Aysun Bal : “Kendimizi tanımak için bu Dünya'dayız; unutmayın!”

Öncelikle bize  kendinizden  bahseder misiniz?

Tabi. 85 Ankara doğumluyum. Üniversiteye kadar Ankara'da eğitim aldım. Ardından İstanbul Üniversitesi psikoloji bölümünden mezun oldum. Sizlerle yolumun kesişme sebebi olan medyada çalıştım. Kamera arkası format geliştirme, CnnTürk haber programı sunuculuğu ve HTV sağlık kanalında psikoloji programları sundum. Ve tabi kendi asıl mesleğim; psikologluk... Ve iki kitabım; Aşkın Psikopat Hali ve Egonu Bırak da Gel... Dış kısmımda cereyan edenler böyle kısaca :)
 
Neden Psikoloji ?

Çünkü bu Dünya'ya kendimizi tanımak bulmak için doğduk. Ve psikoloji okumak bunun için iyi bir basamak.
Ve daha da önemlisi başkalarının kendini tanımasına bu sayede hayatlarına çözümler getirmelerine aracı olmak ve bunları izlemek büyük bir keyif benim için. O nedenle psikoloji!

Son zamanlarda yeni medya geleneksel medyanın bir çok alanda önüne geçmiş durumda siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz ? Medyada haber spikerliği ve sunuculuk da yapmış bir isim olarak Yeni Medyanın ( Sosyal

Medya ve İnternet ) Geleneksel Medyayı ( Radyo – tv gazete ) Yok edeceği söyleniyor siz buna ne dersiniz ?Yeni Medya sizce ne yönde ilerleyecek ?
Şu an tv izleyen kitle yaş ortalaması yüksek kesim. O gruptan sonraki kuşakta ben de açıkçası tv'lerin sadece PC ekranı gibi kullanılacağına inanıyorum. Ya da tv kanalları da büyük bir reformdan geçirecek kendilerini, hayatta kalmak istiyorlarsa...
 
Sizce yeni medyanın psikolojisi nasıl ?

Histerik. Teşhirci bir duruş söz konusu. Sahtelik bunu pazarlayan kişinin de tuzağı haline gelmiş durumda. Yani kendi sahte kendiliğine feci halde inandırıyorlar kendilerini.. Hani komik capslar yapılıyor ya sosyal medyadaki hali/gerçek hali gibi... O dış boyutu; işin bir de içsel boyutu var. O çok daha ürkütücü. İyicil sözler paylaşınca kendimizi ulvi olduğumuza, ağzımız gülerken fotoğraf paylaşınca da mutlu olduğumuza inandırıyoruz. Yani halimiz tüm gününü bilgisayar oyunuyla geçirip gerçek dünyaya adapte olamayan o nedenle de kendi sanallığına saklanan çocuklar gibi aslında...

Aysun Bal kişisel web sitesi ve youtube kanalı da artık aktif buralardaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz ?

Tabi ki..  Sitemiz hem paylaşım hem ulaşım amaçlı kuruldu. Youtube kanalımız da daha samimi daha anlaşılır olmak adına... Eleştirildiğim bir nokta var ki düzenli paylaşım yapmamam. Ki çok haklılar... Ama severek takip edenlere buradan söz, kendimi düzelteceğim daha düzenli video eklemesi yapacağız :)

Yeni Medya da izlenenler daha çok takip edilenlerde kolayca tespit ediliyor..Daha çok hangi konular ilgi çekiyor ? Yeni dönemde kanalınızda içerik olarak neleri işlemeyi düşünüyorsunuz ?

