Sedef Özgen, öğretmen olan anne ve babasının desteğiyle İTÜ Devlet Konservatuarı’nı bitirmiş bir müzik öğretmeni… İbrahim Tatlıses’in, Nazan Şoray’ın ve Gönül Yazar’ın vokalistliğini yapmış, Tarkan’ın da müzik öğretmeni olmuş. Şimdilerde Megastardan gururla bahsediyor... Ayrıca yaptığı besteler de birbirinden güzel ve Tarkan’ın da o bestelerden birini okuyacağının müjdesini ilk bize verdi. Sedef Özgen ile tüm müzik hayatını, anılarını ve şu an yürüttüğü yeni film projesini konuştuk. Kendisi son sözünü gençler için söyledi; Önce kendinizi sevin!

Hoş geldiniz Sedef Hanım, sizi tanıyabilir miyiz?

Hoş buldum Yağmurcuğum. Ben Sedef. Küçük yaştan beri müzikle ilgileniyorum, söz yazıyorum, beste yapıyorum. Aslında hep öyle derler ama gerçekten küçük yaşlarda müziğe olan ilgi ailenin yönlendirmesiyle varlık kazanıyor. Annemin köy enstitülü ve öğretmen olması, babamın öğretmen olması ve okullarda açılan kurslara beni göndermeleri müzik öğretmeni olmama sebep oldu diyebilirim.

Müziğe ilk adımınızı nasıl atmıştınız?

Müziğe okulda gittiğim mandolin kursu ile 7 yaşında başladım. 10 yaşına kadar mandolinle 3 metod bitirdim ve İstiklal Marşı’nı çalar hale geldim. Annemin içinde kalmış sanırım, ben mandolin çalamadım kızım çalsın demiş. Gerçekten de öyle oldu. Ortaokulda da bağlama öğrendim. Halk müziği çalıp söylemeye başladım. Liseden sonra da müzik öğretmenimin beni yönlendirmesiyle konservatuarı kazandım. 1981 yılında İTÜ Devlet Konservatuarı’na başladım. Zor geçen bir 5 yılın sonunda da müzik öğretmenliği hayatım başladı.

Müzik hayatınız boyunca ailenizin desteğini gördünüz mü? Günümüzde müzik okumak isteyen bazı gençlerin aileleri sadece hobi olarak ilgilenmelerini istiyorlar. Bu düşüncede olan ailelere neler söylemek istersiniz?

Bu kesinlikle bir hobi değil, bu bir kabiliyet. Matematik de bir kabiliyettir, müzik de öyle. Müziğe yeteneği olan bir insandan mühendis olmasını beklemek çok yanlış. Tabii aileler istiyorlar ki çocukları doktor olsun, mühendis olsun ama bu mesleklerden nasıl para kazanılıyorsa resim ve müzik de aynı. Aileler mutlaka çocuklarına yetenekleri doğrultusunda destek vermeliler.

Tabii ünlü olduktan sonra müzikte kazanç artıyor…

Konservatuarı bitirip eğitimli olmak farklı bir şey, ünlü olmak farklı bir şey… Ama alaylı olup da ünlü de olunabilir tabii İbrahim Tatlıses gibi. Burada okulun bir faktörü olmuyor. Eğer müzik piyasasına girdiyseniz, arkanızda biraz destek varsa ve birkaç eserle gündeme geldiyseniz, bunun arkasını getirmeyi de becerebilirseniz, ünlü oldunuz demektir.

Sizce ünlü olmak mı, konservatuarlı olmak mı?

İkisi birden bence… Okulu bitirip ünlü olmak bence çok daha güzel. Ama her okulu bitiren de ünlü olur mu, tabii olamaz. Çünkü kendini yetiştirmek de önemli, sesin güzel olması önemli, sahne elektriğin de iyi olmalı. Artıları olmalı insanın.

Bildiğim kadarıyla megastarımız Tarkan sizin öğrenciniz değil mi?

Ortaokulda öğrencimdi Tarkan. O zamanlarda da şarkı söylerdi. Şimdiki yaptığı dansların da aynısını yapardı. Çok kibar bir çocuktu. Sonra benim müzik kolu başkanım oldu. Annesi de çok ilgiliydi. Şimdi boynuz kulağı geçti tabi… Belki kötü günler de geçirmiştir buraya gelmek kolay olmamıştır ama çizgisini hiç bozmadan bu başarıya sahip olduğu için onunla gurur duyuyorum.

Beraber çalıştığınız tanıdığımız isimlerden de bahseder misiniz?

