Merhaba hoş geldiniz "Alışamadım" adında güzel bir single ile karşımıza çıktınız. Şarkı nasıl çıktı?

Sizler de hoş geldiniz Elif Hanım. “Alışamadım”ın söz ve müziği bana ait. Bir sene öncesinde nakaratını oluşturmuş bekliyordum, sonra söyledikçe çok beğenildi. Şarkının üzerine odaklandım ve “tamamlamam gerekiyor” diye düşündüm. Sonra sözlerde bir kaç düzenleme daha yaparak hikayenin uyumu da olunca “Alışamadım” çıktı. “Al Yanına” çok hareketli kıpır kıpır bir şarkı ve orada cıvıl cıvıl bir Hediye var. “Alışamadım” ise slow (yavaş) bir şarkı, “bu bir risk mi” diye düşündüm. Şarkıda önemli olan, doğru aranjör ile bunu yapmaktı. Şarkıyı arabeskleştirmeden ve pop tarzın dışına çıkmadan, “kim hakkını vererek yapabilir” diye düşündüm, Ender Çabuker geldi aklıma. Kendisi ile bir samimiyetimizde vardı Sonra Ender Bey ile buluştuk ve kendisi şarkıyı dinlediğinde çok beğendi. Üzerine çalıştık ve çok güzel de yaptı. 

“Al Yanına” şarkısından sonra en iddialı olan şarkı “Alışamadım” olacaktı, ben de onu seçtim! 

Albüm ne zaman çıktı?

15 Şubat’ta DMC'den çıktı, daha bir ay oldu. Şuan dijital platformalar da yerini aldı. İyi de gidiyor. Çok güzel dönüşler alıyorum.

“Alışamadım” şarkınıza klipte çektiniz, biraz klip detayı verir misiniz?

Hasan Kuyucu klibin yönetmenliğini yaptı. Beykoz'da çektik, hemen hemen 16 saati buldu ve aşırı soğuktu. İncecik kıyafetlerle dondum diyebilirim. Klibi çektiğimiz ev çok gizemli bir evdi. Hatta 30 sene önce lanetli diye terk edilmiş. İnanılmaz ürkütücüydü. Camlarında naylonlar, evin girişinde ahşaptan bir kuş vardı. Çok büyülü bir yer diyebilirim. Gotik bir klip oldu. Doğası da muhteşemdi. Sanki yıllardır orada yaşamışım gibi hissettim. Biliyorsunuz ki şarkı acılı bir şarkı o hüznü orada yaşadım. Ayrıca klipte iki dansçı oynadı. Onlarda çok güzel dans ettiler. Çok dolu dolu bir klip oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. 

Sibel Bilgiç'in “Alışamadım” şarkısının coverı sanıyorlar mı şarkıyı?

Bir kaç kişiden aldım bu tepkiyi.” Acaba cower mı” diye düşündük dediler. Ben öyle olabileceğini şarkı çıktıktan sonra fark ettim. Soyadlarımız Biliç ve Bilgiç de birbirine çok benzetiliyor…

İsminiz gerçek adınız mı?

Evet, Elif Hanım. Ben tek çocuğum ve biraz geç olmuşum o yüzden “Allah’tan bize hediye” demiş ailem ve Hediye koymuşlar adımı. Çocukluğumda onun sıkıntısını yaşadım biraz hediye, paket, armağan, ödül dediler. Ama genelde “Hediş” derlerdi (gülüyor)

"Al Yanın" sizin ilk single’ınız ve o da çok beğenildi ona da biraz değinir misiniz?

“Al Yanına” çok tatlı bir şarkı. Evde otururken bir anda çıktı o şarkı. Melodisi güzel olunca bir anda elimde olmasını istedim. Doğru aranje'yi kim yapabilir diye düşündüm. Alen Konakoğlu aklıma geldi. “Yaparsa en iyi o yapar” dedim. O hareketliliği, enerjisi çok güçlü olduğu için, hala konuşulan bir şarkı. Çok keyifliydi. Hasan Kuyucu ile çalıştım klipte de dans hocasına aşık bir kızı canlandırdığım bir klip çektim. Oyunculuk deneyimi de yaşamış oldum çok mutluyum. Zor ama çok keyifliydi. Hasan çok iyi yönlendirdi beni. Romantik kızı oynamam da insanlar tarafından çok sevildi. Özellikle çocukların çok beğendiğini duyuyorum. Oyuncumuz Erdi Bolat’ta oyuncu zaten. Güzel bir ekiple güzel bir klip çıktı. Güzel bir şarkı çıktı her şeyden önce. Ama hiç bir şey kolay olmuyor. İnsanlar albüm için bir yıl bekliyorlar bir single da bir yıl bekletiyor. Doğru şarkı mı, değil mi, doğru kişiyle mi çalışıyorum, en önemlileri bunlar…