Açıkçası çok takip edilenden ziyade yapmak ve anlatmak istediklerime odaklanıyorum ben. Hayata da popülist değil keyfist bakıyorum :) En büyük keyfin de kendimizi tanıdıkça haddimizi hududumuzu keşfettikçe daha faydalı oldukça belli nizamlara uyup özgürleştikçe olduğunu fark ettiğimden bu tarz videolar çekeceğim. Neyi neden yaptığımız, nelerin bizi neye programladığı, kavramların köreltilmesinin bize etkileri, özgürlük zannettiğimiz prangalarımıza dair videolar.. Bunları fark ettikçe nelerin değiştiğine danışanlarımla şahit olduğum için başkalarına ulaşsın istiyorum. Amacım kimsenin egosunu pohpohlamak ya da korkutmak değil. Hedef kitlem de kendini tanımak arzusunda ve ayıklığında olan kişiler!
 
Son dönemde kişisel gelişim uzmanlığı , yaşam danışmanlığı ve koçluk gibi pek çok meslek ortaya çıktı pek çok kişi bu tür seanslara da katılıyor. Siz bunları nasıl değerlendirirsiniz ? Bu tip bir çalışma için sizce nasıl bir eğitim alınmış olmalı ?

Ben eğitime çok inanıyorum. Lakin kendini geliştirmedikten sonra KENDİNİ TANIMADIKTAN sonra hiç bir alanda gerçekten ne faydalı ne doygun olunmadığını da görüyoruz. Ne eğitimle ne eğitimsiz. Şarlatan hayal satan ve aslında insanları kendi arzularından yakalayıp köleleştiren bir çok kişi var dediğiniz etiketleri kullanan... Ne diyeyim onlara giden grubun da onlardan alacakları dersler var demek ki... Bazen bir musibet bin nasihattan çok daha etkili oluyor!

Yeni kitap çalışmanız var mı ?

Var :) Yazmak için bir çok gözlem ve içinizin sizi rahat bırakmaması halinin gelmesi gerekiyor... Bu ikisi bende yoğun yaşanıyor. Gelin görün ki daha disiplinli olup zaman ayıramıyorum kitabı toparlamak adına.

Yazarlık popüler kültür açısından yaygınlaşan bir meslek artık. Zaman zaman çok okumadığımız düşünülse de her geçen gün yazar sayısı da artıyor. Bunu nasıl yorumlarsınız ?

Editöre para verip üç beş dakikalık ses kaydıyla kitap yazdıranlara ben yazar demediğim için yazar sayısı artmıyor bence. Bir alt yapısı, gözlem yeteneği, hikayesi yok ama kitabı olsun istiyor; açıkçası çok tuhaf bir hal. Kitabınız çıkınca boyunuz uzamıyor oysa ki :) Neden bu kadar meraklılar egolarına sormak lazım :) Ve bir de başka düşünce akımlarını başka kılıflarla toplum algısında normalize etmeye çalışanlar var! Asıl tehlikeli zümre onlar...

Zaman zaman aile ve eğitime yönelik de çalışmalar yaptınız. Bu bağlamda son dönem aile ve eğitim gözlemleriniz nelerdir ? Herkesin farklı görüşler savunduğu ama sıkça eleştirilen eğitim alanında özellikle çocukların ilk eğitim süreci başlangıçları ile ilgili bir psikolog olarak neler söylersiniz ?

Oooo öyle bir konuya girdiniz ki... Ben çocuklardan ziyade ebeveynlerine danışmanlık veriyorum. Orada da spot cümlemiz : "Çocuğunuza iyilik yapmak istiyorsanız önce siz iyi olun!"
Kendini tanımayan bir ebeveyn çocuğa nasıl doğru yaklaşsın ki... Fakat bizler sadece okul kazanmaya-para kazanmaya kodlandırıldığımız için koca hayatta en önemli şeyi ertelemişiz hep; kendimizi bilemeyi!!!!

Eğitim sistemimiz psikolog bakış açısıyla nasıl görünüyor ?

İnsan olduğumuzun öğretilmediği en azından hatırlatılmadığı bir sistem!
Etiketin olsun iyi notun olsun hırslı ol yeter mesajı aşılanıyor...
Fakat yeni Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk beni heyecanlandırdı açıkçası. Duruşu, söylemleri...
Ben çok şeyin değişeceğine inanıyorum.