80’li yıllarda İbrahim Tatlıses’in vokalistiydim ben. Biz son sınıftayken biraz da para kazanalım diye düşünmüştük, harçlığımız çıksın diye. Bizim Batı Müziği hocamız Caddebostan Maksim Gazinosu’nda İbrahim Tatlıses ve sahneye çıkan diğer sanatçılarla da çıkıyordu. Onun sayesinde ben de vokal olarak orada çalıştım. O günlerde Ayşem filmi çekiliyordu, filmde de yer aldık. Filmdeki gazino sahnesinde biz de vardık vokalistler olarak. Nazan Şoray ve Gönül Yazar’a da o yıllarda vokalistlik yapmıştık.

Peki şimdilerde neler yapıyorsunuz?

Bir ara Niran Ünsal’ın menajerliğini de yaptım. Ve bir gün de bestelerimi değerlendirmek için Unkapanı’na gittim. Orada bir bestemi stüdyoda okudum, o ara alıcısı çoktu ben de havalara girdim herhalde. Kibariye istedi besteyi ama satmadım.

Neden vermediniz?

Kendim seslendirmek istiyordum. Beni anlatan bir eserdi çünkü.

Başka hangi projeler var?

Ben üniversitede tezimi mehterden hazırlamıştım. Mehter beste yaptım bir de. “Helalimizdir” adında mehter formunda bir beste… Ve İzmir Kınık’ta çekilecek bir film projemiz var, filmin müziklerini yapıyoruz ama küçük de bir rolüm olacak.

Film çekimleri ne zaman başlıyor?

20 Temmuz’da çekimlere başlıyoruz, 20 gün sürecek ve sonrasında vizyona girecek.

Bundan sonra hayalleriniz neler?

Kendi yazdığım bir müzikhol sergilemek ve yazdığım mehterin bangır bangır çalmasını isterim, askerlerimizin ağzından dinlemek isterim kendi eserimi. Ve Tarkan’a da bir şarkı vereceğim yakın zamanda.

Ah süper… Nasıl bir şarkı?

“Bir göz kırptım peşime düştün sen” diye… Tarkan’ın dans hareketleriyle uyumlu, çok güzel bir şarkı.

Ülkemizde ünlü şarkıcılara İstiklal Marşı okutuluyor. Mesela Hadise de okumuştu ama maalesef çok eleştiri almıştı. Bu konuda genç müzik öğretmenlerine bir öneriniz var mı? Küçük yaşta İstiklal Marşı doğru şekilde öğretilmeli mi?

İstiklal Marşı benim için çok özel ve çok önemli. Ben ilkokul dahil tüm öğrencilerime İstiklal Marşı’nı solfejiyle öğrettim. Sorunuza gelirsek de, bir öğretmenin doğru şekilde öğretmesi için önce kendisinin doğru şekilde bilmesi gerekir. Genç müzik öğretmenlerinin İstiklal Marşı’nı solfejiyle çok iyi şekilde öğrenip, çalıştıkları okullarda da öğrencilerine çok iyi şekilde öğretmelerini isterim. İstiklal Marşı Korosu oluşturabilirler. Eminim çok güzel olacaktır. Benim öğrencilerim pazartesi günleri İstiklal Marşı’nı okuduktan sonra Dağ Başını Duman Almış söyleyerek derse giriyorlardı, Cuma günleri de İstiklal Marşı’nı okuduktan sonra yine Dağ Başını Duman Almış söyleyerek dağılıyorlardı. Eğitim böyle olur.

Okumuş, eğitimli, kültürlü ve bakımlı bir kadınsınız. Genç kızlara neler tavsiye edersiniz?

Eğitim şart. Müzik değil ne olursa olsun bir altın bilezikleri olsun. Ve eğitimin her yerde kendini gösterdiğine inanıyorum. Eğitimden vazgeçmesinler. Kimsenin eline bakmasınlar, ekonomik özgürlükleri olsun.  Tabii her şey para değil ama onsuz da bir şey olmuyor.

Geldiğiniz için tekrar teşekkür ederim, ayaklarınıza sağlık. Son olarak neler söylemek istersiniz?

Yaşamayı sevin, kaliteli müzik dinleyin. Her müziğin bir saati vardır. Sabah Mozart dinlenir ve ufku açar, akşam da sanat müziği dinlemek bilinçli bir müzik dinleme yöntemidir. Arabesk müzik de güzeldir, Batsın Bu Dünya dinlenmez mi hiç? Gençlere söylemek istediğim son şey ise; önce kendinizi sevin. Röportaj için de sana teşekkür ederim Yağmurcuğum.

Röportaj: Yağmur Tanyıldız