Öncelikle sizi tanıyalım. Kasamam grubu ne zaman ve kim tarafından kuruldu? 

Kasamam, 2015 yılında Hayri Ataman ve Nurcan Arat tarafından kurulmuştur. Gruba yeni katılan müzisyenlerin de katkılarıyla kendi söz ve besteleri ağırlıklı olmak üzere, Rock müzik tarzında cover parçalar da yorumlamaktadır.

Grup üyeleri kimler? Sadece müzikle mi uğraşıyorsunuz? Müzik dışındaki meslekleriniz ve uğraşlarınız nelerdir?

Hayri: 

Grup üyelerimiz şu anda grubumuzun kurucusu ben ve Nurcan Arat, Batu Öntürk, Suat Toptaş, Kerem Toptaş, Berkant Eryılmaz ve Gökberk Ağırbaş’tan oluşuyor. 

Ben, 1968’de İstanbul’da doğdum. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdikten sonra önemli global şirketlerde uzun seneler satış pazarlama yöneticiliği yaptım. Yakın zamanda profesyonel meslek yaşamıma verdiğim ara sayesinde, çocukluğumdan beri en büyük tutkum olan; ancak hayata geçirmeye pek de fırsat bulamadığım müzik uğraşıma Nurcan’ın da büyük desteğiyle yeni bir kapı açtım. Hayatımın en zor günlerini bu tutkuma sarılarak atlatmaya çalıştım. Nurcan; bana ilk kez, hayatta gerçekleştirmeyi en çok istediğim şeyin ne olduğunu sorduğunda, en büyük hayalimin müzik yapmak ve sahnelerde olmak olduğunu söylemiştim. Onun; “Haydi o zaman, bu hayalini gerçekleştirelim!” sözünden sonra, çok kısa sürede 40’ın üzerinde beste ve birkaç ay içerisinde 40’a yakın sahne performansı gerçekleştirdik. Hem kendimize hem de dostlarımıza her şeyin hayal etmekle başladığını tekrar hatırlatma imkânı bulduk. Kendi duygularımızı başkalarına da aktarabilmenin hazzını hissettikçe bu tutku daha da büyüdü.

Nurcan ise esas olarak bir Kardiyoloji profesörü ve bir akademisyendir. 

Nurcan, kendi alanında pek çok önemli bilimsel yapı içerisinde görev yaptı. Özellikle yapay kalp pompaları ve kalp nakilleri konusunda araştırma ve projelerde yer alıyor. Bu yoğun temposunun içinde müziğe ve bizim hayallerimizin ortak bir noktada gerçekleştirilmesine zaman ayırıyor. Onun disiplin ve organizasyon yönetimi ile işler hızlandı ve enerjimiz yükseldi. Bu sayede motivasyonumuz her gün daha da artıyor. 

Nurcan Arat; akademisyenliğinin yanında amatör olarak kısa film yönetmenliği eğitimleri alıp, İFA bünyesinde yönetmenliğini yaptığı kısa filmler çekmişti. Yaratıcı yazarlık eğitimlerinin yanında, kısa öykü ve roman denemeleri üzerinde çalışıyor. Nurcan Arat, aynı zamanda iki çocuk annesidir.

Perküsyonistimiz olan Suat Toptaş ise benim çocukluk arkadaşımdır ve profesyonel hayatında makine mühendisi olarak önemli işlere imza atmıştır. Genç arkadaşlarımızdan Batu Öntürk; bilgisayar programcılığı uzmanı olup, grupta bas gitarist olarak görev alan bir müzik tutkunudur. Kerem Toptaş, on parmağında on marifeti olan bir genç. Bateri, elektrogitar ve basgitar çalmak dışında, tonmaister olarak da çalışmaktadır. Müzik tutkusu, onun stüdyo ortamlarında ses mühendisliği üzerine yoğunlaşmasına neden olmuştur. Son iki senedir stüdyo kayıtları üzerinde de çalışmalarını sürdürmektedir. Bu arada yakın zamanda aramıza katılan Berkant Eryılmaz, çok değerli bir baterist. Gökberk Ağırbaş ise grubumuzun solo gitaristidir. Berkant Eryılmaz ve Gökberk Ağırbaş, ekibimize yeni bir soluk getirdiler. 

