RÖPORTAJ: FUNDA AKOSMAN ERMAN

Merhaba sevgili dostlar Kardiyoloji İç Hastalıkları uzmanı hocaların hocası Prof. Dr. Faruk Erzengin aynı zamanda İstanbul Tıp Fakültesine Eko Kardiyoloji laboratuvarını ilk açan kişisiniz ki biz de sizinle bu zamanda tanışmıştık. İnsanlığa nimetsiniz sağ olun, var olun. Türk Kardiyoloji Derneği Etik Kurulu başkanısınız. Avrupa’da Derneğim Türkiye temsilciliğini devam ettiriyorsunuz.1998 -2004 yılları arasında İstanbul Tıp Fakültesi iki dönem dekanlığını yaptınız, çok müthiş çalışmalarınız olmuştu. Zamanın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den, Almanya ve çeşitli ülkelerden üstün başarılarınızdan dolayı üstün başarı madalyaları aldınız. Bende Önce Vatan Gazetemizde sizinle ilgili “Vatandaş için çalışan cesur yürek diye bir manşet haberim olmuştu. Hastalarınız sizi sordu, ulaşmaya çalıştı. Ekibinizle beraber ilaç tedavisi buldunuz kalbe giden ve tıkanan diğer damarları açan bir buluş yaptınız. Tıp literatürüne girdiniz. Bununla da Tıp Nobel ödülünü almanızı bekliyoruz. İngiltere ve Amerika’da hocalık yaptınız. Yirmi yedi binden fazla öğrenci yetiştirdiniz. 500’den fazla makale ve yayınlar yaptınız. Kitaplar kattınız. Ömrünüzü bilime ve ilime adadınız. Kahramanmaraşlı olmaktan gurur duyan bizimde kahramanımız olan bir uzmansınız. İyi ki varsınız.

Hocam sizinle, dünyanın belası olmuş şimdiye kadar böylesi görülmemiş Covid-19 salgını ile konuşmak istiyorum. Değerli hocam, Koronavirüs (Covid-19) nedir? Nasıl bulaşır? Tanıtabilir misiniz?

En yakın zamanda dünyaya şifa gelmesini dilerim. Bu tür pandemiler insanoğlunun başının belasıdır. Yüz yılda bir gelir bu grup virüsler, 1918 yılında İspanyol gribi denilen virüs de 50 milyon ile 90 milyon arasında ölüm vakalarına sebep olmuş bir virüstü. İnşallah bundan da dünyamız ve yüce Türk milletimiz kurtulacaktır. Korona (taç şeklinde) olan, sars, mers gibi virüs gurubundandır, çok öldürücü sağlık sorunları yaratan, burundan, ağızdan gözden bulaşan yani mukozadan giren, önce burun kökünde (nazofarenks) ve boğazda yerleşen bu nedenle boğaz ağrısı, burun akıntısı, ateş yapan, hemen ertesi gün akciğerleri tutup, kuru öksürük yapan, şiddetli akciğer ve göğüs ağrısı, boğulma hissi, hava açlığı yapan ve devamında tüm organları da tutabilen, çok hızlı etkileyen, 56 derece santigratta ölen, etrafı yağ tabakası ile kaplı olduğu için sabunla hemen temizlenebilen bir virüstür. Çok hızlı yayıldığı için kısa zamanda ölüme sebep olabilen, her yaşta görülen, ancak daha çok yaşlılarda ağır seyreden, halsizlik, uykusuzluk, eklem ve adale ağrıları, kabızlık, ishal, şiddetli, yakıcı boğaz ağrısı, akciğer ve göğüs ağrısı, ateş, multi organ hasarı ile ölüme sebep olan bir tablo ile karşımıza çıkar. Kişilerin bağışıklık ve immün sistem gücüne bağlı olarak belirtiler farklı olabilir, bulgu vr şikayetler farklı sıra da izleyebilir. En çok elden geçiyor tokalaşma ile, öksürük, hapşırıkla (fuluge tanecikleri), öpüşmekle, yakın temasla, nefesten de çok sık geçer.

