"Türk kültürüne ve Türk sanatına, özellikle Türk şiiri ve Türk sanat müziğine hizmet edenlerin hizmetkârı" söz yazarı, bestekâr Sayın Rüştü Okyar ile musikiyle harmanlanmış sanat diyarında buluştuk.Kanımıza, canımıza işleyen şarkıları nasıl yazdığını merak ettim. Rüştü Okyar farkını naif sesinden dinledim.



Rüştü OKYAR Kimdir?

17 Aralık 1965 yılında Afyonkarahisar da dünyaya geldim. Babam İhsan Efendi, annemLeman Hanımdır. 3 çocuklu bir ailenin en küçük ferdiyim. Nur hanımla evli olup2 Çocuk babasıyım. Kübra isimli bir kızım, Nebi Talha isimli bir oğlum var.

Müzikle ve şiirle tanışma hikâyesi nasıldır?

İlkokul 2. sınıfta iken Türk Sanat Müziğine ilgi duymaya başladım. Babamın vefatından hemen sonra radyodan dinlediğim “Her gece yıllarda gözledim seni" isimli eserde babama olan özlemini hayal ederek bu müzik türüne ilgi duymaya başladım. Sonrasında bu müzik türünün en ünlü eserlerinin sözlerini, söz yazarını ve bestekârını ezberlemeye başladım. Bugün hafızamda iki binden fazla eserin söz yazarı, bestekârı, sözleri ve makamları yer almaktadır. Ortaokul yıllarımda Afyon Musiki Cemiyetinde koro çalışmalarına başladım ve uzunca bir süre bu çalışmalarına devam ettim.

Kültür ve sanat alanında gösterdiği faaliyetler nelerdir?

Bu sorunun cevabına geçmeden önce şiirle tanışma hikâyeme göz atmakta fayda var. İki binli yılların hemen başında çok yakın arkadaşımAli Akçen ilebirlikte Kütahya ilinin Simav ilçesinde geleneksel olarak düzenlenen "Simav Şairler Şöleni' ne" katıldım. Bu şölende şimdilerde hocam diye tanımladığım ve şiir hususunda ders aldığım, Yalçın Benlican, Şevki Dinçal, Bekir Mutlu, gibi birçok ünlü şairlerle tanışma imkânı buldum. İlk katıldığım bu şiir şöleninden hemen sonra yaşadığım kent olan Afyonkarahisar da "Geleneksel Afyonkarahisar Sanat Akşamları" adı altında bir dizi etkinlikler düzenledim. Bu etkinliklerde Türk Şiirinin ve Türk Sanat Müziğinin birçok ünlü ismini bir araya getirmeyi başardım ve bu faaliyetlerimden dolayı birçok kişi ve kurumdan ödüller aldım. Kültür ve Sanat adına daha mükemmel işlere imza atmak, Türk Şiirini ve Türk Sanat Müziğini daha geniş kitlelere ulaştırmak için çalışmalarına aralıksız devam etme kararı aldım ve yaşayan en büyük bestekârları yaşadığım kent olan Afyonkarahisar' da ağırladım.

Bu bestekârların eserlerinden oluşan konserler düzenledim. Avni Anıl, Turhan Taşan, Prof. Dr. Alâeddin Yavaşça, Erol Sayan ve Amir Ateş gibi isimleri halka tanıştırdım ve halkın büyük takdirini topladım. Bununla da kalmayıp ülkenin en önemli Türk Sanat Müziği Korolarından, Üsküdar Musiki Cemiyetini, Çanakkale Belediye Korosunu, Ankara GEAD korosunu memleketimde düzenlediğim programlar sonucu halkla bütünleşmelerini sağladım.

Söz yazarı olmaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz?

