RÖPORTAJ: ZAMBAK KARABAY
Sevgili okuyucularımız konusunda duyarlı ve çalışmalarıyla kadınlara destek veren Hanımgiller Kadınları Destekleme ve Kalkındırma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Kadıköy Kent Konseyi Üyesi Mehtap Söğüt ile icra etmiş olduğum röportajımı sizlerle paylaşıyorum...
Merhaba Mehtap Hanım...Nasılsınız? Sizi tanıyabilir miyiz? Sizi tanımak isteriz okuyucularımıza kendinizi tanıtır mısınız?
Öncelikle sizi duyarlı projelere katkılarınızdan ötürü tebrik ediyorum. Derneğimize ve benim şahsıma katkılarınızdan dolayı teşekkür ederim. Evet; evliyim ve bir kızım var. Makina mühendisliği okudum. 12 sene Türk Hava Yollarında çalıştım. Şimdi de pek boş oturuyor sayılmam. Zamanımın büyük kısmını sosyal sorumluluk projelerinde çalışarak geçiriyorum. Mutlu oluyorum...duyarlılıklarla herkes taşın altına elini koysa ya da koyabilse mi demeliyim! Her şey çok güzel olacak...
El işleri sanatına gönül vermiş biri olarak ilk el işleri yapmaya ne zaman başladınız? Sizi el işleri sanatına yönlendiren ne olmuştu?
El işlerine ilkokula giderken merak sardım, bebeklerime elbise dikerek başladım diyebilirim...İsteğim doğrultusunda Makine Mühendisliği görevimi yaptıktan sonra el işlerine yoğunlaşarak dernek kuruluşuna katkıda bulundum. Emeklerimin sonucunu severek eğitim, faaliyet ve sosyal projeler olarak gerçekleştirmeye çalışıyorum.
Sanatınızı severek ve isteyerek özel bir zaman ayırarak mı yapıyorsunuz?
Elbette...çok seviyorum. Yolculukta bile elimde yapabileceğim bir işim mutlaka vardır. Malum boş duranı Allah sevmez...elbette bu söylenen bir deyim ama boş duramıyorum. Sürekli yaptığım bir iş var...
Sizin yaptığınız el işçilikleri ile ilgili eğitim almak gerekiyor mu? Yoksa yetenek daha mı ön planda oluyor? Siz eğitim aldınız mı?
Bence yetenek çok çok önemli ve işini sevmek...Hemen hemen her türlü el sanatı kursuna gittim sayılır. Aldığım eğitimi de mutlu eden aktiviteler için kullanıyorum. Bu da beni mutlu ediyor...
Mesleğinizle ilgili olarak etkilendiğiniz biri var mı? Hangi ustalardan etkilendiniz? Sizi el işleri yapmaya yönlendiren ne olmuştu?
Etkilendiğim kişiler var elbette...Modacı Cemil İpekçi'yi beğeniyorum. Ben ondan etkilenmiş olabilirim. Otantik, tarihi dokusu olan ve renklerin uyum içinde olduğu çalışmaları seviyorum. Asla modern çizgiler kullanamıyorum. İstesem de olmuyor. Maalesef eğreti duruyor...
El işi yapmayı gerçekten çok seviyorum. Özellikle çok zor, uğraş gerektiren yap-boz misali işleri...beni tamamen dış dünyadan soyutluyor inanın huzur veriyor. Hele bazı modellerde tamamen bitene dek ortaya ne çıkacağını bilemiyorsunuz. Sonuç fiyasko da olabilir, elbette şahane de...Bana göre şahane ise çevremden onay almaya hiç ihtiyaç duymuyorum bu konuda kendime güvenim tam...
Ne tür el işçilikleri yapıyorsunuz? Emekleriniz mutlaka beğeniliyordur... maddi ve manevi faydası oluyor mu?
Gümüş işlemeciliği dahil dikiş, nakış, örgü, takı ve porselen boyama...o kadar çok ki yaptığım işler...ama beni mutlu ediyor. Eğer özenerek ve gerçekten farklı işler yapıyorsanız maddi getirisi var...Aslında el sanatlarının ülkemizde değeri yok gibi bir şey...Paha biçilemez işler bile yok pahasına satılıyor...Bu yüzden kıyıp satamadığım işlerim de var evde bir hayli fazla...
Tasarımlarınızın konusunu seçerken faydalandığınız veriler nelerdir? El işçiliklerinizi nasıl buluyorsunuz?
