Yılların ardından Canan hanımın o insanı coşturan  enerjisiyle karşılaşmak güzeldi. Pandemi onu teğet geçmiş ne kilo almış ne de neşesini bozmuş…

Bunun sırrını bir an önce öğrenmeliydim. Çünkü hepimiz şu ya da bu sebepten dolayı bu illet süreçten etkilenmiştik. Sevdiklerimizi kaybetmiş, hastalanmış, sosyal ortamlardan, müzikten, sinemadan, konserden, tiyatrodan uzak kalmanın getirdiği dayanılmaz yalnızlıktan nasibimizi almıştık.

Yüz yüze kaldığımız sorunları bakalım o nasıl atlıyor?

Sizinle Antalya Havalimanı’nda karşılaştığımız günün ardından çok yıl geçti. Kalabalıkta hemen seçilen boy posunuz bir yana, neşeli tavırlarınızla, tanımayanların bile dikkatini çekiyordunuz. Görüyorum ki yıllara meydan okunmuş. Hala aynı yaşam duruşu…

Nasıl bir hayat anlayışınız var?

Yaş aldıkça akışta olmayı günü yaşamayı öğrendim üretmek beni mutlu ediyor, elimden geldiği kadar etrafımdaki insanlara ,hayvanlara yardımcı olmaya çalışırım Yaradan’ın bize verdiklerine karşı şefkatle sevgiyle yaklaşıyorum  hayvanlar zayıf noktam onların zarar görmesine dayanamıyorum çünkü onların bize ihtiyaçları var. Her şeye iyi tarafından bakarım ön yargılı değilimdir  kısaca hayatla çok barışığım

Güne nasıl başlarsınız?

Güne, işim yoksa 9.30 da kalkarım  hemen kahvaltı yaparım ardından Türk kahvesi  içtiğimde artık ayılmışımdır  hayatım programlıdır o gün yapacaklarım bellidir yani

Sporla aranız nasıl? Derler ki spora başlayan bırakmamalıymış katılıyor musunuz?

Spor yaşantım plates ve kardio  ağırlıklı  kendimi bildim bileli spor yaparım ama platesin etkisini tek geçerim. Spor yemek içmek kadar önemli sağlıklı bir beden ve bilinç için hayatımız boyunca da spor yapmalıyız.

İstanbul gibi bir metropolde yaşamak hedeflerinizde ne gibi bir katkısı ya da sektesi oldu?

İstanbul da doğup büyüdüğüm için ayrımını yapamıyorum katkı ya da sekte olarak göremiyorum.

Bu metropolde-İstanbul- en büyük sıkıntı sizce nedir? Sorun hangisiyse yıllar önce nasıldı?

İstanbul da fazla nüfus artışı var çok fazla göç var,  şehrin planlaması buna uygun değil bana göre diğer sorunların kaynağı da buradan itibaren başlıyor  ekonomisinden trafiğine kadar etkileniyor önümüzdeki dönemde sorun daha da büyüyecek gibi görünüyor.

Sanat hayatına başlamanız nasıl oldu?

Mankenliğe başlamam tamamen tesadüf annem çok ünlü bir firmanın modelistiydi  o gün prova mankenleri hastalanıp gelmeyince benim üstümde denediler  ölçülerim tutunca  kendimi bir anda  o ünlü firmanın prova mankeni olarak buldum sonra yine o insanların yönlendirmesiyle Başak Gürsoy seçmelerine katıldım  ve kazandım sonra eğitimlere katılıp  diplomamı aldım  disiplinli oluşum  azmim ve başarım sayesinde Milli Manken unvanını alıp Ülkemi  uluslararası podyumlarda  temsil ettim.

Sonrasında 4 yıl oyunculuk eğitimi alıp tiyatro ve TV dizileri yaptım en son yaptığım sinema filmiyle de uluslararası 8 tane ödül aldık.

