Röportaj: Ayşenur Mama

Bu hafta Youtube’nin önemli kanallarından, Onedio’dan tanıdığımız Mehmet Durmaz ile bir araya geldik. Başarılı oyuncu sizlerle…

Sizi tanıyabilir miyiz? Kimdir Mehmet Durmaz?

Merhabalar. Adım Mehmet Durmaz. İstanbul’da doğdum, büyüdüm. Küçük yaşta her gencin yaptığı gibi bende de büyük bir gitar aşkı vardı. Müzik aletleriyle uğraşmayı seven biriyim. Edebiyat konusunda iç açıcı bir bilgim yoktur ama edebiyata dair sevdiğim iki şey var desem yeridir. İlki Alper Gencer’in bir şiiri ‘Sana Bir Ara Aklımda Kalanları Anlatırım.’ İkincisi de iki farklı yazardan Cemil Meriç ‘Journal’ ve Hakan Günday ‘Kinyas ve Kayra.’ Öyle kitaplar ya da şiirlerle haşır neşir bir insan değilim ama bunları tekrar tekrar okumayı seviyorum. Oyunculuk eğitimi ve kendi işimde ilerleme gayretiyle herkes gibi bende iş güç öyle uğraşıyorum.

Şimdi bu soruya nasıl cevap verilmesi gerekir bilmiyorum ama kendime baktığımda deli dolu, sevecen, sürekli pozitif düşünen hiperaktif biriyim gibi geliyor bana ya da benim görüşüm böyle diyebilirim. 

Türkiye’nin en büyük sosyal içerik platformu Onedio ile nasıl tanıştınız? Hikayeniz nasıl başladı?

Lise zamanında internette gezinirken dikkatimi çekmişti. Hatta o zamanlar diyordum kendi kendime ben de tanışacağım Onedio ekibi ile ama ne zaman belli değil tabi. Ama olacağı varmış işte eğitim aldığım şirketten oyuncu/yardımcı oyuncu talep edilmiş. Onedio’yu duyunca hemen atladım ben de gidebilir miyim diye. Gitme amacım bir şeyler elde etmek olmadı hiçbir zaman sadece tanışmak istiyordum. İyi ki gitmişim, hayallerimin ötesinde bir gelecek beni bekliyormuş, temelini atmış oldum ve Onedio’yu tanıdığım için gerçekten mutluyum.

Aslında her şey yanlışlıkla başladı desem yeridir. Oyunculukla ilgili bilgim yoktu sadece ufak çaplı tiyatro merakım. Normal bir iş başvurusu yaparken bir yapım şirketine yanlışlıkla yaptığım başvuru sonucu, kamera önü oyunculuk eğitimine ikna edildim ve sunulan projeleri düşündüğümde neden olmasın diye başladım. Şöyledir böyledir derken oradan Onedio’ya kadar geldim.

Onedio’da yayınlanan “Tutkulu İlişki vs Şevkatli İlişki” adlı videoda rol alırken neler hissettiniz? Bu konuda gerçekte tutumunuz nedir?

Role girmek için bir nevi kendimden örnek aldım diyebilirim bir nevi doğaçlama gibi. Yani karaktere baktığımda nasıl yansıtabilirim ve aslında Mehmet bunu nasıl yansıtır diye kendime sorduğumda diyalogları kendime göre ortaya çıkan sonuç böyle oldu. Ama ilk baş rolümdü yanlışlarım tabi ki de vardır. Onun için ayriyeten özür dilerim.

Aslında illa kamera önünde canlandırdığım karakterden fazla bir farkım yok diyebilirim. Yani nasıl anlatsam bilemedim. Kendimi ifade ederken rahat bir tavır halindeyim lakin içimde nasıl bir heyecan var anlatılmaz yaşanır desem yeridir.

Onedio’nun “Erkekler Ağlar mı?” adlı videosunda ağladığınız günleri yad ettiniz. Peki sizce erkekler ağlar mı? Bir erkek için kolay mıdır ağlamak?

