RÖPORTAJ: Habib BABAR

Podyum dünyasının harbi kızı, manken, yazar ve şarkıcı… On parmağında on marifeti var Nilay Dorsa’nın… Podyumda olduğu gibi müzik dünyasında da fırtınalar estirdi o…İzmir Karşıyaka lisesi ‘den mezun oldu. Sonra kendini podyum dünyasında buldu Nilay Dorsa… Muhteşem güzelliğiyle kısa süre içinde magazin dünyasının en çok konuştuğu isimler arasına girdi. Harbiliğiyle magazin gazetelerinin manşetlerinde yer aldı sürekli... Özel hayatıyla ilgili çok çarpıcı açıklamalarda bulunan Nilay Dorsa, "Kocam ne isterse onu yaparım. bana kapan derse kapanırım. işimi bırakır yanına otururum" diyor. Nilay Dorsa ile yaptığımız keyifli sohbete buyurun…

BİZE BİRAZ KENDİNİZDEN SÖZ EDER MİSİNİZ?

Ben İran Tahran doğumluyum ancak çocukluk ve okul yıllarım İzmir’de geçti. İran’ın rejim değişiminden sonra ailemin İzmir’e yerleşmesiyle Türk örf ve adetlerine göre yetiştim. Onaltı yaşımda çevremin teşvikiyle modelliğe başladım. Uzun boyum, düzgün fiziğim ve yeteneklerim çevremdekiler tarafından farkediliyordu. Taklitler yapan, dans etmeyi seven, saç fırçasından mikrofon yapan biriydim. Komşuları ve arkadaşlarımı toplayıp gösteriler yapıyordum. Adeta mahallenin küçük assolisti, komedyeni, tiyatrocusu gibiydim… Bu tiyatral yeteneğim, renkli kişiliğim ve cesur olmam insanlar üzerinde farkındalık yaratmama neden oluyordu. 2000 yılında girdiğim Best Model yarışması modellik mesleğime profesyonel bir geçiş sağladı. Artık hayallerim büyüktü ve İstanbul’a yerleşip ünlü bir model olmaya kararlıydım.

‘AİLEM EN BÜYÜK DESTEKÇİM OLDU’

BU HAYALİNİZ NASIL GERÇEKLEŞTİ?

Gösterişli bir genç kızdım. Aslında hiç aklımda yokken bir anda oldu her şey… Okul yaz tatilindeyken annemin bir arkadaşının giyim mağazasında çalışmaya başlamıştım. İlk kez para kazanmanın vermiş olduğu mutluluk ve heyecanı yaşıyordum… Bir gün mağazaya bir müşteri geldi. Bu kadın model ajansı olan bir kişiydi ve bana “manken olmak ister misin?” diye sormuştu. Çok şaşırmış ve çok mutlu olmuştum… Sanırım keşfedilmek böyle bir şeydi… Bu heyecanımı hemen annemle paylaştım ve böylece modellik hayatım başladı. B konuda en büyük destekçim ailem oldu.

BEST MODEL OF TURKEY YARIŞMASI KUŞKUSUZ Kİ HAYATINIZDA BİR DÖNÜM NOKTASI OLDU. O GÜNLERİNİZDEN BİRAZ BAHSEDER MİSİNİZ?

Yarışma tabii ki benim profesyonelliğe geçmemi sağlayan bir adımdı. O yıllar zaten İzmir’de popüler mankenler arasına girmiştim. Podyumum herkes tarafından beğeniliyor, her açılışta her defilede boy gösteriyordum. Bu anlamda Best Model yarışması benim için, hedeflerim için doğru bir adresti… Artık tescill bir mankendim…

‘KABUK DEĞİŞTİRMEYİ SEVEN BİRİYİM’

PODYUMDAKİ DENEYİMLERİNİZDEN SONRA MÜZİK HAYATINA GEÇMEYE NASIL KARAR VERDİNİZ?