Klipte oyunculuk tecrübesi kazandım dediniz. Oyunculuk teklifi gelse kabul eder misiniz?

Valla olur yani. Çok sevdim oyunculuğu. Dizi, sinema tekliflerine açığım. Eğlenceli geldi, hatta komedi türü olursa çok keyifle oynarım. Bir dram tarafımda var “Alışamadım” da o dramı yaşadım. Yakınlarım o klibi izlediğinde “o soğukluğunu, acıyı klibin de iyi yansıttın” dediler. Onu da sözleri yazmaya bağlıyorum. Çünkü o hikayeleri ben kaleme aldım, o şarkı benden çıktı. Oyunculuk dediğimiz şey hissettiğin zaman oynamak değil mi? Ben sevdim, yapabileceğim iş.

Şarkılarınızı siz yazdınız, peki elinizde ne kadar şarkılarınız var?

Hepsi birbirinden farklı şarkılarım var. Pop'ta var slow da var çok fazlalar ama saymadım. Önemli olan “hit olanlara sahip miyim” mesele o. Yazıyorsun, kenara koyuyorsun, ama bazıları çöp oluyor. Aralarından cımbızla seçiyorum diyebilirim. Şimdi yeni bir şarkı yapmam lazım. Hangi şarkımı kullanabilirim diye düşünüp duruyorum. 

Herhangi bir ünlüye vermek isteğiniz şarkınız var mı?

Açıkçası yok, sadece kendime odaklandım. Onu da istiyorum ama şuan değil. Şimdilik tek derdim kendimi daha iyi bir yere getirmek. Ama yapacağım yazdığım şarkımın sevdiğim sanatçı tarafından yorumlanmasını istiyorum. 

Nasıl bir çocuktunuz?

Çok hiperaktif ve hala da öyleyim. Aynı anda 5 farklı iş yapabiliyorum. Yoğun çalışıyorum ve enerjim bitmiyor. Yüzmeye, oradan tekvandoya, oradan kemana giderdim ve öğrenmeyi çok severdim. O zamanlar hiç boş vaktim yoktu. Sürekli aktif bir kızdım. Çocukluğumda bağlama ile başladım. Annem çok türkü sever ve söylerdi. Ben Karadeniz Ereğliliyim. Annemin türkülerini çalmak için bağlama çaldım. Sonra kendimi keşfettikçe türkücü olmadığımı fark ettim. Sonra biraz sanat müziğine girdim. Müziğin hiç bir dalını ayırmadan birikim elde ettim. Bergen mesela o kadar çok hayranıydım ki arabeskte bizim kültürümüz diye düşünüyorum. Bence her tarz ruha dokunuyor ve kişi kendini buluyor. Ne var ki zaman geçince konservatuar da okuduktan sonra, tarzımın popta ilerleyeceğini fark ettim. İçimde tabii alaturkalar var.  8 yaşında nota öğrenmeye, 10 yaşında da (Ereğli’de Demokrat FM Radyo vardı orada) ilk yayınımı yapmıştım, bağlama çalıp söyledim. İşletme mezunu olmama rağmen “müzik okumalıyım” derdim yapabileceğim tek şey müzikti çünkü. İdareten piyano çalıyorum; eşlikler yapabilirim piyano ile ama uzmanlık alanım keman! 20 yıl oldu kemanla bir aradayım.

Müzik yaşamını seçtiğinizde ailenizin tepkisi ne oldu?

