Öncelikle bize  kendinizden  bahseder misiniz?

Tabi ki Karadenizin güzel illerinden biri olan Giresun'da dünyaya geldim. Babamın işi dolayısı ile daha bebekken Ankara'ya yerleştik ve ilk orta ve liseyi Ankara'da bitirdikten sonra, Ankara Gazi Üniversitesi Türkçe bölünü kazandığım halde yine babamın işi dolayısı ile İstanbul'a yerleşmek durumunda kaldık. Öğrenim hayatıma devam etmek için üniversite sınavlarına hazırlanırken  bir aile dostumuzun aracılığı ile çok küçük yaşlarda radyo sunuculuğu ile meslek hayatıma başlamış oldum daha sonrada akabinde televizyonda haber spikerliği ile mesleğimi devam ettim.. 

Neden Medya ?

Sanırım medya için doğmuşum. Bunu bütün samimiyetle söylüyorum. İyi ki bu mesleği seçmişim. Şu anda ekran önünde olmasam da yine kendi mesleğimin doğrultusunda işler yapıyorum. Özel nedenlerden dolayı mesleğime ara vermiş olmam beni medyadan uzaklaştırmadı aksine bir çok konuda kendimi yenilememe ve  vizyonumu genişletmeme neden oldu. Belki de çok ufak yaşlarda bu sorumluluğu almam ve kendimi yetiştirmem benim için kalben medyanın merkezinde olmamı sağladı.

Medyaya ilk adımı nasıl attınız?

Bir aile dostumuzun önerisi ile gitmiş olduğum Radyo Klüp'te,  ki daha sonra Doğan Medyanın satın alması ile Radyo D' de akşam saatinde 'Radyo Zamanı' adlı bir programla yayın hayatına ilk  adımımı atmış oldum. Çok küçük yaşlarda oldukça deneyim gerektiren bir programın hem yapımcılığını hem de sunuculuğunu üstlendim. Program Türk Sanat Müziği üzerine konuklu söyleşi programıydı.. Bu program vasıtası ile bir çok büyük  üstadla çalışma imkanı buldum ve mesleğimde oldukça deneyim kazanmamı sağladı. iki sene süren 'Radyo Zamanı' televizyona geçişimle de son buldu. Şunu söylemeden geçemeyeceğim bu yapmış olduğum programlarda mesleğime olan saygımdan dolayı her stüdyoya girişimde tıpkı bir televizyon programına çıkarcasına hazırlanır giyimime kuşamıma itina gösterirdim ki bilmeden televizyona hazırlıyormuşum bilinçaltı olarak kendimi..) Ve akabinde de Flash Televizyonunda  girmiş olduğum ilk deneme çekiminin ardından iki gün sonra haber okurken buldum kendimi. Bir fiil uzun seneler ana haber spikeri olarak mesleğimi sürdürdüm. Daha sonra özel nedenlerden dolayı mesleğime ara vermek durumunda kaldım.

 Medya dışında yapmak istediğiniz çalışmalar var mı?

Şu anda yapmış olduğum tüm işler medya bağlantılı.. Daha önce de söylediğim gibi ben bu iş için doğmuşum. Mesleğime ara verdiğim dönemde bir çok iş teklifi  gelmiş olmasına rağmen yine kendi mesleğim doğrultusundaki işleri yapmayı  tercih ediyorum. Yalnız bir kadın olarak çocuğunun sorumluluklarını almış bir anne olmama rağmen yine de kendi mesleğimin getirilerinden faydalanmak beni daha mutlu kılıyor. Yine işimle bağlantılı olarak yazmış olduğum diksiyon kitabımın çalışmalarına biraz ara verdim zira şu anda gündem de olan başka bir kitabımı çıkarma aşamasındayım. Görgü kuralları ile ilgili kitabım kısa bir zaman içinde yayınevleri ile görücüye çıkacak. Bir de müzikle ilgileniyorum ki bir cd kaydı yakın zamanda çıkabilir. Bu konuda tekliflere açığım.))

