Merhaba Burak Hakkı nasılsın? Nasıl geçiyor günlerin?

Merhaba, öncelikle bu röportaj için sizlere teşekkür ederim. Bu sorunuza son geçirdiğim yedi ayı düşünerek cevap vermek istiyorum, Biliyorsunuz ki DJ'ik yapıyorum, benim için müziğin vazgeçilmez bir bölümü. Dünya trendleri hızla değişiyor bunu internet üzerinden takip ediyoruz ama ben biraz daha geniş bir gözlem yapmak istedim olayı yerinde incelemek için ilk durağım New York oldu. New York'ta bir çok DJ'in eventine katıldım aynı zamanda oradaki Türkçe müzik yapan clublara gitme şansım oldu. Müziğim kalbinin New York olduğunu düşünürken aslında baktım ki çokta farklı bir noktada değildik Türkiye olarak. Daha sonra ardından Dubai'de açtım gözümü. Burada dünyaca ünlü bir çok DJ'i dinleme şansım oldu ve Dubai gerçekten müziğe yön verebilecek bir ikinci bölge olduğunu gördüm. Kimbilir kısa zamanda buraya yerleşme ihtimalim olabilir. Ardından Milano ve Madrid seyahatine çıktım ve böylece hem Avrupa hem Amerika hem de Doğu da eğlence sektörünün nabzını yoklamış oldum. Tabii ki güzel arkadaşlıklar edindim ve iyide bir tatil yapmış oldum. Türkiye'ye geri döndüğümde biraz piyasada olmayan farklı bir proje yapmak istedim ve kolları sıvadım derken maalesef şarkıya biz karar verdiğimiz aşamada pandemi stüdyo çalışmalarımızı durdurdu. Bu sırada Edis'in "Perişanım" şarkısına bir remix hazırladım, onu yayınladım. Sonrası evde spor, hayvanlar, bahçe, sosyal medya vs derken zaman geçirdik. Keyifliyim şu an için ama umarım en kısa zamanda bütün dünya bu illetten kurtulup normale döner.

"STAR DEDİĞİN ULAŞILMAZ OLMALI"

"Bir star ulaşılabilir olduğunda değerini kaybettiğini" düşündüğünü ileten Burak Hakkı; "Eskiden star kuralları vardı, misal Tarkan! Ulaşılmazdı, göremezdiniz bile konser harici anca cdsini al, dinle klibini izleydi, tv programlarına ya da magazinlerde de gündem olmak için uğraşmazdı.Tam bir star örneği o! Ben o kafada kaldım sanırım çok ulaşılabilir bir durumda olduğunda starlık büyüsü bozuluyor instagramda canlı yayınlar ev haliyle görünmeleri ve düşünmeden konuşmaları evet olayı samimileştiriyor ama starlığı öldürüyor. Bu yüzden Tarkan dahill şu an star gözüyle göremediklerimden maalesef. Starlık artık devasa sahnelerde konser verebilen sanatçıların bir günlük yaşadığı süreç." ifadelerinde bulundu.

Yepyeni şarkın Jessica ile karşımızdasın. Güzel bir yaz şarkısı sanki bizleri beachlere çağırır havası var. Çok kısa şarkıdan bahseder misin?

Şarkının söz ve bestesi sanatçı arkadaşım Dekrat'a ait.Düzenlemesini ise ben ve Berk Kirtiş üslendik. Deko'ya sipariş üzerini biraz fırlama, zengin, parası bol bir adamdan bahsetmek istediğimizi söyledik, oda sağolsun "Jessica"yı yarattı. Şarkıyı ilk duyduğumuzda çok beğendik ve düzenlemesini afro trap üzerine kurmak, böylelikle farklılık yaratmak istedik. Afro müzik dünyadada çok ilgi gören bir sound haline geldi, ülkemizde de bunu denemek istedik.Çok eğlenceli ve tam bir yaz şarkısı oldu gerçekten.

Neden Jessica? Var mı bir manası?

