ASLI MERCAN SARI

Kaleminiz kavi ola. Kültür Sanat köşemde Önce Vatan Gazetesi okurları için Yazar- Şair Ayyıldız Uygar ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

15.05.1984 Tunceli ilinin ovacık ilçesinde doğan yazar. 1987 İstanbul’a göç etmek durumumda kalırlar. Evli 3 çocuk babasıdır. İlk, orta ve lise eğitimimi İstanbul Bağcılar da tamamlamıştır.

İlk şiir kitabı Azad Et 2017 yılında raflarda yerini alan yazar Uygar; Sayın Aslı Hanım, yazmak isteyen her yüreğe yazmaktan kaçınmayın. Her duygu ifade edilmeli her yaşanmışlık açığa vurmalı kendini. Kötüyü anlatmalı ibret olunsun, iyiyi anlatmalı ilham olsun diye. Çekinmeden dile getirsinler. Hisseden bir yürekten yanlış bir nefes var olmaz. Yürekteki merhamet, Sevgi ve aşk dışa vurmalı ve diğer yüreklere işlemeli diyorum diyen genç şair ’in kendisinin kaleme, kâğıda, mısralara olan tutkusunu ve hayatına dair bilinmeyenler hakkında samimi bir sohbet gerçekleştirdik.

Şairin tek ilhamı yaşanmışlıklarıdır, yardımcı tek unsur duygularını tartabilen bir enstrüman ve ya bir müziktir. Şair ilham aramaz şair ortamını yaratır ve mazide unutulduğu düşünülen her bir anı anlık hissedebilir. İlham şairin zihnindir diyen şair Ayyıldız Uygar şiir kitabının içeriğini, eşsiz yazın yolculuğunu, en muazzam eserim dediği dizelerini paylaştı.

Ayyıldız Bey Eserleriniz arasında bu benim en gözdem diyebileceğiniz bir tanesi var mı dediğimde?

HUSUMET

Lütuf mu zulüm mü bu gözler bana,

İyiyi yazar elim, kötüyü okur dilim.

Var mıdır bunun bir sebebi bilinmez.

Bilinen kayıp olan naçizane bedenim.

Gözler Kan’a doydu, Yaş’a hasret.

Gönül kötüye doydu, iyiye hasret.

Zihnim bu bedende büyük bir azamet.

İşte budur ruhum ile bedenim arasındaki husumet.

Bu eserim en gözdem dediğim eserim Aslı Hanım yüreğimden güzel yüreklere bin selam olsun.

Merhaba öncelikle sizi tanımak isteriz. Bize kısaca kendinizden bahseder  misiniz?

Merhabalar klasik bir tanıtım olacak belki, lakin doğal olmalı hayatı anlatan ne var ise, yalın olmalı. Ben Ayyıldız Uygar 15.05.1984 Tunceli ilinin ovacık ilçesinde doğdum. 1987 İstanbul’a göç etmek durumumda kaldık. Evli 3 çocuk babasıyım. İlk, orta ve lise eğitimimi İstanbul bağcılarda tamamladım. “Azad et” isimli eserin yazarıyım.

Kitabınızın ilk basım tarihi?

Eserimi ilk basım tarihi henüz çok eski değil. Kasım 2017 lakin piyasaya çıkışı yeni yıla denk gelmesi ile biraz aksadı. Nihayetinde sevenlerime gecikmeli de olsa ulaştı ve ulaşıyor.

Yazdığınız şiir olması bilinçli bir tercih mi? Başka türde de yazıyor musunuz?

Şiir öncelikli tercihimdir. Kişi hissetmeli, duygularını ölçebilmeli bunun için en iyi ölçüm şiir yazmak ile ortaya çıkar kanısındayım. Başka tür de iki eserim daha yayınlanacak. Bir öykü ve bir roman hâlihazırda çok uzatmadan onları da yayınlayacağım.

Sizce sonradan şair olunabilir mi yoksa doğuştan gelen bir yetenek midir şiir yazmak? Şair olmak bir yetenek midir?

Bence evet kişi doğuştan da, zaman içinde yaşamına kattıklarından da buna sahip olabilir. Şair olmak kişinin duygularına hâkim olabilmesi yeteneğidir, şairi farklı kılan ağlaya bilmesi, hislerini tanıması, sevebilme si ve bunu gurur yapmadan gurur ile ifade edebilmesidir.

Şiire ve şiir yazmaya merakınız nasıl ve ne zaman başladı? İlk şiirinizi ne zaman yazdınız?

İlk şiirimi ortaokulda hissetmeye başladığım da yazmıştım. Merak denir mi bilmiyorum lakin beni rahatlattığı kesindi, kendimi şiir ile ifade edebildiğimi çözülmedim. Ve yazdıklarımı okudukça kendimde kaybettiğim bir şeyi tekrar elde etmiş gibi hissettim.

Dünya ve Türkiye genelinde beğendiğiniz şair ve yazarlar kimlerdir?

Yazar ve şair olarak her emek ayrı bir değerdir bende bir kaç örnek verirsek İmameddin Nesimi, Pir Sultan Abdal yeni tarihlere doğru geldiğimizde Orhan Veli Kanık, Nazım Hikmet Ran, Atilla İlhan bunlar aklımda büyük yer eden ustalarımız. Dediğim gibi hepsi ayrı bir değer, şiir okumayı seven birisiniz, bunda beni daha iyi anlarsınız ki şiir okumaktan çok yaşanır hissedir. O sebepledir ki hepsi Ap ayrı hisler.