 Mesleğinizde bir rekabet baskısı/etkisi hissediyor musunuz? Eğer hissediyorsanız bu mesleğinize nasıl yansıyor? Bu rekabet ortamının size ve mesleğe olumlu olumsuz etkileri nelerdir?

Aslında ben 17 yaşında radyo programı yapıyordum ve o dönemlerde herkes birbirine saygı ile yaklaşıyordu. Yardımlaşma ön planda idi ve ekip çalışması içinde kimse kimse ile uğraşmıyordu. Onun için rekabet edebileceğimiz kimse yoktu herkes kendi programından sorumluydu. Rekabet yerini uyuma bırakmış ve huzurlu bir ortamda daha verimli çalışma imkanımızı doğuruyordu.  Daha sonra televizyon da da  anahaber sunduğum için hiç bir sıkıntı yaşadım diyemeyeceğim ama şunu söylemeliyim ki bu dönem rekabet yaşanması çok daha muhtemel. Rekabetin size olumlu dönüşümü daha iyi   olmanız için kamçılanmanız kötü yönü ise egonuza yenik düşmeniz.. 

Medya dünyasında bir şeyleri değiştirme şansınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Bu soruyu sorduğunuz için çok teşekkür ederim. Neyi değiştirmek isterdim mesela mesleğine ara vermiş benim gibi çok değerli kadın spiker arkadaşlarımıza şans tanınmasını ve tecrübenin öneminin değerli olduğunu televizyon yöneticilerinin tercihine sunmak isterdim. Erkek spiker meslektaşlarımız mesleğine ara vermiş olsalar dahi iş bulma konusunda bizlerden daha şanslı olduğunu söylemek durumundayım Zira bizler iş bulmakta ne kadar zorluk çekiyorsak erkek meslektaşlarımız daha çabuk iş bulma şansına sahip olabiliyorlar tabi ki bu çok güzel fakat erkek meslektaşlarımıza gösterilen bu duyarlı davranışın kadın spikerlere de gösterilmesini yöneticiler tarafından kabul görmesini arzu ederdim.

 Yaptığınız iş için kurs eğitimi şart mı  ya da bu işi yapabilmek için sizce iletişim mezunu olmak gerekli midir ?

Ben bir alaylı olarak şunu söyleyebilirim ki eğitim şart ama bu işi yapmak için eğitimin de yeterli olmadığını söylemek durumundayım. Yeteneğiniz ekran ışığınız ve eğitiminiz birbirini tamamlarsa ekran için yüz olabilirsiniz. Tabi ki bununla da bitmiyor düzgün anlaşılır bir dil kullanmanız ve inandırıcı olmanız gerekiyor...Diksiyon kurslarının çok önemli olduğunu, ister sunuculuk için ister özel yaşamda her bireyin ders alması gerektiğini düşünenlerdenim, bire bir çalışmanın iletişim açısından değerli olduğunu belirtmek isterim. Ben kendi adıma şunu söyleyebilirim belki eğitim almadım fakat iletişim ve diksiyon konusunda halen dersler ve seminerler verme şansına sahip oldum bunun içinde çok çalıştım ve her gün kendimi yenilemek adına ülkemizde ve dış dünyada neler olup bittiği konusunda bir şeyler öğrenmenin heyecanını yaşarken her zaman araştırma yapıyor okuyor ve yazıyorum...

Salt spikerlik / sunuculuk kursu ile spikerlik / sunuculuk yapılabilir mi ?

