Alternatif Rock müziğin son dönemde en iyi çıkış yapan kadın vokallerinden Deniz Tekin, Müzik kariyerine yeni singlesi “Çözülmez” ile devam ediyor.

Youtube’de yayınladığı cover şarkılarla büyük beğeni toplayan Deniz Tekin, ilk çıkardığı albümü “Kozakuluçka”yı büyük küçük herkese sevdirmişti. Bizlerde kendisi ile bir araya geldik. Şarkılara, hayata ve denize dair her şey sizlerle…

Merhaba Deniz, nasılsın?

İyiyim, teşekkürler!

‘Çözülmez’ adında yepyeni bir şarkıyla geldin. İçimize sevgiyi, umudu, güzelliği veren bir şarkı olmuş şarkı hakkında neler söylersin?

Benimde sevdiğim bir şarkıdır. Bir anda yazılanlardan olmuştu o da. Beğenenlere de çok teşekkür ederim. 

Kimlerin emeği var şarkıda?

Gitarların tümünü Gürhan Öğütücü çaldı, çok güzel oldular. Basgitar da Sezer Özdem var, davulda ise Bartu Özbatur. Şarkıyı hep beraber düzenledik. Kayıt, mix ve masteringde Aras Tüysüz ve Emre Malikler'in emeği var. Buradan da her birine ayrı ayrı teşekkür ederim.

Şarkının kapak görselinin Brezilyalı ünlü grafiti sanatçısı Manoel Quiterio imzası taşıdığını öğrendik. Nasıl bir araya geldiniz kendisiyle ve bu fikir nasıl ortaya çıktı?

Gülbaba Müzik'ten menajerimiz ve dostumuz Ahmetcan Taşdemir'in arkadaşı Manoel. Ofislerinde bütün bir duvarı Manoel resimlendirmiş. Şarkı içinse ortak hislerimizi kâğıda döktü, çok güzel yansıtıyor. 

Şarkıda da kelimesi geçiyorken bizler neyi çözemeyiz Deniz? Hayatımızda neyle çözülmez kalır?

Neyi çözemediğimizi kendimiz seçeriz bence biraz. Bazı durumlar iki uçludur diyebilirim bunun için. 

2017 yılında ise henüz on dokuz yaşındayken dokuz şarkıdan oluşan ilk stüdyo albümün ‘Kozakuluçka’yı yayımladın ve bizler artık seni tamamen tanımış olduk. Albümün adı neden ‘Kozakuluçka’ydı?

Bilmiyorum, ilk albüm olmasıyla alakalı sanırım, bağlantılı geldi.

Albümde bulunan ‘Bende Bir Problem Var’ şarkısını kliplendirmiştin. Nasıl oldu şarkının dönüşleri?

Akustik halinden sonra bu hali de güzel oldu bence. Sizce nasıl? Dönüşleri de gayet iyi oldu. 

‘Ben Bugün Ülkemden Gitmek İstedim’ adında bir şarkın vardı Darbe sonrasını anlatıyordu değil mi?

Evet, 17 Temmuz. Darbe girişiminin iki gün sonrasını anlatıyor.

O gün seni de çok fazla etkiledi mi?

Arkadaşlarımızdan birinin evinde toplandık. Sabaha kadar Reuters, CNN’i izlemiştik. Üç gün evden çıkmadık. Ne olduğunu anlayamadık. Fiziksel anlamda bir vahşet yaşanıyor. Herhangi bir insanın o psikolojiden çok kolay kurtulabilmesi mümkün değil. Ülkedeki herkes biraz post travmatik stres bozukluğu yaşıyor bence.

Şarkında da dediğin gibi gerçekten gitmeyi düşündün mü?

Evet düşündüm. Çünkü üretkenlik anlamında kendimi çok aktif hissettiğim bir yaşta, ilk defa bunun çok da bir anlamının olmayabileceği gerçeğiyle karşı karşıya kaldım. İlk defa “gitsem mi acaba” dedim ama işte şarkıda da dediğim gibi bütün sevdiklerim burada, ne yapacaksın... Çok tartışılan bir konudur ya bu; “Beğenmiyorlarsa gitsinler” denir. Bence gitmeyi düşünen insana kızmamak gerek. Genç bir insanın içinde onu ülkesinden uzaklaşmaya itecek, küstürecek bir güdünün doğması çok üzücü bir şey. Kimse doğduğu, büyüdüğü yeri bir anda bırakamaz. Zorunda kalmıştır. Buna kızmak yerine bunları düşünmek gerek.

Geleceğe umutla bakabiliyor musun?

Burada neyi, nasıl düzeltebiliyoruz, düzeltebileceğimiz raddeyi geçti mi, onu algılamaya çalışıyorum hâlâ. Ama ben umutluyum. Çünkü bu tür dönemler dünya üzerinde daha önce de yaşandı. İçi hava dolu bir balon gibi düşünün, bir taraftan sıkarsan öbür taraftan şişer. Böyle dönemlerin dünya kültürel gelişimine katkısı olabilecek, çok verimli bir dönem olduğuna, çok büyük fikri aydınlanmalara yol açabileceğini düşünüyorum.

