RÖPORTAJ: CENGİZHAN KAYA

Öncelikle bize  kendinizden  bahseder misiniz?
1988- İzmir Torbalı doğumluyum. Babamın mesleğinden dolayı çocukluğum farklı şehirlerde geçti.  Üniversiteyi Konya Selçuk’ta okudum. İletişim bölümü elbette, Radyo Sinema Tv.  Okul bittikten 2 ay sonra sektörde çalışmaya başladım. 2013 yılında evlendim, 2014 te anne oldum şükürler olsun.. 4 senedir Ülke Tv’de yim...
 

Neden Medya?
Doğru haberciliği, vicdanlı bakış açısını insanlara ulaştırabilmek için..
 

Medyaya ilk adımı nasıl attınız?
Üniversite televizyonunda çalışmaya başladım medya sektöründe ilk olarak. Bülten ve sağlık programları hazırlayıp sundum. Bunun dışında kısa  film çalışmalarım da oldu
 

Örnek aldığınız isimler var mı ?
Saynur Tezel i beğeniyorum CNN Türk’ten.. Ve tabi ki Oğuz Haksever... Haber sunuş ve hakimiyetleri gerçekten beni çok etkiliyor ve tarzlarını beğeniyorum Örnek de alıyorum tabi ki...
 

Medya dışında yapmak istediğiniz çalışmalar var mı?
Müzik benim hep yârim kalan yanım.. Ses eğitimim var ve bazen bu yaştan sonra Müzik öğretmenliği okuyabilir miyim diye düşünmüyor değilim... Ama sanırım artık musiki cemiyetlerinde bir hobi olarak yaşatacağım bu tutkumu..
 

Mesleğinizde bir rekabet baskısı/etkisi hissediyor musunuz? Eğer hissediyorsanız bu mesleğinize nasıl yansıyor? Bu rekabet ortamının size ve mesleğe olumlu olumsuz etkileri nelerdir?
Rekabet insana hırs verir, bunun olumlu tarafını kullanırsanız bir hayli ilerlersiniz mesleğinizde ama ben bu rekabet durumuna pek aldırış etmiyorum açıkçası...
 

Medya dünyasında bir şeyleri değiştirme şansınız olsa neleri değiştirirdiniz?
Haber spikerliği ilgi alanım olduğu için, böyle bir şansım olsa sanırım Prompter ları kaldırırdım..
 

Yaptığınız iş için kurs eğitimi şart mı  ya da bu işi yapabilmek için sizce iletişim mezunu olmak gerekli midir?
Mektepli bir spiker olarak tabi ki okulun önemli bir kıstas olduğunu savunanlardanım. 1-2 yarışmada gözüküp bizim mesleğimize el atanların varlığı rahatsız edici.
 

Kendinizde bir şeyleri değiştirme imkanınız olsa neleri değiştirirdiniz?
Az takıntılı olurdum. Ve daha az disiplinli olmayı tercih ederdim. Yazım kuralları özellikle en takıntılı olduğum nokta. KJ lerde hatalar gördüğümde bazen çıldırma noktasına geliyorum..
 

Medya ile aranız nasıl? Televizyon, internet, gazete, dergi gibi iletişim araçlarından ne şekilde faydalanıyorsunuz? Sosyal medya ile aranız nasıl?
Twitter artık bir habercinin haber kaynağı haline geldi neredeyse. Devletin üst düzey kesimleri de kullandığı için Twitter hesabı olmaması lüksümüz yok. Gazetelere muhakkak bakar, okuyabildiğim kadar köse yazısını muhakkak okurum, aksi zaten imkansız bizim meslekte.. Sosyal medya ile aram anne olmadan önce daha iyiydi itirafını da ilistireyim.. Zira simdi pek zaman ayıramıyorum...
 

Ülke TV’de çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Ülke Tv de hafta sonu sabah ekranı bana emanet. 7 ile 12 arası yayındayım. Bunun dışındaki günlerde benim daha çok sevdiğim isin mutfak kısmı. Haber yazmayı çok çok daha seviyorum. Haber merkezinde editör yal  destek veriyorum ekran olmadığı zamanlarda..
 

Gelecekte ne tür projeler olacak ?
Müzikle ilgili projeler düşünülebilir...
 

İyi spikerliği nasıl tarif edersiniz ?  
Prompter kullanmamayı tercih edebilen, habere hakim, yayın esnasında kj leri takip eden ve rejiden kopuk olmayan, az makyajlı ve sade saç modelli :)
 

Sizce ekranda olmak için güzellik şart mı?
Değil tabi ki... Seyirci, spikerde simetri arar mı arar ancak manken gibi olup ekranda boş gözlerle bakan spikerleri tercih edeceklerini sanmıyorum...
 

Yeni Medyanın (Sosyal Medya ve İnternet) Geleneksel Medyayı (Radyo – tv gazete) Yok edeceği söyleniyor siz buna ne dersiniz ? Yeni Medya sizce ne yönde ilerleyecek?
Zaten yeteri kadar hayatımızın içinde sosyal medya.. Toplumun yüzde kaçı trafik dışında radyo dinliyordur diye merak ediyorum. Haber siteleri bile artık akıllı telefonlar için uygulamalarını oluşturdu. Son dakika bilgileri durmadan geliyor. Yeni medya git gide güçlenecek elbette ama TV’nin yerini alır mı, sanmıyorum...
 

Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz?
Boş zamanım yok çünkü 3 yaşında bir kızım var. İs dışında her daim birlikteyiz ve bol bol yürüyüp yeni parklar keşfediyoruz. O uyuduğunda da kitap okumaya çalışıyorum ya da film izliyorum...
 

Hayatımın Kitabı/Filmi diyebileceğiniz bir kitap/film var mı?
Siyah beyaz filmler her zaman tercihimdir. 60 yapımı filmlerin hepsi hayatimin filmi neredeyse. Dinner at Eight i sayısız kez izlemişimdir. Ve Woddy Allen filmleri.. Tek bir isim söyleyebilmem imkansız..
 

Gelecek planlarınız nelerdir? Şu an bulunduğunuz konumdan memnun musunuz ve gelecekte kendinizi nerelerde görmek istersiniz?
Evet konumumdan memnunum. Gelecek planım, İstanbul da yaşayan çoğu insan gibi bir köy evinde doğal bir yaşam...
 

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Hayat haberdir, haber her yerdedir..
Dünyadan bir haber olmayın, Ülke Tv izlemeye devam edin.