Nasıl önlem almayız?

Önlem olarak en başta tecrit ve eve kapanmak, yakın temastan uzak, sosyal mesafeyi koruyarak, çok sık elimizi sabunla cerrahi yöntemle yıkayarak, 80 derece üzeri alkol içeren kolonya ile ovarak korunmalıyız. Ayrıca eldiven giymek, herkesin maske takması ve çok önemli olan temizlik, steriliteye tam uymak en başta uygulanması gereken yöntemlerden bazısıdır, ayrıca her gün sabunla duş almakta faydalıdır.

Bağışıklık sistemini güçlendirmek çok önemli, neler yapmalıyız?

Bağışıklık sistemi en ideali aşısının bulunması ile olur. Bu vakte kadar, renkli sebzeler, pekmez, bal, protein ve sirke, limon, turşu tüketmek şart. Temiz hava, yatak odasının havalandırılması ağır olmayan sporlar, kaliteli ve zamanında uyku önemli. Ayrıca üşütmemek çok önemli ve şarttır, zira pek çok ağır hastalık üşümekle ağırlaşır. Kronik hastalığı olanlar çok daha iyi korunmalı ve ilaçlarını muhakkak aksatmadan almalıdırlar, 100 derecede kaynatılmış suyun buharını solumak (buğuseptil + çörekotu yağı karışımı ile) faydalı oluyor.

Genç, yaşlı, yetişkin herkes nasıl bir yol izlemeli? Virüse bağışıklık kazanılır mı? Daha sonra mutasyona uğrarsa, bünyemizin tepkisi ne olur sizce?

Çocuk, genç, yaşlı, kadın- erkek herkese bulaşır, belli bir yaşın altında olanlar ve immün sistemi zayıf ise bu kişiler de ve kronik hastalığı nedeni ile tedavi olanlarda, bazı yaşlılarda daha ağır seyrediyor, gençler, çocuklar ve hafif geçirenler taşıyıcı oluyor. Bu nedenle tam tecrit ve kısmi sokağa çıkma yasağı şarttır. Geçirenler de bağışıklık gelişiyor. Mutasyona uğraması iki olaya yol açabilir.

a: Çok daha hafif seyredebilir, klasik nezle, grip, uçuk gibi... ki inşaallah böyle olur,

b: Daha ağır olarak tekrar nüksedip patlama yapabilir. Aşısının bulunması şattır, patlamayı önler.

Tedavi ne olabilir?

Tedavi: testler yapıldı negatif, varsa aşısı yapılmalı. antikor ve antijen testleri pozitif ise ve semptom da yoksa tecrit ve yukarıdaki yazılanlar uygulanır, semptom varsa veya akciğer tomografi bulguları tipik ise hastaneye yatırıp takip edilir, gerekiyorsa bu gün için kesin tedavi ilacı bulununcaya kadar; chloroquıne veya hydroxychloroquıne+azıthromycın, + gerekiyorsa oksijen tedavisi, plasma (antikor ) tedavisi ağır hastalar da entübe edilerek yoğun bakım tedavisi + hasar yaptığı veya etkilediği organa göre tedavi ve hastalığı geçirenden alınan plasma tedavisi. Yoğun bakım tedavisinde kök hücre nakil tedavisi de çok önemlidir.

Virüslerle yaşamaya alışmalı mıyız? Yeni bir dalga gelebilir mi?

Zaten vücudumuzdaki milyonlarca virüslerle yaşıyoruz, bunların çoğu zararsız, hatta faydalıdır. Ancak mutasyonla zararlı şekle dönerse aşıya rağmen tekrar bir salgın yapabilir. Bu nedenle spesifik aşısının ve kesin ilaç la tedavisinin bir an önce bulunması çok önemlidir.

Testler için neler dersiniz? Bazen negatif çıksa da sonra pozitif olabiliyormuş sonuç ve Hocam pozitif olan kişiler hastanede mi evde mi tedavi olsunlar?

