RÖPORTAJ: Habib BABAR

Muhteşem güzelliği, sahne performansı ve oyunculuğuyla bir döneme damga vurdu Sevim Egesoy… ‘Anadolu'nun Prensesi" diye anılan ünlü sanatçı İstanbul’da dünyaya geldi. Onun sanata olan aşkı daha çocuk yaşlarda başlamıştı. Ablasının kürklerini ve ayakkabılarını giyip aynanın karşısına geçer, şarkı söylemeye başlardı… En büyük hayali büyüdüğünde sahnelerin aranan yıldızlarından olmaktı. Yılmadı, hiç durmadı çok sevdiği Füsun Önal’ı dinledi, şarkılarını ezberledi.  13 yaşında evlendi Sevim Egesoy, ailelerin anlaşamamasıyla kısa süren bu evlilikten hemen sonra yıldızı parladı sanatçının… Güzelliğiyle menajerlerin dikkatini çekmeyi başarmıştı. Bir süre sonra sahnelerin ve sinema dünyasının aranan isimleri arasındaki yerini almıştı Egesoy… Ünlü sanatçı ile dününü bugününü konuştuk. Hazırsanız başlayalım bu sohbetimize…


MÜZİK AŞKI NE ZAMAN BAŞLADI?

Gülerek yanıt veriyor bu sorumuza… Valla sanatçı doğmuşum galiba. Çünkü, çocuk yaşlarda sahnelere büyük bir ilgim vardı. Ablamın şık kürklerini,  şık ayakkabılarını giyer,  daha sonra kar dolabının aynasının karşısına geçerdim. Eskiden fişi arkadan takılan ütüler vardı. Ütünün kablosunu mikrofon niyetine alırdım elime ve başlardım şarkı okumaya.


13 YAŞINDA EVLENDİM

KAÇ YAŞINDA EVLENDİNİZ?

Bence evlilik aşamasını geçelim. Kısacası 13 yaşında evlendim. Aileler arasında oluşan sorun nedeniyle kısa sürede evlilik sona erdi. Kocam ile aramızda bir sorun yoktu. Annemde Karadenizli bir kadındı. Biz çocuklarının üzerine titrerdi. Yani bizleri gözünden sakınırdı. Bir gün çoluk çocuğun çocukları oldu deyip kızdı ve 14 ve 15 yaşında 2 çocuktan evlilik mi olur diyerek beni yanına aldı. O günden sonra da evliliğim sona erdi.


PEKİ SONRA NELER OLDU?

Annem ile yaşamaya başlamıştım. Anneme bir dans kursu açıp dans konusunda başarılar elde etmeyi, dans hocalığı yapmak istediğimi söyledim. Annem bu isteğime yok diyemedi. Dans kursuna gitmeye başladım. Dans kuşunda da keşfedildim. Bir kumpanya için dansçı aranıyordu. Benim dans eğitimi için gittiğim dans okulunda  beni de seçtiler. Bayağı provalar yapmaya başladık. Tam dans sahneye konulacağı zaman annemden veto yedim. Annem ‘Hayır’dedi. Onun sözünün üzerine söylenecek bir söz yoktu. Annemden çok çekinirdim. Ben dans kurslarına gitmeye devam ettim. Aradan kısa bir süre geçtikten sonra menajer buldu beni  ve beni yazıhanesine  davet etti. Bende yanıma annemi alarak yazıhanesine gittim. Anneme’ Kızınız çok şeker, çok güzel  bir kız. Sanat dünyasında çok iyi bir yere gelebilir’dedi. O anda Uğur Böcekleri de oradaydı. Zeki ağabey(Allah rahmet eylesin) ve Yalçın abi koltukta oturuyordu. Bana dikkatlice baktılar ve dediler ki ‘Sende çok ışık var sen assolist  olursun ‘dediler.  Ben onlara ‘ Ben sahneye çıkmadım ki assolist olayım’ dedim.

