FİLİZ BAHÇIVAN

--- Merhaba sizi tanıyabilir miyiz?

Ufuk Tezemir ben. Kurtuluş Vakfı Başkanıyım.  Aldığım Uluslararası İlaçsız Eğitim ve Rehberlik Programı Narconon ile hayatıma yön verdim ve 3,5 seneden beri Kurtuluş Vakfı ile yüzlerce arkadaşımızı topluma kazandırıyoruz. Aynı zamanda ‘’Bahane Herkeste Var’’ isimli kitabınında yazarıyım. İlerleyen dönemlerde 2. Kitabımızda çıkmış olacak. Kişisel gelişim ve bağımlılık üzerine yazıyorum. 

--- Hayata veda etmeye hazırlanan, umudu tükenmiş bir çok genç kardeşimizi aynı çatı altında toplayarak umut vaat eden ve bir çok genci hayata tekrar kazandırmayı başarmış "Kurtuluş Vakfı" projesi nasıl ortaya çıktı?

Benim annem 17 yıllık eski bir alkol bağımlısıydı . Kendisi 7 yıl önce İlaçsız Eğitim ve Rehberlik Programı Narconon ile tanıştı ve Ülkemize programı getirdi. Programın ilk 3 yılı pilot aşamasıydı , 4. Yılında benim ekibe dahil olmam ile birlikte Vakıf kurarak daha faydalı olabileceğimizi düşündük ve Kurtuluş Vakfı’nı kurmaya karar verdik.

--- Kurtuluş Vakfının, kurulum amacını ve misyonunu öğrenebilir miyiz?

İlk hedefimiz bağımlılıktan kurtulmak isteyen insanları yeniden hiçbir ilaca bağımlı hale getirmeden topluma kazandırmak . Kişilerin bağımlılıktan kurtulduktan sonra iyi bir hayata sahip olmasını sağlamak.

Köy okullarına yardımlar yapıyoruz. Çocuklarımızın ihtiyaçlarına koşmaya çalışıyoruz.

Bağımlılık önleyici seminerlerimiz ile birlikte gençlerin bağımlılık kabusuna bulaşmamaları için anlatımlarda bulunuyoruz.

Aile bilinçlendirme çalışmaları yapıyoruz. 

--- Alkol ve uyuşturucu bağımlılarına nasıl bir tedavi uyguluyorsunuz? Tedavi yöntemi olarak sizi başka kuruluşlardan farklı kılan nedir?

Öncelikle biz bir tedavi yöntemi uygulamıyoruz . Belkide en büyük farkımız buradan geliyor. Bizler kurum olarak madde ve alkol bağımlılığın bir hastalık olmadığına inanıyoruz ve bu yüzden ilaçsız eğitim ve rehberlik programı ile hayata kazandırıyoruz. 

Bize kurtulmak istediğini belirtip gelen arkadaşlarımızı öncelikle adaptasyon aşamasına almaktayız . Daha sonrasında sauna aşamasına geçiyoruz . Ancak en önemli bölüm olan objektifler kursu yani mental eğitim bölümü. Burada arkadaşlarımızın iletişim, kabiliyet ve kontrol eğitimlerini almalarını sağlamaktayız. 

İletişim, kabiliyet ve kontrol eğitimleri ile kişilerin kendi tecrübelerinden faydalanarak hayatlarını yeniden organize edebilme gayreti içerisinde oluyoruz . Bağımlılık sorunu yaşayan bireyler , iletişim eksikliğinden , kendilerini kontrol edememezlikten ve kendilerinde zamanla yok olan bazı kabiliyetlerden ötürü bir çok yanlışa sürükleniyorlar. Kötü tecrübeler edinip çıkmazların içerisine giriyorlar.

 Narconon Programı ile artık kötü tecrübeler yerini iyi tecrübelere bırakıyor .

