Nurdan Hüsrev: “Reyting uğruna yapılan yapmacıklıkları ortadan kaldırmak isterdim.” 

Öncelikle bize  kendinizden  bahseder misiniz?

01.06.1981 yılında Rize’nin Çayeli ilçesinde dünyaya geldim. Oldukça kalabalık bir ailenin 9.çocuğuyum. Lise öğrenimimden sonra üniversite eğitimi için Ankara’ya geldim ve yaklaşık 18 yıldır burada ikamet ediyorum.

Neden Medya ? 

Bu sektörde kendimi daha iyi ifade edebileceğimi düşündüğüm için. Birçok insanın bam teline bu meslek sayesinde dokunabiliyormuşum gibi geliyor. 

Medyaya ilk adımı nasıl attınız?

2012 yılının Nisan ayında… Tamamen tevafuklar ve keşifler üzerine tanıştım bu sektörle:)

Örnek aldığınız isimler var mı ? 

Tabi ki var… Ama isim vermek yerine şunu söyleyebilirim; bu işi EMEĞİ ve EDEBİ ile yapan her kişi kılavuzdur bana.

Medya dışında yapmak istediğiniz çalışmalar var mı?

İletişimi güçlü biriyim ve iletişimin samimiyetle birleştiği birçok sektörde çalışabilirim. İlerde bir gün kitap & cafe işletmeyi düşünüyorum.

Mesleğinizde bir rekabet baskısı/etkisi hissediyor musunuz? Eğer hissediyorsanız bu mesleğinize nasıl yansıyor? Bu rekabet ortamının size ve mesleğe olumlu olumsuz etkileri nelerdir?

Her sektörde olduğu gibi bu sektörde de rekabet oldukça fazla… Hatta biraz daha fazla diyebilirim:) 

Rekabet azme dönüşüyorsa mesleğe olumlu katkıları olabilir ama hırsa dönüşüyorsa kişi kendine ve çevresindekilere ciddi anlamda yıkıcı zararlar verebilir.

Medya dünyasında bir şeyleri değiştirme şansınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Reyting uğruna yapılan yapmacıklıkları ortadan kaldırmak isterdim.

Yaptığınız iş için kurs eğitimi şart mı  ya da bu işi yapabilmek için sizce iletişim mezunu olmak gerekli midir ? 

Eğitim her anlamda şart. Ama ben eğitimin daha çok ahlaki kısmıyla ilgileniyorum. Bilgi bir şekilde öğrenilir ama bazı değerler doğuştan olmalı.

Kendinizde bir şeyleri değiştirme imkanınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Fazla detaycı ve mükemmeliyetçi biriyim; bazen bunlar bende zaman kaybı ve hayal kırıklığına dönüşebiliyor. Bunları biraz törpülemek için de çaba sarf ediyorum:)

Medya ile aranız nasıl? Televizyon, internet, gazete, dergi gibi iletişim araçlarından ne şekilde faydalanıyorsunuz? Sosyal medya ile aranız nasıl?

Bu işin içinde olduğum için aramı iyi tutuyorum:) Her türlü doneden faydalanıyorum. Ama günümüzde “ulaşılabilirlik” açısından internetin yeri ayrıca çok önemli tabi… Sosyal medyanın doğru kullanıldığında kişiye fazlasıyla katkısı olduğunu düşünüyorum.

Televizyonla  ilgili çalışmalarınızdan bahseder misiniz ?  

Haber Spikerliği ve Spor Spikerliği dışında aslında bu işe Kültür-Sanat programı yaparak başladım.

Bugüne kadar bazı özel protokol sunumu tören sunumları da gerçekleştirdiniz bize özel etkinlik sunumu çalışmalarınızı anlatır mısınız ? 

Evet bu anlamda birçok törende görev aldım. En son Ekim-Kasım 2017 de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın Türkiye genelinde düzenlenen “BOCCE YETİŞKİN GENÇLER TURNUVASI” nın sunumunu yaptım. Çok özel ve güzel bir projeydi. Özellikle yetişkin gençlerimizin heyecanına ortak olmak onur verici ve keyifliydi.

Gelecekte ne tür projeler olacak ? 

Günlük hayatta çok planlı ve düzenli olmama rağmen ilerisi için hayata yönelik plan yapmayı çok doğru bulmuyorum. Çünkü bazen her şey planlar dışında gelişebiliyor.

Sizce spikerlik stresli bir iş mi ? 

Her işin kendine göre zorluğu var ve tabi ki bu meslek biraz daha stresli...Çünkü milyonların önüne çıkıyorsunuz ve söylediğiniz her kelimeye hassasiyet göstermeniz gerekiyor. Biz kendimizi sözcüklerle ifade ediyoruz; bizim aracımız bu.

Sizce iyi bir spikerin özellikleri nelerdir ? 