Tv dünyası da bir dönüşümden geçiyor. Gündüz kuşağı programları değişiyor. Sizce psikoloji ekranda nasıl yer almalı ?

Almalı ama her yıl "Sakız çiğnesem orucum bozulur mu?" sorusundan öteye gidemeyen din anlattığını iddia eden program kıvamından öteye geçmeli. İnsanı daha mekanik değil canlı formatında inceleyen yayınlar olmalı diye düşünüyorum. Psikolojinin bakışı da bazen bazı uzmanlarca o din kişileri kadar asıl amaçtan uzakta ve sığ tutuluyor maalesef...

Pek çok genç psikolog olmak istiyor artık bunu nasıl değerlendiyorsunuz ? Sizce Psikolog olmak stresli bir iş mi stresli yanları neler ?

Evet çok popüler oldu. İnsanlık deri değiştiriyor, başka sorgulara giren çok kalabalık bir kesim var, sanırım bu nedenle bizim meslekte de talep artışı oldu. Dünya da insan gibi dönemlerini yaşıyor; bebeklik, çocukluk, ergenlik... Şimdi ergenliğin doruğundan başına gelen kötü olayların artmasıyla artık olgunlaşması gereken bir döneme evriliyor.  Ve yeni kuşak daha duyarlı ve adaletli, çoğunluğu.. Biz onları kirletmez yanlış şeylere yöneltmezsek... Dünyada işler ters gitmeye başlayınca; savaşlar, doğal afetler, insanlığın cinnet halleri, hayvanlara çocuklara kadınlara yönelik şiddet, tüketim sapıklığı, güvensizlik, özgürlük maskeli dejenerasyon ve daha niceleri bizi düşünmeye mecbur bıraktı. O neden "İnsan nedir?" sorgusu her birimizi dürter oldu. Psikolog olmak bu bazda iyi.
Bence çok keyifli, doyurucu ve asla sıkıcı olamayacak bir iş. Aşk. İnsanı keşfetmek ve onun kendisini keşfetmesi için yol arkadaşlığı yapmak. Renk renk karakterler ve sürekli devinim halinde olan kişiler, farklı farklı haller, dirençler savunmalar yani sürekli yenilikler... Stres tanımı hepimize göre farklı; bana göre durağanlık-aynılık-robotik olmak stres unsurları. Ve benim mesleğimde hiç birine yer yok. O nedenle beni de geliştiren ve besleyen bir iş yapıyorum...

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

"Kendimizi tanımak için bu Dünya'dayız; unutmayın!"

Bu kesin bilgi lütfen yayalım :)

Evgeniya Lyalina Yayikoglu ile İç Mimari , Online Okul ve Medya Üzerine

Öncelikle bize  kendinizden  bahseder misiniz?

Evgeniya Lyalina Yayikoglu , Rusya Federasyonunda doğdum. Ural bölgesinde.  Eğitimimi Moskova’da aldım.  Önce Lomonosov Üniversitesinde  Pazarlama ve İşletme okudum, sonra Moskova’da Design Akademisi’nde  İç tasarım . İç tasarımcı  olarak çalışmaya başladım. 2 sene içerisinde 3 ülke değiştim (kocamın İşi dolayısıyla)  Bosna Hersek, Azerbaycan ve Türkiye. Her ülkede Mimar bürolarında çalıştım , Müslüman kültür ve sanatı ile tanıştım ve çok sevdim. Son 10 Senedir İstanbul`da yaşıyoruz. Son 5 senedir Rusça olarak Resim ve İç tasarım kursu  veriyorum. Şimdi online okulu açıyorum.

Resim nasıl başladı ?

7 yaşından beri resim okula gidiyordum, 7 senedir. İkinci egitim olarak İç tasarım düşündüm, çünkü sanatsız hayatımı hayal edemiyorum.

Neden İç Mimarlık ?

İç tasarım hayat için çok pratik bir meslektir. Sanat içinde yaşam gibi  böyle görüyorum. Hem de İç tasarımı modern dünyada her kadının bilmesi gerekiyor, çünkü evin düzeltmesi ile kadın ilgileniyor.

