“Bir Can’a Dokunmak” aslında tüm mesele bu

DERYA KARGILI

RÖPORTAJ: FUNDA AKOSMAN ERMAN

Yiğit Okulları Genel Müdür Yardımcısı ve bir anne olan Derya Kargılı ile hoş bir sohbet gerçekleştirdik. Kendisi gazetemize pandemi döneminin çocuklar üzerindeki etkisi, yeni öğretim yöntemleri ve uzaktan eğitim konusunda açıklamalarda bulundu .

- Merhabalar Derya hanımcığım, Yiğit Okulları Genel müdür Yardımcısınız ve annesiniz, biraz sizi tanıyabilir miyiz?

1986 yılında Ankara’da doğdum, okul öncesi eğitim öğretmenliği ve aynı zamanda coğrafya lisans eğitimleri aldım. 11 yıldır Yiğit Eğitim kurumlarında çalışıyorum. Bu süreç içerisinde bir dönem idari kadroda, son 6 yıldır ise yönetim kadrosunda görev yapıyorum. LGS öğrencilerinin sınava hazırlık sürelerinde birçok çalışmaya dahil olarak süreci yakinen takip eden ve görüşlerine ihtiyaç duyulan eğitim uzmanları arasında bulunuyorum. Ulusal gazetelerin eğitim haberlerinde ve ulusal TV’lerin eğitim programlarında yer aldım. Bir erkek çocuk annesiyim.

- İlk önce pandemiden başlamak istiyorum çünkü tüm dünyada olduğu gibi hepimizi derinden etkiledi. Evlere kapandık , okullar örgün eğitime ara verdi sonrasında uzaktan eğitim başladı. Ancak o da fırsat eşitsizliğini dile getirdi. Çünkü tüm öğrenciler bilgisayar ortamına erişemedi ve ulaşanlar da sıkıldı, derslerden koptu. Her şeyden önce sağlık ve insan hayatı geldiği için en iyi çözüm olarak görüldü. Şimdilerde ise okullar tekrar açıldı. Bu süreçler başta öğrencileri, sonra öğretmen veli ve de dahil olan tüm çevreyi nasıl etkiledi, nasıl bir yol izlenmeli sizce?

Pandemi dolayısıyla çeşitli öğretim yöntemleri de hayatımıza girdi. Uzaktan eğitim, Hibrit eğitim. Bunların oturması ve kesintisiz hale gelmesi için de bir adaptasyon süreci yaşadık ve daha sonra fırsat eşitsizliği bitti. Halen daha internete erişim ve tablete bilgisayara erişim noktasında düzenlemeler devam ediyor. Okullar şu an ilkokula ve 8. Sınıflara açık. Hibrit program ile seyreltilmiş fiziksel mesafe, sosyal mesafe, maske ve hijyen önlemleri ile süreç devam ediyor. Öğrencilerimiz hem pandemi koşullarına, hem de eğitim öğretim değişikliklerine adapte oldular. Öğrenciler, en minikleri bile çok titizler maskelerini takıyorlar, dezenfektan kullanıyorlar, sosyal mesafelerine dikkat ediyorlar. Bu bağlamda çevre de değişti, okulların, lokantaların, marketlerin, AVM’ler de değişti ve çocuklar uyum içerisindeler.

​​​​​​​

- Ben de bir anne olarak velilerin çekincelerini anlayabiliyorum. Örneğin sizin okulunuzda nasıl tedbirler alıyorsunuz, virüsten korunmak için elbet hijyen çok önemli , diğer koşulları nasıl sağlıyorsunuz? Nasıl içleri rahat edebilir ebeveynlerin?

Virüsten korunmak için okulumuzda aldığımız tedbirler şöyle. Her öğrenciye ait isimlerinin yazdığı Pleksi kabinli sıralarımız var. Ayrıca her sınıfınızın kapısında dezenfektan kabinleri bulunuyor. Öğrencilerimiz ellerine dezenfekte etmeden kendilerine ait sıralarına geçemezler. Öğrencilerimizin yemek yeme zamanları sınıf seviyelerine göre ayrı ayrı planlanmıştır. Yemekhanede yine kendi isimlerinin bulunduğu Pleksi kabinli yemek masaları vardır, öğrencilerimizyemeklerini çapraz şekilde yerler. Okullarımızın girişinde termal kamerayla öğrencilerin ateşleri ölçülür. Ateşi olan veya soğuk algınlığı geçiren öğrencilerimizin velileri ile iletişime geçerek okuldan almalarını rica ederiz. Her öğrencimiz, maskeleri ile eğitim görüyor. Sık sık maske değişikliği için belirli sürelerde, öğretmenleri tarafından uyarılılar.

- Geçtiğimiz hafta sonu yeni başlayan öğrenciler ve velileri ile tanıştınız nasıl sistem ilerleyecek?

Geçtiğimiz hafta sonu 1. Sınıf öğretmenlerimizle velilerimizi tanıştırdık. Her yıl olduğu gibi, öğrencilerimiz ile rehber öğretmenimizde görüşmeler yaparak öğrencilerimizin sınıf dağılımı yapıldıktan sonra kura yoluyla öğretmenlerimiz kendi şubelerini seçerler.

- LGS’ ye girecek öğrenciler kaygılılar, yeterince hazırlanabildiler mi? Sınavda sorular nasıl olmalı sizce?