Her şeyden önce sürekli kendini geliştirmeli ve hiçbir zaman “Ben oldum.” dememeli. Bolca okumalı… İzlemeli… Bakmaktan ziyade görmeli ve düzenli bir hayatı tercih etmeli.

Sizce ekranda olmak için güzellik şart mı ? 

Güzellik… Önemli tabi ama sonrasında bütünlük sağlamıyorsa tek başına yeterli bir kavram değil bence. Yani güzel olan kişi ağzını açtığında; her şey sıfır olabilir. Görüntü önemli ama salt olmamalı.

Şiir kitabınızdan bahseder misiniz yeni bir kitap olacak mı ? 

“AŞKOLSUN ” 2009 yılında yayımlandı. Ortaokul döneminde başladım şiir yazmaya; hayata, aşka, doğaya, insana ve ölüme dair yazmayı seviyorum.

Müzikle ilgili çalışmalarınız neler ? 

Müzik hayatımda ayrı ve özel bir yerde. Kendimi iyi ve kötü hissettiğim her anda müzik dinlemeyi seviyorum. Bu sene de dinlemenin ötesine geçip, söyleyeyim dedim:) Ama solo performans için henüz hazır değilim. TRT’nin TSM korosundayım. Yaza doğru halkımızla buluşacak inşallah. Her yaştan güzel insanların bulunduğu güzel bir ekip. Hocamız ve orkestramız alanında bilgili ve özel insanlar.

Bu yıl ilk kez bir tiyatro oyununda oynadınız bize oyundan bahseder misiniz ? Tv de olmanın oyunculuğa artı ya da eksi yönleri oldu mu ?

Evet geçen sene bir arkadaşımın sayesinde tanıştım tiyatro ile… Çok da sevdim.  Usta sanatçı Haldun Dormen’in  “HİSSELİ HARİKALAR KUMPANYASI” oyununu hocamız Cantuğ Turay yönetmenliğinde ,yaklaşık 17 arkadaşımla seyirciye sunduk. Çok da güzel dönüşler aldık. Yıllardır ekrandayım ama sahnede seyirci önünde olmak ayrı bir heyecandı.

Yeni Medyanın ( Sosyal Medya ve İnternet ) Geleneksel Medyayı ( Radyo – tv gazete ) Yok edeceği söyleniyor siz buna ne dersiniz ? Yeni Medya sizce ne yönde ilerleyecek ? 

Yok edeceğini düşünmüyorum .Bence Sosyal Medya, Geleneksel Medya’yı besliyor. Ama tabi ki de Sosyal Medya ileride daha ön planda olacak.

Kariyerinizde hastane iletişim yöneticiliği de var biraz bunu anlatır mısınız ? 

Evet yaklaşık 7 yıl  Özel bir hastanede “Halkla İlişkiler Bölümü” nde yöneticilik  yaptım. Ve şunu söyleyebilirim ki hayatımın dönüm  noktasıydı o yıllar… Sağlık Sektörü çok özel bir sektör. İş hayatını ve yaşamın değerini bu sektörde öğrendim ben. İnsanlarla iç içe olmak; onların sevinçlerine, dertlerine ortak olmak ve en önemlisi DUA almak çok kıymetliydi.

Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz? Hat sanatı ile ilgili çalışmalarınız neler ? 

Boş zaman olarak algılamıyorum aslında iş dışında yaptığım diğer meşguliyetleri. Kitap okumak, müzik dinlemek, arkadaşlarımla sohbet etmek, ailemle vakit geçirmek, film izlemek, spor yapmak… Bence “boş zaman” olarak değerlendirilmemeli… Aksine hayatın anlamı bunlarla var bence…

Hat Sanatı… Kendimi kendimle bıraktığım, başka hiçbir şey düşünmediğim  zamanlarda çok severek yaptığım bir uğraşı. En güzeli de sonunda yaptıklarımı çerçevelettirip , sevdiğim insanların yaşadığı yerlerin duvarlarında görmek.

Hayatımın Kitabı/Filmi diyebileceğiniz bir kitap/film var mı?

KırmızıTürk/ spiker dünyası  hakkında neler söylersiniz ? 

KırmızıTürk… Medya Sektörü’ndeki her kişiye sihirli değenekle dokunuyor gibi… Desteği ve çabası için sonsuz teşekkürler...

Gelecek planlarınız nelerdir? Şu an bulunduğunuz konumdan memnun musunuz ve gelecekte kendinizi nerelerde görmek istersiniz? 

Başta da söylediğim gibi; ileriye dönük plan yapmayı çok doğru bulmuyorum. “İnsanlar içinde insan olabilmek” tek amacım...

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı? 

Her daim yanımdalar; iyi ki varlar. 

HER ŞEY GÜZEL GÖNÜLLERİNCE OLSUN.

Röportaj ve fotoğraflar: Cengizhan KAYA