İki sene önce ocak ayında Batuhan Birkan, Levent Laçin ve Salih Arda Öztürk tarafından kurulan ve daha sonra vokalist Engin İsmail Kuru’nun katılımıyla dört kişiden oluşan Miras, geçtiğimiz aylarda “İlk” adındaki ilk albümleriyle karşımıza çıktı. 

Dört şarkı ve bir karoke şarkılarıyla gündeme gelen Miras grubu, ilk çıkış şarkıları olan “Unutamadım”a klip çektiler. 

Bizler de yeni tanıdığımız bu grup üyeleri ile bir araya geldik. Şimdi sizlerle…

Merhaba arkadaşlar nasılsınız?

Oldukça yorucu bir çalışma programı içinde olsak da dinleyicilerin Miras’a verdiği olumlu tepki heyecanımızı arttırıyor ve bütün yorgunluğumuzu alıyor.  Yani gayet iyiyiz hatta bomba gibiyiz.

Neden grubunuzun adı 'Miras'?

'Miras' bir cover projesi olarak ortaya çıktı. 90’lı ve 2000’li yılların en çok beğenilen parçalarını coverlayarak başladığımız yolculukta çaldığımız tüm parçaların, büyük ustaların biz gençlere miras bıraktıkları eserler olduğunun bilincine vardık. O noktadan sonra yapılacak tek bir şey vardı: Ustaların bin bir emekle taşıdığı bayrağı devralmak. Artık biz de miras değeri taşıyabilecek şarkılar yapmaya çalışıyoruz. Kısacası ismimiz buradan geliyor.

Dört şarkı ve bir karoke olan bu albümle karşımızdasınız. Albüm yapmaya ne zaman karar verdiniz? Ne kadar süre içinde bu albümü oluşturdunuz?

6 ay önce karar verdik çünkü artık bir cover grubu olarak kalmak istemiyorduk. Nazım Hikmet’in 'Seni Düşünmek' isimli bir şiiri var. Sonunda diyor ki “ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum...” biz de artık bunu istiyorduk yani kendi şarkılarımızı dinleyicilerimize ulaştırmak. Büyük ustalar Burhan Bayar ve Şakir Aksan’ın da desteğiyle kolları sıvadık ve 3 ay gibi bir sürede albümümüzü tamamladık.

Albümdeki şarkılara değinecek olursanız ne söylersiniz?

Modern hayat, farkında olmasak da bir takım duyguları dışarı vurmanıza engel oluyor. Siz de bunları ruhunuzun derinliklerine saklıyorsunuz. Biz de içimizde sakladığımız dışa vuramadığımız ne varsa bunu şarkılarımızla anlatmaya çalıştık. 'Yalan' mesela fazla isyankâr oldu ama o kadar çok kişinin de duygularına tercüman oldu ki. 'Dön Bana' ile ise aşk acısı çekenlerin yaralarına biraz da biz tuz basmak istedik. Meğer ne çok insan varmış aşk acısı çeken. 'Kaç kadeh Kırıldı’yı anlatmaya gerek yok, görüyorsunuz. Bizce Türk rock müziğinin bu parçaya, bu harika parçanın da böyle sert bir sounda ihtiyacı vardı. Ayrıca aynı parçanın akustik versiyonunda dinleyicilere ters köşe yapıp istediğimizde çok farklı şeylerde yapabildiğimizi göstermek istedik.

Albümün çıkış şarkısı 'Unutamadım' yani 'Kaç Kadeh Kırıldı' şarkısıyla çıkış yaptınız. Neden adını 'Unutamadım' şeklinde çıkardınız?

Bunun sebebi; son anda değişen yapım şirketimizin bazı farklı politikaları. Açık konuşmak gerekirse bizim tercihimiz değildi.

Müslüm Gürses’ten bildiğimiz bu şarkıyla cover yapmak nerden aklınıza geldi? 

Bunun gerçekten hazin bir öyküsü var: Fikir grupla sofrada otururken davulcumuz Arda’nın 3 bardağı birden yere düşürüp kırmasıyla ortaya çıktı. Aramızda "kaç kadeh kırıldı" diye şakalaşırken bir anda kendimizi elimizdeki kaşıkları tabaklara vurarak ritim tutup bu parçayı söylerken bulduk. Tabi Arda'nın elinde ne varsa aldık çünkü tabaklara davula vurduğu gibi vuruyordu. O an parçaya o kadar ısınmıştık ki mutlaka repertuara alıp coverlamamız gerektiğini düşündük.

Niye bir cover şarkı ile çıkış yapmak istediniz?