2021 LGS’de öğrenciler tüm müfredattan sorumlu olacak. Biz de LGS’ye yönelik çalışmalar yapıyoruz. Şu andaki pandemi şartlarından dolayı öğrencilerimiz hafta içi zaman zaman yüz yüze eğitime, hafta sonunda zaman zaman destekleme yetiştirme kursları için okullarına geliyorlar. Müfredat olarak eksiğimiz yok. Konularımızı bitirmek üzereyiz ve 50’ye yakın deneme sınavı olduk. Daha da Nisan, Mayıs aylarında öğrencilerimizin seviyelerini yükseltmek için, motivasyon kazandırmak için yapacağımız çalışmalar var. Sorular zorluk seviyeleri ve kapsam geçerliliği olarak orantılı dağılmış olmalı. Her branştan eleyici olacak en az 3 soru olmalı ki sözel yeteneğe sahip öğrencilere de haksızlık olmasın. Yani, Matematikten çok zor 3 soru olsun, ancak Türkçe’den, İnkılap’tan da olsun ki sayısal sözel yetenek dengelensin.

- Digital eğitime doğru gidiyoruz siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dijital eğitim gerek duyulduğu noktalarda mutlaka olmalı. Öğrencilerin yeri okuldur. Okulda yaparak yaşayarak, öğretmenleri ile göz göze eğitim almaları ve arkadaşları ile teneffüslerde oyunlar oynamaları, gösterilere, törenlere hazırlanmaları ve bunları sahnelemeleri çok değerli.

​​​​​​​

- Yabancı ve Türk özel okullar nasıl bir eğitim yol haritası izleyecekler?

Yabancı ve Türk özel liseler öğrencilerini Liseye Geçiş Sınavı (LGS) puanlarına göre alacakları açıklandı.6 Haziran’da yapılacak LGS’den sonra, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) LGS puanlarını açıklayacak.

2021 LGS puanlarının açıklanmasından sonra Yabancı ve Türk özel liseler puanlarını açıklayacak. Okullara ön kayıt-kesin kayıt sistemi ile kayıt yapılacak. 3 kez ön kayıt-kesin kayıt ardından okullarda boş kontenjan olursa serbest kayıt dönemine geçilecek.

- Yiğit okulları nasıl kendine özgü bir çizgi izliyor?

Yiğit Okulları; çocuk sevgisi, iyi insan olarak yetiştirilmesi ve akademik yönden güçlü bireyler olarak geleceğe hazırlanması konusunda eğitim çizgisi izlemektedir. Bu yönde çalışmalarını ebeveynleri ile sıkı bir işbirliği içindedir. Velileri bilgilendirme politikası gütmektedir.

- Sizin ve okulunuzun hedefleri nelerdir?

Bütün sınıf seviyelerinde akademik olarak eksiği olmayan, kazanımları tamamlanmış, bir üst eğitim kademesine başarılı olarak geçebilecek, yeteneklerinin farkına vararak mutlu olacağı mesleği seçebilecek ve bu alanda kendini geliştirebilecek, çağdaş, Atatürk ilke ve İnkılaplarına bağlı öğrenciler yetiştirmek. Aynı zamanda yaptığımız üst düzey akademik çalışmalarla 8. Sınıfta Türkiye’nin en iyi okullarına öğrenci yerleştirmek. Bugün İstanbul’un en iyi okulları olan İstanbul Erkek Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi, Amerikan Robert Lisesi, Saint Joseph Fransız Lisesi, Hüseyin Avni Sözen Anadolu Lisesi, Kadıköy Anadolu Lisesi, devlet ve özel fen liseleri, Anadolu liseleri gibi çok iyi okullara öğrencilerimizi yerleştirebildiysek,bunu güçlü akademik programımıza ve deneyimli öğretmenlerimize borçluyuz.

- Eğitimci kimliğiniz yanında anne duyarlılığı ile neler söylemek istersiniz?

Eğitim ve eğitimci olmak elbette ki gönül işidir. Bir öğretmen ilk başta iyi bir gözlemci olmalı. İletişim kanalları daima açık olmalı. Ne aşırı derecede sert, ne de çok yumuşak ve laubali olmalı. Hem ebeveyn gibi merhametli, hem de disiplini elden bırakmamalı. Mizah yönünü kullanmalı ancak asla lakaytlığa, pişkinliğe izin vermemeli. Bu kutsal mesleği layığıyla icra etmeli.

“Bir Can’a Dokunmak” aslında tüm mesele bu.

​​​​​​​

Annelerimiz bizim ilk öğretmenlerimizdir...

Hayatı onları taklit ederek öğreniriz. Benim hayatımda da annemin önemi büyüktür. Mesela düzenli kitap okumayı, vakti verimli geçirmeyi, insanları affetmeyi, planlı olmayı, yaptığın işi sevgi ve itinayla yapmayı annemden öğrendim. Bunların hepsini oğluma öğretmeye özen gösteriyorum. Şu an oğlum 10. Sınıfa gidiyor. Oğluma kitap okumayı ve vaktin çok değerli bir hazine olduğunu öğrettim. Ben bunların bir kısmını annemden öğrendim bir kısmını kendi hayat deneyimlerim sayesinde edindim.

Her anne bir öğretmendir.