Nihal Hanım merhaba...Nasılsınız? Sizi tanıyabilir miyiz? Sanatçı  kimliğinizi okuyucularımla paylaşır mısınız?

Merhaba, ben aslen Bursalı’yım. Bursa Kız lisesi Edebiyat bölümü mezunuyum aynı zamanda şu an Eskişehir AÖF Turizm ve Otelcilik İşletmesi Fakültesinde son sınıfta okuyorum.

İki kızım ve 1 tane dünya tatlısı torunum var. Hayatım şu an üniversitedeki derslerim, resim, “Deli Kızın Çeyizleri” adında yaptığım el işi tasarımlarım ve sergilerle geçiyor.


 

Resim yapma sanatına ne zaman başladınız? Sizi resim yapmaya yönlendiren ne olmuştu?

Resim yapmaya 7 yıl önce 2 aylık karakalem kursuyla başladım. Sonrasında ise tamamen iç güdüsel devam ettim diyebilirim. İlk sergimde yer alan eserlerim olan suluboya çalışmalarım hiç eğitim almadan oluştuğum çalışmalar. Zaman geçtikçe toz pastel,  lavi ve kömür kalem üzerine çalışmaya başladım.

Siz resim dışında da el sanatları yapan bir sanatçısınız...okuyucularımıza bu yönünüzden de bahseder misiniz? 

Resim dışında hobi olarak “Deli Kızın Çeyizleri” adını verdiğim tamamen evde olan ürünler ve geri dönüşüm materyalleriyle el işlerini yapmaya başladım. Kendi Instagram’dan paylaştığım bu çalışmalar çok ilgi görünce festival ve kermeslere katılmaya başladım. Böylece bir nevi hobimi paraya dönüştürdüm. Deli Kızın Çeyizi sadece Bursa’da değil, İstanbul ve Bodrum’dan da çok büyük  ilgi gördü ve bir çok kişinin evinde bu çalışmalarımla yer almaya başladım.

“Deli Kızın Çeyizleri” adını verdiğiniz ürün yetenekleriniz var...bunlar nelerdir?

Yaptığım el işlerimi birbirinden benzersiz ve kişiye özel çalışıyorum. Kullandığım malzemeler özel hazırlanmış danteller, eski kanaviçeler, nazar boncukları, geri dönüşüm malzemeler oluyor. Bir de her bir çalışmamın içine  Eski çağlardan beri “şifacı ot” olarak adlandırılan üzerlik otunu nazara ve kötü enerjiye iyi geldiği düşünerek ekliyorum. Üzerlik otu Orta Asya Türk geleneği olarak tüm evlerde yer alırmış. Ben de özellikle nazar boncuğu ve üzerlik tohumunu görnünen ya da tasarımın içine ekleyerek kullanmaya çalışıyorum. İstiyorum ki tüm herkesin evi nazarlardan korunsun, bereketli ve sağlıklı olsun.

Tüm bu çalışmalarımı ise her gün Instagram’daki  @atolyenihal instagram hesabımda paylaşıyorum.

Farklı ürünler  yapıyorsunuz...eserlerinizi yapabilmek için eğitim aldınız mı? Yoksa yetenek daha mı ön planda oluyor? 

El işlerimi yapmak için hiçbir eğitim almadım. Evdeki boş zamanlarımı değerlendirmek için başladığım süreç, sosyal medyadan gelen ilgiyle birlikte hızla büyüdü ve ben de bu ilginin de sayesinde kendi tasarımlarımı hayal gücümle oluşturdum.

Sanatınızı icra ederken çok detay çalışma yapmanız gerekiyor mu? Size bu konularda destek olan kurumlar var mı?

Yaptığım çalışmalar işlediğim konuya göre farklı detay çalışmayı gerektirebiliyor. Bazı resimler sadece 1 gün sürerken son katıldığım sergimdeki resimim için 1 ay üzerinde çalışmıştım. 

Çalışmalarım için destek konusunda ise takdir edersiniz ki bunun malzeme gibi giderleri var. Bu yüzden satılacak tablo olarak ta olaya bakmak gerekiyor. Kendi tasarım tablolarım için malzeme ücretlerimi karşılayan sponsorum var ancak bu konuya ilgi duyan kişiler malzeme ücretleri kadar bu eserlerini başkalarıyla buluşturmak için hevesli oluyor. Bu anlamda biraz daha imkan sağlanabilir.

Tarzınızı oluşturan etkilendiğiniz bir sanatçı oldu mu? Olduysa... kimlerden etkilendiniz?

Etkilendiğim sanatçıdan çok hayal gücüm diyelim..

Ressam yönünüze gelirsek ne tür resimler yapıyorsunuz? Temanız nedir?

Kadın temalı resimler ve portre seviyorum. Kadının toplumdaki sosyal statüsünü resmetmeyi seviyorum. Çoğunluk sipariş üzerine çalıştığım zamanlarda ise konsepti siparişi veren kişi belirliyor, sonrasında ben o briefe uygun olarak sanatımı gerçekleştirmeye çalışıyorum. 

Kara kalem ve suluboya toz pastel  resimlerimde öncelik kadın temalı çalışmalar yapıyorum.Tema oluştururken tamamen hayal gücü ve o anki toplumdaki olaylar bana ilham kaynağı oluyor.