Bir önceki sorunuzda da belirtiğim gibi spikerlik ve sunuculuk için olmazsa olmaz olan bazı değerler vardır. Düzgün ve anlaşılır bir dil, ekran ışığı ve yetenek. Ne kadar güzel olursanız olun ne kadar güzel görüntü verirseniz verin  bu özelliklere sahip değilseniz işiniz zor. Aslında günümüzde popüler bir meslek olmasından kaynaklı eli yüzü düzgün herkes kursa gidip spiker olabileceğini ve haber sunabileceğini düşünüyor. Oysa ki tv daki  duruş, konuya hakimiyet, bilgi birikimi, kriz anını yönetebilme becerisi olmazsa bu mesleği yapabilme şansı yüzde sıfır. Biraz acımasızca cevap veriyorum ama ekran kirliliği günümüzde oldukça fazla. Duayenlerimizin bu konudaki sitemlerini göz önünde bulundurarak tecrübeli insanların ekranlarda olması nesillerin doğru Türkçeyi öğrenmesi açısından önemli olduğunu düşünüyorum.

Kendinizde bir şeyleri değiştirme imkanınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Açıkçası kendimi çok seviyorum ve hümanist bir yapıya sahibim. Onun içinde herkese çok fazla güveniyorum. Bu huyumu biraz değiştirmek isterdim bir de boğa burcu olarak yemek yapmayı ve yemeği çok seviyorum tabi o da çabuk kilo almama neden oluyor. Bir sihirli değnek olsa ve ben hep güzel yemeklerimi ekran önünde sevdiğim ünlü dostlarımla yapsam sohbet etsem ve bu samimiyeti herkesle paylaşsam ve hiç kilo almasam.))) Bu iki durumu lehime değiştirmeyi çok isterdim.

Medya ile aranız nasıl? Televizyon, internet, gazete, dergi gibi iletişim araçlarından ne şekilde faydalanıyorsunuz? Sosyal medya ile aranız nasıl?

Medyadan kopmam mümkün değil.  Sabah ilk işim kalkar kalkmaz twitter üzerinden haberleri takip etmek. Bütün bilgileri internet üzerinden alıyorum. Gündem de ne olup bitmiş ülkemizdeki ve dünyadaki olayları haber sitelerinden mümkün olduğunca  daha hızlı takip edebiliyorum.. Tüm gazetelerdeki köşe yazarlarının yazılarına da anında ulaşabiliyorum.  Açık söylemem gerekirse evimde televizyon yok. Her şeye ıped ya da telefon üzerinden ulaşıyorum. Sosyal medyaya gelince Twitter ve İnstagram kullanıyorum. Bu platformlarda vakit geçirmeyi  paylaşımlarda bulunmayı seviyorum..

Flash tv’deki çalışmalarınızdan bahseder misiniz ?

Tabi ki Radyo dan ayrılmamın sebebi bir arkadaşımın Flash tv haber merkezine spiker aramalarını haber vermesi ile oldu diyebilirim. Aslında sonun başlangıcıydı benim için çok istiyordum ama biraz da korku vardı içimde ne yalan söyleyeyim. Yapabilir miydim bimiyordum.  Evet herkes ses rengimi ve ekrana yakışacağımı söylüyordu ama bu çok ciddi bir işti. Radyodaki programımda canlıydı ama ekran önünde olmak ve izleyenlerinizin olması  tabi ki işin ciddiyeti açısından daha da ağırdı. İlk deneme çekimine girdiğimde çok heyecanlanmıştım. Genel müdürün odasında çekimi izlerken heyecan güven duygusunu beraberinde getirdi ve Genel müdürümüz İbrahim Ertanman akşama habere çıkabileceğimi söyledi. Hem şaşkın hem heyecanla biraz zaman tanımasını rica ettim ve yine baş spiker olan Burhan Güven'le iki günlük eğitimim sonucunda haber okumaya başladım. Haber spikerliği serüveni de benim için böylece başlamış oldu. Bir fiil haftanın yedi günü nerdeyse hiç izin yapmaksızın yedi seneye yakın ekranda kaldım. Flash televizyonun haberlerinin yüksek reyting aldığı dönemlerle günümüzün çok değerli isimleri ile çalışmanın gururunu yaşadım diyebilirim. Kurumumun istememesine rağmen özel nedenlerimden dolayı ekrana ara vermek durumunda kaldım  bir çok siyasetçiyi bürokratı haber stüdyomda konuk olarak ağırladım. Güzel deneyimler geçirdiğim televizyon kanalım geçen aylarda yayın hayatına son verdi içim o nedenle biraz buruk. 

