?Klimalar bozuldu, kaptan pilot morardı, donuyoruz...?
Rum uçağının Atina?ya düşüşünden sonra arta kalan sadece bunlar...
Küçük bir çocuğun, son mesajları...
Allah hiç kimseye böyle bir acı vermesin!
Tüm Rum halkının başı sağolsun...
KKTC?de bugün bayrakların yarıya indirilerek bir günlük yas ilan edilmesini de gönülden destekliyoruz...
Yıllar önce görülen zulme karşı, bir millet, onlar tarafınan hala düşman olarak da tanımlansa, bu acıyı paylaşıyor ve ölenlerin anısına bayraklarını yarıya indirme kararı alıyorsa, Rum yönetiminin Kıbrıs Türkü?nden öğreneceği çok şey var demektir....
Kimbilir belki de hiç istenmese de bu tür olaylar Rum yönetimini biraz olsun etkiler de iki günlük dünyada yaşadığımızın farkına varırlar ve geç de olsa Kıbrıs Türkü?nün bu adada hak sahibi olduğu gerçeğini görürler, çok zayıf bir ihtimal de olsa...
Rum Yönetimi, her fırsatta Kuzey Kıbrıs?ta ki devletin bir işgal devleti olduğunu ve KKTC?nin hiç de demokratik yönetilmediğini dünyaya duyurmak isterler...
Kıbrıs Türkü çünkü ağzıyla kuş tutsa yaranamaz bir türlü şu komşuya!
KKTC?de yayınlanan ve Güney Kıbrıs?ta da dağtımı yapılan Cyprus Tımes gazetesinin satışının yasaklanması gibi çağdışı zihniyetler, herkes iyi bellesin ki ne ilktir ne de son olacaktır!
Rumların tek bir demokrasi anlayışı vardı;
Tüm Kıbrıs onlarındır ve Kıbrıs Türkü?nün değil eşit şartlarda yaşaması nefes alması bile günahtır!
Böyle bir zihniyetle nasıl bir barış yapılır,nasıl bir çözüme ulaşılır doğrusu mantık almıyor!
Cyprus Times gazetesinin Güney kıbrıs?ta satışının yasaklanması ne basite indirilecek ne de geçiştirilecek bir bir olaydır!
Tüm halkımz KKTC?yi yönetenler bu olaylardan kendine düşen dersi almalı, barış elinin niçin yıllardır havada kaldığının gerçeklerini artık görmelidir!
Gazetesine yasak gelen meslektaşımız Doğan harman diyor ki;
?EOKA zihniyetini de yenmeliyiz...?
Hala mı hayal alemi ya!
Kıbrıs?ı tanımayan, Kıbrıs Rum zihniyetini bilmeyen birisi bunları söylese, içim yanmayacak!
Sırf KKTC?ye turist taşıyor diye 4 otobüsü yakan, Kıbrıslı Türk genci diye meydan dayağı atan, insanımızın üzerine köpekler salan, Maraş, Güzelyurt ve Girne geri verilsin, Türk askeri Kıbrıs?tan gitsin diyen bir zihniyetle mücadele bu kadar kolay mı?
Bunca yıldır Kıbrıs Türkü?nü izolasyonlar ve ambargolar altında ezen ve sonra da izolasyonlar sona ererse Kıbrıslı Türkler bizden uzaklaşırlar diyen beyinlerle mi kavga edeceğiz, gücümüzü boşu boşyuna umutsuz vakalarla harcayacağız!
Düşünün bir kere;
Ambargo ve izolasyonlar kalkarsa, Kıbrıs Türkleri, Rumlardan uzaklaşırmış!
Bundan daha güzel bir örnek olabilir mi?
Onlar için kıbrıs Türkü demek, Rumun yamağı, çırağı, yardımcısı demek!
Çünkü onlar da çok iyi biliyorlar ki, Kıbrıs Türkü bir hak ettiği yeri bulsa, bir dünyaya açılsa artık ne işçisini Güney?e gönderecek, ne de barış elini havada sonsuda dek tutacak!
Rumların amacı ortada!
Doğduğun günden ölünceye kadar onlara muhtaç olacaksın!
Kalk diyecekler kalkacaksın, otur diyecekler oturacaksın...
Ne için?
İki sokum ekmek için!..
Değir mi Rum?un kölesi olmaya?
Demokrasiden nasibini almamış, Avrupalı bir zihniyette olmadığı halde AB?ye alınmış, bir zihniyetle mücadele bu kadar kolay mı sanıyorsunuz?
Siz gelin vazgeçin artık!
Biz şimdi kendimize bakalım ve bu labirentten nasıl kendimizi kurtaracağız onu düşünelim...
Pazartesi?lere dikkat!
Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) üyesi işyerlerinde yapılan bir araştırma, en fazla iş kazasının haftanın ilk iş günü olması nedeniyle işçilerin hala tatil rehaveti yaşadığı (pazartesi sendromu) pazartesi günleri yaşandığını ortaya koydu. MESS, üyelerinde İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları İstatistikleri'nin 2004 verileri açıklandı. MESS tarafından her yıl düzenli olarak yapılan araştırmanın 2004 verilerinde, 105 MESS üyesi işyerinde toplam 105 bin çalışana ilişkin sonuçlar yer aldı. Araştırma bulguları, kaza ve kayıp işgünü sayılarına bağlı olarak kaza sıklık oranı ve kaza ağırlık oranının gerilediğini gösteriyor.
2003 yılı verileri ile karşılaştırıldığında, dikkatsiz çalışma ile meydana gelen iş kazalarında yüzde 5 oranında bir azalma kaydedildi. Buna rağmen, 2004 yılında iş kazalarının yüzde 64'ü dikkatsiz çalışma, yüzde 15'i kişisel koruyucunun kullanılmaması nedeniyle meydana geldi. En fazla iş kazası, 26-35 yaş grubu arasında görüldü. İş kazaları en fazla pazartesi günleri yaşandı. En fazla iş kazası, yüzde 50'lik oranla mesleki/teknik lise mezunları arasında, en az iş kazası da yüzde 1'in altında bir onanla üniversite mezunları arasında gerçekleşti.
Kaç paralık adamız?
Bir insanın vücudunu oluşturan tüm organları parçalanıp satıldığında 42.5 trilyon lira ediyormuş.
En pahalı parça ise kemik iliğiymiş.
Yani birisi size;
"Kac paralık adamsın lan" diye çıkışırsa, gönül rahatlığıyla "42.5 trilyonluk adamım" diyebilirisiniz..