 SoundCloud ve Youtube’ye deki klip kayıtlarınla milyonları aştın. Ki o zamanlar o kadar organikti. Özlüyor musun o günleri?

Bence hala o günlerin devamındayız ama evet, en başını özlemiyorum değil. Güzel zamanlardı. 

Peki, nasıl bir çocuktun?

İzmir doğumluyum. Konak’ta, babamın büyüdüğü evde büyüdüm ben de. Ben yedi yaşıma gelene kadar babaannem de bizimle yaşadı. Çok güzel bir mahalle hayatı vardı. Herkes 40 yıllık komşu, iç içe bir hayat... Sokağa oynamaya çıkardık. Güzelyalı’ya, Kordon’a inerdik. Annemle babam diş hekimiler. Devlet memuru olarak çalışıyorlardı. Tayinleri Mardin’e çıktı. İlkokulu orada okudum. O coğrafya, sosyal yapı... O yaşta bir çocuk için çok zengin bir dünya... Mardin’den sonra Gaziantep’e taşındık. Ortaokulu ve liseyi de orada okudum. Büyük bir şehir ama çok da küçük bir yandan da... Herkes bir birini tanıyor. Ekonomik olarak gelişmiş ama kültür-sanat konusunda seçenekleri sınırlı. Kısacası hareketliydim. Ama hala büyüdüm denemez. 

Müzikle hayatın nasıl kesişti?

Babam üniversitede Türk Sanat Müziği’yle ilgilenmeye başlamış. Amatör korolara katılıyordu. Konserleri oluyordu arada. Beni de götürüyordu. Ben de ortaokulda piyano ve yan flüt derslerine katıldım. Üç-dört sene öyle gitti. Lisede kafelerde canlı müzik yapmaya başladık. Hep vardı sanırım, sonra biraz daha yer kaplamaya başladı.

“BENCE MUHABBET KUŞU”

Müziği bir canlıya benzetsen bu kim ya da ne olur? 

Muhabbet kuşu olabilir. 

Sesin genetik mi? Var mı ailende müzik ile uğraşan?

Annem ve babam da müzikle uğraşıyor, babam neyzen, annemin sesi bence çok güzel. Dedem müzik öğretmeniymiş. 

Günümüzde başarılı bulduğun isimler kimlerdir?

‘Büyük Ev’ Ablukada, yeni klipleri muhteşem oldu bence. Ezhel kesinlikle. Islandman'i severek dinliyoruz. Adamlar tabii ki. 

“BANA BANA İLGİNÇ”

Bu sıralar duyduğun ve sana ilginç gelen 5 kelimeden nedir mesela?

Vidanjör, sektör, consent, concave, gluten

Sence usta isim kimdi? Ve ülkemizde usta deyince kimleri örnek verirsin?

Bülent Ortaçgil'i sayabiliriz. Chopin: Nocturnes albümüyle Fazıl Say. 

Sosyal medyanın hayatımızın bu kadar çok içinde olması nasıl bir duygu?

Çok garip. Bazen uzaklaşmak gerekiyor. Fakat yarımı da çok.

Şu sıralar dinlediğin ilk beş şarkı desem nasıl bir sıralama yaparsın?

Büyük Ev Ablukada - Evren Bozması, Eminem - When I'm Gone, Mor ve Ötesi - Re, Köst - Şap, Jeff Buckley - Lilac Wine

Konserlerin nasıl gidiyor? Yakın zamandaki takviminde nerelerdesin?

Konserlerimiz keyifli geçiyor. En son Zeytinli Rock Festivalindeydik. Eylül takvimimiz başlıyor. Sosyal medya hesaplarımızdan paylaşıp duyuruyoruz. 

“DÜNYANIN SONUNU BEKLİYORUZ”

Yakın gelecekte bizleri neler bekliyor?

Nüfus artışı, yapay zekânın gelişimi, zaman algımızın yok oluşu…

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersin?

Size çok teşekkür ederim çok samimisiniz. Bu röportajımızı okuyan e beni seven herkese de selamlarımı gönderiyorum. Güzel şeyleri yaşamak dileğiyle...

Doğum tarihi: 7 Haziran 1997

Burcu: İkizler

En sevdiği huyu: Tembellik

En sevmediği huyu: Tembellik 

Uğurlu sayısı: 7

Uğurlu günü: Cuma

En sevdiği renk: Yeşil

En sevdiği çizgi film: Bojack Horseman

En sevdiği söz:  Anxiety is the hand maiden of creativity. T. S. Eliot

Söyleşi: Elif Günay

Fotoğraf: Fatma Demir