Çok istemiyorlardı onlar. Daha garanti meslek seçmemi istediler. Netice de bu hayat benim hayatım ailemin değil. Ben tek çocuğum elbette iyi ve mutlu olmamı istediler ama “ben ne olmak istiyorum” buna ben karar vermeliydim. Müzik öğretmenliği yaptım çok hoşlarına gitti. Hala da eğitim veriyorum. Müzikten kopmamak gerek çünkü o benim beslenme kaynağım. Sonra çabalarımı görünce takdir ettiler. 

Size destek olan ünlü oldu mu?

Ünlü olarak desteğini gördüğüm kimse yok. Arkadaşlarım, sevenlerim ve tabii ki ailem destek oldular. Ben kendimi daha çok motive ediyorum. Daha geleceğim çok iyi yerler var tırmanmaya devam. 

Murat Boz’da Ereğlili bir yakınlığınız var mı?  

Evet, Murat Boz memleketlim. Kendisiyle tanışamadım. Zaten kendisinin de çok yoğun programları var. Aslında kendisinden bir destek bekliyorum. Ünlülerin çoğu özellikle vokalistlerine, memleketlilerine, öğrencilerine destek veriyor. Ozan Doğulu Ece Seçkin’e destek verdi, Sıla, İrem Derici, Demet Akalın, Hande Yener, Mustafa Ceceli… vs herkes gerçekten birilerine destek veriyor. 

Ne zaman İstanbul'a geldiniz?

Dediğim gibi Karadeniz Ereğliliyim. 17 yaşında işletmeyi kazandığımda Karadeniz Teknik Üniversitesine sonra Edirne’ye radyo televizyon okumaya oradan Konservatuvar için Sakarya’ya ve mezun olduktan sonra da İstanbul’a geldim. Baya bi gezdim buralara gelmek için yani. Ailemde kısa süre benimle İstanbul’da yaşamayı denedi fakat sonra Ereğli'ye geri döndüler. Ereğli bildikleri bir yerdi. Etraflarında eş dosta alışmışlardı ve yaşam tarzları İstanbul'a uymadı. Yine de geliyorlar. Ben de gidiyorum…

Bunun öncesinde de bir albümünüz var değil mi?

2014 yılında “Sildim Adını” adında 6 şarkılık bir albümdü. Albümdeki 5 şarkı bana , ”Hür Doğan” adlı şarkı Özge Demirbaş’a aitti. Eli yüzü düzgün yerli yerinde şarkılardı. Tanıtım aşamasıyla ilgili biraz eksiktik çok iyi tanıtamadık. İki klipte çıkmıştık “Sildim Adını” ve “Çakma Aşk” adındaki şarkılara ve normal kliplerdi. Sonuçta benim ilk adımım. “İlk elin günahı olmaz” derler. Bu da benim için tecrübe oldu. Bu albüm olmasaydı diye de asla düşünmedim. Eksikliklerimi gördüm zaten o şarkılar eski hediyenin şarkılarıydı güncelledim kendimi. 

Müzik sizin için neyi ifade ediyor?

Şuanda tamamen savaşmayı, sevdiğim iş uğruna mücadele etmeyi ve onu daha ileriye taşımayı en iyi şekilde taçlandırmayı diyebilirim. Herkesin rakibi aslında kendisidir. Bence herkes kendisiyle yarışıyor ve en iyi nasıl olurum diye düşünüyoruz. Sağlam ve kalıcı olmak istiyorum. Amacım bir anda patlamak değil. Ben müzisyenim ve yavaş yavaş buna ulaşacağımı biliyorum. 

Pop camiasını nasıl buluyorsunuz?

Zor sorular bunlar. Elbette çok kalabalığız ve her geçen gün yeni bir şeyler çıkıyor ama ben sıyrılıp yükseleceğime inanıyorum. Zamanı ne zaman olur onu bilmiyorum. Kendi adıma iddialıyım. Ben hem kendime hem de şarkıma çok güveniyorum. Şuanda piyasadaki en iyi şarkılardan birini çıkardım bence ve hakkının yenmemesi gerektiğine inanıyorum. Umarım ilerisinde de çok iyi şeyler olacak. 

Yakın gelecekte neler var?