‘’Yaşamın iniş ve çıkışlarının üstesinden gelmek’’ kursu ile hayatlarında yaşayabilecekleri her olayda madde veya alkole sığınmamaları için neler yapmaları gerekiyor , bunları öğreniyorlar. Arkadaş seçimlerini doğru yapabilme yeteneğine sahip oluyorlar. Bağımlılık sorunu yaşayan kişilerin ortak cevabıdır ‘’ arkadaş kurbanı’’ olmak . Bunu ortadan kaldırabilmek için iyi bir eğitime ihtiyaç olduğu aşikardır.

Sonrasında ‘’Kişisel doğruluk ‘’ eğitimleri ile her insanda var olması gereken etik bilgisine sahip oluyorlar. Etik , doğru veya yanlış davranışlar üzerinde çalışmak anlamı taşır . Kişiler ‘’her kim olursa olsun’’ kendilerine etik kuralları koyup , uygulamadıkları takdirde başarısızlığa mahkum olarak yaşıyorlar. Etik bilgisini öğrenen arkadaşlarımız ‘’ahlak’’ kavramının ne demek olduğunu, ‘’adalet ‘’ olgusunu ve bunların bir arada nasıl işlediği gibi konular üzerinde uzmanlaşıyorlar . Bağımlılık sorunu ile alınan cezaların , madde ve alkol kullanan kişilerin aslında çevresine, kendisine nasıl zararlar veya yıkımlar verdiğini görebilmelerini sağlıyoruz. Yapmış oldukları hatalarla yüzleşip, aynı hataları tekrar yapmamaları adına da eğitimler alarak bu aşamayı sonlandırıyorlar.

--- Kurtuluş Vakfının kapıları tüm bağımlı kardeşlerimize açık mı? Yani herhangi bir şart gerektiriyor mu? Kimler sizin kapınızı çalabilir?

Bırakmayı isteyen, uzun süreli antidepresan kullanımı olmayan,, elektroşok tedavisi görmemiş ve herhangi bir kalıtsal hastalığı olmayan arkadaşlarımızı programa alabiliyoruz.

Eğitim programı veriyoruz bu yüzden anti depresanların ve elektroşokun verdiği acı tahribatları düzeltmek maalesef bizim alanımıza girmiyor. Dikkat ettiğimiz kıstaslar bunlar.

--- Çocuk ve gençlerin uyuşturucu madde kullanmaya başlama sebepleri nelerdir?

Son zamanlarda özentilik başladı gençlerimizde. Özellikle sosyal medya gücünün artmasıyla gençlerimiz her şeye çok rahat bir biçimde erişebiliyorlar.

Arkadaşlarımızı kıramıyoruz, hayır diyemiyoruz.  Hele ki genç yaşlarda arkadaşlarımız ile aramız açılmasın diye her söylenene uyuyor ve hataya düşüyoruz . Bu konuda genç arkadaşlarımızın acilen eğitilmelerine ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.

Ailelerin yeterince ilgisizliği veya aşırı derecede ilgisi de sebeplerden bir tanesi. Biz aile yapıları olarak ilgi göstermenin ortasını bulmaya çalışmalıyız . Çocuklarımızı iyi tanımalıyız. Tanıyabilmek içinse onlarla her daim yakın temas halinde olmamız gerekir. 

--- Bir gencin uyuşturucu madde kullandığı nasıl anlaşılır? Belirtileri nelerdir?

İlk olarak aileden uzaklaşma olur . Aile ile konuşurken kaçış içerisindedir. Çocuğunuz normal seyir eden yaşamından farklı davranışlarda bulunmaya başladıysa , tuvalette daha fazla zaman geçiriyorsa ( normalin dışında) , gözlerde kızarıklık , gözlerde yaş , gözlerde parlaklık, gözlerde kısıklık ,ciddi bir kilo kaybı , paranoya durumları ile karşılaşıyorsanız , normalden daha fazla ve sık sık para harcıyorsa , yalan söylemeye başladıysa ve bunu sıklaştırdıysa , normalin dışında uyku hali veya normalin dışında uyumama durumu varsa tedbir almak gerekir.

--- Aile içi ilişkilerin bozuk olması madde bağımlılığına yönlendirebilir mi?