İç mimarlığa ilk adımı nasıl attınız?

Her zaman ilgim vardı. Etrafımda her zaman güzellik görmek istiyordum. Erken yaştan beri fark ettim, bazı evlere giriyorsun ve orada kalmak istiyorsun. Bazı yerlere giriyorsun  hemen çıkmak istiyorsun. Her zaman bunun nedenini çözmek istedim.  

Mimari ve resim dışında yapmak istediğiniz çalışmalar var mı?

Son 3 senedir resim sergileri organize ediyorum. Önce öğrencilerle beraber, sonra birkaç tane solo sergi açtım. Sonra profesyonel Rus sanatçılarla  “İstanbul’u dinliyorum” adında bir projeye başladık ve birkaç sergi açtık. Amacımız: yabancı gözlerle İstanbul’un güzelliğini göstermek. İstanbul inanılmaz güzel bir şehir. Bu şehir sürekli insanlara ilham veriyor..

Mesleğinizde bir rekabet baskısı/etkisi hissediyor musunuz? Eğer hissediyorsanız bu mesleğinize nasıl yansıyor? Bu rekabet ortamının size ve mesleğe olumlu olumsuz etkileri nelerdir?

Rekabet her zaman var. Ama eğer etrafımda yetenekli insanlar görüyorsam ben onunla işbirliği yapmayı tercih ediyorum. O zaman performans artırıyor ve birbirimizden çok şey öğrenebiliyoruz.

Sanat dünyasında bir şeyleri değiştirme şansınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Sanat dünyasında hiçbir şey değiştirmek istemiyorum, çünkü her insanın istekleri ve tercihleri farklıdır.  Ben pozitif sanat seviyorum. Eger benim resimlerim insanlara enerji ve mutluluk veriyorsa, o benim icin en önemli şeydir. Bu benim tercihimdir.

Yaptığınız iş için kurs eğitimi şart mı  ya da bu işi yapabilmek için sizce güzel sanatlar mezunu olmak gerekli midir ?

Bence genel olarak eğitimli olmak şarttır. Her iş için temelleri öğrenmek çok önemli. Ayrıca, gerçek hayatta iç mimarlık yaparken proje gerçekleşince çok şey öğreniyoruz. Aynı şekilde sanatçı resimler yapa yapa kendisi ve tekniklerini cok geliştiriyor. Sanatçılar ne kadar çok teknik sahibi olursa daha iyi demektir.

Kendinizde bir şeyleri değiştirme imkanınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Sabırlı olmak isterdim. Aynı zamanda çok şey yapmak istiyorum ve sonucunu hemen görmek istiyorum. ( Gülüyor )

Medya ile aranız nasıl? Televizyon, internet, gazete, dergi gibi iletişim araçlarından ne şekilde faydalanıyorsunuz? Sosyal medya ile aranız nasıl?

Sosyal medya(internet) hem çok büyük fayda hem de zarar getirebilir.  İnsanlara göre, nasıl görmek istiyorlar ve nasıl kullanıyorlarsa. İnstagram, Facebook çok kullanıyorum, hem benim kursumun tanıtım ve bilgilendirmelerini yapıyorum hem de zaman zaman sosyal medyadan faydalı şeyler öğreniyorum.  

Medyayla ilgili de çalışmalar yaptınız.. Medya çalışmalarınızdan bahseder misiniz ?

Ben bir sene Türkiye’de haber kanalda 6news kanalında çalıştım, 4 dilde yayın yapan bir kanaldı.  (Türkçe, İngilizce, Arapça ve Rusça). 50 dakikalık canlı yayınlar yaptım, o dönem ben çok şey öğrendim ve o deneyim çok faydalıydı.

Şu anki projenizde çok ilginç ve özel bu videolu program projenizden bahseder misiniz ?

Şimdi İç tasarım online okulu başlatıyorum. Şu an Rusça olarak, ilerde baska dillere çevirmeyi planlıyorum. Yaşadığım deneyimleri toplayıp insanlarla paylaşmak istiyorum.  