Tabi ki albümde kendi bestelerimiz de var. Ama daha önce de dediğimiz gibi 'Miras' bizim sadece ismimiz değil aynı zamanda misyonumuz da. Bizden önceki ustaların mirasına sahip çıkmak istediğimizi göstermek istedik. Sağ olsunlar Merhum Müslüm Gürses’le ölümsüzleşen bu eserin sahipleri büyük ustalar Burhan Bayar ve Şakir Askan da bizleri desteklediler. Biz çalarken çok zevk alıyoruz umarım sizde beğenmişsinizdir.

Rock sound ile sunduğunuz bu şarkıyı ne kadar sürede toparladınız?

Bizim için asıl yorucu olan bu şarkıyı aranje etmek oldu. Çünkü rock olarak yorumlanmamasına rağmen birçok kez çok hem de oldukça başarılı bir şekilde seslendirilmiş bir eserdi. O yüzden üzerinde çok emek harcadık. Ve sadece bir buçuk ayımızı bu parçaya ayırdık. 

Klip çekimleri nasıl geçti?

Bu aslında bizim parçaya çektiğimiz ikinci klipti. İlki istediğimiz gibi olmadı. Bu gerçekten içimize sindi ama çekerken kelimenin tam anlamıyla donduk. Başta klip güzelimiz Ayşegül. Çekimler sonunda Ayşegül’ün çıtırdadığını duyduk. Tam kışın ortasında -3 derecede Arnavutköy’de ıssız bir ormanda çektik. Tabi ki başımıza aksilikler de geldi. Soğuktan donmamak için ormana seyyar soba kurduk. En komiği de Mesir macunu yiyerek ısınacağımızı sanmamızdı. Meğer işe yaramıyormuş. Tekli performans çekimlerinde sahnesi olmayanlar sobaya yapışıp hayatta kalmayı başardılar. Aramızdaki en şansız bedevi davulcumuz Arda’ydı. Çünkü tüm grupla birlikte arkada görünmesi gerekiyordu. Bu yüzden ardaya soba nasip olmadı. Hatta başımıza çok ilginç bir olay geldi. Çok enteresandır Türk kahvesi, zeytin tenekesi ve biraz mangal kömürü ile sis makinası icat ettik. Ve nedendir bilinmez Arda rüzgarın azizliğine uğrayarak neredeyse bu sisten zehirleniyordu.

"BİZİM PROJEMİZ PAMELA'DAN ÖNCEYDİ"

Bu şarkıyı sizinle hemen hemen aynı zamanlarda sevgili Pamela seslendirdi. Bu coverdan haberiniz var mıydı?

Biz bu şarkıyı hazırlarken Pemala’nın projesi henüz hayata geçmemişti. Bizim yaklaşık 3 ay gecikmeli çıkan albümümüz Pamela’nın albümü ile çakışınca yapım şirketimiz doğal olarak daha ünlü ve tanınmış bir isime destek vermeyi seçti. 

Albümün tanıtım lansmanını IF Performance Hall’de yaptınız. Nasıl geçti lansıman?

Öncelikle orada bulunan herkese çok teşekkür ederiz. Efsane bir geceydi. Hepimiz çok eğlendik. Ortalığı yıktık geçtik. Hatta bir ara kendimizi seyircilerin arasına çılgınlar gibi müzik yaparken bulduk. Sahnenin coşkusu mükemmel ama izleyicilerin arasında olmak onlarla birlikte şarkılarımızı hissederek söylemek paha biçilmez. Ne kadar şanslıyız ki insanlar bizim deliliğimizi seviyorlar.

Bildiğim kadarıyla yoğun geçen konserleriniz ve sahneleriniz var. Sahneler hakkında ne söylersiniz?

Bizim için her konser ilk kez çıkılan sahne gibi unutulmaz geçiyor. Bunun nedeni her bir konser için farklı şarkılar delice sahne şovları hazırlıyor olmamız. Önümüzdeki aylarda katılacağımız festivaller ve Türkiye turnesinde dinleyicilerimize bu şovlarla keyifli hatta unutulmaz anlar yaşatmayı planlıyoruz. Sahnedeyken insanların inanılmaz keyif aldığını görüyoruz ve bu kelimenin tam anlamıyla bizi sahnede daha fazla gaza getiriyor. İndiğimiz her sahneden sonra insanların sevgisi ve övgüleriyle karşılaşmak ise inanın çekilen tüm o yorgunluğa değiyor.

Yeni tanınan bir grup olmanıza rağmen Jolly Joker’de sahneleriniz var. Bu büyük bir başarı olmalı. Ne diyeceksiniz?

Bazı şeyler vardır sadece yaşanarak anlaşılabilir. Bizim için bu başarının nedenini anlatmanın ve bizce sizin için de anlamanın en iyi yolu sonraki konserimize gelmeniz. Garanti ediyoruz daha önce benzeri olmayan bir tecrübe yaşayacaksınız.