Tabii ki bu da bir etken . Ancak aile içi ilişkileri harika olupta madde veya alkol kullanan arkadaşlarımızda mevcut . Aile yapım kötü bahanesi ile kullanmaya başlamak, kişinin kendisini iyi geliştiremediğinin bir göstergesidir. Bahane ararsak istediğimiz saniye bulup kullanabiliriz .

Anne ve babaların kesinlikle ev içerisinde örnek olmaları gerekiyor. Çünkü ne ekersek onu biçeriz . Çocuk anne ve baba figürünü hissetmek ister, bunu göremediğinde mutluluğu dışarıda aramaya başlar . Vakit varken çocuğunuza gereken önemi vermeli ve arkadaş olmak yerine anne-baba olmayı tercih etmelisiniz..

--- Çocukların olumsuz alışkanlık ve davranışlarından korumak için anne-baba nasıl davranmalıdır?

Çocuklar ile arkadaş olmak yerine anne – baba olmak 1. Etken maddedir. Çocuklarınız anne ve babasında görmek istediklerini arkadaşlarında aramamalılar. Çok para vermemek, çocuğunuzun sorunlarına yardımcı olmak fakat onun çözmesini sağlamak, çocuklarını her türlü olumsuz koşullara karşı eğitmek. Çocuklarını uzaktanda olsa hissettirmeden takip etmek, arkadaş çevrelerine hakim olmak. Çocuklarını sorumluluklarla donatmak ve sorumluluk bilincini aşılamak yapılması gereken önlemlerden bazılarıdır.

--- Uyuşturucu krizi esnasında bir çok bağımlı genç, saldırgan tavırlarıyla etrafa korku salıyor. Bu gençlerden korkulmalı mı? Madde kullanan çocuk karşısında toplum ne yapabilir?

Toplum olarak  "ah ah , vah vah, tüh tüh " kısmını aşmayı öğrenmeliyiz . Hiç kimse asla benim başıma gelmez demesin . Bağımlılık konusunda her ailenin bilinçlenmesi ve gerekli durumlarda neler yapması gerektiğini öğrenmesi lazımdır .

Uyuşturucu krizine girmiş bir bireyin saldırganlığı sadece para bulmak içindir, bu tip bir durumla karşılaşılırsa kolluk kuvvetlerine haber verilmelidir. Siz ne kadar iyi niyetle yaklaşırsanız yaklaşın, madde veya alkol içme isteği onu sizden uzaklaştırır. Yarımcı olabilmek için koluk kuvvetlerinin gelmesi ve olaya müdahale etmesi gerekir..

--- Son olarak uyuşturucuya evladını kurban vermek istemeyen anne ve babalara ne söylemek istersiniz?

Evladınızı iyi tanıyın , etrafında ne olup ne bitiyor bunların farkına varın. Telefonlarınızdan ve sosyal medyalarınızdan uzak durun . Evladınızla daha fazla vakit geçirin . Kötü arkadaş seçmelerine mani olun ve çocuğunuzla her zaman paylaşımcı olun.

Çocuğunuzla birlikte sosyal aktivitelere katılın , başarılı kimselerin yanlarına götürün . Sadece başarı sağlayabileceği konulardan konuşun,  daha iyisini yapabileceğini onlara sunun . Sorumluluk bilincini öğretin ancak bunun için önce kendiniz bu bilince sahip olun . Siz nasıl tavırlar sergilerseniz , evladınız onu örnek alacaktır unutmayın. 

Konuyu bir de, "yaşayandan dinleyelim" dedik, ve uzun yıllar uyuşturucu kullanan, ve sonra uyuşturucuyu terk eden,  şimdilerde Kurtuluş Vakfın'da eğitmenlik yapan Zekeriya çakır'la konuştuk. 

---Merhaba sizi tanıyalım.

Ben Zekeriya çakır 48 yaşındayım mütevazi bir gurbetçi ailenin evladı olarak büyüdüm.Almanya’da doğdum fakat ilkokul çağına gelince ailem Türkiye’de okumam için beni memleketim Denizliye gönderdi.Amaçları ben okula başlayayım birkaç sene sonra onlarda temelli dönüş yapacaklardı ancak 50 yıl oldu hala dönecekler.

