İnsanoğlunun derdi, sıkıntısı , kederi tekrar eden olaylarına bakıldığında yüzyıllardır yaşanılan aynı şeylerdir sadece yeni yüzyıla ayak uydurup yeni versiyonları gelişir.

Tüm olaylar bellidir lakin kimse toplumca çözüm yolu bulamamıştır. Eğer bulunsa ötekileştirme, sevgisizlik , hadsizlik bu kadar tüm dünyayı sarmazdı. 

“Kendimi bulamıyorum”

“Yolumu bulamıyorum”

“Çıkış yolu yok”

Bu cümleyi etrafımda o kadar çok duyuyorum ki..

Etrafına bak ve uyan insanoğlu. Ne dertler ne sen kalıcısın sadece çözüm odaklı ol ve soyun senin gibi tekrardan oluşmasın. Kendini bul ki yeni soyun bu sıkıntıları çekmesin. Bireysel den bir topluma geçelim ki az da olsa yaşanılan bir dünya oluşsun. İnsan ruhunu bulamadığı sürece kendini bulamaz ve bir yanı eksik olur ve bugün mutlu olsa bile ilerde mutsuz, eksik olur. Ruhu bulan ise her zaman sakindir.

Ruhsal yolculukta göz bir nurdur. Bir ayna alıp günün erken saatlerinde 9-12 arası gibi öğleden sonraya kalmadan karşınızda biri varmış gibi onunla konuşun onunla konuştuğumuz da nefsimiz devrenden çıkar uzun uzun sohbet edin neler yaşadığınızı ve neler yaşamak istediginizi, hayallerinizi pişmanlıklarınızı konuşun inanın rahatlayacaksınız yine inanın bu konuşma tekrar eden olaylarınızı çözmek adına bir adım olacaktır. Sorunlarınızın cevabı ruhunuz, özünüz onu bulduğunuz için size yol gösterici olacaktır. Bir bireyselden topluma geçmek ruhumuzu bulup anlamak için nefsinizi dondurmalısınız ki bu naif sohbette ne olduğunuzu anlayınız.

Aşkla kalın.