Kurulduğunuz ilk zamanlarda birbirinizle uyum sağlayabildiniz mi?

Nurcan Arat:

Grubun şu anki şekline ulaşması, elbette biraz zaman aldı. İlk başlarda daha amatör bir ekiple belli bir deneyim gelişene kadar bazı aşamalardan geçildi. Gruba yeni katılan her arkadaşımız, bizlere kendi bilgi ve deneyimi dâhilinde bir şeyler kattı. Yol alındıkça farklılaşan ihtiyaçlar ve beklentiler doğrultusunda grup, kendini daha dinamik ve profesyonel bir seviyeye doğru yol alacak şekilde yenileme ve geliştirme yoluna girdi. Temel grup üyelerinin birbirleriyle müzik dışındaki dostluk ve arkadaşlıkları daha eski yıllara dayandığı için herhangi bir uyum sorunu söz konusu olmadı.

Grubun üyeleri arasında daha öncesine dayanan bir tanışıklık var mıydı?

Nurcan Arat: 

Evet… Grubun temel taşları olan Hayri ve Suat; 7 yaşından beri arkadaş olup, yakın bağlarını bu yaşlarına kadar hiç koparmadılar. Ben ve Hayri; yine uzun yıllardır arkadaşlıkları olan, farklı alanlardaki işbirliklerini sürdüren bir ikili olduk. Gruba katılan genç arkadaşlarımız da birçok farklı ortamlarda birlikte çalışmış yakın arkadaşlardır ve birbirlerini müzik dışında da iyi tanıyorlar. 

“Kasamam” ismi nereden geliyor?

Nurcan Arat: 

Kasamam isminin biraz komik bir hikâyesi var. Hatta bu vesileyle grubun kurulmasının da temellerinin atılmış olduğunu söyleyebiliriz. Hayri, benim daha önce yazmış olduğum bazı sözlerimi ilk kez bestelemeye başladığı zaman ev koşullarında yaptığımız stüdyo çalışmalarında 14 ve 16 yaşlarında olan iki kızımdan yardım istedik. Büyük kızım Eda Su her teklifimizde; “ Aman anne… Hiç kasamam şimdi!” şeklinde cevap verince ve biz bu sözü çok sık duymaya başlayınca; “ Madem öyle, biz bir grup kuracağız ve adını da “Kasamam” koyacağız. Sizi de grubun isim babası olarak anacağız!” dedik. Bu şakalaşmalarla başlayan süreç, bu aşamaya kadar uzandı.

Geçtiğimiz ay müzikseverlerle buluşan “Hoş Gelmiştin” adlı maxi single çalışmanızdan bahseder misiniz? Bu çalışmanın kararını nasıl verdiniz?

Hayri Ataman: 

Bizim halihazırda söz ve müziği bize ait olan 40’ın üzerinde bestemiz var. Amatör çalışmaların bir temsili olarak tanımlayabileceğimiz ilk eserlerimizden dördünü  “Hoş Gelmiştin” isimli bir maxi single ile piyasaya çıkarmak ve tanıtmak istedik. Grubun genel tarzı ve bestelerimiz; ağırlıklı olarak pop rock, hard rock, alternatif rock, blues ve soft rock türündeki eserlerden oluşmaktadır. Bu ilk çalışmada soft rock türündeki parçalarımıza yer verdik; ancak bir sonraki çalışmamızda daha farklı tarzlarda örneklere yer vermeyi düşünüyoruz. 

“Hoş Gelmiştin” kaç şarkıdan oluşuyor?

Bu çalışmamızı dört parçalık beste ile çıkardık. Bu single çalışmasında değerli yapımcı Ercan Yazıcı ile çalıştık. 

Şarkıların sözü ve müziği kime ait?

Hayri Ataman: 

Şarkılardaki tüm sözler Nurcan Arat’a; besteler ise bana aittir.

“Hoş Gelmiştin” ismi nereden geliyor?