Bir sürü karpuz bir koltuğa sığar mı derler ya görüyorum ki sizde de durum böyle. Oyunculuk, mankenlik, sunuculuk, öğretim görevliliği, sosyal sorumluluk projeleri… Hangi tarafınız  size en çok keyif verir.

Mankenlik çok az insanın yapabileceği özel bir meslek dünyanın her yerini para kazanarak en iyi şartlarda gezip gördüm bunun için kendimi çok şanslı sayıyorum ve çok severek yaptım sonrasında eğitimcilik daha az zevkliydi ama oyunculuk asla vazgeçemeyeceğim  en büyük aşkım, duygusu yaşattıkları hiçbir şeye benzemiyor. Hayatımın her döneminde sosyal sorumluluk projeleri içerisindeydim bir başkası için hayvanlar için doğa  için elimden geleni yapmaya çalışıyorum.

Karpuz deyince … Yemek yemek mi yoksa yapmak mı?

Yemek konusunda biraz iddialıyım yapması daha zevkli geliyor sertifikalarım var. Sofralar kurmak misafir ağırlamak hoşuma gidiyor, yeni reçeteler denemek keyifli oluyor.

Burçların  özelliklerine inanır mısınız? Astrolojiye bakışınız?

Bu kış Astroloji eğitimi almaya başlayacağım  artık üniversitelerde  dal olmaya başladı matematiğe bağlı bir sistem  eski çağlardan bu yana kullanılan astroloji doğru kullanmayı bildiğinizde hayatınıza  katkısı çok fazla ben kendi hayatımda  sistemi takip edip uyguluyorum Astrolojiyi sadece  burçlarla sınırlandırmak resmin tamamına bakmamak anlamını taşıyor

Güzel ve çekici olup hele de sıcak bir enerjiye sahip olmak Türkiye’de nasıl bir durumdur? Zorlukları ve iyi tarafları ?

Ben hep çok sevildim   sevgi arsızıyım diyebilirim  insanlar samimiyetinizi anladığı zaman aynı samimiyetle cevap veriyorlar , hep desteklendim yardıma ihtiyacım olan yerlerde yardımını esirgeyen hiç olmadı   bu nedenle her yerde dostlar edindim. Derler ya "evin kızı"  "bizim kızımız" herkes sever destekler benim  durumum da bu yani  hayatım boyunca benden hiç kimse kefil istemedi biliyor musunuz verdiğim söz hep yeterli oldu  Karşılaştığım insanlar direk sohbete başlar bazen dalıp nerden tanıyorum diye sorguladığım oluyor Bu konuda da çok şanslıyım aslında ne ekerseniz onu biçiyorsunuz  Bu nedenle bilinir kişi olmanın keyifli tarafı ağır basıyor.

Teknolojik gelişmeler, sosyal medya, klasik kelimesini out eden bir milenyum için neler söylemek istersiniz?

Hızla değişen gelişen bir çağdayız geri kalmamak için kendinizi uyumlamanız gerekiyor uyumlamayı gerçekleştirmek istemeyene çağın gerisinde kalmış gözüyle bakıyoruz, çevremde çok az da  olsa bu kişilerden var her ne kadar hallerinden memnun görünseler de teknolojinin nimetlerinden faydalanmadıkları için hayatları zorlaşıyor  o kadar direniyorlar ki bazen kızıyorum çünkü beraber iş yapacakları kişiye yansıyor aksamalar yaşanıyor

yeni doğanlar ise zaten programlanmış doğuyorlar ben teknolojide mümkün olduğunca yeni gelişmeleri takip ediyorum ve kullanıyorum hayatımı kolaylaştırıyor bütün yaşantımız elimizdeki telefonlarda çoğunluk android telefon kullandığı halde özelliklerinin çoğundan habersizler en iyisini alıp kullanamama gibi bir durum da var.

Size de teklif gelse uzaya gitmek ister miydiniz?

