışan Rusya, ilk defa böyle bir tepkiyle karşılaşmış olmanın hıncı içindedir.
Ayrıca ABD ve Suudi Arabistan'ın müdahalesi ile 45 Dolar'a kadar düşen petrol fiyatları nedeniyle büyük bir gelir kaybına uğrayan Rusya’da bu nedenle ekonomik bir sıkıntı mevcuttu. Bu açığı kapatmak için İran, Irak, Yemen, Suriye’ye silah satmaktadır. Yakında Mısır, Ürdün, BAE, Libya’ya da satış yapılacaktır. Bu kadar büyük gelirden olmamak için kalıcı bir barışı istemez...
Türkiye’ye karşı intikam amacıyla, bölücü terör örgütü pkk’yı desteklemek suretiyle ülkemizde teörö yoluyla kaos yaratmak ve iç istikrarı bozmak istiyebilir. Buna karşı çok dikkatli olmalı, bu kin ve kan davasının çözüme kavuşturulması için gayret göstermeliyiz.