Tekrar haber spikerliği ve sunuculuğu düşünüyor musunuz ?

Şimdi benim okulumda haber spikeri gibi oldum, sadece politika değil, sanat, sanat tarihi ve içmimarlığı anlatıyorum.

Mimari ve resimle ilgili bir televizyon programı yapmak ister misiniz ?

Televizyon programı açıkçası düşünüyorum. (Gülüyor )  yeni teknolojiler gelişiyor, ilerde her şey olabilir..

Sunuculuğun dünyadaki stresli mesleklerden olduğu ifade ediliyor. Sizce böyle mi ? Spikerliğin stresli yanları neler ?

Haber spikerliği tabii ki stresli bir meslektir. Her gün dünyada olaylar oluyor ve spiker her gün bunlarla karşılaşıyor.. Ama iyi tarafları da var: dünya politikası öğrenmek ve bütünü görmek bence çok faydalı.

Sizce ekranda olmak için güzellik şart mı ?

Ekranda olmak icin güzellik gerekiyor. Çünkü  insan psikolojisine göre insan 10 saniyede karar veriyor bir şeyi izleyip izlemeyeceğine onun için sunum çok önemli.

Yeni Medyanın ( Sosyal Medya ve İnternet ) Geleneksel Medyayı ( Radyo – tv gazete ) Yok edeceği söyleniyor siz buna ne dersiniz ? Yeni Medya sizce ne yönde ilerleyecek ?

Tahmin edemiyorum bile, her ün her şey değişiyor. Her gün bizim hayatımıza yeni teknolojiler geliyor.

Yeni medyayı siz nasıl kullanıyorsunuz ? Yeni medyadaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz ?

Biz önce dersleri kayıt ediyoruz. Özel programları var, orada dersleri paketliyoruz ve hazır şekilde müşterimize email olarak yolluyoruz, orada giriş var ve o programlara insanlar giriyorlar ve dersleri izliyorlar.

Türkiye’de ve İstanbul’da sanat algısını ve mimariyi nasıl yorumlarsınız ?

Türkiye`de insanlar cok yetenekli. Osmanlı İmparatorluğundan kalan işçilik, ustalık ve vizyon müthiş. Modern sanatçılar çok orijinal vizyona sahipler.

Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz?

Boş zamanda sürekli bir şey öğreniyorum, kitaplar okuyorum, ve eğitim olarak kendimi geliştirmek için internet kursları satın alıyorum ve bazen farklı workshoplara katılıyorum

Hayatımın Kitabı/Filmi diyebileceğiniz bir kitap/film var mı?

Bu dünyayı ve geçmis tarihi  ben motif ve desen olarak görüyorum. O bir şifredir benim için.
Kitap olarak bir Fransız motif ve desen kataloğu  L'Ornement Polychrome (1869–73) Albert Racinet  Orada sıkı sistematizasyon bütün dünyada  geçmiş sanat tarihimizde hep kültüre ait motifler  var.
Orada İslam sanatını keşf ettim ve aşık oldum. Yalnız Rus sanatı ve Kafkas, Orta Asya sanatı orada hiç yoktu. Şaşırdım kaldım. Onun icin benim okulda ben hem de dünya sanatı anlatıyorum, hem de bizim coğrafyamızdan sanatı anlatıyorum.

KırmızıTürk hakkında neler söylersiniz ?

Kadın sanatçılara destek verdiğiniz icin çok teşekkür ederim! Başarılar diliyorum.

Gelecek planlarınız nelerdir? Şu an bulunduğunuz konumdan memnun musunuz ve gelecekte kendinizi nerelerde görmek istersiniz?

Şu anda cok memnunum, planlarım ve hayallerim tabiki var, ama onu açıklamayacağım.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Herkes başarılı olsun!  Gelecek kendisini gösterecek, ama biliyorum, her zaman yeni şeyler öğrenmek  çok çalışmak lazım.