Siz grup üyeleri ne zamandan beri tanışıyorsunuz?

Batu: Arda, Levent ve ben 17 yıl gibi uzun bir süredir. Engin bu birlikteliğe sonradan dâhil oldu. Ama o kadar uyumlu bir birliktelik oldu ki bu sanki onunla da yıllardır birlikteymişiz gibi hissettik. 

Daha önceden yaptığınız albüm ya da single’larınız var mı? 

Daha önce sayısız sahne çalışması yaptık ve pek çok albüm kaydında çaldık ama adından da anlaşılacağı gibi bu bizim ilk albümümüz.

Hepinizin müzik haricinde ayrı meslekleri var değil mi? Peki ne iş yapıyorsunuz?

Engin: Arda müzik aleti ithalatı yapıyor. Bakmayın davul çaldığına aynı zamanda bağlama ve klasik gitar hocasıdır. 

Batuhan ise lutiyerlik (el yapımı enstrüman ustası) dışında profesyonel dövmecidir. Bunun yanı sıra bir çok enstrümanın eğitmenliğini yapıyor. 

Levent bilişim sektöründe bir e-ticaret sitesinin yönetimini üstlenmiş durumda ayrıca bunun yanı sıra kendisi bir öğretmendir. 

Ben de geçmiş yıllarda da profesyonel fotoğrafçılık yaptım. Şuan ise bir yabancı dil eğitim merkezinde bilgi işlem müdürlüğü yapmaktayım. 

Bir grubu sürdürmek kolay değildir. Çok kolay fikir ayrılıkları yaşayıp grubu bitirdiklerini görüyoruz. Sizin de ayrılıp kendi yollarınıza bakma durumunuz nedir?

Her şeyden önce büyük bir dostluğumuz var. Güzel işler iyi dostluklarla yapılır. Tabi ki bazen tartışıp hatta kavga ettiğimiz oluyor. Sonuçta bunlar kardeşler arasında olan şeyler. Aramızdaki en toparlayıcı kişi bizi idare eden kısacası Güzin ablamız Arda’dır. Bu grup yıllar boyunca sağlam adımlarla ve yine deli olarak yoluna birlikte devam edecek. Özellikle Engin’in her zaman söylediği bir söz var: Biz geleceğin Moğolları’yız.

Şarkılarınızı kim yazıyor?

Batuhan: Şarkıları Arda ve ben yaptık. Tabi biz yaptık derken diğer grup arkadaşlarımın da katkılarını göz ardı etmek olmaz. Sonuçta yapılan esere sesleri ve enstrümanları ile ruh katıyorlar. Albümdeki şarkıları elimizde bulunan şarkı yelpazesinden seçtik. Bir sonraki yapacağımız albümün parçaları bile şimdiden hazır diyebilirim. Parçaları Arda ve ben yapsak da bu tamamen bir ekip işi.

Günümüzde Rock grubu olmayı ve rock müziğe olan ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Geçtiğimiz yıllardan bu yana rock müziğe ve rockçılara öcü gözüyle bakılıyordu. Şimdi ise arabesk ve fantezi ile harmanlandığı için herkese hitap edebilen bir müzik dalı haline geldi. Arabeskin içinde ki isyankâr duruş rock müziğin tabanı ile benzeşmekte. Aslında bakıldığında rock müzik dinleyip rockçı olarak kendini tanımlayanlar dibine kadar arabesk ve fantezi dinliyorken, arabesk müziğin içinde hayat bulanlarda tıpkı rockçıların yaptığı gibi gizliden rock müzik ile kendilierini doyuruyorlardı. Günümüzde artık rock müzik özelliklede arabesk tarz ile bir uyum içinde sunulmaya başlanınca artık bu gizli ayrımcılıkta ortadan kalmış oldu. Bu durum geçmişte çok ciddi bir sosyal müzik tarzı problemiydi. Neredeyse insanlar birbirlerini dinlediği müzik tarzına göre sınıflandırıyor ve değerlendiriyordu. Şimdilerde rock müzik ile gerek arabesk gerek fantezi ve hatta popüler müzik olarak adlandırılan pop müziğinde bir uyum içinde birleştirilebiliyor olması bu ayrımcılığı ortadan kaldırdı. Bu sayede rock müzik bizce evrensel bir niteliğe ulaştı diyoruz.

Beğendiğiniz rock tarzı nedir ve hangi grubu beğeniyorsunuz?

Beğendiğimiz rock tarzı crunch ve rock n roll. Grup olarak ise Pearl jam ve tool favorilerimizdir.

"MÜZİKLER GEÇMİŞE DÖNÜYOR"

Peki günümüzdeki müzik nereye gidiyor arkadaşlar?