Uzay çocukluk hayalim çok uzun yıllar sürekli gök yüzünü seyredip hayal kurdum bu konudaki kitapları okudum   yani ben uzaya gitmeyi hep istedim.

Elinize bir fırsat verseler şöyle sihirli bir değnek mesela…  En çok neyi değiştirmek isterdiniz?

Ah o sihirli değnek bir elime geçse biliyorum neler yapacağımı yalanı, kötülüğü, açgözlülüğü, kıskançlığı, tembelliği, sevgisizliği, merhametsizliği yok ederdim. Bunlar yok olduğunda dünya ve insanlık bambaşka olurdu.

Sizce ara sokaklarda çelik çomak oynayan çocuklar mı yoksa sussun diye ellerine son model telefonlar verilmiş günümüz çocukları mı şanslı ? Peki internet olmadan bu çocuklar bu dünyaya uyum sağlayabilirler mi?

Her dönem kendi içinde güzel annelerimiz kendi çocukluk dönemini özlerken ben kendi dönemimi özlerim  bilmediğiniz bir şeyi özleyemezsiniz  her dönem şansını beraber getirir. İnternet veya telefon kullanmayan kişilerin iletişimi kısıtlanıyor, içinde bulunduğu topluma, çağın gerekliliklerine yaşam şartlarına uyum sağlayan kişilere çağdaş insan gözüyle bakıyoruz aksi hayatını zorlamaktan ibaret...

İnsanoğlu Frankenstein yaratmaya meraklı mıdır? Sizce neden olabilir?

İnsanoğlunun Frankeştaynlaştırma eğilimi vardır: Daha sonrasında bu yaratım simbiyotik ilişki olarak devam eder.

Hayvanlarla aranız nasıldır? Evinizde beslediğiniz bir canlı var mı?

Hayvanlar alemine  aşığım, beni her şartta güldüren mutlu eden tek şey hayvanlar, onların sevgileri bambaşka hiçbir şeyle kıyaslanmaz  benim için, hayatımın her döneminde evimde baktığım canlarım oldu şu anda İstanbul’daki evimde 1 kedim sokakta baktığım 3 köpek çiftlikte ise 2 köpek, tavuklar, kumrular ve baykuş ailesi  var.

Benim çok hassas olduğum, yüreğimi derinden yaralayan bir konu var. Çok sık yaşadığımız orman yangınları ve içinde yaşayan canlıların akıbeti hakkında ne söylersiniz? Bu yangınların sizce sebebi nedir? Hedef bir kitle düşünürsek onlara ne söylemek istersiniz?

Haberleri dinlerken" orman yangını can kaybı olmadan söndürüldü" dendiğinde bu şuursuz ifade karşısında birçok insan gibi deliriyorum bu dünya  insanlardan ibaret değil hala bunu kabul etmeyen zihniyetle aynı havayı solumak zorunda olmak  zor ve çok yıpratıcı, yangınların tesadüfi olduğunu düşünmek cahilce olur kaplumbağalarla kuşlar birleşip yakmayacaklarına göre her yangında  ne yazık ki insan eli vardır. Ormanlık alanlarda mangal  kesinlikle yasaklanmalı   bu konuda hala bilinçli olmayanlar var çaydanlığını piknik tüpünü alan ormana gidiyor bu kafayı anlayamıyorum  uyarıyla olmuyor  ağır cezai şartlar getirilmeli.

Korona aşısı oldunuz mu? Neden? Dünyada ve ülkemizde ciddi aşı karşıtları var. Sizce haklılar mı? Aşı olmakla bu süreç biter mi?

3.aşımı oldum bu salgın bitene kadar aşılarımı olup maske mesafe hijyen kuralını uygulayacağım etrafımda az da olsa aşı karşıtı olan arkadaşlarım var 19 gündür hastanede olan bir arkadaşım verilen ilaçları reddetmeye kalktı ölecek daha hala "karşı" olduğunu söylüyor baktı ki gidici "arkadaşlar lütfen aşı olun” diye video çekti, neyse o da iyileşmeye başladı.