Faaliyetlerimden bahsederken Anadolu RC Life isimli bir kültür ve sanat dergisi çıkarttığımdan da söz etmek gerekir. Türk Şiiri ve Türk Sanat Müziğine o kadar adadım ki, bu iki sanat dalını tüm Türkiye ye tanıtmayı, sevdirmeyi kendine ilke edindim. Yurt içi ve yurt dışında bu sanat kollarının faaliyetlerini çıkarttığım dergide yer vererek sanatsever Türk halkına ayrı bir hizmet verdim. Bu faaliyetlerinin sonucunda, değişik il ve ilçelerin, valilik, kaymakamlık ve belediye başkanlıklarından, sivil toplum kuruluşlarından, konsolosluk ve elçiliklerden (Hollanda, Belçika, Fransa, Almanya, Yunanistan) birçok ödüle layık görüldüm.

Gelelim söz yazarlığı hikâyesine. Yakın arkadaşım olan AliAkçekenile birlikte Balıkesir ilinde düzenlenen bir konser programına katıldım. Konser Dr. Hüseyin Balkancı'nın sözlerini yazdığı ve birçok bestekârın bestelediği eserlerden oluşan bir programdı. Yakın arkadaşıma, kardeşim senin içinde böyle bir konser düzenleyelim diye bir temenni de bulundum, fakat arkadaşımın yoğun bir iş yaşamı olduğundan bu proje gerçekleşmedi. Bunun üzerine ofisimde bir akşam şiir yazmaya karar verdim. “Tadı yok sensiz geçen ne baharın ne yazın” isimli eserin sözlerini inceledim. Hece sayısı nedir, kaç dizedir, vs bilgiler edinmeye başladım. Sonunda "Benden ayrı kalsan da aşkımdan kaçamazsın" diye başlayan bir dörtlük yazdım. Bu şiiri yine yakın bir dostum olan Engin Çır kürdîlihicazkâr makamında besteledi. Bu eser ilk önce Afyonkarahisar da, sonrasında Samsun ve İstanbul illerinde düzenlenen konser programında farklı ses sanatkârları tarafından icra edildi. Yazılan bir şiirin bestelenmesi, şarkı halini alması beni son derece mutlu etti. ‘Okyar, daha iyi yazmalı ve yazdığı eserler en ünlü bestekârlardan bestelenmelidir.’ Bu azimle yola çıkarak önce güfte yazmanın inceliklerini öğrenmek istedim. Bunun için Yalçın Benlican, Şevki Dinçal ve Sevinç Atan hocalarımdan dersler almaya başladım ve işin püf noktalarını öğrendim. İlk yazdığım şiirlerden biri olan "Sevemez Kimse İnan Benim Gibi Derinden" isimli güftem Prof. Dr. Pınar Balkır tarafından nihavent makamında bestelendi ve eser 2007 yılında ilk defa katıldığımız Amasya Altın Elma Beste Yarışmasında finale kalan 10 eserden birinin söz yazarı olmayı başardım.Beste yarışmasından aldığım ilk ödüldür. Bu başarımdan dolayı ülkemizin önde gelen bestekârları şiirlerime ilgi duymaya başladılar.

Sözlerini yazdığınız eserler kimler tarafından bestelendi?

Altı yüzün üzerinde bestelenmiş eserim bulunmakta ve bunlardan 74 tanesi TRT repertuarındadır. Bu eserleri 50’nin üzerinde farklı bestekâr notaya almıştır. Bu isimlerden bazıları şunlardır. Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca, Erol Sayan, Turhan Taşan, Ali Şenozan, Zekai Tunca, Mediha Şen Sancakoğlu, Amir Ateş, Bilge Özgen, Cengiz Coşkuner, Talat Er, Derya Derin, Hasan Cemil Şensever, Burhan Atik, Ziya Levent Topçuoğlu, Hüsnü Üstün, Ömür Gencel, Bahadır Sevik, Alaeddin Pakyüz, Cavit Ersoy, Saadet ve Suphi İdrisoğlu,İlgün Soysev, Yaşar Abrur, Özdemir Hafızoğlu, Macit Güneş, Yahya Geylan, Aydın Tekindor, Bülent Nuran, Murat Demirhan, Ahmet Kadri Rizeli, Mahmut Oğul, Nazire Savran, Ahmet Sedat Mete, Şentürk Deveci, Ruşen Yılmaz, S. Raif Somer, Hüseyin Soysal, Cengiz Cermen, Kenan Akkaya,FerhatSarmusak, Cemil Altınbilek, Ercan Atalay, Beste Sezer, İdil Çeliker, Tuncay Yalın, Türker Atik, Sinan Özşeker, Sema Geyve, Bahadır Efil, Erol Eryılmaz, Şebnem Gürbüz, Lokman Solmaz, Mustafa Katlav, Nihat İncekara, Naci Tuncel, Necdet Çalış,M. Uğur Özakalın, Özer İlgen, Rıfat Günen, Köksal Yavuz Ruhi Birkalır, Sıtkı Sahil, Soner Özer, Suat Yıldırım, Sedef Güven, Berat Bahrure, Ferah Çetin, Gülnihal Kalkan, Hülya Gökçe, İsmail Acar, Kaya Ulaş, Yunanistanlı bestekarAlexBuzikive  şu anda aklıma gelmeyen onlarca isim.