Aslında Türk ismi geçsin çok istedim ama buna cesaret edemedim. Açıkçası hedef gösterilmiş olacaktı. Düşünsenize Jessica yerine Aysel dediğimizi! Jessika kokoş olan, marka düşkünü, parayı seven, aynı zamandada güçlü erkeklerden hoşlanan ve onlarla birlikte olan bir kadın… Yurtdışındayken en son tanıştığım kızın adı Jessica idi. Rica ettim Deko da kırmadı beni ve Jessica böylelikle kimseye dokunmadan mesajını iletmiş oldu.

Kimlerin emeği va şarkıda?

Öncelikle sevgili dostum Berk Kirtiş ile birlikte düzenlemesini yaptık. Dekrat, söz ve müzik ona ait. Klip yönetmeni Mustafa Özen, bütün organizasyonu yapan Furuzan Zeraat ve DMC müzik… Aslında ucundan köşesinden dokunan bir çok kişi var projeye, hepsini sonsuz teşekkür ederim.

Güzel bir klip çekimi ile karşımıza çıkarttın şarkıyı, klip çekimleri nasıl geçti?

Klip çekimi için daha şarkı yokken karar vermiştim. Mustafa Özen'i  çalışmak için aradım. Aynı gün içinde toplantı yaptık, aynı haftasında klibi çektik, ertesi gün montajı yaptı ve çok hızlı bir şekilde iş sonuçlandı. Klipte aslında vahşi hayvanlar oynatmak istedik bir kaplan eşlik etsin istedik ama malesef bir yaşından küçük kaplan bulamadık. Seti ve kendimi riske atmak istemediğim için bundan vazgeçtik  ve boğa yılanı ile bir iguana eşlik etti bizlere… Ancak benim bilinçsizliğim önceden Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan çekimlerde kullanılmak üzere izin almamız gerekiyormuş bu ayrıntıyı atladığımız için malesef bu görüntüleri çıkarttık. Yine de güzel bir klip ortaya çıktı. Gerçekten çok emek harcanmış ve büyük bir ekibin çalışmış olduğu bir klip oldu.

Maalesef ki bizleri etkisi altına alan korona vürüs sebebiyle eminim ki sende zorlanarak şarkılarını çıkarmaya çalıştın. Şarkını çıkardığın süreçte ne tür zorluklar yaşadın?

Aslında herkes gibi bende, bütün insanların sosyal medyayı en çok kullandığı dönemde çıkartırsam çok iyi olacağına inanmıştım ama bazı sanatçı arkadaşlarımdan gözlemlediğim kadarıyla pekte öyle değilmiş. Olay, bu süreçte kimse müzikle ilgilenmedi haklı olarak. Bu durum bana şunu gösterdi, insanlar müziği evde dinlemiyorlar ya arabalarında ya da eğlence mekanlarında müzik tercih ediyorlar sadece ben evdede müzik dinlediğim için belki de kendim gibi hissettim ve ilk normalleşme döneminde çıkış yaptım. Tabii ki hataydı. Eğlence mekanlarının kapalı olması ve sokağa çıkma yasaklarının devam etmesi etkiledi ama sağlık olsun, elbet normale dönülecek her şeye… Şu an için önemli olan bu illetten sağsağlam kimsenin canına bişey olmadan kurtulmak.

Biz seni Mustafa Sandal'ın sevdiğimiz şarkılarından "Pazara Kadar" ile tanıdık. Zaten şarkı çok güzel sende çok güzel enerjiyle sevenlerine sunmuşsun. Nereden aklına geldi bu şarkı ile çıkış yapmak? 

Biliyorsunuz ki "Pazara Kadar" Türkiye milli takımına marş olmuş bir şarkı. Küçükken çok söylerdim. Bütün büyükler bir araya toplanır, bu şarkıyı söylerdik. "Pazara kadar değil, mezara kadar…" diye. Aslında küçükken anısı varmış şarkının bende ama unutmuşum sonrasında sanatçı arkadaşım usta yorumcu sevgili Kader, Mustafa  Sandal'ın bu şarkısını okumam konusunda çok ısrar etti. Güzel olacağına inandı, inandırdı ve şarkıyı yeniden düzenleme kararı aldık. Böylelikle sağ olsun Yalçın Polat besteci ve söz yazarı şarkıyı bize emanet etti ve beklentimin üstünde bir ivme yakalamış olduk. 

