California’daki Türk bilim insanı 114 yıllık üniversitede mucit ödülünü alan ilk kadın oldu

Türk bilim insanı 114 yıllık Amerikan üniversitesinde bir ilki gerçekleştirdi

ABD Ulusal Mucitler Akademisi (NAI) tarafından dünyanın dört bir yanından seçilen 168 akademik mucit arasında çalışmalarına ABD’de devam eden 3 Türk de yer aldı. NAI, yaşam kalitesi, ekonomik gelişme ve toplumun refahı üzerine olağanüstü buluşlar gerçekleştiren yılın akademisyenlerini açıkladı.

California Üniversitesi Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mihri Özkan, Georgetown Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Aykut Üren ve Massachusetts Hastanesi Harris Ortopedi Laboratuvarı Yardımcı Direktörü Doç. Dr. Ebru Oral mucit akademisyenler listesine seçildi.

Güney Florida Üniversitesi tarafından 2009 yılında kurulan NAI, her yıl dünya çapında inovasyon konusunda öne çıkan akademik mucitleri seçerek onurlandırıyor.

NAI’nin internet sitesinde, NAI üyelerinin şimdiye kadar 41 bin 500'den fazla patente sahip olduğu, bunların da 11 binden fazla lisanslı teknoloji ve şirkete, 36 milyondan fazla da istihdama neden olduğu belirtiliyor. Bunlar üzerinden de şimdiye kadar toplam 1,6 trilyon dolarlık gelir elde edildiği vurgulanıyor.

California Üniversitesi Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mihri Özkan ile röportajın satır başları....

Röportaj: Anıl Sural

Fotoğraf Editörü: Rona Doğan

Önce Vatan Gazetesi Washington DC

Mihri Hocam öncelikle sizi tebrik ederiz... Hangi araştırmalarınızdan dolayı mucitler listesinde yer aldınız?

Üzerinde uzun yıllardır çalıştığımız temiz-yeşil enerji teknolojileri konusunda bu ödüle layık görüldüm. Geliştirdiğimiz yenilenebilir ve geri dönüşüm malzemelerinin, bunların içinde portabella mantarı, deniz kumu, silly putty-silikon yapıştırıcılar ve geri dönüşümlü şişeler var. Bu kaynakların bataryada kullanabilir malzeme haline dönüştürülmesi ve bu malzemeleri kullanarak günümüzün Li-ion bataryalarından yaklaşık 2-3 kat daha iyi performans alınması NAI tarafından 21’inci yüzyılın en büyük problemleri olarak belirlenen enerji, iklim ve çevre konularında insanlığa yapılan önemli bir katkı olarak değerlendirilmiştir.

​​​​​​​

ABD öykünüz nasıl başladı?

ABD öyküm Stanford da yüksek öğrenim çalışmalarımla başladı. Endüstride tecrübe edinmek için Stanford Üniversitesinin bana vermiş olduğu burs ile yüksek öğrenimim sırasında paralel olarak IBM’de stajyer öğrenci olarak da çalıştım. Endüstriyel tecrübeyi akademik tecrübe ile birleştirince insanlık için yararlı buluşlar çıkabiliyor ortaya. Sanırım iki dünyayı yani endüstri ve akademi dünyalarını anlayan bir araştırmacı olarak bunun getirmiş olduğu deneyim ve birikim NAI tarafından fark edildi.

32 yıldır ABD’de yaşıyorsunuz. Hiç unutamadığınız farklı ilginç bir anınızı paylaşabilir misiniz?

Elektrik mühendisliğinde bayan akademisyen olmanın verdiği çok güzel anılarım var. Yüksek öğrenim sürecinde hep sınıfımda tek bayan olmaya alışamamışken birde UCR’da bütün mühendislik fakültesinde ilk bayan hoca olarak katılmak 21’inci yüzyılda çok enteresan gelmişti. Şimdide yine bir ilki yaşıyorum, 112 yıllık California üniversitesinde ilk bayan mühendis olarak NAI onurunu almak çok anlamlı bir başlangıç. Lisans dersine girdiğim zamanlarda anfide öğrenciler bana çarparak yürüyorlardı takii benim dersin profesörü olduğumu anlayana kadar. O zamana kadar hiç bayan profesör görmedikleri için mühendislikte, hepsi ilkleri yaşadılar.

112 yıllık üniversite tarihinde ödül alan ilk Türk kadın bilim insanı olarak ne düşünüyorsunuz?

Bayanlar olarak daha çok yol almamız gerektiğini düşünüyorum.