Testler antijen ve antikor testleri. Süratli sonuç veren veya 2-3 günde sonuç veren testler çok önemli, gerekiyorsa şüpheli vakalarda testler de negatif ise semptomu olan hastalarda akciğer tomografisi de kesin tanı koydurur. Testlerin negatif olması kesin hastalık yok anlamına gelmez, şüpheli olgularda 3-4 günde bir test tekrarlanmalıdır. Test pozitif, şikâyeti yok ise evde tecrit, şikâyeti var ve semptom pozitif ise hastaneye alınır, solunum veya organ yetersizliği varsa destek için yoğum bakıma alınır.

  

Hocam ekibinizle büyük başarıya ima attınız. Kalp hastalarının kalp damarlarını açan ilaç buluşunuzlatıp tarihine adınızı altın harflerle yazdırdınız, neler söyleyeceksiniz?

İnsanlar birçok sebepten dolayı ölüyor. Bu nedenler arasında Kalp ve Damar Hastalıkları, Damar sertliğine bağlı tüm hastalıklar (örneğin inmeler gibi) başı çekiyor. Öne çıkan bu sebepleri araştırdığımızda insanoğlunun yaşamında atar damarının ömrünün çok önemli olduğu gerçeğiyle karşılaşıyoruz. Hatta ‘İnsan, atar damarları kadar yaşıyor ‘deniliyordu. Bizler hastaya stent koyuyorduk, by pass oluyordu, hasta yine rahatlamıyordu, damar tıkanıyordu. Uğraşıp duruyorduk, ikinci ameliyat... üçüncü ameliyat... Kaybettiğimiz hastalar oluyordu. Ama biz bu hastalığı artık, ilaçlarla durduruyoruz, geriletiyoruz, sıfırlıyoruz. Artık bu hastalık ilaçla kökünden düzelecek. “Kesin ameliyat olacaksın olmazsan kısa zamanda hatta bir gün içinde ölürsün” denilen ve bizim ilaçlarla düzelen yirmi beş bin civarında hastamız oldu. Allah’ın yardımı ile kroner by pass ameliyatları, mide ameliyatları gibi inşallah tarih olacak. Bu bir devrimdir.

Bu tedavi yöntemi hakkında ne söylersiniz hocam?

Dekanlığım döneminde bu hastalık bende de vardı. Bu ilaçlara başladıktan 8 ay sonra hiçbir şeyim kalmadı. Tek ilaç değil bu bir kombinasyon aslında. Bazısına iki ilaç, bazısına üç ilaç, bazısına dört ilaç vermek zorunda kalıyoruz. Mesela, magnezyumu eksikse magnezyum yerine koyuyoruz. Kalsiyumu fazlaysa kalsiyumu alıyoruz. Bu ilaç kombinasyonuyla by pass’a, stent’e gerek kalmadan hastalarımızı tedavi ediyoruz. Bu tür hastalıklara tutulan her insan başarıyla kullanabilirler. Ben ve ekibim bu çok yeni tedavinin hiçbir yan tesirine rastlamadık. Biz 1997’de bu çalışmaya başladığımızda hazırladığım protokolde ön planda kalp damarlarının (Koroner damar tıkanmalarının, aterosklerotik koroner kalp hastalığının) tedavisi mevcut idi, giderek bu diğer saydığım grup hastalara da çok faydalı olduğunu sürpriz bir şekilde gördük ve bizler de şaşırdık. Bu konuda röportaj vermeye TV’lere çıkmaya hazır birçok gönüllü hastamız var. Hepsi de bu tedavi sayesinde sağlıklarına kavuştu.

HOCALARIN HOCASI PROF. DR. FARUK ERZENGİN COVİD-19’UN ÇARPICI ETKİLERİNİ VE ÖNLEMLERİ ANLATTI

Aşağıdaki adresten bu çok özel röportajı izleyebilirsiniz.

https://youtu.be/kgnAwPz32Zw