Evin tek erkek çocuğuyum hatta hem annemin hem babamın ailesinin ilk torunuyum bu yüzden el bebek gül bebek büyüdüm.Anneannem büyüttü beni 6 dayım vardı çok kalabalık bir aile yetiştim ve içine kapanık büyüdüm 

 Almanya’nın tam tersine burada o kargaşanın içinde kontrolden çıkmıştım. Okulu savsaklamaya ve kötü arkadaşlarla takılmaya başladım..O nedenle Lise 1'den okulu terk ettim. Ve tekrar Almanya'ya işçi olarak çalışmak üzere geri döndüm. 

Orada da aynı alıştığım hayatı devam ettirdim ve kısa zamanda uyuşturucu ortamında buldum kendimi.

Ve sonuç. 30 yıllık bir bağımlılık hayatım ve bunun içinde 8 yıllık cezaevi hayatım oldu.

Şimdi ise tesadüf eseri Narconon programı ile tanıştım ve hayatıma temiz bir şekilde devam ediyorum.2 tane kızım var,liseye gidiyorlar.bundan sonraki amacım benim gibi bağımlılık problemi olan arkadaşlara yardım etmeliyim dedim ve Narconon programında eğitmen olarak görev yapıyorum.Geçmişimde zarar verdiğim herkese şimdi faydalı birşeyler yaparak telafi ediyorum.

Kaç yaşında başladınız uyuşturucu madde kullanmaya?

18 yaşında başladım,Almanya’da.Herkesin başladığı gibi esrarla başladım.Kısa bir zaman sonra kokain ve son durak olarak eroinle tanıştım.

Sizi uyuşturucuya iten en büyük etken neydi?

En büyük sebep,arkadaş ortamıydı.Tabi bunu evde bulamadığım huzuru dışarıda arayarak sağlamıştım. Dışarıda her şeyle karşılaşırsınız.Kısa sürede etrafımda benden yaşça büyük gayrimeşru iş yapan ağabeylerin yanında buldum kendimi.Onlara özeniyordum,altlarında son model arabalar,şık kıyafetler,hatunlar ve tabi en önemlisi herkesten saygı görüyorlardı.

İlk başlarda ne aradınız? ve ne buldunuz?

İçime kapanık biri olarak büyüdüm. Maddeye başladığım ortamda kabul görmek için sonucuna bakmadan her şeyi yaptım.Hayatlarına özendiğim insanlar gibi bende saygı görmek ve kısa yoldan para kazanmaktı amacım. Kısa zamanda popüler olmuştum,sanal mutluluk ve saygı görüyordum fakat asıl beni gerçekten sevenlerin değerini cezaevi yıllarında anladım. Algılarımın kapalı olmasından dolayı 30 yıl ailem benimle uğraştı durdu.Sonuçta olan hep onlara oluyordu,onlar benden fazla yaşıyorlardı bu durumu.Maddi ve manevi olarak ailemi bitirme noktasına kadar getirdim.

Kaç yıldır temizsiniz?

2019 yılının ilk 4 ayında 2 defa umreye gittim.Umre dönüşü İstanbul’da 3-5 gün kafamı dinleyecektim.Tesadüfen sosyal mecradan yıllardır görüşmediğim çocukluk arkadaşımla görüştük ve buluştuk. Onu görünce şaşırdım çünkü oda benim gibi 30 yıldır bağımlıydı ancak- görüntüsü hiç de öyle değil di.2 yıldır temiz olduğunu ve Narconon programının sayesinde kurtulduğunu anlattı.Beraber uyuşturucuya başladığımız çocuk olduğuna inanamadım.Daha 1 gün öncesine kadar ,artık bu saatten sonra ben bunu bırakmam zaten olmuyor ,bırakamıyorum derken,1 gün sonra kendimi Kurtuluş Vakfında buldum.

