Röportaj: Sevgül Kayserilioğlu

O akşam Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda konserlerine gideceğim için oldukça heyecanlıyım. Hele de mütevazı bir şekilde söyleşmeyi kabul edince, iyice eteklerim zil çalıyor... Hakkında bilgim sadece medyadan. Youtube da  konser kayıtlarını inceledim. Çok güzel bir ses. Buğulu ve diyaframına sığamayan bir ses. Giysileri de sesi kadar cüretkar. Tunus’lu... Kadın olmak zorken, o üstüne üstlük muhafazakar bir toplumdan çıkıp, özgürlük adına şarkı söylüyor. Bayılırım dimdik duran kadınlara. Elini öpeceğim gelince... Trafikten dolayı randevumuza geç geleceği bildirildi.. Fuayede bekliyoruz Abdulmajed’le. Derken telefonla menajeri aradı ve Emel Hanım şu anda mekana giriş yaptı dedi. Kapıya döndüm ve gözlerime inanamadım. Siyah kıvırcık saçları örgülü, son derece basit giysilerle güler yüzlü bir lise öğrencisi. 

BİR KÜÇÜK DEV KADIN...

Geç kaldığı için özür dileyerek sıktı elimi. Kulise geçtik. Sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi özgür yüreklerimiz sarıldı, sorularımı çok samimi cevapladı. Keyfimize ortak olun istedim;

Müzik, hayatınıza ne zaman girdi?

Sanat tutkum daha sekiz yaşındayken başladı, dans etmeye, tiyatro yapmaya ve farklı sanat dalları denemeye çalıştım. On on bir civarında müzik tutkumu keşfettim, çünkü benim yaşadığım bölgede en yaygın sanat müzikti. Doğal olarak onu seçtim ve denemeye devam ettim, on dokuz yaşındayken ilk orkestramı kurdum.

Protest müzik kişiliğiniz yansıtıyor mu?

Evet yansıtıyor çünkü benim kuşağım devrim kuşağı… Tüm devrim ortağamını hazırlayan kuşağı. Ülkemin ve komşu ülkelerin geçmişteki sömürge olarak yaşadığı dönemi okulda okuduk ve tüm bunlara benim ve kuşağım çok etkili.

Özgürlük üzerine şarkılar yazıp söylüyorsunuz. Bu şarkılar kendi içsel özgürlüğünüzün bir  yansıması mı? Yoksa şarkı söyledikçe özgür olduğunuzu hissediyorsunuz?

Evet her ikisi de özgürlüğü ifade ediyor, özgürlüğün ne demek olduğunu çok iyi biliyorum, bu nedenle müzik özgürlük için en önemli silahım.

2011 Tunus devrimde oradaydınız, gösteriyle bizzat katıldınız. Kelmti Horra “ Sözüm Özgür” bu ortamda nasıl doğdu?

Ben devrim döneminde sokaklarda şark söylerken beni biri haberim olmadan kayıt yapıp Youtubea yüklemiş ardından medya benimle ilgilenmeye başladı, bu ortamın etkisiyle bana devrimin adı olan “ Yasemin kokusu ve özgürlüğün sesi” denildi.

Bin Ali rejiminde ve sonrasında müziğiniz de nasıl bir değişik oldu?

Bin Ali rejimin sırasında yaptığım şarkılarda yayın şansım olmadı, devrimin sonrasında “ Sözüm Özgür” adıyla yayınladı.

Herkesi bir araya getiren bir müzik türü yarattınız, hangi müzikleri dinleyerek ve etkilenerek bu turu yakaladınız ?

Spiritualdan, devrime, özgürlüğe, popa, rocka kadar her çeşit müzik dinledim.

Orta doğu gibi erkek egemen olduğu bir dünyada kadın sanatçı olmak nasıl bir şey, ne gibi zorluklara karşılaştınız?

Bu dünyada özgürlük temalı şarkı söyleyen kadınlar çok az ve sesini çok zor duyuruyor, ilk şarkılar da prodüktör bulamadım, bu dönemde kimse beni ciddiye almadı oysa şimdi ben özgürlüğün  sesiyim. 

Etkilendiğiniz sanatçılar var mı ?

Joan Baez’ dan, Şeyh Imam’a, Mahmut Derviş’e, Marsel Khalife’ye, Fayruz’a ...birçok  sanatçı var.

Düet yapmak istediğiniz Türk sanatçılar var mı?

Serkan Çağrı ile düet yaptım. Erkan Oğur’dan, Şevval Sam’a, İlkay Akkaya’ ya kadar bir çok farklı isimle düet yapmak isterim.

Film sinema tutkunuz var, film müziği yapıyorsunuz, biraz ondan bahseder misiniz?

2014 yılında belgesel İran filmi “No land’s Song” Ülkesiz Şarkılar film müziğini ben yaptım, film konusu; İran’da kadınların (en azından erkeklerin huzurunda şarkı söylemesi 1979 devriminden beri yasak. Sansür ve tabulara karşı çıkan genç besteci (ve aynı zamanda yönetmenin kardeşi) Sara Najafi, kadın solistlerle resmi bir konser organizasyonu yapmak için kolları sıvıyor. Sara ve İranlı şarkıcılar Parvin Namazi ile Sayeh Sodeyfi projeye katkıda bulunmak üzere, bu mücadelede kendilerine Tahran’da destek olmaları için Paris’ten üç kadın şarkıcıyı daha davet ediyor: Elise Caron, Jeanne Cherhal ve Emel Mathlouthi. Böylece, Fransa ile İran arasında tekrar bir müzik köprüsü kurmak amaçlanıyor.

Türkiye kaçıncı gelişiniz?

Yılda iki defa geliyorum.

2017 hakkında ne düşünüyorsunuz?

Daha özgür bir yıl olsun.

Yeni yılda yani projeleriniz var mı?

Yeni bir albüm hazırlıyorum önümüzdeki aylarda çıkacak.

Çeviri; Abdulmajed Abuhajar