Kapalıçarşı ve Eminönü...sık sık gezdiğim yerler. Oralardan beğenerek topladığım objeleri (kumaş, cam ve boncuk vb...) eve getiriyorum. Ben bundan ne yapabilirim diye düşünüyorum ya da daha alırken o anda kararımı veriyorum. Harika bir çanta olur bu kumaştan diyebiliyorum...Özellikle dikkat ettiğim konu, her yerde olmayan farklı bir tasarım olması...beni yansıtması...fabrikasyon, birbirinin aynı işler çıkarmak tarzım değil. Tek ve özel olmalı...
Siz tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz ve çalışmalarınızla vermek istediğiniz mesaj var mı?
Çok fazla detaycıyım. İnce eleyip sık dokuyorum. İstediğim sonucu alana dek çalışırım. Bir el işi yaparken kullanılan malzeme ve renkler çok önemli, işin kolayına kaçmadan özenle çalışmalı...o zaman sonuç mutlu edici olur.
Dernek Yönetim Kurulu Başkanısınız...Derneğin adı Hanımgiller Kadınları Destekleme ve Kalkındırma Derneği? Ne zaman kuruldu ve Derneği kurma isteğiniz neden oldu? Okuyucularımıza Dernek ile ilgili çalışmalarınızdan bahs eder misiniz?
Üç sene önce dernek olduk ama temeli yıllar öncesine kadar gidiyor. Kısaca özetlemem gerekirse; dernek, kadınların desteklenmesi ve kalkınması için kamu-sivil toplum işbirliğini sağlamak, kadınların toplumsal gelişim ve haklarının korunmasında farkındalık yaratmak. Yerel yönetimlerde stratejik planlama, yerel eşitlik eylem planı, katılımcı ve cinsiyete duyarlı bütçeleme. BM sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin izlenmesi, kadın emeğinin güçlendirilmesinde politikaların oluşturulmasına katkı sağlamak, kadınların üretim süreçlerinde yer almasını sağlamak, kadın emeğinin gelişmesini sağlamak için pazar alanlarının yaratılmasını sağlamak, kadınların güçlendirilmesini sağlamak ile ilgili konularda her türlü sorun ile çözüm arasında köprüler oluşturmak, sorunlar ile çözümler arasında çözüm odaklı çalışmalar yapmak, bu konularda çalışmalar yapan kuruluş ya da kişilere destek vermek ve bunlarla işbirliğinde bulunmak amacıyla kurulmuştur.
Derneğiniz Kadınlar için ne tür faydalar sağladı? Amacına ulaşabiliyor mu?
Haftada bir gün gönüllü eğitmenler ile isteyen tüm kadınlara ücretsiz olarak el sanatları eğitimi veriyoruz. Bu konuda Kadıköy Belediyesi de bize destek oldu. Haftada bir gün Bostancı Gönüllü evini atölye olarak kullanıyoruz. Daha sonra bu yapılan el işlerini yine belediyemizden yer talebinde bulunarak açtığımız festival, fuar gibi etkinliklerde satışa çıkarıyoruz. Bunların hepsi de geçici çözümler. Ben kadınlarımız için sürekli, merkezi yerde bir mağazamız olsun istiyorum gönlümde yatan bu...Bir iş adamımız 2 aylığına bize alışveriş merkezinde çok büyük bir yer tahsis etti. Orada çok iyi işler yaptık. Gördük ki biz bu işi yaparız...Bu konuda iş adamlarından yine destek bekliyoruz. En azından mağazalarında bir stant tahsis edebilirler...bizde el emeği ürünlerimizi tanıtmış ve kişilere duyarlı yaklaşımlar sunmuş oluruz.
Sosyal Projeler yapıyor musunuz? Konuya dair çalışmalarınızdan size destek veren kurumlar var mı nereler ve kimler?
Pek çok sosyal projede yer aldık. Kadıköy Kent Konseyinin ''Isıtan Yumaklar'' projesi kapsamında Türkiye'nin her yerinden ihtiyaç sahibi okullara yüzlerce atkı-bere ördük.
''81 ilden 81 kadına raf'' projesi ile biraz önce bahsettiğim avm.de 81 kadına üç aylığına iş imkanı sağladık. Halen Kent Konseyi ve Kadıköy Belediyesinin etkinliklerinde yer alabiliyoruz. Küçükyalı Sevgi evinde kuyumculuk atölyesi açıp, oradaki çocuklara eğitim veren bir üyemiz var. Bir üyemiz de sığınma evlerindeki kadınlara ders veriyor. Onların ördüklerini biz satıyoruz. Huzurevi ziyaretlerimiz oluyor. Onlara malzeme temin edip, örgü örüyoruz beraberce...
Türkiye’de sizin aktivitelerinize destek ne durumda? Duyarlı projeler oluyor mu?