Aldığınızödüller nelerdir?

Çeşitli sanatsal faaliyetler ve yarışmalardan ötürü 250’nin üzerinde ödül aldım. Bu ödüllerin hepsini burada zikretmek zor olabilir. Yine de beste yarışmalarından ödüllere değineyim. Katıldığım tüm beste yarışmalarının tamamından ödül alma başarısını gösterdim.

Amasya Altın Elma Beste Yarışması,(8)Kadıköy Beste/Şarkı Yarışması, (8)

Büyükçekmece Altın Köprü Beste Yarışması,(2)Çatalca Belediyesi Beste Yarışması,

Bornova Belediyesi Beste Yarışması, Üsküdar Musiki Cemiyeti Beste Yarışması,Kayseri/Talas belediyesi Beste Yarışması,Antalya Altın Nota Beste Yarışması,(3)Antalya/Kepez Altın Nota Beste YarışmasıVan Valiliği Beste Yarışması,

Gaziantep Valiliği Beste Yarışması,Ankara Atatürk ve Cumhuriyet Konulu Beste Yarışması,Karaman Yunus Emre Beste Yarışması, Ankara Rotary Kulübü Beste yarışması gibi etkinliklerden birincilik ikincilik üçüncülük dâhil olmak üzere 30 finalde 36 farklı eser ile ödül almaya lâyık görüldüm.

Rüştü OKYAR İsmi yaşatılıyor mu?

Bugün hâlâ faal olan ve İzmir ili Karşıyaka ilçesinde Fatoş Balcan tarafından kurulan Ege Kültür ve Sanat Derneği çatısı altında bir "Rüştü Okyar Türk Sanat Müziği Korosu" bulunmaktadır.Bununla birlikte Afyonkarahisar Belediyesi ve Afyon Kocatepe Üniversitesinin çıkartmış olduğu müzik ansiklopedisinde Rüştü Okyar’ın yaşamı ve eserleri hakkında tam 24 sayfa yer verilmiştir.

Rüştü Okyar öğrenci yetiştiriyor mu?

Elbette… Şiir, özellikle güfte konusunda birçok öğrencime bilgileri aktarıyorum ve bu iş için, hiç bir öğrencimden ücret talep etmiyorum.

Eserleriniz hangi albümlerde yer alıyor?

Sözlerini yazmış olduğu ve TRT sanatçısı Ahmet Kadri Rizeli tarafından bestelenip yine aynı sanatçının seslendirdiği toplam 10 şarkıdan oluşan Tango Alaturka/Bu Şarkı Hiç Bitmesin isimli bir albümü Afyonkarahisar Belediyesi ve Afyon Kocatepe Üniversitesinin ortak projesi olarak müzik dünyamıza kazandırdım.
Bursa Devlet Korosu Ses sanatçısı Benek Bilge tarafından çıkartılan ve Derya Gibi isimli albümde yer alan şarkıların tüm sözleri bana aittir.
Vedat Çetinkaya’nın Altın Şarkılar isimli albümde yer alan “Hayatımın Kadını” isimli eser ve
TRT Sanatçısı Hasan Eylen’in "Bu Şarkı Hiç Bitmesin" isimli albümünde aynı adı taşıyan eserin söz yazarıyım.

