Her hafta olduğu gibi bu hafta da Aziz Karataş ile Bir Çay Söyleşisi adlı köşemizde çok değerli bir konuk aldık. KKTC’ de yaşayan ve “Başarıyı yakalamanın sırrı kesinlikle disiplindir. Disiplinli bir çalışmanın ardından, siz isteseniz de, istemeseniz de; özveri ve düzen sizi her yerde bulur.” diyen program yapımcısıArmağan Dinletenerile şimdi kahvelerimizi yudumlarken koyu bir sohbete koyuluyoruz…

Armağan Dinletener kimdir?

11.07.1983 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti başkenti, Köşklüçiftlik Lefkoşa doğumluyum. 1988 yılından, 1995 yılına kadar Türkiye’nin Bursa şehrinde yaşadım. 1995'de Kuzey Kıbrıs'a geri geldim ve halen burada yaşıyorum. Evli ve 7 yaşında, bir kız ve bir erkek, ikiz çocuk babasıyım. Çekirdek Ailem ile birlikte, sade ve normal bir yaşantı geçiriyorum.

1 Kasım 2016 yılında kendi başıma başlattığım ve hızlı bir şekilde, her geçen gün büyüyen "Genç Platformun" Genel Yayın Yönetmenliğini yapmaktayım.

Genel Yayın Yönetmeni olduğunuz"Genç Platform" hakkında bizleri bilgilendirirmisiniz?

1 Kasım 2016 yılında, Genç Platformu KKTC'de, Genel Yayın Yönetmeni olduğum x bir internet gazetesinde çıkarmaya karar verdim. Belli bir süre güzel şekilde ilerleyen, bu platformu, 2019 Temmuz ayında kökten değiştirme kararı aldım. Ve yeni ismi ile, "Armağan Dinletener ile Genç Platform" şeklinde devam etmesi, 2019 yılından itibaren ise, sadece; gazete, dergi ve sosyal medya köşesi değil, TV ve WEB TV programı olması gerektiğine de karar verdim. Nitekim bu vesile ile birlikte, aynı yıl Ekim ayından itibaren; Genç Platform programı, KKTC Yeni Bakış WEB TV'de, #5Dakikada15Soru köşesi ise, Yeni Bakış Gazetesi ile yayınlarına devam etmektedir.

"Genç Platform" 6. yılına doğru hızla ilerliyor. Bunun için neler söylemek istersiniz?

KKTC ve Türkiye'nin ilk ve tek "Genç Platformu" olmak hiç de kolay değil. Hele ki yaptığınız işi, gönüllülük esasına göre yapıyor iseniz... Umarım ileride daha da güzel ve kendi adıma gurur verici, şeyler ile yaşamaya devam ederim.

Başarıyı yakalamanın sırrı nedir? Sizin bu başarıyı yakaladığınıza inanıyormusunuz?

Başarıyı yakalamanın sırrı kesinlikle disiplindir. Ben "Genç Platformun" 6. yılına doğru hızla ilerlemesini buna borçluyum. Buna ekleme yapmam gerekirse, disiplinli bir çalışmanın ardından, siz isteseniz de, istemeseniz de; özveri ve düzen sizi her yerde bulur.

Genç Platform programlarının oluşmasında, şevk veren bir durum var mı?

5 Temmuz 2006 gecesinde KKTC Lefkoşa Metehan bölgesinde, çok kötü bir trafik kazası geçirmiştim. Bir hafta yoğun bakım, bir kaç ayda hastahane de müşahede altında yattım. Trafik kazasından sonra, "Engelli" bir birey olarak, o zamanlarda Kuzey Kıbrıs'ta, hiç yapılmamış, bir şeyleri yapmayı arzu ediyordum. Bu vesile ile de, düşüncelerimi bilen ve bana inanan insanlara ayıp etmediğimi düşünüyor, kendi kendime, benim inanıp; savunduğum doğruluklarla beraber, hayal ettiğim noktalara, ama yavaş, ama hızlı bir şekilde, "Genç Platformu" getirmeye çalışıyorum.

Genç Platform ve yaptığınız bu işin geleceğini nerede görüyorsunuz?

6. yılına hızla ilerleyen, "Genç Platform" çatısı adı altındaki, programlarım da binlerce genci tanıttım ve halen daha tanıtıp, "gençlerin bir ülkenin, göz bebeği" adı altında olmasını sağlamaya çalışıyorum. Benim kendi adıma bu platform için pek de bir beklentim yok aslına bakılırsa. Açıkçası KKTC ve Türkiye'nin gençlerinin sesi olmak beni gururlandırıyor ya, bu da bana yetiyor.