Burada ilk öğrendiğim şey bağımlılığın bir hastalık olmadığı bunun sadece nefsani bir durum olduğunu ve nefsimi nasıl kontrol edebilirim onu öğrendim.İletişim,kontrol ve kabiliyet yeteneklerimi geri kazanıp hayatıma yaklaşık 6 aydır temiz olarak devam ediyorum.6 ay sizin için az gözükebilir ancak cezaevi hayatım hariç 3 aydan fazla temiz yaşamışlığım yok.

Bugün aynaya baktığınızda, bugün ve dün arasında nasıl bir fark görüyorsunuz?

İlk önce fiziki olarak değiştiğimi görüyorum, 60 kilodan ,75 kiloya geri döndüm.Aynayla barışık oldum,eski özgüvenim yerine geldi.Önceleri aynalara hiç bakamazdım.Bağımlılık zamanımda Kişisel bakım ve temizlikle pek aram olmadığı için şuan ben bile aynaya baktığımda aradaki farka şaşırıyorum.

Siz çok az insanda bulunan irade ve sabır ikilisi ile büyük bir savaşı kazanmış gerçek savaşçısınız.

Kendi savaşınızı büyük bir başarıyla tamamlayarak "Kurtuluş Vakfının" eğitmenlerinden biri oldunuz.

Ve şimdi aynı savaşı başka bağımlı kardeşlerimiz için veriyorsunuz. Bundan sonra ki hedefiniz nedir?

Evet burada benimle aynı dertten müzdarip olan arkadaşlara yardım ediyorum.Vakfa öğrenci olarak geldiğimde dikkatimi çeken ilk şey bütün eğitmenlerinde eski bir bağımlı olmasıydı.Onlara gıpta ile bakıyordum,adaptasyon döneminde kimsenin olmadığı yerlerde ağlıyordum. Bende onlar gibi olmak istiyordum ancak- geçmişim beni bir türlü bırakmıyordu.

Burada hayattaki durumlarla nasıl baş edebileceğimi öğrendim ve tekrar çevreme faydalı,üretken bir birey oldum.Burada öğrendiklerimi şimdi öğrencilerime aktarıyorum. Ben artık bu yola baş koydum ve bir dava adamı olarak yoluma devam ediyorum.Ertuğrul Gazinin evlatlarından biri 600 yıl dünyaya hüküm sürmüş,burada hayata geri kazandırdığımız bir genç veya onun neslinden gelecek olan neden böyle bişey yapamasın. Onlara potansiyellerinin farkına varmalarını sağlıyoruz.

Son olarak siz ne söylemek istersiniz anne ve babalara.. Ve özellikle okul önlerinde satılan uyuşturucu tacirlerine karşı okul yönetimi ve öğretmenler nasıl bir tedbir almalılar, gözden kaçanlar nedir?

Ailelere büyük iş düşüyor. Onlarla fazla zaman geçirin. ,Nerde, kimle olduklarını bilmeniz gerek.Bir Alman atasözü var”güvenmek iyi ama kontrol etmek daha iyi”.Sizin kontrolünüz altında olmalılar.Bir arkadaş olarak değil anneyseniz anne,babaysanız baba. Eğer arkadaş gibi olursanız anne baba karakterini dışarıda kendi arkadaş çevresinde arayacaktır.

Fazla baskı yapmayın,fazlada boş bırakmayın.Bu çok ince bir çizgidir bunu iyi ayarlamak lazım.Mühim olan çocuğumuzla iyi iletişim halinde olmalı,ona küçüklüğünden itibaren özgüven için bazı sorumluluklar vermelisiniz.Kendine güvenen ,kendinin var olduğunu bilen bir birey olarak yetişmesi önemli.

Okul önlerindeki satıcılara gelecek olursak bu tamamen kolluk kuvvetlerinin önüne geçebileceği bir konu.Ama maalesef yaşadığım birçok kötü tecrübe var bu konuda o yüzden her şeyi devletten beklememek gerek.Çocuğumuzun algılarını açıp,farkındalığını artırırsak değil okul önünde burnunun dibinde olsa dahi o tür şeylere bulaşmaz.