Röportaj: Aziz Karataş

37. sanat yılını kutlayan Türkülerin Sultanı Güler Duman, 'Yüreğimden Yüreğinize Sazım' adlı yeni albümüyle sevenleriyle buluştu.

Özdemir Plak'tan çıkan 'Yüreğimden Yüreğinize Sazım' adlı albümde; Âşık Sümmani, Aşık Reyhani, Aşık Daimi, Aşık Yener, Aşık Beyhani ve Karacaoğlan gibi ozanların şiir ve türküleri bulunuyor.

Albümde yer alan 'Ah Yollara ve Sazım' adlı türkünün söz ve müzikleri  ise Güler Duman'a ait.

"TÜRKÜ DOSTLARIMA HEDİYEM OLSUN"

Bu zamana kadar birçok öğrenci yetiştiren ve akademik kariyeri olan Güler Duman, yeni albümü hakkında, "Büyük ozan Aşık Veysel'in söylediği gibi; iki kapılı bir handa yürüyorum gündüz gece. Doğumdan ölüme tüm hayatımızı anlatıyor türkülerimiz. Bizimdir ve ne güzeldir ki Anadolu’nun toprak kokusunu en güzel anlatan, 'biz' diyebilmenin yürek coşkusunu en güzel hissettiren, geçmişten geleceğe köprüler kuran türkülerimizi yeniden paylaşmanın heyecanını yaşıyorum. Yeni albümüm türkü dostlarına hediyem olsun. Benim değil sizin türküleriniz artık onlar. Dinlediğinizde özümseyip sevmeniz ve dilinizden düşürmemeniz dileğiyle" ifadelerini kullandı…

Güler Hanım bize 37 yıllık müzik serüveninizden bahseder misiniz?

5 yaşında başlayan bir serüven bu, babamın evde bağlama çalıp söylemesi ile başladı ve ilkokulda ki Mümin Sesler, Leyla Kızıl, Hasan Kartal, Gülten Uçuk gibi hocalarımızın büyük desteği ile devam etti 8 yaşında ‘Hakkâri’de bir mevsim" filminde bir seslendirme ile müzik piyasası beni tanıdı ve 11 yaşında ilk albümümle devam etti.

"Hakkâri’de bir mevsim" filminin bir hikâyesi var bu konuyu biraz açabilir misiniz?

8 yaşında idim Mustafa Buldan hocamız bir 23 Nisan töreninde beni dinlemiş geldi ve bana bir film var seni götüreceğim orda seslendirme yapacaksın. Tamam, hocam dedim ben sandım ki türkü söyleyeceğim, seslendirme stüdyosuna gittik dedim hocam ne okuyacağım ben filmi seyredeceksin dağlarda karların erime sahnesinde hele vaye vaye diye bağıracaksın. Küçük bir şeydi ama bana katkısı büyük oldu. Çok şeyler kattı bana sonrasında Ruhi Şu hocamızla tanıştım 2 yıl boyunca "Dostlar Korosu’nun küçük bir bireyiydim. Daha sonra Hakka yürüdü Allah mekânını Cennet etsin. Ve sonrasında 11 yaşında yapılan bir teklif ve ailem kabul edince "dost garip" albümünü yaptık ve türkü dostlarına merhaba demiş olduk birçok albüme imza attım sayısını ben bile hatırlamıyorum hem şahsi hem karışık ve de projelerde yer aldım. 30. sanat yılında birçok sanatçı dostumuzun katılımıyla karma bir albüm yaptım sanatçıların yan yana durup türküleri paylaşması bu toplumun önünde onlarında yan yana durması açısından bir örnektir bence.

Yurtdışında müzik okulumuz vardı devam ediyor mu ve şu ana kadar kaç öğrenci yetiştirdiniz. Sadece halk müziği mi yoksa diğer müzik tarzlarında da öğrencileriniz de var mı? 

Tabi ki sadece Türk halk müziğinden öğrencim yoktu, dj, pop, sanat müziği, arabesk okuyanlar var bizim okulumuzda gerçek anlamda müzik eğitimi aldılar ve 2008 beri asistanlarım yönetiyor okulu 2011 e kadar yine başlarındaydım sadece sınav ve imza kısmında yer aldım çok şükür şu an kendi ayaklarının üzerinde  durabiliyorlar ve düzenli bir şekilde yürütebiliyorlar. İstanbul da ki yetiştirdiğim öğrenciler dâhil 11.700 civarında öğrencim oldu bunların yaklaşık 6.000 kişisi koro dersine katılan 40-45 yaşın üstünü, kalanlar ise 5 yaş ve üstünden oluşmakta 4-5 yıl eğitim alan kişilerdi.

Güler Hanım bize biraz yeni çıkan albümünüzden bahsedebilir misiniz?  