İşinizden arda kalan zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yoğun bir şekilde çaba harcayarak ve bazı zamanlarda kendimden bile ödün verdiğim zamanlar dışında, Ailemle zamanımı geçirmeyi,  çocuklarıma zaman ayırıp, gezmeyi, eğlenceli dakikalar geçirmeyi ve güzel şeyler yapmak adına zamanımı harcıyorum. Bunlar dışında ise kendime zaman ayırıp, dinlenmeyi ve ilgimi çeken şeyleri araştırmayı ve düşünmeyi seviyorum.

Genç Platform programlarına katılan gençlerden ne şekilde bir etki alıyorsunuz?

KKTC ve Türkiye'de; TV- basın ve yayın kollarında, programlara katılan genç bireylerin, fikirlerini ifade etme hususunda, demokratik bir ortamın tanınmadığını düşünüyorum. "Genç Platform" farklı yaşam ideolojilere ve inançlara sahip olan, genç kitlelere fikir özgürlüğü sağlamaya çalışan, bir ortam da, gençlerin kamufle edilen sorunlarını, kendi özgür düşünceleri iradeleri ile ifade ettiklerini bu platform programlarında, görüp duyuyoruz. Gençleri kendi akranları ile hayatta ki vizyonlarını görüp, aynı zamanda örnek aldıklarını görebiliyorum.

Kamuoyu, halk tarafından seyredilip, izleniyorsunuz tabii ki haliyle. Bu nasıl bir duygu?

İçimde ki heyecan ilk günkü şekilde devam ediyor sevgili Aziz. Bu heyecan olmasa, bu işe devam etmek istemezsiniz. Kuzey Kıbrıs'ın yüz ölçümü, Anavatanımız, Türkiye'den çok daha küçük. Kamuoyu ve halkımız tarafından, bazen karşılaştığım da güzel dileklerini ve temennilerini duymak harika bir duygu. Bu da benim doğru bir yolda olduğumu gösteren bir duygu.

İçinizdeki heyecan programlara çıktığınızda devam ediyor mu?

Az önce yukarıda da belirttiğim şekilde; herşey, ilk programlarıma çıktığım şekilde devam ediyor. Ben bu platformu profesyonelce ve tam donanımlı bir şekilde değil, halktan ve sıradan biri olarak yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptığım sürece de bunun hep böyle olacağı düşüncesi içerisinde devam ediyorum.

Bunca iş trafiğinizin içerisinde, aşılmazların olduğu şeyler mutlaka oluyordur. Bunları nasıl çözüyorsunuz?

Açıkçası; programlarımı iş trafiğim dışında yapmaya çalışıyorum ve bu konuda da başarılı olduğumu düşünüyorum. Özel yaşam - aile ve işi, her zaman ayrı tutmaya aynı bulvarda tutmamaya çalışıyorum. Bu şekilde olmazsa zaten, hiç bir şey yolunda gitmez. Önceliğiniz ise tertip - düzen ve disiplin üçlüsünü devreye sokmamız gerektiğini düşünüyorum.

Günümüz medyasını ve haberciliğini nasıl buluyorsunuz?

Günümüz medya ve haberciliğini eski jenerasyon dan kalma insanlarımızın, kullanamayacakları şekile ve hale getirdik. Teknolojik çağda olduğumuzdan dolayı, dijital ortamlarda takip ediliyor basın yayın organları ve medya. Tabii ki daha pratik, daha hızlı. Erişimi ve erişmesi kolayca sağlanmakta bunları belirtmekte de fayda var. Şu anda Türkiye'de yaşamadığım için orada yaşayan insanların, bu konu hakkında ki düşüncelerini bilemem ama KKTC'de, haberciliğin 4-5 senedir dijital, yani sanal ortamda olduğu gerçeğini değiştiremeyiz. Burada da çok yaygın bir şekilde digital ortama geçiş var. Medya ve habercilik meslek dallarının ise daha fazla yaygınlaşması gerekiyor. Çünkü hiçbir şey eskisi gibi olmayacak maalesef.

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

Öncelikle genç gazeteci arkadaşım; Aziz Karataş'a beni bu röportaja layık gördüğü için çok minnettar olduğumu belirtmek isterim. Çok teşekkür eder, ilerleyen zamanlarda başarılarının artarak devam etmesini diliyorum. Bu röportajı okuyan değerli okuyucularınıza ise sağlıklı, musmutlu, güzel bir gün geçirmelerini diliyorum.

Bizde Önce Vatan Gazetesi ailesi olarak bizimle yaptığınız bu özel ve içten röportajdan ötürü değerli yüreğinize şükranlarımızı sunar, gelecek çalışmalarınızda başarılar diliyoruz…

Röportaj: Aziz Karataş