Nurcan: 

Maxi single çalışmamızın ismi, “Hoş Gelmiştin” adlı çıkış şarkımızdan geliyor. Bu, bizim çok sevdiğimiz bir parçamız. Hayatımıza bir zamanlar hoşça gelen ve türlü şekillerde gitmiş olan tüm yaşanmışlıklara bir gönderme yaptık, diyebiliriz. Hayatımızda, bize geldiğinde bizi sevinçten uçuran ve gittiğinde üzüntüye boğabilen birçok şeyle karşılaşabiliyoruz. Örneğin; yeni doğan bir çocuğun büyüyüp yuvadan uçtuğu an, kaybedip sonra tekrar kavuştuğumuz sağlığımız, bizi heyecanlandıran bir sevgili ve terkediliş, sahiplenilen bir kediyle karşılaştığımız an ve onu kaybedişimiz, bir futbol müsabakasında tuttuğumuz takımın oyuna yeni giren bir oyuncusuna ait umudumuz, hislerimiz ve onun oyundan atılışı, atılan her gol ve sonrasında golün geçersiz sayılışı gibi hislerimiz olabiliyor. Bu ve benzerleri her daim hepimizin hayatında olan, yaşayıp hissettiğimiz anların çoğunda var olan şeyler. O yüzden biz; “Hoş Gelmiştin” isimli şarkımızın her gönülde çalınıyor olduğuna inanıyoruz.

“Hoş Gelmiştin” sizce beklenen başarıya ulaşacak mı?

Bu, dinleyicinin takdiri olacaktır; ancak bizim bütün dileğimiz elbette bu yönde. Grup üyelerinin tümünün bugüne kadarki bütün çalışmalarında olduğu gibi; hayaller, emekler ve dostların çok değerli destekleriyle başarılı olacağına inanıyoruz. Bizim başarı tanımımız da büyük sükse yapmak değil; sadece bu duyguları aktarabildiğimiz, aynı hisleri paylaşabilen insanların gönüllerinde bir kıpırtı hissettirebilmektir.

Hazırlık aşamasında olan yeni bir projeniz var mı?

Nurcan Arat: 

Biraz farklı, daha önce örneğini pek görmediğimiz bir projemiz var. Şimdiden büyük ilgi uyandıran bu projede yirmiye yakın bestemizin sözlerini tek bir bütün olarak konu edinen bir kısa film senaryosu oluşturacağız. Çektiğimiz bir kısa filmin canlı müzik olarak sunulacağı bir Albüm Film projemiz var. Bu Albüm Film projesini 2020’nin ilk yarısında sahnelemek adına çalışmalarımız sürüyor.

Kasamam grubu bu güne kadar nerelerde sahne aldı?

Hayri Ataman: 

Grup olarak 2019 yılının nisan ayından beri sahne alıyoruz. İstanbul’da Kadıköy, Suadiye, Beşiktaş, Taksim, Beyoğlu, Göktürk, Ataşehir, Maltepe ve Kartal’daki birçok farklı performans mekânlarında sahne aldık. İstanbul dışında da sahnelerimiz oldu. Ankara, Silivri, Kuşadası, Ayvalık ve Cunda Adası’nda da farklı etkinlik ve festivallerde performans sergileme imkânı bulduk. 

Konserlerinize gelenlerin yorumları nasıl?

Nurcan Arat: 

Hayri’nin vokal olarak yorum, tarz ve duruşu seyirci tarafından farklı ve dikkat çekici bulunuyor. Grubun coverları şu anda çok popüler olan “old school” olarak adlandırılıyor. Özellikle de bestelerimiz seksenlerdeki rock alt yapısına yakın olduğu için bugüne kadar çok farklı yaş grubu dinleyicilerinden de çok beğeni aldı. Sahne performanslarında Hayri’nin iletişim gücü ve enerjisi,  seyircinin konserlerdeki coşkusunu da artırıyor. Özellikle kendi bestelerimizdeki sözlerin, dinleyenlerin beğenisini kazandığını görüyoruz. Hatta bazen bunların hikâyelerini merak edip, soranlar oluyor.

Bu çalışmalarınız boyunca sanat çevresinden destek görebildiniz mi?