Şarkı sana şans getirdi diyebilir miyiz?

Şu an için değerlendirmesi zor bir soru çünkü şarkıyı dinleyiciye ulaştıramadık maalesef. Öyle umuyorum ki şansım açık olsun.

Peki şarkılarının gidişatını nasıl değerlendiriyorsun? 

Bu konudan çok dürüstçe bahsetmek istiyorum. Şarkım şu an için maalesef kötü gidiyor. İki yüz bin izlenme aldı şuana kadar Youtube'da. Bunun sebebini bilmiyorum. Aslında insanlar ruh sağlıkları için müzik dinlemeleri gerekir. Nasıl müzik dinleyerek insanlar duygusallaşıyor, ağlıyor öyle de gülüp eğlenmeleri gerek. Müzik hayatın bir parçası, kimse hayatından çıkartmamalı ama bu dönem genel olarak insanların dinlemeyi tercih etmiyor. Karşılaştırma yapıyorum yüz milyon izlenmiş ya da artık kült olmuş sanatçılar üç milyonda kalıyorlar ve ilerlemiyor. Kimse reklam da veremiyor malum çok pahalı ve artık buna yatırım yapmak anlamsız.

"EDİS'LE DÜET MUHTEŞEM OLUR"

"Türkiye de Edis'i çok başarılı buluyorum" diyen DJ,"Yenilikçi ve denemekten çekinmeyen, cesaretli bir sanatçı. Çok isterdim onunla şarkı söylemeyi ama tabii ki daha eğitilmesi gereken bir sesim var bunun farkındayım. Biraz tembellik yapmıyor değilim bu konuda" şeklinde konuştu.

Çok kısa seni tanıyalım istiyorum. Ne zaman müzikle hayatın birleşti?

Benim müzikle tanışmam çok küçük yaşta oldu. Bizim ailemizde müzisyen çok fazla, her enstrümanı çalan kişi bulabilirsiniz. Kocaman bir orkestra kurabilirim ve çoğu bu işin ekmeğini yemiştir ve yiyordur. Yani haliyle doğuştan kulaklı doğuyorsunuz. Daha okula gitmiyorken babamın akordiyonuna merak saldım kulaktan bütün bildiğim şarkıları çalabiliyordum. Çok zorlanıyordum gerçi körük zorluyordu çünkü büyük akordiyonlardandı. Daha sonra perküsyon ve gitara merak saldım, en sonunda da İstanbul DJ Akademi'ye katıldım. Orada eğitim aldım ve DJ olarak müziğe devam ettim. Sonra değerli hocam Can Tosun'la aranjörlük eğitimine başladım. Kendi şarkılarımı arajesini ve remixler yapıyorum şimdilik...

Aslında sen DJ'ysin. Ne zamandır bu işi yapıyorsun?  

İstanbul DJ Akademi'ye 2018 yılında katıldım ve hemen eğitimim devam ederken kendimi sahnelerde buldum. kKndimi sahada geliştirdim. İlk çaldıklarıma ve performanslarıma bakınca çok kızıyorum kendime ama yine de orada öğrenmenin katmış olduğu bir çok şey var. 

Peki, kendine örnek aldığın bir DJ var mı? Ayrıca ülkemizde başarılı bulduğun DJ'ler kimler?

Ülkemizde DJ'er ikiye ayrılıyor. Show yapan ve müzik yapanlar. İkisi de taktir edilesi bir durumda. Çok iyi müzik çalarsın ama kabinde sadece önüne bakarsın bir anlamı kalmaz yani yeni nesil DJ'likte hem show hem müzik paralel yürüyor. İnsanlar artık kabinin karşısına geçip DJ'in enerjisine ve dansına bakıyorlar. Eskiden hani arkada devasa orkestrayla çıkan sanatçılar vardı ve sahne yaparlardı şimdi o şarkıcıların yerini DJ'ler aldı. Bunu da hakkını vererek yapan bir çok insan var ama isim vermem gerekirse; İlkay Şencan ve Abdullah İnal bu anlamda hakkını verenlerden.

