Röportaj: Funda Akosman Erman

Merhaba hocam.  Üniversite sınavları ile ilgili değişiklikler var sanırım. Şu an en doğru adresteyiz. Size sormak istiyorum; sistemde değişiklikler mi oluyor?

Üniversite giriş sınav sisteminde bir değişiklik yok, uygulamasında bir değişiklik olacak. Normalinde üniversite adayları YGS ve LYS sınavlarına girecekler ancak geçen yıllara nazaran bazı uygulamada değişiklikler var. 

Örneğin sınavsız geçiş kalktı mı?

Bu yıldan itibaren meslek lisesi son sınıfta okuyan öğrenciler için kendi bölümleri ile ilgili yerlere geçişte sınavsız geçiş kaldırıldı. Bence bu doğru bir karardı, çünkü sınavsız geçişte meslek yüksek okuluna giden öğrenciler öğretim kalitesini maalesef yukarı çekemedikleri için kalite aşağıya düşüyordu. Kısacası sınavsız geçiş bu yıldan itibaren söz konusu değil. Bunun yanı sıra meslek liseleriyle ilgili ek puan getirildi. Eğer 2 yıllık meslek yüksek okulunda kendi alanınızı ilgilendiren bir bölümü tercih edecekseniz, o zaman orta öğretim başarınız bir ek puanla değerlendirilecek. Bence; gerek ek puanın 2 yıllık meslek yüksek okullarına çekilmesi, gerek sınavsız geçişin kaldırılması, 

4 yıllık okullarda ise kontenjan boşluğu oluşturacağını tahmin ediyorum. Bu konuyu da tercihlerden sonra görme şansı elde edeceğiz. 

Açık uçlu sorular sorulacak

Bu yılın en önemli değişikliklerinden bir tanesi açık uçlu soruların sorulması. LYS sınavında açık uçlu sorular sorulacak. Örneğin; matematik grubunda 3 soru gelecek, bunun 2 tanesi matematik, 1 tanesi Geometri olacak. Bununla birlikte Fen Bilimlerinden 3 soru gelecek; 1 Fizik, 1 Kimya, 1 Biyoloji olacak. Sosyal Bilimlerde de 1 Tarih, 1 Coğrafya, 1 Felsefe olacak. Edebiyattan 2, Coğrafyadan 1, Yabancı Dillerden de 3 soru gelecek.  Özellikle bu durumda şunu düşünmek gerekiyor; açık uçlu sorular demek, normal değerlendirmede iki ayrı öğretmen ya da iki ayrı bilgisayar tarafından değerlendirilen ve bununla birilikte iki puanın ortalaması alınan ve yorum isteyen soru tipleri demektir. Açık uçlu sorularda cevaplar için şıklar olmaması gerekir, boşluklar bırakılır ve o boşlukların doldurulması gerekir. Bu da öğrencinin o konu ile ilgili yorumunu ortaya koyacak bir sistemdir.

Bu soruların okunması/değerlendirilmesi zor olacak mı peki hocam?

Değerlendirilmesi şöyle, şu anda bilgisayarlarda bunlar kodlanıyor. İleriki süreçlerde mesela Fransa’da mesela bu yapılır, çiftli değerlendirmelerde tabii son derece iyi bir organizasyon yapılmasında yarar var. Açık uçlu sorularda mesela cevapları okuyacak öğretmenin psikolojik durumu, öğretmenin siyasi bakışı çok önemli… Fakat ÖSYM’nin bununla ilgili çok titiz bir çalışma yaptığını düşünüyorum, bu yüzden de bir sorun olacağını zannetmiyorum.

Sanırım ezberden ziyade öğrencilerin okuması, öğrenmesi gerekecek ve yorum yapmaları için öğrendiklerini analiz etmeleri doğru olacak değil mi?

Ben gençlere şunu tavsiye ediyorum, mümkün olduğu kadar gazetede köşe yazıları okusunlar, kitap okusunlar. Genç derken ben bunu ilkokul birinci sınıftan itibaren söylüyorum. Kim çok iyi okur, kim okuduğunu iyi anlıyorsa ve anladıklarına dair yorum yapabiliyorsa, bu tip sorularda da başarılı olacaktır.

Geometri kaldırıldı mı diye çok soruluyor. Kaldırıldı mı?

Evet, bu soru çok soruluyor. Fakat tabii ki geometri kaldırılmadı. Çünkü bu yıl geometri ders olarak lise son sınıf öğrencilerinden kaldırıldı ve matematiğin içerisine eklendi. LYS’de matematiğe verilen yer yine aynı ve tek. Ancak matematik soru sayısı ile geometri iki ayrı testti, bunlar birleştirildi. Bunun dışında da değişen hiçbir şey yok. Tek fark puansal değerlendirilme olabilir.

YGS ile alınan grupların hepsi LYS’ye geçti

Yapılan değişikliklerden bir tanesi de; öğretmenlik bölümleri ve ilahiyat bölümlerinin tamamı LYS sınavına geçti. Genelde YGS ile alınan grupların hepsi LYS’ye geçti. 

Peki açık öğretim?

Açık öğretim fakültelerine puan getirildi, bunun bilinmesinde de fayda var. Geçmiş yıllarda sınır getirilmişti kontenjana, bu yıl da puan getirildi. Örneğin; sosyoloji örgün eğitimde Türkçe-matematik puanıyla oluyorsa, bundan sonra açık öğretimde de aynı şey olacak. “Ben açık öğretim tercih edeceğim” diyen üniversite adayları bu konuyu iyice araştırmalılar, çünkü eskisi gibi artık herkes açık öğretim tercih edemeyecek. Bana sorarsanız bu çok doğru bir değişikliktir. Bu değişiklik kaliteyi de arttıracaktır.

Öğretmenlik tercih edecek adaylar için ne diyeceksiniz?

240 bin barajı getirilmiştir. Bu barajın getirilmesinin amacı da kaliteyi arttırabilmektir. Öğretmenlik çok kutsal bir meslek ve sonuçta insan yetiştiriyorsunuz. Ne kadar kaliteli olursanız, o kadar kaliteli insan yetiştirirsiniz. Burada 240 bini aşınca (ilgili puan türünden) öğretmen olma şansına sahipsiniz. Ancak ileriki süreçlerde de artık yeni bir çalışma var, onu da buradan söyleyelim. Yeterlilik sınavı olacak. Bu yüzden daha seçici olunacak ve kalite daha da yukarı yükselecek.

Gelelim özel yetenek sınavlarına…

Özel yetenek sınavlarıyla öğrenci alacak bazı üniversiteler için yine YGS geçerli olacak fakat LYS ile alacaklarsa da ilgili puan türüne bakılacak. Benim fikrimi sorarsanız, sadece yetenek sınavı olmalı…

Hocam son olarak neler söyleyeceksiniz?

Öğrencilere tavsiyem; Temmuz ayında tercih yaparken mümkün olduğunca tüm değişiklikleri araştırıp, kurallara göre hareket etmeleri ve öyle tercih yapmaları.