 İyi spikerliği nasıl tarif edersiniz ?

İyi bir spiker hiç bir zaman ben oldum dememeli, işinin gereği çok çalışmalı, gündemi takip etmeli, araştırmalı, düzgün yalın anlaşılır bir dil kullanmalı, kriz anını iyi yönetmeli, tarafsız adil olmalı, ve güven duygusunu ekrana geçirmeli..

 Sunuculuğun dünyadaki stresli mesleklerden olduğu ifade ediliyor. Sizce böyle mi ? Spikerliğin stresli yanları neler ?

Sunuculuk ve spikerlik dünyadaki mesleklerin içinde stres bakımından ikinci sırayı alıyor diye biliyorum ama deneyimlemiş bir spiker olarak ilk sırayı alabilir diye düşünüyorum. Canlı yayının verdiği sorumluluk tamamıyla sizin omuzlarınızda ekran karşısında düzgün Türkçenizle olaya hakim olmanız yanlış yapmamanız ve samimi olmanız gerekiyor ki bu da canlı yayında insanı ister istemez strese sürükleyebiliyor. 

 Kitap projenizden bahseder misiniz ?

Evet bu konuda oldukça heyecanlıyım. İki kitap yazdım birincisi Diksiyon kitabı diğeri ise Görgü kuralları kitabı. İlk kitabımın editöryal çalışmaları devam ediyor titizlikle üzerinde duruyorum zira hiç bir eksik ve yanlışlık olmaması için duayen isimlerle de gözden geçirmek istiyorum. Diğer yazmış olduğum kitap ise bitti uzun araştırmalarım ve babamın notlarından yola çıkarak yazdığım günümüzde toplumda  saygının yozlaştığı ve kuralların çiğnendiği gerçeği ile karşı karşıya kaldığımız şu dönemde bir nebze de olsa farkındalık yaratmak amacı ile bu kitabı kaleme aldım. Kitap içindeki çizimleri genç bir tasarımcı arkadaşımız çizdi ve editörüm son haline getirince de yayın evleri ile görüşmeler başlayacak. Ayrıca kitaptan gelen gelirin bir kısmı da sosyal sorumluluk projesinde kullanılacak sokak hayvanlarımız için onun içinde daha da heyecan doluyum.

 Seminer sunum moderatörlüğü ve eğitim çalışmalarınızdan bahseder misiniz ?

Daha önce de bahsettiğim gibi mesleğim doğrultusunda bir çok işi bir arada yürütüyorum. Öncelikle Marmara Sanat Akademisinde eğitmenlik yapıyorum sunuculuk ve spikerlik üzerine ayrıca özel ders veriyorum. Bununla birlikte özel etkinliklerde sunuculuk, Diksiyon ve iletişim üzerine seminerler veriyorum. Sosyal sorumluluk kapsamında ünlü arkadaşlarımla belirli mekanlarda söyleşiler yapıyorum  ve elde edilen gelirin bir kısmını yine derneklere vererek bağışta bulunuyorum. Önceliğim çocuklar kadınlar yaşlılar ve sokak hayvanları.. Ayrıca fırsat buldukça TEGV çocuklarına diksiyon üzerine eğitim vermeye çalışıyorum. Bu arada yakın bir zamanda yayın hayatına başlayacağım yeni youtube kanalımın çalışmalarını da sürdürmekteyim.

 Yeni Medyanın ( Sosyal Medya ve İnternet ) Geleneksel Medyayı ( Radyo – tv gazete ) Yok edeceği söyleniyor siz buna ne dersiniz ? Yeni Medya sizce ne yönde ilerleyecek ?