Nurcan Arat: 

Evet, çok sayıda dostumuzun bizi bu yolda desteklediğini gördük. Türk Rock dünyasında çok önemli roller üstlenmiş birçok duayenle tanışma ve desteğini alma şansını elde ettik. Vecdi Yücalan, Sabahattin Taşdöğen, onunla buluşmamıza vesile olan Burak Atılgan, Ercan Yazıcı, Sabih Cangil, Gizem Saatçi, Aret Faruk İkikat, Selim Işık ve Cüneyt Pastacı aklımıza ilke gelen, teşekkürü borç bildiğimiz dostlarımızdır. Yine Uğur Atis desteklerini esirgemedi. Türkiye Motosiklet Platformu başkanı ve motosiklet grupları üyeleri, birçok hekim arkadaşımız hep yanımızda oldular. 

Sosyal projelerde yer alıyor musunuz?

Hayri: 

Evet… Ege Bilim Koleji ile bazı ortak sosyal projelerde yer aldık ve almaya devam edeceğiz. Gençlere ve öğrencilere müzikle kariyerin birlikteliğinin hayata katkıları ilgili workshoplar düzenliyoruz. RocknAid gibi sosyal sorumluluk dâhilinde yapılan rock festivallerinde elimizden geldiğince yer almaya çalışıyoruz. 

Konserlerinizde izleyiciye vermeye çalıştığınız, dikkatleri çektiğiniz özel bir mesajınız oluyor mu?

Hayri Ataman: 

Türkiye’de özellikle halkın büyük bir kesiminde, Rock müzik sevenlerine ve motosiklet kullanıcılarına karşı olumsuz algı ve önyargıların pek yaygın olduğunu görüyoruz. Ben; bir motor kullanıcısı ve rock sever olarak bu algının yanlışlığını anlatma, tüm yaşam biçimim ve müziklerimle bunu aktarma konusuna büyük önem veriyorum. Hem profesyonel kariyerimde hem de müzik yaşantım boyunca benim gibi diğer motosiklet ve rock sevdalılarının da hayvanları, insanları, doğayı seven, ahlaklı, yardımsever, güzel yürekli insanlar olduğunu biliyorum ve konserlerimizde bu konudaki yanlış algıların yok edilmesi adına imkân buldukça bu konuya dikkat çekmeye çalışıyorum.  Olan yanlışlıkları düzeltme konusunda da bilinç ve farkındalık yaratmak amacıyla elimden geleni yapmaya gayret ediyorum.

Bestelerinizin herhangi bir ana teması veya iletmek istediği bir mesajı var mı? 

Nurcan Arat: 

Bestelerimizde bazen umut ve neşe veren, bazen alaycı; ama temel olarak insani duyguların dile getirildiği temaları (melankoli, ayrılık, hüzün, aşk, sevgi, hayata bağlılık, öfke…) “Rock soundu” adı altında dile getirmeye çalışıyoruz. Bazı şarkılarımızda da alaycı, esprili veya imalı bir tarzı seçmiş olmakla birlikte; “Hayatta her türlü acıyı ve mutsuzluğu yaşayabileceğimizi; ancak ne olursa olsun umutsuzluğa kapılmamamız gerektiğini, hayatın tüm hüznü ve neşesiyle bir döngüde olduğunu, iyinin ve kötünün de geçiciliğini vurguluyoruz.” diyebiliriz. 

Hayri Ataman: 

Ben, bestelerimde öncelikle sözleri esas alıyorum. Şarkıları öncelikle sözlerin bende oluşturduğu hislere dayandırmayı hedefliyorum. Sözdeki duyguyu ve ruhu dinleyiciye aktarabilmek için yüreğimden gelen melodileri oluşturuyorum. 

Son olarak gazetemiz okurlarına neler söylemek istersiniz?

Kasamam, sadece bir müzik grubu değil. Birlikte gülüp eğleneceğiz, hatta üzüleceğiz. Sizlerden birileri olmak üzere şarkılarıyla birlikte hayatınıza girecek ve sizleri de muhtemelen geçmişe götürecek. Kasamam ile henüz tanışmamış olan tüm rock severleri ilk fırsatta grubumuzla buluşmaya davet ediyoruz.