Kabuk değiştirmeyi seven bir kişiliğim var. Kendimi tekrarladığım an kendimi başarısız ve güçsüz hissediyorum. Mankenliği yıllarca çok severek yaptım ama artık bir doyum noktasına ulaşmıştım ve farklı bir alana geçmek istiyordum. Müzik ve sahne yıllardır iç içe olduğum bir alandı. Ben de bunu seçtim.

BEN TAM BİR İŞKOLİĞİM’

MANKENLİK, ŞARKICILIK, OYUNCULUK VE TİYATRO SAHNESİ DERKEN SANATLA DOLU DOLU BİR GEÇEN BİR YAŞAM BU SİZİ YORMUYOR MU?

Gülerek yanıt veriyor bu sorumuza… Ben işine aşık bir insanım. Çalışmayı hayatım boyunca hep sevdim ve tabi ki kendimi yenilemeyi de… Sürekli yeni fikirlere açık bir yapım var. Show dünyası dediğimiz sektörde birden fazla alanda var olmak beni çok mutlu ediyor. Bu da tabi yetenekle doğru orantılı diye düşünüyorum. Mankenlik, oyunculuk, şarkıcılık ve tiyatro zaten yoğun şekilde zamanımın tümünü kapsıyor. Ama tüm bunların yanına hala eklemek istediğim şeyler var. Aklımda hayal ettiğim yapmak istediğim projelerim var. İşte bu projelerim içinde durmaksızın çalışıyorum…Yani çalışmak benim yaşamımın çok önemli bir biçmi. Çalışmak bana huzur,mutluluk veriyor.

PODYUM VE MÜZİĞİN DIŞINDA TİYATRODA DA BÜYÜK BAŞARILAR ELDE ETTİNİZ,SİZİN İÇİN TİYATRO NE DEMEK?

Tiyatro benim için gerçekten severek ve çok zevk alarak yaptığım bir iş…Bir dönem rol aldığım ‘Boomerang’ oyunumuz  çok büyük ilgi görmüştü. Türkiye’nin dört bir yanına gittik,oyunumuzu sergiledik. Oyunculuğuma övgüler gelmesi beni işimde daha da kamçılıyor ve hırslandırıyor. Yani tiyatronun da hayatımda çok ayrı bir yeri var.

MÜZİK DÜNYASINDA DA BÜYÜK BAŞARI YAKALADINIZ?

 “2019 yılında çıkardığınım ‘Caka’ isimli klibim büyük ilgi görmüştü.Şarkım yaza damga vurmuştu. Hemen ardından yeni bir çalışmam daha oldu. O çalışmam da büyük beğeni topladı. Bu durum beni inanılmaz mutlu etti.

‘YENİ PRJELERİM GELİYOR’

YENİ PROJELERİNİZ VAR MI?

Olmaz mı… Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi nedeniyle uzun süredir,sahneler ara vermek zorunda kaldım her sanatçı arkadaşım gibi. Pandemi öncesinde hayata geçirmeye çalıştığım hiçbir projemi ne yazık ki hayata geçiremedim. İnşallah COVİD-19 belası biran önce biter bende projelerimi hayata geçiririm.

KENDİNİZİ NASIL TANIMLARSINIZ?

Benim için renkli bir kişilik diyebiliriz. Eğlenceli, pozitif, gülmeyi, gülümsemeyi seven, etrafıma güzel enerjiler yayan biriyim. Bu enerjiden başkalarını da yararlandıran, etrafımı mutlu etmeyi seven bir yapım var. “Hayat kısa… İstediğin ve sevdiğin şeyleri yap ve bunun için hiçbir şeyi geciktirme” felsefesi bana çok uyuyor. Ayrıca tüm bunların yanında biraz önce de söylediğim gibi tam bir işkoliğim… Başarı benim vazgeçilmezim… Hayvanlara ve tüm canlılara düşkünüm… Kısaca yaşam bize verilen bir armağan ve ben de bunun tadını çıkarıyorum.

Bu keyifli röportaj için size çok teşekkür ediyorum Nilay hanım.

Ben teşekkür ederim Habib bey