Ben bu salgının insan eliyle  yapıldığını düşünenlerdenim dolayısıyla zehiri hazırlayanlar panzehirini de hazırladılar bize de aşı olarak uygulatması kaldı sonuçta ortada ciddi bir salgın var riske girmek istemiyorum.

Her şey gibi zamanı gelince bitecektir ama bu kış az da olsa kapanma yaşarız diye düşünüyorum.

Pandemi dolayısıyla kapandığımız dönemlerde nasıl vakit geçirdiniz? Optimist bir bakış açısı mı yoksa pesimistlik  mi yaşadınız?

Pandemi başladığında ufak bir şaşkınlık yaşadım her konuda iyimser olduğum için sonrasında uyum sağladım  evden uzun süre çıkmadım tasarımlarıma ağırlık verdim  daha çok kitap okudum hafta sonlarını çiftlikte toprakla uğraşarak geçirdim.  Hiç bir şey sonsuz olmadığı için bu da geçecek bitecektir önemli olan sağlıklı ve mutlu olmak.

20/4.5 milyar yaşındaki dünyamızda ilk 700 milyon yılında hayat yokmuş daha sonrasında 5 ayrı yok oluş yaşanmış en sonuncusu 66 milyon yıl önce gerçekleşmiş geçmişte ki yok oluşlar çok büyük volkanik patlamalar asteroid çarpmaları gibi olaylarla gerçekleşmiş 6 .yok oluş beklenenden daha hızlı  olabileceği düşüncesi insanlığın doğal hayata çok kötü davranması eko sistemi bozması ayağını attığı her yerdeki dengeyi bozmasından değiştirmesinden dolayı doğal dengeyi bozmuştur insanoğlu kendini her şeyin hakimi olduğu düşüncesi 6.yok oluşun insanoğlu yüzünden olacağını gösteriyor.

Hobileriniz var mı?

“HOBİ” kelime anlamı biraz hafif görünse de aslında çok ciddi iştir 1981 yılında Fransa'da Mitterand iktidarında BOŞ ZAMANLARI DEĞERLENDİRME BAKANLIĞI KURULMUŞ   bakanlığının görevleri arasında turizm ve spor da varmış ama kamuoyunun dikkatini çekmek için kasten koymuşlar 2005 yılında Kanada'da boş zamanları değerlendirme Eğitim ve Spor Bakanlığı kurulmuş.

Benim için ise hayatımın vazgeçilmezi artık öyle hale geldi ki hobilerimden oluşan 8 adet belgesel yaptım NTV ve TRT de yayınlanıyor

İstanbul'u turist gibi gezmeyi çok severim özel İlgi alanım Tarihi Yarımada ayrıca kültürümüzü yansıtan Türk kahvesi, hamam, kapalı çarşı, mısır çarşısı, cam işçiliği, gümüş işçiliği ile ilgili çalışmalarımın yanı sıra aksesuar ve aydınlatma çalışmalarım var bunlar için ciddi zaman harcıyorum ve çok zevk alıyorum.

Diğer türleri yok eden, ekosistemi dönüştüren insanlık altıncı yok oluşun tam ortasında diyorlar. Sizin bu konudaki görüşünüzü alabilir miyim? Gelecek için planlarınız ne desem?

Planlarım tabi ki var   ama   hayat bana hep daha güzel planlar hazırlayıp sundu  bunun için hep şükrederim,  derler ya kullar plan yapar yukardaki bozar diye, bu nedenle yine bana çok güzel planlar sunacak ben de uygulayacağım.

​​​​​​​

Hadi bir de gençlere bir motto?

Siz kendinize inanın, başkaları da size inanacaktır...

Çok teşekkür ederim. Sohbetiniz keyifliydi. Bir kahvenin bin hatırı var…Sevgiyle sağlıkla mutlulukla kalın Canan Hanım… Başarılarınız daim olsun…