Resimle gerçekten ilgilenen kişiler özgün, çalışmayı yapan kişinin ayrıştığı noktalarda olan çalışmaları istiyor. Diğer kesim ise  maalesef salonundaki mobilyasına uyan,  defalarca resmedilmiş kopya resimlere ilgi duyuyor. Resime sadece dekoratif bir şeymiş gibi görüyor da diyebiliriz.

Resimlerinizin konusunu seçerken faydalandığınız veriler var mı? Temalarınızı nasıl oluşturuyorsunuz? 

Benim evimde tamamen bu çalışmalarım için ayırdığım bir hobi odam var. Odamda şövalyede mutlaka tamamlanmayı bekleyen bir resim çalışmam vardır. Sevdiğim müzikleri açarak, kendimi zorlamadan kaliteli zaman geçirmeyi önemseyerek içimden o an ne geliyorsa temamı anlık oluşturuyorum. 

Kara kalem ve sulu boya çalışmalarınızla vermek istediğiniz mesaj nedir? 

Yaptığım resim çalışmalarım ilgi görüyor ve çoğu sipariş üzerine çalışıyorum. Fakat kazanç olarak sadece malzeme  parası çıkıyor. Çok büyük kazançlar olmuyor. Ama ben resim yapmayı  seviyorum ve mutluyum.

Türkiye’de resim sanatı sizce ne durumda? Gerekli ilgi ve bilgi var mı?

Bence Türkiye’de çok değerli sanatçılar ve henüz kendi yeteneğinin önemini anlayamamış kıymetli insanlar var. Sadece benim gözlemim insanlar sanat üzerine konuşmak, uzun uzun sohbet etmekten pek hoşlanmıyor. TV’ler de bile sanat, resim üzerine 1 tane bile program kalmadı. Bu tabii ki sannatseverler için tatsız bir durum.

Kendinizi resim ya da sanatsal ürünler yapmak için şartlandırır mısınız? “Günde şu kadar zaman harcamalıyım” gibi bir düşünce ile mi sanatınızı icra edersiniz? Yoksa vakit değerlensin mi diyerek eserlerinizi yaparsınız?

Açıkcası kendimi sınırlandırmayı ve zorlamayı sevmiyorum ama resim yapmayı çok sevdiğim için günün belli bir saati illaki hobi odamda vakit geçirirken buluyorum kendimi.

Sanatınızın tanıtımını yaptığınız medya hesabınız var mı? Varsa faydalı oluyor mu?

Evet Instagram’da @atolyenihal adlı hesaptan hem tüm çalışmalarımı hem de her gün ilham verici çalışmaları, müzikleri, dünyanın farklı yerindeki sanatçılardan eserleri paylaşmaya özen gösteriyorum.

Yaptığınız sanat eserleri ilgi görüyor mu? Tabii ki manevi yönünün dışında maddi olarak da faydalı oluyor mu? 

Yaptığım çalışamalar özellikle sosyal medyadan çok fazla yorum alıyor. Her gün tanımadığım, farklı şehirlerde yaşayan kişilerden mesajlar alıyorum. Özellikle sosyal medya paylaşımlarımın çok umut verici ve ilgi çekici olduğu yönünde yorumlar alıyorum ve bu beni çok mutlu ediyor. Bu günlerde evde yalnız olsam da bu mesajlar bana aslında sanatseverler olarak büyük bir aile olduğumuzu hatırlatıyor.

Solo sergi açtınız mı? Sergiler sanatsal gelişiminize etkili ve faydalı oluyor mu? 

Şu ana kadar Bursa ve İstanbul’ da birbirinden farklı konseptte karma sergilere katıldım. Henüz bir ödül almadım fakat ulusal ve yerel basında beni mutlu eden çok güzel haberler çıktı. 

Yakın zamanda gerçekleştirmeyi düşündüğünüz yeni bir proje veya sergi var mı?

Ülkemiz ve dünyamızı etkileyen Pandemi gündemi geçtiğinde Eylül ayında Bursa ‘da kişisel sergim olacak.  Evlerimizde geçirdiğimiz bu günler bana yeni çalışmalar yapmam için çok büyük fırsat oldu. Sanıyorum ki tahminimden daha fazla eserim tamamlanmış olacak o zamana kadar. Umuyorum ki  sağlıkla bu zor günleri atlatacağız ve eski rutinlerimize döndüğümüzde de ben de planladığım sergimi açmış olacağım.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Son olarak şu sıralar hepimizin hayatını etkileyen Covid_19 virüsüyle uğraştığımız zamanlarda herkesin evinde kendi yaratıcılığını geliştirebileceği, vaktini çok daha keyifli hale getireceği bir sanatsal aktivite bulabileceğini düşünüyorum. Sosyal medya günümüzde çok önemli bir medya aracı haline geldi. Umarım hem kendilerinin hem de çocuklarının gelişimine katkı sağlayabilecekleri hobiler edinerek karantina sürecini hep birlikte atlatmış oluruz. Ayrıca; bu zorlu zamanda bana kendimi tanıtma fırsatı verdiğiniz röportajınız için size ve Önce Vatan Gazetesi’ne teşekkürlerimi sunarım...