Ağladığım günü anlatmaya çalışmıştım ama o günü her düşündüğümde boğazımda bir düğüm oluşuyor. Tekrarının olmaması için alışmaya çalışıyorum. İnsan neye ya da ne gibi şeylere alışmıyor ki. Anı az da olsa taze olduğu için ağladım günü anlatmaya başlayınca tekrardan yaşadım gibi bir şey oldu. Asıl erkekler ağlar ama erkek adam ağlamaz ya da ona benzer bir cümle sarf etmeyeceğim. Bence bu sorunun cevabı ‘İnsan olan ağlar.’ Benim düşüncem bu yönde. 

Bence o kişinin yapısına bağlı olan bir şey. Yani kişinin hayatı boyunca yaşadığı gözlemlediği dünyasında nelerin olduğunu kimse bilemez. Ağlamak kimine göre basit kimine göre zor bir şey olabilir. Ama kırılgan bir yapıya sahip biriyle sert mizaçlı birini aynı kefeye koymak olmaz. O yüzden bir insan için ağlamak o kişinin yapısını gösterir diye düşünüyorum.

Mesleğiniz harici nelerle uğraşıyorsunuz?

Aslında İş olarak satış-satın alma gibi bölümlerde çalıştım. Oyunculuk sonradan içimi kıpır kıpır yapıp bir uğraş misali başladı ve büyük hedefler almama sebep oldu diyebilirim. Yani en ufak bir rolü düşündüğümde aşıklar gibi kanım kaynıyor. O role hayat vermek ya da canlandırmak benim için bir lütuf. Bilmiyorum ya oyunculuğu baya baya sevmeye başladım. Şimdi ise özel bir şirkette yönetim bölümünde çalışıyorum.

Oyunculukta dizi/sinema yönünde ilerleme kaydetmeyi düşünüyor musunuz?

Kesinlikle evet. Aslında bunu meslek değil de sanat olarak görüyorum ve icra ettiğim bu sanatı elimden geldiği kadar ilerletmeyi aksi bir şey olmadıkça bırakacağımı hiç düşünmüyorum. Elimden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyorum.

Sizi farklı projelerde ekranlarda görebilecek miyiz?

Evet önümde iki farklı proje var ve zaman problemi yaşamazsam eğer ikisini de düşünüyorum. Umarım çakışmazlar diye umut ediyorum.

Onedio ekibi sizin için nasıl bir yere sahip? Onedio ekibine neler söylemek istersiniz?

Onedio benim için gerçekten önemli bir değere sahip. Bir nevi hayallini kurduğunuz şeye sahip olmak gibi bir şey. Her buluşmamızda bambaşka hikayelerle anılarımıza anı katıyoruz.

Böyle bir ekip Türkiye’de olduğu için bence çok şanslıyız diyebilirim çünkü sosyal mecrada bu tarz video içeriklerinin temelini attığını düşünüyorum. Devam ettikçe daha da büyüyor. Bence böyle giderse önümüzdeki birkaç yıl içinde Onedio Tv gibi yakın bir proje görmemiz yüksek olasılık. Ha bu arada eğer yazılacaksa adımla seslenenlere söylüyorum “Abi Memet değil, Mehmet ‘H’ ile söylenen”  

Size göre oyunculukta temel nokta nedir? Siz, rolünüzü canlandırırken neleri esas alırsınız?

Bence temel nokta içinizdeki duyguyu karaktere nasıl oturttuğunuzdur. 

Verilen rolü canlandırırken kendimden yola çıkıyorum ve ‘Kayıt!’ cümlesini duyduğumda o karakter oluyorum sanki. 

İlk kez kamera karşısına geçtiğinizde neler hissetmiştiniz? Oyunculuk nasıl bir duygu sizce?

İlk kez ‘Kayıt!’ cümlesini duyduğumda küçük bir heyecan oldu ama sonrasında alıştım. Zaten kamera karşısında bir şeyler yapmaya alışkındım, pek zorlanmadım diyebilirim. 

Son olarak okurlarımıza neler söylemek istersiniz?

İstediğiniz şeyi yapıp yapmamak sizin elinizde. Eğer hayal ettiğiniz bir şeyi başarmak istiyorsanız arkasından gitmeyin onu yakalamak için gerekiyorsa koşun ve ulaştığınızda asla durmayın. Elde ettiğiniz sevinci daha da iyi hale getirmek için elinizden gelenin fazlasını yapmaya gayret gösterin. Hoşça kalın.