RÖPORTAJ: Habib BABAR

Bir dönem milyonlarca erkeğin gönlünde taht kuran ve bir o kadarda genç kızın hayallerini süsleyen bir yıldızdı o… Fettan bakışları ile o, Yeşilçam’ın pırıltılı dünyasının vaz geçilmez yıldızıydı… Göçmen bir ailenin kızı olarak 1969 yılında dünyaya geldi. Daha 10 yaşındayken bayan Futbol Kulüpleri’nden Filiz Spor’da oynadı… Güzelliğiyle göz kamaştıran Şehnaz Dilan, gazetelerde kendisiyle ilgili çıkan haberlerden sonra önce podyum dünyasına, ardından da sinemaya ‘Merhaba’dedi.1985 yılında ‘Kızlar Sınıfı’ filmiyle kameralar karşısına geçen Dilan, muhteşem oyunculuğu ile tüm yapımcıların dikkatini üzerine çekmeyi başardı. Ardı ardına gelen film teklifleriyle Yeşilçam’ın aranan isimleri kervanına adını altın harflerle yazdırmayı başardı. Ünlü sinema oyuncusuyla dününü bugününü konuştuk.

BİZE BİRAZ KENDİNİZDEN SÖZ EDER MİSİNİZ?

İzmir’de, 1979’da futbola başladım. Amcam İzmir’de spordan sorumlu bölge müdürüydü. 83 yılının sonlarına doğru, annem vefat edene kadar futbol oynadım. Annem vefat etmeden önce birkaç kere de podyuma çıktım. Günde dört saat idman yapıyorduk. O arada yüzmeye de gittim, voleybol oynadım, bisiklet yarışlarına katıldım ama en çok futbolu sevdim. Çok ünlü bir sporcu olmak istiyordum. Bütün bunlar amcamın sayesinde oldu. Sonra birkaç kere daha podyuma çıktım. Annem vefat ettikten sonra halamın yanına İstanbul’a geldim. Yavaş yavaş mankenlik yapmaya başladım. En büyük reklâmı da Fransızlar Türkiye’ye geldiği zaman yaptım. Reklâmlarında oynatmak için Türkiye’nin en güzel vücutlu kadınını arıyorlardı. Benim de o dönemde futbol oynadığım için vücut ölçülerim 90-60-89’du. Mankenlere göre kaslı bir vücudum vardı. Bir anda parlamama en büyük etken onların beni seçmesi oldu. 

ALLAH KİMSEYE ANNE ACISI GÖSTERMESİN

ANNENİZİ KAÇ YAŞINDA HAYATINI KAYBETTİ?

Gözleri doluyor…. Anne bu sözü her duyduğumda içim kan ağlıyor. Canım annem hayata veda ettiğinde henüz 38 yaşındaydı. Çok genç yaşta yaşamını yitirdi. Onu o kadar çok özlüyorum ki anlatamam. Allah hiç kimseye anne acısı göstermesin gerçekten çok zor, hem de çok…

OYUNCULUĞA NASIL GEÇTİNİZ?

Podyumlarda fırtınalar estiren güzel bir kızdım. Ben yapımcıların dikkatini çekmiştim. 1984 yılında Ümit Efekan’ın yönetmenliğini yaptığı  Savaş Dinçel, Ayşen Gruda, Münir Özkul, İlyas Salman, Nazan Ayas ve Yonca Evcimik’inde rol aldığı  ‘Kızlar Sınıfı’filmiyle sinemaya geçtim. Daha sonra Şener Şen ile ‘Aşık Oldum’ isimli filmde oynayarak şöhretime şöhret kattım. Yapımcılardan teklif üzerine teklif yağmaya başlamıştı. Cüneyt Arkın, Gökhan Güney, Kemal Sunal, İbrahim Tatlıses gibi birçok önemli isim ile başrol oynadım. Tabii oyunculuk başlayınca podyumu bırakmak zorunda kalmıştım. Sinema dünyası beni sevdi. O kadar çok film teklifi geliyordu ki anlatamam. Düşünsenize erkek başrol oyuncuyu ben seçiyordum. Birçok teklifi nazikçe geri çeviriyordum.

BABAM, ŞENER ŞEN İLE OYNADIĞIM FİLM İÇİN BANA ÇOK KIZDI

BABAN OYUNCULUĞUNUZU DESTEKLEDİ Mİ?

Gülerek yanıt veriyor bu sorumuza… Ailemin maddi durumu güzeldi. Babam oyunculuk yapmamı istemiyordu. Biz çok geniş bir sülaleyiz, aşiret gibi… Örneğin babam Şener Şen ile başrol oynadığım ‘Aşık Oldum’ filminde oynamamı istemedi .Ancak ben babam istemediği halde o filmde oynadım. Bir süre küs kaldım 2 odalı bir evim vardı, içinde buzdolabı bile yoktu. Soranlara ise çok güzel bir evde oturduğumu söylüyordum… Gerçi bir süre sonra babam ile arayı düzelttik. Hep arkamda oldu. Babalık görevini en iyi şekilde yerine getirdi.