Bu albümde bana ait 9 bestem var, 2 si nin söz ve müziği bana ait. 8 ve 15 yıl önce bestelediğim eserler var bunların içinde bende anısı olan "o yar" diye bir eser var onu Rahmetlik Kıvırcık Ali ile birlikte okuyacaktık ne yazık ki nasip olmadı. 10 yıl önce birlikte otururken bestelemiştim kendisi de beğenmiş ve senin albümünde düet yapalım demişti bu güne nasipmiş. O yar işliğininin ucunu yakmış diye Sözleri Gülizar Ergin'e ait bir eser. Âşık Daimi, Karacaoğlan, Sümmani ve Reyhani var bu ozanların bende çok etkisi vardır. Sözleri günümüz için bile bir nasihat gibidir her bir şiirden bir kitap çıkar. Onların şiirlerini bestelemek benim için onur oldu. Âşık Beyhani'nin söz-müziği kendisine ait çok eski bir eserini buldum onu da bu arşive kattığım için çok seviniyorum. Araştırdığım kadarıyla sadece kendisi okumuş. Ama kirpiklerini ok eyle kadar meşhur olacak bir eser onu da bu albüme kattım. "Sazım" benim için bambaşka bir şey sözü-müziği bana ait bir eser benim insanlara anlatmaya erindiğim veya çekindiğim şeyleri sazıma anlattım sadece kendimi değil insanları anlattım bütün insanların söyleyemedikleri dil oldum. 

"Ah yollara" İstanbul Ankara arasında ekip arkadaşlarımı almaya giderken aklıma gelip kayda aldığım bir Türkü dür.

Bundan sonraki planlarımız nelerdir. Gençlerle bir şeyler yapmayı planlıyor musunuz?

2017 sonu veya 2018 başı gibi genç sanatçılarla yapacağımız bir proje bu. Projenin başında ben varım ama aslında amacım bir örnek yaratmak. Gençlere destek olmak. 8 veya 10 genç arkadaş 1 veya 2 türkü  okuyacaklar. Bunu aynı zamanda sahneye taşımak amacındayım. Bir diğer proje de 8 veya 10 parçadan oluşan bir uzun hava albümü.

Sizin için Almanya'da yaşıyor deniyor, Alman vatandaşı mısınız?

Alman vatandaşlığı önerildi fakat kabul etmedim. Sadece süresiz oturumum var. Zamanımın çoğunu Türkiye'de geçiriyorum.

Neden Almanya'ya gitmeye ihtiyaç duydunuz size bunu iten nedir?

Almanya'ya gitme ihtiyacı annemin hastalığı hiç hesapta yokken çünkü ben 11 yaşından beri sürekli Avrupa da turnelere çıkıyordum orada yaşamak gibi bir amacımız yoktu aksine konserler bitse de sılaya dönsek diyorduk. Ama iş anne olunca akan sular duruyor 6 ay ömür biçilen annem orda 3,5 yıl yaşadı en azından ömrünü uzatabildik bu gün olsa yine yaparım aynısını. Hiç hesapta olmayan ve benim için üzücü bir süreç sonucunda oluştu. Anneme kanser teşhisi konmuştu ve 6 ay ömür biçti doktorlar.

İTÜ konservatuar öncesi başka bir bölümde 6 ay okumuşsunuz bunu anlatabilir misiniz?

50 Çağlayan Lisesi fen bölümü mezunuyum. Başarılı bir öğrenciydim. Tıp fakültesini kazandım benim için çok zordu ben sandım ki  Diş hekimi olacağım ilk yıllarda genel cerrahi ve dâhiliye gibi ortak derslerimiz oluyordu ama iş kadavra incelemeye gelince dayanamadım açıkçası 7 ay sonra bıraktım. En çok sevinende Nida ve Neriman Tüfekçi olmuştu Nur içinde yatsınlar. Dönüp dolaşıp buraya geleceksin demişlerdi.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? 

Türküler zaman ve mekân içinde yaygınlaştıkça ancak sindirile biliyor. Türküler bu ülkenin hayat suyu bunu kaybetmemek çok önemli çünkü biz hep sevgi ve barışı anlattık insanları kırmayı anlatmadık hep nasihat var sadece Güler Duman'ın nasihati değil ki bunlar Sümmani'nin, Reyhani'nin, Daimi'nin Karacaoğlan'ın yanında bir damlayız daha biz bir hiçiz yani parmaklardaki tırnak kadar küçüğüz açık konuşayım o yüzden bunları çok iyi dinlesinler ve ders çıkartsınlar. Biz sadece bir elçiyiz biz mektubumuzu yolladık onların yüreklerine bakalım ne kadar okuyup ne kadar anlayacaklar.

Biz de Önce Vatan Gazetesi ailesi olarak bizimle yaptığınız bu özel ve içten röportajdan ötürü değerli sanat yüreğinize şükranlarımızı sunar, gelecek çalışmalarınızda başarılar diliyoruz…