Günümüz müziği her şeyde olduğu gibi tekrardan geçmişe dönüyor. Yani bir nevi tarih tekerrür ediyor diyebiliriz. Bir yanda yeni teknolojiler ve farklı soundlar, diğer yanda yetmişlerdeki gibi wintage soundlar mevcut. Bu yüzden her zevke göre büyüyen bir müzik sektörü var. Üretimin neredeyse çok az olduğu fakat tüketimin çok hızlı geliştiği bir dönemdeyiz. Bunun en büyük sebeplerinden biride artık insanların istedikleri müziğe kolayca erişebilmeleri ve sosyal medyadaki çarpıklıklardan meydana geliyor. Nitekim müzikte bu durumdan etkilenen en önemli kıymetimiz olmuştur. Gün geçtikçe kaybettiğimiz önemli kıymetlerimizin arasında başta gelen maalesef müzik oldu. 

Herkesin tek şarkı çıkardığı bu zamanlarda siz neden bir albüm yaptınız ve tekrar bir albüm ile mi karşımıza çıkacaksınız?

Tek şarkı çıkartmak biraz ticari kaygı neticesinde ortaya çıkan bir durumdur. Ancak biz herkesin içinde yaşadığı şeyleri anlatmak istiyoruz. Ve hissettiğimiz şeyleri ticari kaygılar güderek tek bir parçayla anlatmaya çalışmak bizi dinleyen insanlara karşı saygısızlık etmekten başka bir şey değil. Bu nedenle bundan sonra tek parçalık bir single yapmayı düşünmüyoruz. Bir sonraki albümümüz de yine birkaç parçadan oluşacak. Bir sonrakini de şimdiden 10 parça olarak düşünüyoruz.

Yeni bir klip hangi şarkıya gelir?

Bunun kararını dinleyicilerimize bırakmayı tercih ettik. Bu sebeple sosyal medyada bir anket hazırladık ve sonucunu da sürpriz olarak klip ile ilan edeceğiz.

"İŞTE BİZ BÖYLEYİZ"

Sizi biraz daha yakından tanımak için her birinizi anlatan üç kelime alabilir miyim arkadaşlar?

Batuhan Birkan: Deli, Asabi, Gaza gelirse her şeyi yapar.

Levent Laçin: Çalışkan, Dürüst, Eğlenceli

Salih Arda Öztürk: Heyecanlı, Yaratıcı, Toparlayıcı

Engin İsmail Kuru: Vicdanlı, Yorulmaz, Orijinal Adam

Yakın gelecekte ne tür projelerle karşımızdasınız arkadaşlar? 

Yaz boyunca vereceğimiz konserlerimizin yanı sıra yaz sonu ilk albümümüzden biraz daha farklı bir tarzda yeni bir albüm ile sevenlerimizin karşısına çıkmayı planlıyoruz.

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

Bu bölüme kadar okuyan tüm okuyucularınıza rock dolu müzik dolu aydınlık günler dileriz. Size de teşekkür ederiz…

Batuhan Birkan:

Doğum Tarihi: 05.03.1983

Burcu: Balık

En sevdiği yönü: Vicdanı

Hiç sevmediği yönü: Siniri

En sevdiği renk: Kırmızı

Uğurlu sayısı: 7

Uğurlu günü: Cuma

En sevdiği çizgi film – Looney Tunes

En sevdiği söz: - Salla gitsin

Levent Laçin:

Doğum Tarihi: 09.05.1984

Burcu: Boğa

En sevdiği yönü: Gerçekçi ve doğrucu olmak

Hiç sevmediği yönü: Hatayı kabullenmez, tek hatasında arkasına bakmadan döner

En sevdiği renk: Siyah

Uğurlu sayısı: 38

Uğurlu günü: Cuma

En sevdiği çizgi film Tsubasa

En sevdiği söz: Herkes hak ettiği gibi yaşar

Salih Arda Öztürk:

Doğum Tarihi: 18.05.1982

Burcu: Boğa

En sevdiği yönü: Soğukkanlılık

Hiç sevmediği yönü: Üşengeçlik

En sevdiği renk: Siyah

Uğurlu sayısı: 26

Uğurlu günü: Pazar

En sevdiği çizgi film Tom ve jerry

En sevdiği söz: Tamam o iş bende

Engin İsmail Kuru:

Doğum Tarihi: 07.08.1985

Burcu: Aslan

En sevdiği yönü: Ilımlı hali

Hiç sevmediği yönü: Çabuk inanması

En sevdiği renk: Turuncu

Uğurlu sayısı: 7

Uğurlu günü: Pazartesi

En sevdiği çizgi film – Teenage Mutant Ninja Turtles

En sevdiği söz: - Tamam o zaman

Söyleşi: Elif Günay

Fotoğraf: Fatma Demir