EGESOY SOYADINI UĞUR BÖCEKLERİ BULDU

O anda  annem ile göz göze baktık. Güzel şeyler söylenince annemin hoşuna giderdi. Bana söylenen sözler annemin hoşuna gitmişti. Yalçın abi ve Zeki abi masanın üzerinde duran telefon rehberini aldı. A’dan Z’ye. Yani alfabetik sıraya göre soyisim arayışına girdiler. Sonunda Egesoy ,soyadını buldular. Çok güzel bir kızdım. Bana  önce alt yapıdan girelim, önce Anadolu’da pişirelim seni dediler. Çok heyecanlanmıştım, mutluydum. Ben sahneyi para için istemedim, çünkü sahne çocukluk hayalimdi. Hayalime bir adım atıyordum. Bir şeye ihtiyacı olan bir aile değildik çok şükür hali vakti yerinde bir aileydik. Fakat benim müzik aşkım ,dans aşkım  çok fazlaydı annemi oraya götürene kadar akla karayı seçmiştim. İyi ki de gitmişim.


16 YAŞINDA SAHNEYE ÇIKTIM

SAHNEYE KAÇ YAŞINDA ÇIKTINIZ?

Sahneye 16 yaşında çıktım. İlk sahneye çıkacağım zaman heyecandan tir tir titriyordum. Provalar yaptığım halde korkuyordum. Neyse arkadan beni sahneye ittiler. Biran kendimi sahnede buldum. Ve başladım şarkılarımı okumaya. İlk okuduğum şarkı Ferdi Tayfur’un bir döneme damgasını vuran ‘Merak Etme Sen’ şarkısı oldu.  O gün sahnede beş şarkı okudum’ direk solist olmadım. Alt kadrolarda sahneye çıktım, piştim yavaş yavaş assolistliğe yükseldim. Artık başarıdan başarıya koşuyordum. Sahne şovlarım, şarkılarım ile herkesin dikkatini üzerime çekmeyi başarmıştım. TV ve gazeteler sıkça benden söz etmeye başladı. Düşünsenize günde 10 gazetedesiniz. Çıktığım her mekanı tıka basa doldurttum, yemek yedim, yedirttim.


OYUNCULUK TA YAPTINIZ MI?

Magazin dünyasının sıkça söz ettiği bir sanatçı olmuştum. Hem sahnesi hem de anatomisi güzel bir kadındım. Durum böyle olunca film yapımcıları da peşimdeydi tabiki. Birçok film teklifi alıyordum. Bazı sinema filmlerinde hatır üzerine oynadım. Çünkü sahnem çok yoğundu. Oyunculuk teklfilerini kabul etseydim sahnem aksayacaktı. Sinemayı denedim ancak  sevemedim çok zahametliydi.O dönemler fotoromanlar revaştaydı birçok fotoromanda oynadım. Düşünsenize günde 10 gazete çıksa 9 unda haber oluyordum . 1985’ten 2000’e kadar böyle sürdü. Gerçi hala haberler yapılıyor. Filmlerim oldu. Birçok fotoromanım oldu. Türkiye’de ilk renkli fotoroman benim . Çok güzel konumlu fotoromanım oldu. İlk ödüllü fotoroman benimdi.

DİZİLERDEN TEKLİF ALIRSAM OYNARIM

PEKİ NEDEN ARA VERDİNİZ?
2012 senesinde uyku apnesinden ameliyat oldum ses ve ses tonum da hasar oluştu. Ha istesem düzeltirim. Pandemi öncesi çok güzel bir teklif aldım. Üst düzey müzisyen, modacı ve mekan hazırdı. Ne yazık ki pandemi nedeniyle olmadı.


ŞİMDİ TEKLİF GELİRSE KAMERA KARŞISINA GEÇER MİSİNİZ?

Eskiye oranla setler daha rahat. Eğer dizilerden teklif gelirse oynamayı düşünebilirim tabiki. Biraz önce de izah ettiğim gibi sanat benim hiçbir zaman vaz geçemeyeceğim en büyük aşkım. Çocukluğumun aşkı…

SANATÇI ARKADAŞLARINIZ İLE GÖRÜŞÜYOR MUSUNUZ?

Tabi ki… Birçok arkadaşım ile sıkça telefonla konuşuruz. Ben vefaya önem veririm. Birlikte aynı sahneyi paylaştığım hiçbir arkadaşımı unutmadım.

Bu keyifli sohbet için çok teşekkür ederim Sevim hanım.

Ben teşekkür ederim Habib bey