En tanınan eseriniz ya da eserleriniz nelerdir?

Tanınan, bilinen birçok eserim var. Bunların başında “Bu şarkı hiç bitmesin” adlı eserim gelir. Bu eser birçok sanatçı tarafından seslendirilmiş olup 2018 yılında TRT Radyo ve televizyonlarında eseri en çok okunan söz yazarı unvanını getirdi. Hatta bu eserin sözlerinden ilham alınarak senaryosu kaleme alınmış film yapım aşamasına geçilmiştir.
Aşk Kasımda Başkadır, O sabah, Ben Seni Bir Eylül Akşamı Sevdim, Hayatımın Kadını, Özleyiş, Çektiğim Bu Hicran gibi eserleri halkımızın hafızalarında yerini almıştır.

Yazdığınızeserler sadece Türk sanat müziği eser olarak mı bestelendi?

Tabii ki hayır, yazdığım eserler birçok formda bestelendi. Türk halk müziği, tasavvuf (ilahi), marş, çocuk şarkıları, reklam ve tanıtım müzikleri, tango, oyun havası gibi eserlere de imza atmış olup Şanlıurfa, Afyonkarahisar, Antalya, Gaziantep, Amasya, Ankara, İstanbul, İzmir, Karaman ve Kayseri gibi illerimiz için Türk halk müziği alanında da Türküler derledim.

Unutamadığınız bir anınız var mı?

Anılarımı anlatmaya kalksam ciltlerce kitap olur. Benim için önem arz eden bir anımı kısaca anlatayım. Rahmetli hocam Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, onuruna düzenlediğim Afyonkarahisar konser programından sonra katıldığı bir televizyon programında (CNN Türk) hakkımda şu sözleri dile getirmiştir. "Türk müziği Anadolu'da yaşarsa inanın bu bizim deli oğlan Rüştü Okyar tarafından yaşatılacaktır. Gayretini azmini ve Türk müziğine olan aşkını bizzat gözlerimle görüp şahit oldum" demiştir. Milyarlar harcasanız, eğer bu değeri hak etmiyorsanız, bu söylemi hiç kimseye söyletemezsiniz. Bu hayatımda aldığım en büyük ödüldür.

Hayata dair ne söylemek istersiniz?

Ve o gün, elbet bir gün gelecek.Emr-i hak, vakti geldiğinde saniyesi geçmeden vuku bulacak. Diğer âleme göç ettiğimiz andan itibaren, bizi bizatihi tanıyanlar başta olmak üzere, fotoğraflarımızda bırakmış olduğumuz eserlerden ve değişik sebeplerden dolayı diğer tanıyanlar gün boyu bizim ebediyete göç ettiğimizi üzüntülerini ifade edip paylaşacaklar ve olağan yaşam hiç bir şey olmamış gibi devam edecek.Şimdi kendimizi muhakeme etme vaktidir. Daha özgürce ve çağdaş ortamların oluşması yönünde akıl ve ilimin öncülüğünde, cahillerden ve cehaletten, yobaz-bağnaz düşünceye sahip olan herkesten uzak olabileceğimiz gelecek olmasını temenni ediyorum.  Kavgaların ve dargınlıkların son bulacağı huzur dolu günler diliyorum.Eserlerimle yaşamak dileğimle Yüce Mevlâ'nın hepimizden razı olduğu kullar arasında olabilmek ümidiyle tüm dostlarıma selam, sevgi ve saygılarımı iletiyorum...

***

Şarkılarını dinlerken zaman tünelinden geçip gidiyorsunuz.

Saygıların sevgilerin en yücesi bizden size.

Bu şarkı hiç bitmesin…Hiç bitmesin, hiç bitmesin…

Röportaj: Nezahat Göçmen