SİNEMADAN PARA KAZANMIYOR MUYDUNUZ?

Sinemadan asla para kazanmadım. Biraz öncede anlattığım gibi şöhretli olduğum dönemlerde parasızlıktan tek odalı evde yaşadım. Buzdolabım bile yoktu. O evde bir gün çıkan yangında kül oldu gitti. Nerede yaşadığımı sorduklarında ise 160 metrekareli bir evde yaşadığımı söylüyordum. Bizim dönemimizde gerçek anlamda sanat yapılıyordu hiç kimse parayı düşünmüyordu. Örneğin Diyarbakır’da çekimlerdeydik 30-40 kişi arada yatıp kalkıyorduk. Şimdiki oyuncular gibi özel lokantalarda yemek yiyemiyorduk. Karnımızı peynir, ekmek ve domates ile doyuruyorduk.

KOCAMDAN DAYAK YEDİM

SİNEMA SİZİN İÇİN NEDİR?

Sinema benim için vaz geçilmez bir aşktır. Sinema için eşimden şiddet gördüğüm oldu. Dayak yedim, hatta seti bastı.

NASIL YANİ ?

Eşime kuaföre gidiyorum diyerek evden çıkıp sete koşuyordum. Hatta bir keresinde Evden çıktım Malatya’ya sete gittim. Tam 20 gün sonra ev döndüm…(Gülmeye başlıyor….)  Durum böyle olunca anlaşamadık ve ayrıldık. 8 ay sonra yeniden barışıp evlendik. İkinci kez evlendikten sonra artık oyunculuğuma karışmıyordu. Onunla yeniden evlenmemin ilk şartı da oyunculuğuma karışmamasıydı.

BİRÇOK DİZİ ÇEKİLİYOR, NEDEN SİZİ BU DİZİLERDE GÖREMİYORUZ?

Evet çok güzel bir soru sordunuz, teşekkürler ediyorum. Yapımcıların her dediklerini yaptığımız için… Yıllarca senet ile çalıştırdılar saygımızdan sessiz kaldık. Yani biz sessiz kaldıkça onlar bizi unuttu.Bizi sokakta gören hayranlarımız neden ekranlarda yoksunuz diye soruyorlar. Onların bu soruları karşısında yıkılıyorum adeta. Çünkü Birçok yeni yetme dizilerde oynamak için bazı yerlere resmen para veriyorlar. Bazılarının da torpili var onları da mecburi olarak oynatıyorlar. Ünlü isimlerin de dizilerde görünmesi şart. Ben para vermediğim için ne yazık ki oynayamıyorum. 

TELİF HAKLARIMIZ ÖDENMELİ

PEKİ TV’LERDE GÖSTERİME GİREN FİLMLERİNİZDEN TELİF ALIYOR MUSUNUZ?

Hayır alamıyoruz maalesef… Bizim telif haklarımızı vermeyenleri ve ilgilenmeyenleri Allaha havale ediyorum. Allah çocuklarından çıkarsın, hastalık versin inşallah. Bu kadar emek vermişim benim gibi 25- 30 sene emek verenler var. Onların adına da be dua ediyorum. Çocuklarından çıksın. Allah hastalık versin. Bizden çalınan paraları yiyorlar. Allah yedirmeyi nasip etmesin. Haram, zıkkım olsun. Onlar köşklerde yaşıyorlar bizler ise hak etmediğimiz yerde yaşam mücadelesi veriyoruz. Bazı emektarlar 5 kuruşluk otel odasında öldü. Haydi benim ailem yanımda yalnız olanlar ne yapsın. Eğer telif hakkımızı ödemezlerse filmlerimizi de oynatmasınlar.

COVİD-19 YÜZÜNDEN 6 PROJEYE GİTMEDİM

YENİ SİNEMA PRIJENİZ VAR MI?

Covid-19 nedeniyle sinema filmi teklifini geri çevirmek zorunda kaldım. Tekliflerini geri çevirdiğim projede yer alan arkadaşların çoğunluğu Covid’19’a yakalandı. İnşallah tüm dünyayı etkisi altına alan ve insanların ölümüne sebep olan bu illetten biran önce kurtulur ve işimize koyuluruz.

HİÇ UNUTAMADIĞINIZ BİR ANINIZI BİZİMLE PAYLAŞMAK İSTER MİSİNİZ?

Bir filmde Cüneyt Arkın’ın kızını oynamıştım ve setlerde bana ‘Cüneyt Arkın’ın kızı’ lakabını takmışlardı. Sinan Bengüer bir filmde başrol oynuyordum. Rol gereği 2.kattan atlamam gerekiyordu. Benim yükseklik korkum olduğu için inmek istemedim aşağıdan ‘Haydi yaparsın sen Cüneyt Arkın’ın kızısın’ dediler. Yapılacak bir şey yoktu. Pencereden sarkıtılan çarşaflara tutuna tutuna inmeyi başarmıştım. 

Size çok teşekkür ediyor ve başarılarınızın devamını diliyorum.

Ben size teşekkür ederim Habib bey