Öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz?

Herkese mutlu bir gün dileyerek başlayayım… Halkla İlişkiler mezunuyum.

 Sahne Tozu Haldun Dormen Tiyatrosu yanı sıra Başkent İletişim Bilimleri Akademisinde spikerlik, sunuculuk ve diksiyon eğitimimi tamamladıktan sonra TJK TV’de kamera önü ile mesleğime giriş yaptım.Camiada 4 seneyi bitirdim 5’nci senemdeyim.Nice nice yıllara diyelim.

Neden Medya?

Daha önce sizinle gerçekleştirdiğim röportajlarda da bahsettiğim gibi izleyenlere olayların aktarımlarını yapmaktan keyif alıyorum, konuşmayı ve araştırmayı seven bir yapım olduğunu da göz önüne alabiliriz. Mesleğe giriş yaparken kamera önü gibi bir ısrarım yoktu ona uygun görüldüm ve durum medya televizyon durumunu aldı.

Medyaya ilk adımı nasıl attınız?

Başkent İletişim Bilimleri Akademisi’nde eğitimlerimi tamamladıktan sonra kanalımızın spikerlik için açmış olduğu sınava başvurdum. 1 ay gerçekleşmesi gereken eğitim sürecini benim üzerimde deneyimleyemedik, çok beğenildim ve 4’ncü gün ilk canlı yayınıma çıktım.

Medya dışında yapmak istediğiniz çalışmalar var mı? 

Bu soruyu belki birkaç sene sonra yanıtlayabilirim.

Mesleğinizde bir rekabet baskısı/etkisi hissediyor musunuz? Eğer hissediyorsanız bu mesleğinize nasıl yansıyor? Bu rekabet ortamının size ve mesleğe olumlu olumsuz etkileri nelerdir?

Rekabet ortamının her sektörde daim olarak zinde tuttuğu taraftarıyım. Kırmadan, kırılmadan tatlı rekabetlerden yanayım. Ekip arkadaşlarımı oldukça başarılı buluyorum. Kendime özel bir tarzım var. Bu beni yarışseverin; derece yapan safkanlara ait verdiğim minik anekdotlardan ayırt etmesine yardımcı oluyor. Aldığım tepkiler büyük çoğunluğu ile olumlu sonuç veriyor.

Medya dünyasında bir şeyleri değiştirme şansınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Günümüzde fiziği güzel olan çoğu insan kamera önüne geçmeye başladı, görüntüyü güzel görmek ben dahil çevremdekileri de olumlu etkiliyor ancak eğitim almadan, Türkçe’yi doğru kullanamayan güzellikler benim için içi boş nitelikte. Değiştirebilecek olsaydım; ya medyada bu işi meslek haline getirenlere yer verirdim ya da öncelik olarak eğitime yer verirdim.

Yaptığınız iş için kurs eğitimi şart mı ya da bu işi yapabilmek için sizce iletişim mezunu olmak gerekli midir?

İletişim mezunu olmaya gerek yok ancak diksiyon ve izleyene sunulacak kategorinin eğitiminin şart kabul etmeksizin gerekli olduğunu savunuyorum.

Salt spikerlik / sunuculuk kursu ile spikerlik / sunuculuk yapılabilir mi?

Sadece bunun yeterli olduğunu düşünmüyorum.

Kendinizde bir şeyleri değiştirme imkanınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Bence; ‘’herkes kendini olduğu gibi kabul etmeli ve sevmeli’’ diyenlerdenim ancak tez canlılık huyumun biraz törpülenmesi taraftarıyım.

Medya ile aranız nasıl? Televizyon, internet, gazete, dergi gibi iletişim araçlarından ne şekilde faydalanıyorsunuz? Sosyal medya ile aranız nasıl?

Günümüzde sosyal medyaya yetişmek ne mümkün ? diyenlerdenim. Gündemden uzak kalmayacak kadar faydalanıyor ve daha fazla zamanımı geçirmiyorum.

TJK Tv’deki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Bir çok ilde görev almakla birlikte ekseriyetle İzmir yarışları sonrası her yarış arasında sonuçlara ilişkin aktarım yapıyorum. 2018 yılı 92’nci Gazi koşusu Tjk Tv ilk canlı Youtube yayınını yorumcu arkadaşım Numan Sakar’la birlikte gerçekleştirdik.

Şirinyer Hipodromundan bize bahseder misiniz ? At yarışı dünyasına dair neler söylersiniz?

İzmir Şirinyer Hipodrom’u atçılık namına büyük bir adım ve kurulan ilk hipodrom.Dolayısıyla maneviyatı büyük. 

İyi sunuculuğu nasıl tarif edersiniz?

Tek cümle ile; öğrenmeye her zaman açık olmak.

Sunuculuğun dünyadaki stresli mesleklerden olduğu ifade ediliyor. Sizce böyle mi? Spikerliğin stresli yanları neler?

Kesinlikle, canlı yayın yönetmek oldukça stresli ve zor bir iştir. Özellikle konu at yarışı ise haber gibi önceden hazırlanan bir metine sahip olamıyoruz düşen ve  yaralanan safkanlar oluyor, o an gerçekleşen bir çok durum söz konusu olabilir. Bu bağlamda seyirciye paniksiz ve eksiksiz şekilde aktarım yapmanız söz konusu oluyor. Gerçekten zor bir iş.

Sizce ekranda olmak için güzellik şart mı?

Mankenlik kıstası olduğunu düşünmüyor ve güzelliğin göreceli olduğuna inananlardanım ama tabi herkes bakımlı birini izlemekten keyif alacaktır.

Yeni Medyanın (Sosyal Medya ve İnternet) Geleneksel Medyayı (Radyo-tv gazete) Yok edeceği söyleniyor siz buna ne dersiniz ? Yeni Medya sizce ne yönde ilerleyecek?

Bu durumun yaptırımı gelecek 5-10 senede gerçekleşecek bir yaptırım olmamakla birlikte daha uzun yıllar sürecektir yanı sıra iki kuşak ötemiz hala radyodan vazgeçemiyor dolayısıyla hızlı yayılıyor gibi görünse de uzun zaman alacağı görüşündeyim.

Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kişisel gelişimle ilgileniyorum.

Hayatımın Kitabı/Filmi diyebileceğiniz bir kitap/film var mı?

Jane Austen’den Gurur ve Ön Yargı kitabı, yeni dönemin trend dizi/filmlerinden Chernobyl.

KırmızıTürk hakkında neler söylersiniz?

Konuğu olmaktan her seferinde gurur duyuyorum.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Ben at yarışının uluslararası bir kültür olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de de atalarımızdan süregelen bu güzel geleneği evlatlarımıza da kültür olarak benimsetmeli at sevgisinin engelli çocuklarda da görüldüğü üzere ne kadar elzem bir ihtiyaç olduğunu aşılamalıyız.

 Kalbi yarış heyecanı ile atan tüm okurlara sevgilerimi iletiyorum.

Röportaj ve fotoğraflar : Cengizhan KAYA