SEREN UZUN

Bu hafta konuğum Pulim şarkısıyla Karadeniz müziğini Deep House müzik tarzıyla ilk kez bir araya getiren Seren Uzun. Seren Hanım çok naif. Yüreğini çok seviyoruz. Tam bir Karadeniz aşığı. Trabzon spor hastası. Seren Hanım’la keyifli röportajımız sizlerle.

Merhaba Sevgili Seren Uzun. Öncelikle okurlarımız adına en çok merak edilen biyografin ile başlamak istiyorum.

Seren Uzun’u tanımak isteriz. Biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

Trabzon'un Beşikdüzü ilçesinde dünyaya geldim. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimimi Beşikdüzü'nde tamamladım. 2007-2010 yılları arasında Trabzon TRT Radyosunda Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği Gençlik korolarında görev yaptım. Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Müzik Bölümü mezunuyum. Daha sonra ise formasyon eğitimi alarak Müzik öğretmenliği mesleğine başladım. İlk öğretmenlik deneyimim Ankara’da özel bir okulda oldu. Daha sonra İstanbul'a yerleşerek öğretmenliğe devam ettim. 

Müziğe olan ilginizi ne zaman fark ettiniz? Müzikle tanışmanız nasıl oldu?

Anasınıfında fark ettim diyebilirim. Okulda öğrendiğim bütün şarkıları danslarıyla birlikte hemen ezberliyordum ve çok keyif alıyordum. Tabii o zamanların şartları internet yok, rol model alabileceğimiz birileri yok, televizyondan rastladığımız klipleri takip ediyordum. Kendimi orada hayal ediyordum, gerçekten o yaşlarda ayaklarım yere basmıyordu.

Müzikle tanışmam ise lise zamanlarımda. Arkadaşlarla bir müzik grubumuz vardı ve konserler veriyorduk. Mikrofonla ilk tanışmam bu şekilde oldu. Daha sonra akademik eğitim, çevre, sahne deneyimleri vs derken profesyonelliğe adım adım ulaştım.

Bu yolculukta en büyük desteği kimlerden aldınız?

Sahne hayatınız ile dışarıdaki yaşamınız arasında bir fark var mı?

En büyük desteği ailemden aldım tabiii ki. Her zaman bana inandılar, güvendiler ve benim mutluluğum için tüm imkanları sağladılar. Onlar sayesinde bu mesleği yapıyorum. 

İki ayrı hayatımın arasında hiçbir fark yok. Çünkü zaten müzik benim Hayatım.

Şarkı repertuvarınızı seçerken dikkat ettiğiniz ne gibi hususlar var?

Eski şarkıları (45, 80'ler, 90'lar) çok seviyorum. Repertuvarımda sıkça yer veriyorum. Tecrübelerime de dayanarak hem okumaktan keyif aldığım hem de dinleyicilerin isteklerine göre orta yolu buluyorum. 

Seren Uzun’un bir günü nasıl geçer?

Seren Uzun'un günü tam anlamıyla koşuşturmakla geçiyor. Tabii boş zamanlarımda da aileme ve dostlarıma vakit ayırıyorum. Mesela şuan seninle her zamanki buluşmamızı yaptık, bir yandan röportaj yapıyoruz. Onun dışında spor yapmayı ihmal etmiyorum. 

Sizce başarının sırrı nedir?

 EĞER OLMUYORSA DAHA GÜZELİ OLACAKTIR

İnanmak, çok çalışmak ve sabretmek. Çocuktum bu mesleği seçtiğimde. Bir gün şarkılar söyleyeceğimi ve bunu herkese duyuracağımı biliyordum. Çünkü inandığın zaman gerçekten hayallerin gerçek olur. “Neden olmuyor?” sorusunu çok kullandım bu arada. Ama şuan “İyi ki olmamış.” diyebiliyorum. Çünkü her güzel şeyin bir zamanı vardır. Eğer olmuyorsa daha güzeli olacaktır. Bu her konuda böyle.

Kadınların çok da arası iyi değildir bu soracağım soruyla. Futbol ile aranız nasıldır?

FUTBOLU DEĞİL TRABZONSPOR’U KONUŞMAK İSTİYORUM BEN

Ah, işte en sevdiğim soru. Futbolu değil TRABZONSPOR’u konuşmak istiyorum ben. Sevdam… Gözümü onunla açtım, onunla büyüdüm. Futbol olarak görmüyorum ki; sevdam, vatanım, memleketim, her şeyim... “Aranız nasıldır?” soruna gelirsek; aramız bazen limoni oluyor, kızdırıyor beni ama sevdamdan, mücadelemden asla vazgeçmem…

Aynı sahnede yer almak istediğin bir sanatçı var mı?

Var tabi, Tarkan… Canlı izleme şansım oldu, büyüleyici bir sahnesi var. Bir de Müslüm Gürses ile tanışmayı çok isterdim. Saygı ve özlemle anıyorum...

Oyunculuk ile ilgili planlarınız var mı?

Oyunculuk düşünüyorum fakat önce iyi bir eğitim almam gerekiyor. Eğitimini almadığım hiç bir meslekte başarılı olamam diye düşünüyorum.

Sosyal medya ile aranız nasıl, sizin için bir araç mı, amaç mı?

Sosyal medyayı yeni yeni öğreniyorum diyebilirim. Artık dijital çağdayız ve hemen hemen tüm işlerimizi internet yoluyla yapıyoruz. Bizim mesleğimiz için de oldukça önemi bir araç. Ben de günümüz şartlarına ayak uydurmaya çalışıyorum.

İleriye dönük kariyer hedefi planlarınız nelerdir?

MÜZİĞİN SONU YOK

Müziğin sonu yok. Öncelikle çok çalışmaya, üretmeye, aynı heyecanla bu mesleği yapmaya devam edeceğim. Şu an yapmakta olduğum Yüksek lisans İç Mimarlık eğitimimi tamamlayıp bu alanda da kendimi geliştirmek istiyorum. 

Sanat hayatınızın sonuna geldiğinizde neleri gerçekleştirmiş olmak istersiniz?

Türk Sanat Müziği albümü yapmak gibi bir hayalim var. Umarım bunu gerçekleştiririm. Geçici değil kalıcı olmak herhalde isteyeceğim en çok şey. Çok çabuk tüketiyoruz, hem sanatçı olarak hem şarkı olarak hızlı tüketiyoruz. Kalplerde yer edinmeyi isterim. Maneviyat benim için daha kıymetli. 

Okuyucularımıza ve sizi sevenlere son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?

Desteklerini her daim hissediyorum. Dünyanın en mutlu insanı oluyorum. Onların desteği en büyük motivasyon. Motivasyonumuz yüksek olunca da aynı heyecanla daha çok çalışıyoruz ve ortaya harika projeler çıkıyor.

Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu güzel sohbet için çok sonsuz teşekkürler. 

Söylemek istediğim çok şarkı, mutlu etmek istediğim çok insan var.

Röportaj: Aslı M. Sarı