Şiirde alışık olduğunuz bir tarz var mı mesela âşık tarzı, serbest ölçüde şiir ya da kafiye olmaz ise olmaz gibi. Ya da hiç yazmam dediğiniz bir şiir tarzı var mı?

Şiir her ölçüde güzeldir bence. Türlerine göre sınıflandırma yapsak da kişi şiir e akmalı, bir bend koymamalı. Kişi hece yazacağım diye sınıflandırır ise kendini hissetmekten kaçınır, okuyucuya işlemez yazdıkları. Türleri yeteneğe göre sınıflanmalı, kişiler türlere göre değil. Lirik olsun pastoral olsun gerek epik vb. Her tür kişi duyguları eklendiğinde anlam kazanıyorlar.

Şiirde gerçekçilik mi? İdeal dünyamı yoksa hüzün mü?

Şiirde gerçekçilik gizlenir genelde, hayaller ön plandadır. Şiir büyük bir yıkımın eseri olan bünyeden dökülür çoğu zaman. Mutlu iken şiir yazmak meşakkatli bir süreç. Nadir olan bir durum. Genel anlamda mutsuzluk gerçeğidir var olan. Ya bir terk ediliş, ya bir son ya da bir gurbet hissettirir bu yıkımı. Her yazar ayrı bir gerçeğin hayal dünyasında kendi kurduğu dünyada yaşar yazdıklarını. Yazar yazılarında birçok isime yer verse de yalnızdır oysa kendi dünyasında. Şairin tek ideali yazdıklarında oluşturduğu vurgular ve sitemleridir

 Şiirlerinizde yaşanmışlıktan mı yola çıkarsınız yoksa diğer şiirlerin size verdiği İlham da mı? Hangisi doğru şairlik örneğidir?

Şairin tek ilhamı yaşanmışlıklarıdır, yardımcı tek unsur duygularını tartabilen bir enstrüman ve ya bir müziktir. Şair ilham aramaz şair ortamını yaratır ve mazide unutulduğu düşünülen her bir anı anlık hissedebilir. İlham şairin zihin indir.

Sizce şiirde imgenin yeri ne olmalıdır?

Şiirde imge olunmaz ise ifade daralır kanısındayım. Şiiri hayal gücümüzün oluşturduğu psikoloji tanıyarak var ederiz. Uyuduğumuzda başka bir boyutta yaşananları, uyumadan var edebilmek bunu yapabilmek şiiri yansıtabilmektir.

Sizi en iyi anlatan cümle hangisidir?

 Beni en iyi anlatan cümle sevginin tanımladığı şefkattir.

Yazdığınız şiir in bitmiş olduğunu nasıl anlıyorsunuz? Bitmesi bir yana sosyal mecralarda yayınlama kararını verirken, kendi kendinizle hesaplanırken göz önünde bulundurduğu uz kıstaslar nelerdir?

Şiirin bittiğini kendimi anlattığım kanısına vardığımda anlayabiliyorum. Bunu İnsanlar a aktarmadan önce ilk dikkat ettiğim ayrıntı siyasi içerik olmaması, kişi özlük haklarını zedeleyecek bir kaidenin bulunmamasıdır. Bunlara dikkat etmeye çalışıyorum. Her rengin güzel olduğunu düşünüyorum. Ve paylaşımlarıma dikkat etmeye çalışıyorum.

Şiirlerinizde ne tür konuları ele alıyorsunuz?

Konu olarak bir konuya bağımlı kalmamaya çalışıyorum. Bu o an ki atmosfer ve ruh halime bağlı kalıyor. O an bir ihanet var ise Tema ihanet oluyor ya da terk edilmişlik var ise hüzün teması işleniyor konuya.

En çok kullandığınız tema aşk ve yalnızlık neden?

Aşk kâinatta var olma sebeplerimizden, her canlı kuytusunda bu duyguyu barındırır. Yalnızlık ise aşkın var ettiği kaçınılmaz sondur. Bunları konuya almamak mümkün değil gibi...

Etkilendiğiniz şairler var mı? Sizi ne yönden etkilediler?

Lise çağlarında okulun dışında sürekli denk geldiğim bir büyüğüm var idi isim olarak anımsayamadığım. Lakin sima olarak unutamadığım bu büyüğüm bir esere sahip değildi ama şair olduğu telaffuzundan belli idi. Şiir gibi nüfuz ederdi her bir kelimesi işlerdi ruhuma.

Son olarak bende şiir yazmak istiyorum şair olmak istiyorum diyen amatör kalemlere. Söylemek istedikleriniz nelerdir?

                           

Yazmak isteyen her yüreğe yazmaktan kaçınmayın. Her duygu ifade edilmeli her yaşanmışlık açığa vurmalı kendini. Kötüyü anlatmalı ibret olunsun, iyiyi anlatmalı ilham olsun diye. Çekinmeden dile getirsinler. Hisseden bir yürekten yanlış bir nefes var olmaz. Yürekteki merhamet, Sevgi ve aşk dışa vurmalı ve diğer yürekler e işlemeli diyorum.

Şair Uygar'a bu güzel yazın yolculuğunda başarılarının devamını dilerim.