Rum yönetimi Lahey'de bulunan Uluslararası Adalet Divanı'na FAX çekerek başvuruda bulunmuş! Evet, yanlış okumadınız. Hem de alındı belgesi almışlar.
Duyduk duymadık demeyin; Uluslararası Adalet Divanı'na faks çekilerek başvuru oluyormuş! Rum yönetiminin hukukçu başkanı Nikos Anastasiadis böyle açıkladı!
Bakınız yıllar önce de Yunanistan benzer şekilde Türkiye'yi Lahey'e şikayet ederek dava açmayı denemişti! Peki, sonunda ne mi olmuştu? Yunanistan geri adım atarak 11 Kasım 1976'da Türkiye ile Bern Deklarasyon'unu imzalamak durumunda kalmıştı!
Tarih tekerrürden ibarettir derler...
Yunanistan 11 Kasım 1976'da imzalanan Bern Deklarasyon'una göre Ege'de ne hidrokarbon arayabilir, ne de kara sularını 6 mil'den 12 mil'e çıkartabilir.
Yunanistan 1960'lı yıllarda Türkiye'nin tüm iyi niyetli uyarılarını göz ardı ederek Ege'de Türk karasularını ihlal edecek şekilde petrol arama faaliyetlerine girişmişti. Türkiye yaşanan bu olumsuz gelişmelerin artarak devam etmesi üzerine 1976'da Sismik I adlı araştırma gemisi ile Ege'de kendisi de araştırma yapmaya başlamıştı.
Yunanistan konuyu yaşanan gelişme üzerine derhal BM Güvenlik Konseyi ile Lahey Adalet Divanı'na başvuruda bulunarak Türkiye'nin arama yapmasını durdurmak istemişti. Lahey Adalet Divanı konuyu inceledikten sonra Yunanistan'ın, Türkiye'nin petrol arama işinin durdurulması yönündeki isteğini reddetmişti! Yunanistan da yaşanan bu gelişme üzerine Türkiye ile uzlaşma yoluna gitmek durumunda kalmış!
Türkiye ile Yunanistan İsviçre'de Bern Deklarasyonu'na imza atarak Ege'de kıta sahanlığı ile ilgili olarak hiçbir faaliyette bulunmamayı bu anlaşma ile kabul etmişlerdi!
Yunanistan ve Rum yönetimi Libya anlaşmasını neden kabul etmek istemiyor! Meselle bu! Çünkü Yunanistan oldubittiye getirerek Libya ve Mısır'a ait deniz yetki alanlarını gasp etmeye kalkışmıştır! Yine aynı şekilde Rum yönetimi de Mısır, İsrail ve Lübnan'a ait deniz yetki alanlarını gasp etmiştir! Libya Anlaşması Yunanistan ve Rum yönetiminin gasp girişimlerine dur diyen uluslararası hukuka uygun resmi nitelikte anlaşma olmuştur. Yunanistan ve Rum yönetiminin gasp üzerine kurulu hayalleri suya düşmüştür!
Türk tarafı en başından beri tüm işlerini uluslararası hukuka uygun biçimde kayıtlara geçirmiştir. Sonuç itibarıyla Yunanistan ile Rum yönetiminin gasp girişimleri çökmüş Türk tarafının uluslararası hukuk zemininde yapmış olduğu Libya anlaşması ile yaptığı hamle kazanmıştır. Libya anlaşması uluslararası hukuka uygun biçimde yapılara imzalanmış ve her iki ülke Meclislerinde onaylanarak yürürlüğe girmiştir.
Yunanistan ve Rum yönetiminin çırpınışları feryatları beyhudedir. Lahey’e başvuru girişimi görüleceği üzere gayrı ciddi bir teşebbüstür. Yunanistan ve Rum yönetimi mesleği hukuki boyuttan siyasi boyuta getirmeye çabalamaktadır. Yunanistan ve Rum yönetimi görüldüğü üzere Lahey konusunda blöf yaparak Libya'nın gözünü korkutmaya çalışmaktadır. Libya’nın Atına Büyükelçisinin Yunan makamlarınca istenmeyen adam ilan edilerek ülkeden atılmaları için kendilerine üç gün zaman verilmesi de bu çerçevede ele alınmalıdır Yunanistan ve Rum yönetiminin uzun yıllardır kurguladıkları gasp stratejisi çökmüştür. Bakalım Yunanistan, Rum yönetimi ve destekçileri ne gibi yeni girişimlerde bulunacaklar? Bunu hep birlikte izleyerek göreceğiz...