21. Yüzyılın en büyük problemleri ne sizce?

İklim değişikliği ve enerji 21inci yüzyılın en büyük problemlerinden. Bunlar sadece bir ülkeyi değil bütün dünyayı etkileyen faktörler. Çevreci bir aktivist olarak bu konuda seminerler veriyorum, panel ve söyleşilere katılıyorum farkındalık yaratabilmek için. Akademisyenliğimin yanı sıra akrostik şiir yazıyorum. Çevre konusunda farkındalık yaratabilmek için çok şiir yazdım ve bunları ınstagram hesabımda post ediyorum. Hatta son aldığım bir ödül töreninde bu şiirlerimden birini okudum konuşmamın arkasından :)

Bu konuya vermiş olduğum önem araştırmalarıma da yansıdı ve geleceğin sıfır emisyonlu elektrikli araçlarını ve akıllı şehirlerini çalıştıran batarya teknolojilerini geliştirmek için kolları sıvadık. Yaklaşık 90 tane ınavosyon başvurusunda bulunduk. Bunların 12 tanesi ÜS onaylanmış ve 32 tane halen patent işlemleri devam eden ınavasyon başvurularımız var. Bu çalışmalarımızın endüstriyelleşmesi üzerinde konuştuğumuz yüzyılın problemleri açısından çok büyük önem taşımakta. Bu hem yöresel ekonomiye katkıda bulunurken hem de insanlığa büyük bir yardımdır.

Türkiye ile ortak projeler yaptınız mı? Yeni projeler düşünüyor musunuz?

Geçmişte bazı projelerimiz oldu ama kesinlikle yeterli değil. NAI tarafından da değerli bulunan batarya çalışmalarımızın endüstrileşmesi milli hasılaya ve yerel ekonomiye önemli katkıları olacaktır. Bu alanda karşılıklı çalışmaya açığız. Üniversitemiz su anda dünyadaki diğer ülkeler ile görüşmeler yapıyor, Türkiye’de bu listeye katılabilir.

Türkiye’de yaşayan gençlere ve bilim ile uğraşan insanlara neler söylemek istersiniz?

“If there is a will, there is a way!”. Yani bir şeyi gerçekten çok istiyorsanız ve bunun uğruna çok çalışmayı göze alıyorsanız dilediğiniz herş ey gerçekleşecektir. NAI’nin taktır ettiği çalışmalarımız yıllar sürdü ve çok uzun çalışma saatleriyle gerçekleşti. Akademisyenlerin “OSCAR” ödülü olan bu onur bütün yorgunlukların değdiğinin ve karşılıksız kalmadığının güzel bir örneğidir.

​​​​​​​

ABD’deki Türklere mesajınız nedir?

NAI onuru gibi ödüller, Türkiye’nin ABD’de olumlu ve başarılı olarak temsil edilmesi açısından önemlidir. Bu yıl alan diğer iki akademisyen arkadaşım, Dr. Üren ve Dr. Oral’ı da gönülden kutluyorum ve başarılarının devamını diliyorum.

Bundan sonra bilim alanında hangi çalışmaları yapacaksınız?

Geliştirdiğimiz bataryalarımızın endüstriyelleşmesi konusunda yoğunlaşmayı planlıyoruz. Bunun dışında yine çevre ve sağlık ile ilgili yeni çalışmalarımız var, bunlar üzerinde de yoğunlaşacağız.

İleride Türkiye’ye yerleşme planınız var mı? Türkiye’yi özlüyor musunuz düşünceleriniz nelerdir?

Senede 2-4 arasında Türkiye’ye davetli konuşmacı ve panelist olarak geliyorum. Üniversitelerimiz ve enstitülerimiz davet ederlerse ziyaret etmekten memnuniyet duyarım.

Türkiye’de en çok neyi özlüyorsunuz?

Her şeyi diyebilirim. Ama en çok arkadaş ve ailemizle olan güzel sohbetleri.

Son söz sizin lütfen buyurun....

Türkiye’deki gençlerimize ve özellikle kızlarımıza sesleniyorum. Mühendislik dalında uzmanlaşan bayan akademisyen olarak sizlere örnek olmak isterim ve sizlerinde hayallerinizin çalışmakla ve öz veriyle gerçekleşeceğini hatırlatmak istiyorum. Hadi göreyim sizleri.

​​​​​​​

Prof. Mihri Özkan kimdir?

Doğma büyüme Ankaralıyım. Küçükesat mahallesinde yaşadım ve Mimar Kemal Lisesini bitirdim. ODTÜ Metalurjide lisans derecemi bölümün ikincisi olarak bitirdim ve Vehbi Koç burslusu olarak okudum.  Stanford Üniversitesinde yüksek lisan dereceme başladım ve Stanford Üniversitesinden burslu olarak okudum. ÜÇ-San Diegoda doktora tezim Jacobs mühendislik fakültesinin en başarılı yüksek lisans çalışması olarak seçildi. Mezuniyetimle birlikte California üniversitesinin elektrik ve bilgisayar mühendisliğinde profesör olarak başladım.

175 tane journal makalem var. 2019 içinde, Citation sayım: 8387, H-index: 47,  i10-index: 125

Yaklaşık ulusal ve uluslararası 50 tane ödül aldım. Çalışmalarımız dünyaca ünlü Popular Science, Times, Huffington Post, Fast Company gibi haber ajanslarında yayınlandı ve Amerika’daki TBS, Discovery, CNN TV de ve de“ Late night with Conan O’Brien” showunda konuşuldu. Profesyonel olarak birçok ödül aldım.