        

Günümüzdeki yeni çıkış yapmış genç isimleri nasıl buluyorsun ve pop müzik kültürünün geldiği noktadan memnun musun?

Yeni çıkan çok fazla başarı insan var. Sesleri çok iyi olan ya da sahnesi çok iyi veya müziği çok iyi olan ama tabii ki yer bulmak zor. Piyasada eğlence sektörü bitti, artık insanlar alternatif eğlence anlayışı yarattı müzik dışında ama ben kendim için müzik yapan biriyim. Beğenen seven, dinlesin bütün arkadaşlarıma tavsiyem bu; hepsi çok değerli işler yapıyorlar ve takip ediyorum tüm yeni çıkan müzikleri. Pop dünyasına gelince maalesef öyle bir dünya kalmadı artık. Evrilecek bir yere gelecek eninde sonunda ama değerli büyük sanatçılarımız hani senelerdir piyasada olan ve çok takipçili olanlar biraz yenilikçi müzisyenlere kulak verseler ve riskler alsalar güzel olacak.  

Müzik piyasasında şanslı olmak sence ne kadar önemli? 

Sadece müzik piyasasında değil genel olarak şanslı olmak çok önemli hayatta müzik piyasasında şansın yanınada iyi bir şarkı yakalamak ve bunu duyuracak paran varsa doğuyor. Bunu tamamlayan senin auran, enerjin...

"BEN GÖZÜMÜ 2021'E DİKTİM"

Sahneleri sorduğumuz başarılı DJ,"Şu an için sahneler hala çalışmıyor. Gözlemlediğim kadarıyla insanlar artık bunu istiyorlar. Eğlence sektörü açılsın diye bekleyenler var ama kısa süreliğine de açılsa sektör kadar çok çalışmayı, müzik yapmayı bekleyen insan var ki acaba hangimiz bu sene yer bulabileceğiz açıkçası bende merak ediyorum. Kısa süreliğine açılan sektör tabii ki kimseye yarar sağlamadan dönemi kapatacığını düşünüyorum. Ben gözümü 2021'e diktim" dedi.

Sosyal medyadan biraz bahsedelim. Hayatımızın içinde bu kadar olmasını nasıl değerlendiriyorsun?

Sosyal medya artık insanların CV'si oldu. Birini tanımak istiyorsan, ilk ordan bakıyorsun. Bazı sektörlerde artık sosyal medyaya göre işe alım yapıyorlar. Bu kadar hayatımızda olması tabii ki kötü belirleyici bir unsur asla olamaz. Sahte bir dünyanın üzerine kurulmuş bir düzen. Böylelikle hepimiz sahtelişiyoruz. 

Yakın gelecekte ne tür projelerle bizlerle olacaksın?

Yakın geleceği planlayamıyorum maalesef. Aslında bir şarkım hazır ve şimdiye o da çıkmış olması gerekiyordu ama dediğim gibi dünyanın bu belirsizliğinde müzikal bir plan yapmıyorum. Yurt dışında bir kaç iş görüşmem olacak. Prensipte anlaştığımız onun dışında biraz spontane gidecek bundan sonraki süreç...

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersin?

Bu platformda yer almak ve röportaj vermek çok güzeldi. Siz de bu platformu okuduğunuz için eminim çok keyif alıyorsunuzdur. Bir an önce dünyanın tarih yazdığı şu dönemin bitmesini ve hepimizin can güvenliğini koruyabildiği zamanlara geri dönmesi temenni ederim. Son olarak müzik ruhun gıdasıdır, müzikle kalın...

KUTU: 

Burcu: Balık

En sevdiği huyu: Duygusallık

Sevmediği huyu: Aceleci olmak

Uğurlu sayısı:19

Uğurlu günü: Salı

En sevdiği renk: Beyaz

En sevdiği çizgi film:Tusubasa

Röportaj: Elif Hayvalı