Merhaba dostlarım.....

Bu yazı konum yalan, iftira, kıskançlık ve özgüven eksikliğinin etkilediği kişilik ve ruh hali.

Şimdi, biliyorsunuz hep vurguluyorum ben yazılarımı, gözlem ve yaşadıklarımı sizlerle paylaşarak yazıyorum. Son dönemdeki gözlem ve yaşadığım  bir durumdan bahsedeceğim sizlere özel ve iş hayatımda konum ve kariyerim ne olursa olsun hep insani tarafımı korumaktır benim yaşam felsefem, ama tecrübe gibi hayatın sunduğu nimeti çokça yaşadığım ortamlarda da bulundum. Şimdi cinsel kimliği ne olursa olsun her insanlardan özür dileyerek konuma başlıyorum.

İnsanları, insan olduğu için sevmemiz gerektiğini düşünmeliyiz her zaman. Çünkü insan bu evrenin en şahane varlığı fakat iş ve özel yaşantımızda da insanlarla muhatap olup ve iletişim kurduğumuzda seviye ve mesafe kaçınca bazı insanlar bunu taşıyamayıp bizleri zor duruma da sokabiliyorlar merhamet duyuyorsun haddi aşıyorlar, insan yerine koyup iletişim kurup sohbet ediyorsun alıgısına göre toplumda konuşuyorlar. Sonra bir sürü stres ve ifade rahatsızlığı geliyor ardından. Kültürel yapı, eğitim vb. ne olursa, olsun kişilik ve cinsel kimlik oturmadıysa kişide malesef ki insani yanınızda kendinizi korumak amaçlı git gel başlıyor. Çünkü bu tarz kişilikler kendilerini eksik hissettikleri için başlarlar yalan söz, iftira ve karalamalara.

Peki ne yapacağız böyle durumlarda, tabi ki kendimizi korumak amaçlı yine mesafe ve resmiyet.

Umarım toplum insani değerlerimizi halen temiz kalan cinsel kimliği ne olursa olsun temiz ve insani kalabilen tüm insanların yaşadığı toplum ve algıları doğru yönde çalışan insanlar cenneti olur. Ve stres ile gelen yalan, iftira ve dedikodu gibi eksiklik ruh haline sahip insanlardan uzak yaşanan toplum haline gelir diyeceğim.. Ama tabiki imkansız, o zaman ne diyoruz. Mesafe iyidir, herkes haddini yerini bilir.