İyi müzik yaptığımı düşünüyorum. Piyasanın nabzını tutabilen, insanların sevebileceği kalitede olduğunu düşünüyorum. Bir hedefim var çok insana seslenmek için ama bunun sağlam temellere oturması lazım yani bir anda balon gibi şişip patlayıp sönmek benim hayalim değil. Ben yıllardır müziğin içindeyim. Yıllarca keman çaldım ve keman beni fıtık bile yaptı. Ama hiç bir şekilde müzikten kopmadım, kopmamda sağlam temellerle ilerleyeceğim. 

Bundan sonra hareketli bir şarkı ile mi çıkmak istiyorsunuz ve ne kadar sürede çıkarsınız?

Evet, evet hareketli istiyorum. Ah bir bilsem şimdiden düşünmeye başladım aslında ne zaman çıkarabilirim diye. Ramazan sonrasında gibi gözüküyor ama daha erken çıkarmak istiyorum. Ben biraz mükemmeliyetçi de biriyim. Çok detaylı düşünürüm. Kendi şarkılarımı kullanmak istiyorum. 

HEDİYE KENDİ ŞARKILARIYLA YOL ALMAYA ÇALIŞIYOR VE ŞARKILARIYLA İDDİALI…

"Farklı gömlekler giymek elbette gerekli" diyen Hediye, "tıkandığımda başkalarından şarkı alırım" dedi. 

"Gökhan Özen beni çok üzdü"

Herhangi bir ünlüyle aklınıza gelen hikayenizi bizimle paylaşır mısınız?

Ben Gökhan Özen'i çok seviyordum. 19 yaşlarımda Onun vokalisti olmayı çok istemiştim. Acayip fanıydım. Kendisine defalarca ulaşmayı denedim. Bir gün Ereğli'ye konser vermeye gelmişti. Bende kaldığı otelin kapısında sabahtan akşama kadar şarkı söylemiştim. Artık sesim kısıldı diyebilirim. Tam bir delilikti yaptığım. Sonra otelden çıktı ve yanımdan geçti gitti. O esnada sesinde güzelmiş ama dedi. Bakmadan söyledi. O kadar üzülmüş, sinir olmuştum ki ona anlatamam. Bir gün karşına çıkacağım diye iç geçirdim. Bunlar iyi hırslar aslında. Bazı şeylere zamanında ulaşamamak iyidir. Beni motive etti zamanla aslında. Aklıma bu geldi.  

Bir 5 yıl sonra kendinizi nasıl görüyorsunuz?

Önemli olan adını duyurmaktır. İnsanlar seni bilince, yaptığın işi sevip kabullenince her şey çorap söküğü gibi gelir diye düşünüyorum. Güzel bir albümün çıkmış olduğunu ve insanların beni hep ama hep dinlediğini görmek isterim. Hatta güzel bir düet ile dinleyicilerimin karşısına çıkmak isterim. 

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

Yeni olan şarkıları ayırmadan, popüler olmasını beklemeden, iyi analiz edip, iyi müzik - kötü müzik nedir bunun farkında olup; şişirilmiş müziklerden ziyade, içi dolu müzikleri keşfetmelerini söyleyebilirim. Artık öyle bir zamandayız ki televizyondan ziyade sosyal medya da ön planda. Bu sosyal medyayla şarkılar patlama yapıyor. Klibim şuan 1 milyonda çok kısa sürede bu gerçekten iyi bir rakam.. İyi bir dinleyici kitlemiz var. Ayrıca sosyal medyadan Hediye Biliç olarak bana ulaşabilir etkinliklerimizi de takip edebilirler. Beni ve müziğimi seven, bağrına basan, inanan, güvenen tüm dinleyicilerime sevenlerime çok teşekkür ediyorum.

Çok keyifli bir sohbetti. Umarım daha güzel albümlerde bir arada oluruz. Yolun açık olsun…

Doğum tarihi: 24.04.1983

Burcu: Boğa

En sevdiği huyu: Azimli olmak

En sevmediği huyu: Herkesi kendim gibi görmek

En sevdiği renk: Yeşil

Uğurlu gün: Cumartesi

Uğurlu sayısı: 8

En sevdiği çizgi film: Şeker Kız Candy

En sevdiği söz: “Zor” diye bir şey vardır ama “İmkansız” yoktur. 

Röportaj: Elif Günay