Bir kaç ulusal kanalda haberlerimiz çıktı. TRT’de 45 dakikalık bir canlı yayınımız oldu. Haftada bir tv programı yapmamız teklif edildi ancak sponsor bulamadığımızdan o konu beklemede şimdilik. Buradan firmalara duyuru yapmış olalım...sosyal projelerimize katkıları bize ve mutluluk duyarız...elimizden geldiğince gayretle projeler geliştiriyoruz...
El emeği zaman isteyen bir meta...kendinizi ne tür el işçilikleri yapmaya şartlandırırsınız? “Günde şu kadar zaman harcamalıyım” gibi bir düşünce ile mi sanatınızı icra edersiniz? Yoksa vakit değerlensin mi diyerek el işleri yaparsınız?
Bir işe başlarken hiç zaman sınırlaması koymuyorum. Sonuç önemli benim için...Okumak ve el işi vazgeçilmezlerim...bende zamanın büyük kısmını faaliyetlerimiz için kullanıyorum...
Kendi el işleri eserlerinizin satışından gelir sağlıyor musunuz? Malum Türkiye’de özellikle de büyük şehirlerde inanılmaz sayıda bu konuda emek sarf eden kesim var...
Maalesef bu işlerden gelir sağlamak çok zor. Ben kazanıyorum. Çünkü farklıyım emek veriyorum. Tarzım var, tasarımlarımı çevrem de mutlaka beğeniyor ve alıcısı var. Mutlu oluyorum...emeğim karşılıksız kalmıyor...
Derneğiniz ile ilgili çalışmalarınızda bahs eder misiniz? Faaliyetlerinizi nerelerde yapabiliyorsunuz? Size etkinliklerinize dair sergi açma önceliği tanınıyor mu?
Dernekle ilgili faaliyetlerden yukarıda bahsetmeye çalıştım. Yapacağımız pek çok proje var sırada. Harika bir ekibiz yönetim kadrosu olarak. Tam bir uyum içinde büyük bir özveri ile maddi-manevi olarak çalışıyoruz.
Yakınlarınız mutlaka bilir...siz kanseri yenmiş biri olarak sizi hayata bağlayan ne olmuştu? Harika el içilikleriniz var...size hayata karşı sıkı bağlanış enerjisi veriyor mu?
Evet, kanserle birlikte hayata bakış açımda değişti. Neden ben? diye sormadım hiç.Tedavi süreci çok zahmetli, acılı ve berbattı...Kendime hedefler koydum. İlk sonuçlarım iyi çıksın şunu yapacağım, sonra bunu, bunu bunu...vs. Hep olumlu baktım Geçici bir süre dayanmalıyım dedim...Ayağa kalkınca yapacağım işleri planladım ve daima pozitif oldum...Pozitif insan mutluğunu sağlığını belirleyen kararlar alır. Sizce de öyle değil mi...( Elbette...size katılıyorum...malum bende yaşadım...sıkı duruş önemli...kişi kendini önemsemeli...bu hastalık zor...neyse geçti gitti...size de bana da sağlıklı, mutlu ve emeklerimiz ile bir hayat olsun...)
Yakın zamanda gerçekleştirmeyi düşündüğünüz yeni bir proje veya sergi var mı?
Geçenlerde Kalamış parkında ''El sanatları festivali'' düzenledik. Bu festivali büyütmek geleneksel hale getirmek amacımız...Pek çok projemiz var. Halen cevap beklediğimiz bir projemizde üç büyüklerden biri olan bir spor klübümüze sunduğumuz projemiz var. Detay bilgi veremiyorum, umarım olumlu sonuçlanır.
Bir marka olmak istiyoruz el sanatlarında...Çaba sarf ediyoruz...umarım duyarlılık olur...
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Her kadın çalışmalı yaşı ne olursa olsun. Özellikle STK.ların gönüllülere ihtiyaçları var. Bilgimizi, görgümüzü paylaşmalıyız ve paylaşırsak büyürüz...Hayatımızı iyi ve anlamlı bir şekilde yaşamak istiyorsak, başkalarının hayatını da zenginleştirmeliyiz. Bir yaşamın değeri dokunduğu hayatlarla ölçülür, mutluluğu seçenler etrafındakilerin mutlu olmasına yardım etmelidirler. Birimizin refaha ulaşması, herkesin refaha ulaşmasıdır. Gerçek şu ki; hiç birimiz kazanamayız hepimiz birden kazanmadıkça...
Bu keyifli sohbet için size ve gazeteniz Önce Vatan’a çok teşekkür ediyorum.
Sevgilerimle...Size de iyi çalışmalar...