Her ne kadar Konvensiyonel medyanın mega kentlerde çöktüğünü görsekte kırsal kesimlerde insanların tek eğlencesinin televizyon olduğu gerçeğini görmemezlikten gelemeyiz. Mega kentlerde insanlar televizyon izlemek yerine sinemaya tiyatroya konsere sergiye gitmeyi tercih etseler de  kırsal kesimlerde ki insanların tek eğlenceleri yine televizyon olarak önemini koruyacak diye düşünüyorum. Radyoya gelince önceki dönemlerden daha çok revaçta zira insanlar işlerine giderken veya spor yaparken radyo dinlemeyi tercih ediyorlar. Yeni medyaya gelince hızlı internet ile herkes her yerde haber alabilme özgürlüğüne sahip tabi internet televizyonculuğu youtube kanallarının açılması da zenginliği beraberinde getiriyor. Akıllı telefonlar sayesinde günümüzde herkes birer muhabir herkes birer sunucu. Bu konunun da denetim altına alınması şart diye düşünüyorum. Günümüzde küçük çocuklarında ulaşabileceği mecralara daha dikkat edilmesi ve denetlenmesi gerekir.

 Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aslında pek boş zamanım olmuyor ama oğlumla vakit geçirmek onunla paylaşımlarda bulunmak beni mutlu ediyor. Genelde fırsat yaratmaya  çalıştığım alanlar tiyatro ve sergiye gitmek kitap okumak film ve dizi izlemek konsere gitmek. Tabi ki bu arada olmazsa olmazlarım arasında Arkadaşlarımla sosyalleşmek ve eğlenmek..

Hayatımın Kitabı/Filmi diyebileceğiniz bir film/ kitap

Tarih ve biyografi üzerine yazılan ve çekilen filmler beni her zaman heyecanlandırmıştır bir de gerçek hikayeler beni çok duygulandırır. Herhalde bu konuları içeren tüm film ve dizileri fırsat buldukça izlemişimdir. Kitaba gelince Şevket Süreyya Aydemir'in (ki babamın da arkadaşıdır) "Tek Adam" adlı üç ciltlik kitabı başucu kitabımdır. Herkesin okumasını tavsiye ederim.

 Kırmızı Türk hakkında neler söylersiniz ? 

Öncelikle size çok teşekkür ediyorum. Sizi sosyal medya aracılığı ile tanıdım ve değerli çalışmalarınızı tanıma fırsatı buldum. Spiker ve sunucularının bir platformu olduğunu bilmek onları korumak kollamak adına yapmış olduğunuz çalışmalara yakından tanık olmak beni çok mutlu etti. Yapmış olduğunuz çalışmalarla bizlerin yanında olduğunuzu bilmek  çalışmalarımıza değer vermeniz işinizi ne kadar ciddiye aldığınızın da bir göstergesi... Sizi ve ekibinizi yürekten kutluyorum ve çalışmalarınızın devamını merakla bekliyorum.. Sağ olun var olun...   

 Gelecek planlarınız nelerdir? Şu an bulunduğunuz konumdan memnun musunuz ve gelecekte kendinizi nerelerde görmek istersiniz?

Vallahi gelecekle ilgili siz plan yaparken bir bakmışsınız ki başka bir planın içine dahil olmuşsunuz. Zaman ne gösterir bilemiyorum ama tabi ki mesleğimi tekrar yapmak istiyorum. Güzel  Türkiye’min  seksen bir vilayetinin kültürünü ve insanının güzel yüreğini paylaşabileceğim güzel insanlarını tanıtabileceğim sohbet edebileceğim yemeğinden medeniyetine dolu dolu hikayelerini aktarabileceğim bir program yapmak istiyorum.  Başka bir hayalimse oğlumla bir televizyon programını paylaşmak.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Bu güzel sohbet  için size çok teşekkür ederim. Sıcacık samimi bir röportaj oldu. Umarım bu mesleğe yeni başlayanlar spikerliğin ve sunuculuğun ne kadar ulvi bir görev olduğunu anımsarlar ve gerekli donanımdan sonra mesleğe adım atarlar. Tüm izleyenlerimi çok seviyorum inşallah kısa bir zaman içinde tekrar ekranda olurum ve onlarla buluşurum.)

 Röportaj : Cengizhan KAYA